TOBB’DA TÜRKİYE’NİN SESİ
8 Nisan’da Sayın Başbakanımızın, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ulaştırma Bakanı Feridun Bilgin olmak üzere 9 Bakanıyla birlikte katıldığı 8. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası oldukça verimli geçmiştir.
Sayın Başbakanımız 6,5 saat boyunca tüm programlarını iptal ederek kesintisiz ve büyük bir ilgiyle 81 ilin Başkanlarını dinleyerek toplantıda interaktif bir tavır sergilemiştir.
Toplantıda ifade edilen konuları toplantı süresi içinde değerlendirip, hemen kararının alınmasını sağlamak sanayimize, sanayicimize olan güvenin, verilen değerin bir ölçüsüdür. Bu nedenle müteşekkiriz. Özellikle çözüm noktasında karara varılan ve olumlu yaklaşılan bazı konuları sizlerle paylaşmak isterim.
- OSB’lerdeki parsellerin bedelsiz tahsisine ilişkin sürenin 2 yıl uzatımı,
- OSB’si olmayan iki ilimize OSB yapımı (Artvin, Hakkari) ,
- İhtisas OSB kararının alımı (öncelikli Filyos Endüstri B. ve Ceyhan Enerji Bölgesi)
- Teşviklerin ilçe bazına indirilmesi,
- Turizmde çalışanların sezon dışı SGK primlerinin ödenmesi,
- Talep edilen gümrük kapılarındaki sorunların giderilmesi,
- Pamuk destek primini 55 kuruştan 65 kuruşa yükseltilmesi
- IPARD kırsal kalkınma programından yararlanamayan illerin destek programına alınması
Ayrıca;
OSB’lerin doğalgaz ve enerji sorunları ile üniversite-sanayi işbirliğinin desteklenme çalışmalarının yapılacağı, ulaşım taleplerinin hayata geçirileceği, ara eleman konusunda her türlü öneriye açık olduklarını da belirtmesi çok önemli idi.
Karar mercilerinin özellikle de sanayinin konularına bu şekilde yaklaşmaya devam ettiği ve bürokrasiden arınıp, proaktif davrandığı sürece bizlerin umudu da, enerjisi de iki katına çıkacaktır.
Küresel piyasalardaki belirsizlik hala mevcudiyetini korurken, yakın coğrafyamızda sular durulmamışken, içerde de kırılganlıklarımıza ilaveten siyaset ve ekonomideki iniş çıkışlar; yatırımdan, satışlarımıza kadar her süreci olumsuz etkilemeye ne yazık ki devam etmektedir.
O nedenle; bu süreci çok etkin değerlendirmeliyiz. 25 dönüşüm programı ile başlayıp, istihdam paketi ile devam eden adımların bir an evvel başta eğitim olmak üzere hukuk ve ekonomide reform atağı ile devam etmesi gerekmektedir.
Her zaman ifade ettiğimiz gibi, bizim ülkemize olan inancımız ve güvenimiz tamdır. Yeter ki, ortak aklı esas alalım, birlik ve beraberlik içerisinde hareket edelim.
