İstanbul Sanayi Odası’nın Türkiye genelinde, Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak bizim üyelerimiz kapsamında yapmakta olduğumuz Üretimden Satışlarına Göre Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmalarının 2016 yılı sonuçları açıklandı.
Öncelikle gerek 100 büyük listeyi oluşturan firmalarımız, gerekse Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesine giren 59 EBSO Üyesi firmamızı gönülden tebrik ediyorum. 2016 yılı 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun yaklaşık %12’sini EBSO üyesi firmalar oluşturmaktadır. EBSO’nun ilk 100 listesine giren firmaların 40 tanesi 500 büyük listeye girmeyi başarmıştır.
Her iki çalışma, sonuçları itibari ile ortak bir analize de imkan vermektedir. Buna göre;
Her 4 firmanın zarar ettiği, borçların aktiflerden ve özkaynaklardan fazla olduğu, ortalama satış karlılığının %7’lerde kaldığı, sınırlı bir istihdam artışının gerçekleştiği bir ortamda; Türkiye’de firmaların sağlıklı büyüdüğünü, sürdürülebilir bir üretim yapısına sahip olduğunu söylememiz çok da doğru olmayacaktır.
Finansman giderlerinin faaliyet karı içindeki payı 500 büyük firmada %55,4, 100 büyük firmada %51,8’dir. Yani ülke genelinde sanayi kuruluşlarımız faaliyet karının yaklaşık yarısını finansman giderleri için kullanmaktadır ki, bu oldukça yüksek bir orandır.
Ancak, 2016 yılı özelinde özellikle satışlar ve ihracat kısmındaki bozulmanın Bölgemizde ülke genelinin aksine biraz daha fazla olduğunu üzülerek görmekteyiz. Kuşkusuz, geçen sene, Rusya, Ortadoğu ve daralan AB pazarları başta olmak üzere, Bölge ihracatında önemli yer tutan coğrafyalardan kaynaklı sıkıntıların Bölgemiz firmalarını daha fazla olumsuz etkilediğini söyleyebiliriz.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, üyelerimiz finansman ve karlılık yönetiminde nispeten daha başarılı olmuşlardır. Bununla birlikte, faaliyet dışı gelirler ve diğer satışlardaki artış, karlılık oranını da yukarı çekmiştir.
Buradan da şunu çok net olarak söyleyebiliriz ki; üretimin sürdürülebilirliği sorunu ile karşı karşıyayız. Gerek finansman maliyetleri ve gerekse sanayicinin üzerindeki diğer yükler bugünkü tabloyu ortaya koymuş, cironun içindeki üretimin payı azalmaya devam etmiştir.
Referandumun hemen öncesinde ve sonrasında, üretime dayalı, istihdamı destekleyen adımlar oldukça kıymetlidir. Devamının gelmesi ve üretimin önündeki tüm engellerin kaldırılarak, rakiplerimizle eşit şartlarda üretimin sağlanması en büyük arzumuzdur.
Çünkü, ancak bu şekilde, sanayi 4.0 yolunda ilerleyen, yüksek katma değerli ihracat yapan rakiplerimizle rekabet edebilir hale gelebiliriz. Aksi takdirde, günü kurtarmanın ötesine geçemeyiz ki, bunun da sürdürülebilirliği tartışılır.
Zira, imalat sanayinin milli gelir içindeki payı ülkemizde %16,5’a gerilerken, söz konusu veri Almanya’da yaklaşık %23, G.Kore’de %29,5’tur.
Çok zor bir coğrafyada, bizim dışımızda yeterince olumsuz gelişme yaşanırken, sanayicinin desteklenmesi, ülke ekonomisinin de büyümesi anlamına gelecektir. Unutmamalıyız ki, 2016 yılındaki tüm olumsuz şartlara rağmen, ortaya çıkan rakamlar, sanayicinin gücünü ispatlar niteliktedir. Desteklenen, niteliği artırılan sanayinin ülke ekonomisine katkısı, hedeflere bir adım yaklaştırma umudu göz ardı edilmemelidir.
O nedenle, “Üretim Yoksa Kalkınmak Hayaldir” doğrultusunda ortak aklın üretimde birleşiyor olması çok ama çok önemlidir. Listeye giren her bir üyemizi tebrik ediyor, ülkeye olan katkılarının üretimlerinin, karlarının artarak devamının gelmesini ümit ediyorum.
Yaklaşan Ramazan Bayramınızı kutluyor, sağlıkla, mutlulukla, bereket dolu nice bayramlar diliyorum.