ACI ÇOK BÜYÜK, DAYANIŞMA ÇOK GÜÇLÜ
Tarihin en acılı günlerinden biri olan 6 Şubat sabahına deprem haberi ile uyandık. Çok geniş bir alana yayılan, art arda 3 deprem olduğu belirtilen, 11 ilimizi etkileyen büyük felakette milletimizin başı sağ olsun. Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
TOBB Başkanımızın liderliğinde Oda-Borsa başkanları olarak hemen bölgeye intikal ettik ve istişarelerde bulunduk. Hasarın tarif edilemeyecek kadar çok, acının ise ne denli derin olduğunu bizzat yerinde gördük.
İzmir olarak bizler de, sizlerin desteği ile elimizden geldiğince yardıma koştuk. Katkı koyan her bir üyemize çok çok teşekkür ediyorum. Tırlarla, gemi ile yardımlarımız deprem bölgelerine çok hızlı bir şekilde gönderildi ve bir nebze de olsa yaralar sarılmaya çalışıldı. Acil barınma ihtiyacını gidermek amacıyla, portatif konteyner üretimi için yine hep birlikte harekete geçtik. Elbette ki, elimizden geldiğince yardımlarımız, bölgeye desteğimiz devam edecek.
Ancak, artık kabul etmeliyiz ki, bilimin yolundan gitmediğimiz sürece, sorunlar ve acılar artarak devam edecektir. Zemine inat yapılan çürük yapılar, denetim eksikliği, koordinasyonsuzluk, iletişim sorunu, afetlere yönelik ilgili kurumların çadır, konteyner stoksuzluğu, kritik kamu binalarında sismik izolasyon vs. koruyucu önlemlerin olmaması zincirleme felaketi büyütmüştür.
Özet olarak; bilim, liyakat, vicdan, ahlak ve denetim eksikliği bizlere 6 Şubat sabahını yaşatmıştır.
Acının ve kayıplarımızın büyüklüğüne rağmen, Bölgedeki dayanışma ruhu ise en büyük umudumuz oldu. Sivil toplum örgütlerinden, madencilerimize, yerli-yabancı arama kurtarma ekiplerinden gönüllülere, gençlerimize ve cansiperane maddi, manevi yardımlarını esirgemeyen vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyorum.
Enkaza dönüşen, kırk bini aşkın canımıza yuva değil mezar olan projelerde, imza sahibi herkes cezasını çekmelidir. Bu açıdan, Adalet Bakanlığı Deprem Suçları Bürosu doğru bir adımdır. Ancak, çok büyük yangın, sel felaketlerinde ve depremlerde de görmekteyiz ki, ülkemizde bir Afet Bakanlığına da acilen ihtiyaç vardır.
TOBB’a sunduğumuz raporda;
- Mecliste teklif olarak sunulan imar barışının tekrar uygulanmaması,
- Faaliyetleri iptal edilen yapı denetim firmalarının, deprem riski taşıyan illerde onay verdiği inşaatların incelenmesinin sağlanması,
- Yıkılan binalarda sorumluluğu olan herkesin tutuklanması,
- 06.02.2023 tarihinden önce düzenlenen ve bu tarih itibariyle süresi devam eden yatırım teşvik belgelerine ve dahilde işleme izin belgelerine talep edilmesi halinde bir yıla kadar ilave süre verilmesi,
- KOSGEB’in bölgeye özel destek kredisi açması, hibe programları oluşturması,
- Çalışanların ve üreticilerin vergi ve sigorta yükümlülüklerinin 3 yıl süreyle %50 indirimli uygulanması,
- Eğitimin kesintisiz yüz yüze devam etmesi gibi birçok önerimizi paylaştık.
Dayanışma ile bu acıları elbette ki aşacağız. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında dünyadaki dönüşüme uyum sağlayacak adımları atmamız gerekirken, biz daha inşaat nasıl yapılmalı noktasındayız. O nedenle, yeniden Cumhuriyetimizin değerlerine sahip çıkmaya ve yeniden akıl ve bilim yolunda birlikte büyük bir mücadeleye ihtiyacımız vardır. Bunu sağladığımızda da yolumuz açıktır.
