33 yıldan bu yana kesintisiz yapmakta olduğumuz Üretimden Satışlarına Göre Büyük Sanayi Kuruluşları çalışmamızın 2014 yılı için olanını basın toplantısı ile kamuoyuna duyurduk.
Her sene sanayi adına çok önemli mesajların yer aldığı çalışmamızın, ülkenin daha az büyüdüğü bir dönemde; öne çıkan başlığının artan kar, azalan zarar ve faiz giderlerindeki yükseliş olduğunu söyleyebiliriz.
Yıllardır düşük karla üretimini sürdürmeye çalışan reel sektörün, 2013 yılında %25 azalan net karı, 2014 yılında %77 gibi oldukça ciddi bir artış gerçekleştirmiştir. İlk baktığımızda sevindirici olmakla birlikte, madalyonun öteki yüzünde ağırlıklı olarak üretimden ziyade, al-sat’a yönelmenin ve kambiyo karlarının etkisinin olduğunu görmekteyiz.
Sanayici olarak varlığını sürdürmek isteyen firmalarımız, sadece %5 oranında artan üretim karşısında böyle bir stratejiye başvurarak karlılık oranını artırırken, zararını azaltmıştır. Diğer gelirlerdeki yüksek artış oranı da, faaliyet alanının dışına yönelmiş olmanın bir başka ispatıdır.
100 Büyük firmamızın %65 oranında artan faiz giderlerinde, 2013 yılında %7,6 olan hazine faiz oranının 2014 yılında %9,7’ye yükselmiş olmasının etkisi büyüktür. Artan kur ile girdi maliyetleri, faizlerle finansman maliyeti artan sanayici için rekabet gücü her geçen yıl azalmaktadır. Bu da büyüme verilerine, özel kesim yatırımlarının neden katkı koyamadığını ortaya koymaktadır. Çünkü rekabet gücü azalan sanayici, uzun vadeli yatırımlardan kaçınmaktadır.
Çalışmada sevindirici olan bir husus da, Ar-ge giderlerindeki %62,5’luk artış oranıdır. Bugün artık dünya sanayi 4.0’ı yaşamın ve üretimin içine almışken, firmalarımızın ar-ge’den yüksek teknolojiden uzak durması mümkün değildir.
Eş zamanlı olarak açıklanan biri bölgesel, bir diğeri de ülke genelini yansıtan EBSO’nun 100 Büyük Sanayi Kuruluşu analizi ile İstanbul Sanayi Odası tarafından hazırlanan 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmasının sonuçları, her sene olduğu gibi yine paralellik göstermiş ve üyelerimizin ülkenin küçük bir yansıması olduğunu bir kez daha teyit etmiştir.
500 Büyük Sanayi Kuruluşun %12’sini oluşturan 59 Odamız üyesi firma, yaklaşık olarak toplam üretimin %12’sini, ihracatın %9’unu, özkaynakların %7’sini, karın %6’sını ve istihdamın %5’ini oluşturmaktadır. O nedenle de, artan satış karından, ar-ge giderine, azalan zarardan, artan faiz giderlerine kadar birçok kalemde veriler örtüşmektedir.
Her iki çalışmada da yer alan üyelerimizi tebrik ediyor, üretmeye ve ülkenin lokomotifi olmaya devam etmelerini gönülden diliyorum. Her iki çalışmanın da sonuçlarının politika yapıcılara önemli çıktılar sunduğu inancındayım.
O nedenle de uzun bir seçim sürecinin ardından, Türkiye’nin önceliği erken seçimden ziyade bir an evvel Hükümeti kurmaya yönelmek olmalıdır.
Partilerimizin de halkın verdiği mesajı dikkate alarak; ülke menfaatleri doğrultusunda uzlaşmacı bir yaklaşımla sorumluluk ve sağduyu içerisinde hareket ederek, ortak bir zeminde buluşmaları gerektiği düşüncesindeyim.
Bizi bekleyen Fed’in faiz artırımından, AB ve Ortadoğu pazarındaki sorunlara, Türkiye’ye ilişkin dışardan oluşan risk algısından, kurlardaki hareketlenmeye kadar birçok önemli başlık bulunmaktadır. Her biri tek başına ekonomideki yönü belirleme gücüne sahiptir.
2015 yılının kalan yarısı bu açıdan büyük önem arz etmekte olup, bizler açısından çok da kolay geçmeyecektir. Yeni hükümetin acilen ve ortak akılla kurularak, başta eğitim, vergi ve hukuk olmak üzere askıya alınan reformları hayata geçirmesinin zaruri olduğunun altını bir kez daha çizerek, şimdiden hayırlı ve mutlu bir bayram diliyorum.