Pandemi sürecinin en önemli çıktılarından birinin; stratejik sektörlerde kendi kendine yetebilmenin, öneminin anlaşılması olduğunu söyleyebiliriz.
Bu açıdan baktığımızda, geçen hafta aynı gün içinde iki çok önemli karar açıklandı.
İlki ve en önemlisi, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından verilen müjde idi.
Karadeniz’de keşfedilen 320 milyar metreküplük doğalgaz; dışa bağımlılığımızı azaltırken, ekonomik değeri ile maliyetlerimizi azaltacak ve moral, motivasyon kazanmamıza sebep olacaktır. Aynı zamanda bu stratejik adım, bundan sonraki enerji politikalarımızı şekillendirecek ve potansiyelimizin, milli kaynaklarımızın, yerli ve yenilenebilir enerjinin de daha etkin değerlendirilmesine vesile olacaktır.
Bugün Akdeniz’de verilen mücadele, enerjinin ticaret yolları ile birlikte önemini ve azalan kaynakların telafisinin gerekliliğini ortaya koymaktadır. O nedenle bu keşif, çok kıymetlidir ve çok da iyi değerlendirilmelidir. 2023 hedefi, kağıt üstünde kalmamalıdır.
Bu kapsamda; Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, Sayın Hazine ve Maliye Bakanımıza, Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımıza, mühendislerimize, emeği geçen herkese şükranlarımızı sunuyorum. Ülkemiz ve milletimiz adına hayırlı, uğurlu olsun.
Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak; yıllardır kararlılıkla, “Türkiye’nin geleceğinin üretimde olduğu”nun vurgusunu yapıyor ve bu yönde gayret sarf ediyoruz.
Ticaret savaşlarının yoğunlaştığı bu süreçte; alternatif enerji kaynaklarından, stratejik tarımsal ve sanayi ürünleri üretimine kadar yerli üretime odaklanmanın, katma değeri artırmanın, milli kaynaklarımız ile güçlenmenin tam zamanıdır.
Açıklanan ikinci karar, bu nedenle üretim ve yatırım açısından önem taşımaktadır.
2009 yılından bu yana, teşvik sisteminin sebep olduğu adaletsizliklerden dolayı bölgesel değil, ilçe bazlı sektörel teşviklerin hayata geçirilmesinin altını çizmekteyiz.
1.Bölgede yer alan İzmir ile Kiraz, Beydağ, Kınık gibi sosyo-gelişmişlik seviyesi ilin çok altında olan ilçeler için önerilerimizin gerekliliğini rakamlarla açıklamaya çalışmış, ilçelerin kendi içinde uzmanlaştığı ürün gruplarına teşviklerin verilmesi gerektiğini savunmuştuk. İzmir’e 36 km uzaklıktaki Manisa’nın 3. Bölge teşviklerinden yararlanmasının yarattığı haksız rekabeti anlatmıştık.
Bu açıdan, 21 Ağustos Resmi Gazete’de yayınlanan karar tam olarak önerilerimizi içermese de, Bayındır, Beydağ ve Kiraz ilçelerinde yapılacak yatırımların OSB dışında 2. Bölge desteklerinden, OSB içinde 3. Bölge desteklerinden ve Manisa’nın 2. Bölge teşviklerinden yararlanması olumlu bir gelişmedir.
Gerekli altyapı yatırımlarının da yapılması ile söz konusu ilçelerde öne çıkan ve bölgesel destekler arasında da yer alan “entegre hayvancılık ve gıda ürünleri”nde yatırım oldukça avantajlı hale gelecektir. Yerelden kalkınma ve üretim adına önemsediğim bu kararda, emeği geçenlere teşekkürlerimi sunuyor, yatırımcıları Bölgemize davet ediyorum.
Ve son olarak da, Pandemi nedeniyle kutlamaları kısıtlanan 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 98. yıldönümünü ve 9 Eylül İzmirimizin kurtuluşunu yürekten kutluyor, yokluktan varlık yaratan Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere silah arkadaşlarını, şükranla ve rahmetle anıyor ve milli kaynaklarımız ile güçlenme, milli bayramlarımız ile gururlanma zamanı! diyerek, sağlıklı günler diliyorum.