Son 2 aydır ülke olarak Referanduma odaklanmamız, gerek içerde, gerekse dışarda 16 Nisan sonrasına dair belirsizliği yaygınlaştırmıştı. Artık, referandumu geride bıraktık ve Türk milleti gelişmiş ülkelerin oldukça üzerinde %85 katılım oranı ile demokratik hakkına sahip çıkarak tercihini yaptı.
Sonuçların Türkiye ve halkımız için hayırlı olmasını diliyorum. Oranların birbirine bu kadar çok yakın olması; her iki tarafın da tercihine saygı duyulması ve bundan sonraki süreçte tüm görüşleri kucaklayıcı, uzlaşmacı, birleştirici bir davranış içinde devam edilmesi gerekliliğini de ortaya koymuştur.
Çünkü, Türkiye artık yeni bir yol ayrımına girmiştir. Bu yolda; gerek siyasette gerekse de ekonomide fırsatlar doğru değerlendirilirse önemli bir ivme kat edileceği aşikardır. Özellikle geçtiğimiz 1 yıl içerisinde yeterince zaman kaybedilmiştir. O nedenle, artık konuşma değil, eyleme geçme zamanı gelmiştir.
İstiyoruz ki, ülkemizde artık ekonomiye odaklanalım. Potansiyelinin çok altında büyüyen, gençlere istihdam yaratmakta zorlanan, yüksek teknolojili ihracatı yetersiz, yabancı yatırımcıların gelmekte çekindiği güzel ülkemizi yeniden ayağa kaldıralım.
Yani mesele sadece iç siyasetin istikrar meselesi değildir. Mesele, ekonomiden, uluslararası politikaya kadar milletimizin hak ettiği, ülkemizi geleceğe taşıyacak, hedeflerini gerçekleştirecek adımların bir an evvel atılmasıdır.
Mesele, özellikle son birkaç yıldır toplumsal huzuru bozulan, iç ve dış güçlerin etkisiyle birliktelik zemini kaydırılmak istenen Türkiye’nin iç barışı ve huzurunun yeniden sağlanması meselesidir.
Değişen dönüşen dünyada sistemin dışında kalmamak ve sürdürülebilir bir kalkınma modeli için;
içerisinde hareket etmek zorundayız.
İşte tüm bunları yapabilmek için, siyasi erk hiç bu kadar güçlü olmamıştır. Toplum, ülke menfaati doğrultusunda her zaman birleşmeyi bilmiştir. Özel sektör, en zor zamanlarda bile ticaretini, üretimini kesintisiz sürdürmüştür.
O nedenle istiyor ve diliyoruz ki; eksiklerimizi tamamlamak, yanlışlarımızı düzeltmek, sorunlu taraflarımızı onarmak için el ele verelim. Artık önümüze bakalım, umutlu ve bir olalım. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirelim.
T.B.M.M.’nin kuruluşunun 97. yıl dönümünü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızı kutluyor, başta Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi saygı ve şükranla anıyorum.