2015 yılının bütününe baktığımızda; gerek dünya genelinde, gerekse ülkemizde belirsizliğin hakim olduğunu ve bu belirsizlik içerisinde önümüzü görememenin sıkıntısını bire bir yaşayarak gördük.
2015 yılında öne çıkan bir diğer konu da terörün yarattığı korku ve tedirginliğin, dili, dini, ırkı ne olursa olsun her millette aynı acıyı yaşatmasıdır.
Özellikle de ülkemizde siyasi ve ekonomideki belirsizlik süreci, güvenlik krizi ile birleşince kaygılı bir sürece neden olmuştur.
Daralan ihracat pazarlarımıza, komşularımızla yaşadığımız sorunlar eklenince, hükümet geç kurulup, jeopolitik risklerimiz öne çıkınca gelecek planlamasında da daha cesur davranma noktasında çekincelerimiz olmuştur.
Ancak, artık Türkiye olarak atağa geçme zamanımız gelmiştir. Çok zaman kaybettiğimiz inancındayım.
O nedenle de; 16 Aralık’ta Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sn. Fikri IŞIK’ın katılımı ile gerçekleştirdiğimiz özel meclis toplantımızda;
“Türkiye; nüfus artış hızı ve işsizlik oranı dikkate alındığında ortalama %3 büyüme hızı ile ortalama %1-2 büyüyen, nüfusu azalan ve işsizlik oranı düşük ülkeler nazarında daha fazla büyümek zorundadır. %7 ortalama ile büyüyen, bilgi teknolojilerindeki başarısı ile Hindistan gibi rakiplerimiz karşısında ise koşmak zorundayız” dedik ve taleplerimizi ilettik.
Geçen hafta Ekonomi Bakanımız Sn. Elitaş’ın TOBB ziyaretinde bizi teyit eden “Bundan sonraki süreç, yürüme değil, tam gaz dörtnala koşma sürecidir" açıklamasını bu anlamda sonuna kadar destekliyoruz.
Jeopolitik risklerin ve seçimlerin gölgesinde geçen 2015 yılının ardından, 2016 yılına daha programlı girmemizi sağlayan Eylem Planları’nı hayata geçirmemiz bu açıdan çok önemlidir.
Aksi takdirde bırakınız koşmayı, jeopolitik risklerimizden dolayı düşmeden yürümek bile büyük başarı sayılacaktır. O nedenle gerek siyasi, gerek güvenlik ve gerekse ekonomik anlamda; 2016’nın siyasetin çözüm ürettiği bir yıl olmasını gönülden diliyorum.
Bir tarafta yorgun düşen ruhumuz, diğer tarafta yeni umutlarımızla 2016 yılına giriyoruz. Çözemediğimiz dünkü sorunları yarına taşısak da, üstüne yenilerini eklesek de, yeni bir yılın heyecanını ve çözüm umudunu içimizde hep taşımak zorundayız.
Bu düşüncelerle; birlik ve beraberlik içerisinde toplumsal huzuru ve barışı sağladığımız, ekonomik alanda eksiklerimizi tamamladığımız, bol kazançlı ve sağlıklı bir 2016 yılı diliyorum.