14 Mayıs seçimleri dolayısıyla geçen ay başyazımızda “seçim gündeminden üretim gündemine” başlığı ile konularımızı paylaşmıştık. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması nedeniyle de, ülkemiz bir süre daha seçim atmosferine takılı kaldı.
28. dönem milletvekillerinin de belirlendiği ilk turda %87 katılım ile demokrasi şöleninin yaşandığı, huzur ve güven ortamında gerçekleşen seçimlerin ikinci turunda da benzer bir şölenin yaşanmasını ümit ediyorum.
En demokratik hakkı ve de sorumluluğu olan oy kullanma sürecinde göstermiş olduğu duyarlılık için vatandaşlarımızı tebrik ediyorum.
İkinci turun ardından 29 Mayıs itibari ile de artık önümüze bakma, konularımıza odaklanma zamanıdır. Ülkemiz için hayırlısı olsun. Kazanan milletvekillerini ve Sayın Cumhurbaşkanını tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Siyaset ve seçim politikası yerini üretim politikalarına bırakmak zorundadır. Demokrasi şöleni, üretim politikaları ile taçlandırılmalıdır. Gerek küresel ekonominin, gerekse ülkemiz ekonomisinin görünümü, başka da bir şansımızın olmadığını göstermektedir.
Tarihimizin en acı depreminin yarattığı ekonomik kayıplarımızın yanı sıra, son dönemde yaşanan döviz kıtlığı ve sıkışan piyasa da somut adımları gerektirmektedir.
TCMB’nin, geçen hafta yapmış olduğu kredi kartlarından nakit avans çekimi ve kredi kartı ile kuyum alımı uygulamasının menkul kıymet tesisi kapsamına aldığı düzenlemeyi geri alması gibi uygulamalar ise panik havası yaratma eğiliminde olup tekrarından kaçınılmalıdır.
IMF ve Dünya Bankası’nın ardından, Birleşmiş Milletler’e bağlı düşünce enstitüsü DESA da, 2023-2024 global ekonomik tahminlerini yenilediği raporunda; iklim değişikliğinin giderek kötüleşen etkisi ile birlikte; inatçı enflasyon, özellikle gelişmiş ülkelerdeki yükselen faiz oranları ve artan belirsizliklerin, uzun süreli düşük büyüme riskini artıracağına vurgu yaptı.
İşte böyle bir ortamda; esnafından ticaret insanına, sanayiciden işçisine memuruna kadar her kesimin ihtiyaçlarına cevap verebilecek, piyasaya beklediği güven ve öngörülebilirliği sağlayacak, yatırım ortamını güçlendirecek politikaları hayata geçirme ve çok çalışma zamanıdır.
Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünde ekonomide yeni bir ivmeye ihtiyaç duyulurken, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramının kutlandığı günün akabinde, CEV Şampiyonlar Ligi finali Türk derbisinde; Avrupa’da üst üste 2, toplamda 6'ncı kez Şampiyonlar Ligi şampiyonu olan VakıfBank Kadın Voleybol Takımı’nı kutluyorum.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün hedeflediği yolda ilerleyen kadın sporcularımızın tamamını tek tek gönülden tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.