2022-2026 çalışma dönemi için siz çok değerli üyelerimizin takdirleri ile yolumuza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Yeni dönemimizde 132 olan Meclis üye sayımız 109’a düşerken meslek komite sayımız da 64’ten 53’e revize edilmiştir.
Güveninize layık olmak için yönetim kurulu olarak, yenilenen meclisimiz ve meslek komitelerimizle birlikte koordineli çalışarak elimizden geleni yapacağımızdan şüpheniz olmasın. Zira, sanayicilerimizin mevcut konularına, güncel gelişmeler doğrultusunda yeni konular da eklenmiş olup, sorumluluğumuzun gereği olarak yapacak işimiz de artmıştır.
Enflasyon muhasebesi, öncelikli konularımızın başında gelmektedir.
Vergi Usul Kanunu’na göre enflasyon muhasebesine geçiş için, içinde bulunulan dönem de dahil olmak üzere, son üç hesap döneminde ÜFE yani yurtiçi üretici fiyatları endeksindeki artışın yüzde 100’ü aşması gerekmektedir. Bu oran, 2021 yılı Aralık ayında aşılmış ve Şubat 2022’de %105 olan ÜFE her ay artarak Ekim ayını %157,6 ile kapattı. Dolayısıyla, enflasyon muhasebesine geçişin şartları oluşmuştu.
Aslında, 2021 yılı sonu itibariyle yapılması gerekirken, 2023 yılı sonuna ertelenen enflasyon düzeltmesi uygulaması, işletmelerin finansal tabloların ve muhasebe kayıtlarının güncellenerek, güncel parasal değerlere taşınmasını sağlayacak olup, işletmeleri haksız enflasyon vergilerine karşı da koruyacaktır. O nedenle de, konunun yeniden değerlendirilerek, enflasyon muhasebesi uygulamasına 2022 sonu itibari ile geçilmesi gerekmektedir. Ayrıca, geçmişe dönük enflasyon farkları vergilendirme ile ilişkilendirilmemeli; vergisel sonuçlar, düzeltmeyi izleyen dönemlerden başlatılmalıdır.
Diğer bir güncel konumuz da, emeklilikte yaşa takılanlara ilişkin yapılacak düzenlemedir. Burada altını çizmek isterim ki, biz işverenlerin bu düzenlemeye karşı olduğumuz gibi bir algı söz konusudur ki bu gerçek değildir. Bizim talebimiz, öngörülerimizin dışında bir sayıda çalışanımızın aynı anda emekli olacak olmasıdır. Normal şartlarda bütçe planımızın içinde o yıl emekli olabilecek kişilerin kıdem tazminatları konulur. Ancak, bu yasa ile birlikte işgücü kaybı işletmelerde ortalama %30 civarında olabilecektir. Bu oran da bizleri iki yönden oldukça olumsuz etkileyecektir. Hem aynı anda yüklü bir kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğü hem de tecrübeli yetkin işgücü kaybı durumu ile karşı karşıyayız.
O nedenle de, zaten konjonktürel süreç gereği maliyetleri artan, finansman temini zorlaşan özsermayesi yetersiz kalan sanayicilerimiz için, düzenleme kapsamında;
Emekli olacak çalışan sayısına göre firmalara, uygun faizli ve uzun vadeli hazine kaynaklı bir KGF kredisi verilmesini talep ediyoruz.
Bununla birlikte, çalışanlarımızın yüksek enflasyon ortamının yarattığı gelir kaybı ile karşı karşıya kaldığını üzülerek görüyoruz. Çözüm olarak, vergi dilimlerinin asgari ücret artışı ölçüsünde yeniden belirlenmesi gerektiği inancındayız.
Tüm bu konularda acil adım atılmasını bekliyoruz.