İnsanlık tarihine damga vuran, hem ekonomik hem de sosyal açıdan dünyanın tamamını olumsuz etkileyen Pandemi, öncelikleri değiştirerek, tüm dengeleri altüst etti ve küresel ekonomiyi yüzyılın krizi ile karşı karşıya bıraktı. Sonuçta da, “2020: Covid-19” ile özdeşleşen bir yıl olarak tarihe geçti.
Dünya genelinde 1 milyon 700 bini aşkın insanın yaşamını yitirdiği ve hala yitirmeye devam ettiği, acıların, korkunun, tedirginliğin gölgesinde, ülkemizde de ekonomideki dengeleri bozan bir o kadar da öğretici bir yıl oldu.
Peki, 2020 yılından ne öğrendik?
- Sağlık alanında bilimsel ve gelişmiş üretim altyapısına sahip olmanın gerekliliğini,
- Ürün üretimi ve hizmet sağlamada esnek ve proaktif olmanın değerini,
- Birey, işveren ve devlet için tasarruf etmenin, ihtiyat akçesi tutmanın kıymetini,
- Tarım ve gıdada kendi kendine yetebilmenin önemini,
- Turizm sektörünün kırılganlığını,
- Teknolojideki değişimlerden kaçılamayacağını, dijital dönüşümün tercih değil, zorunluluk olduğunu,
- Doğa’ya karşı değil, doğayla uyumlu ve doğayla dost hareket edilmesi gerektiğini,
- İhtiyacımızdan daha fazlasını kullandığımızı ve daha azla yaşanılabileceğini,
- Dünyanın her an yeni krizlere açık olduğunu,
- Kriz anlarında ekip olabilmenin ve güven sağlayabilmenin avantajını,
- Sokaklarda özgürce dolaşabilmenin maddi karşılığı olmadığını,
- Deprem değil, binanın can aldığını,
- Yarattığı istihdam, sağladığı döviz ve yaptığı yatırımlarla sürdürülebilir bir ekonomi için sanayinin stratejik önemini,
Tıpkı, “Seni sen yapan; kazandığın savaşlar değil, kaybettiğin savaşlardır. İnsan kazanarak öğrenmez, kaybederek öğrenir.” Sözünde olduğu gibi kaybederek öğrendik.
Bu kadar çok şeyi öğrendiğimiz bir yılın ardından, 2021’de neler olacak?
Son 50 yılda hiç görülmeyen belirsizlik ve risklerle karşı karşıya olduğumuz bir süreçte, neler olabileceğini bilmek çok zor. Ancak, birkaç ana husus var ki, 2021 yılını lehimize çevirmeyi sağlayacak, nasıl yol alacağımızı belirleyecektir:
- İlki, öğrendiklerimizi, işyerlerimizde, evimizde, kurumlarımızda ne kadar uygulayabileceğiz.
- İkincisi, mutasyona uğradığı söylenen virüsün yaratacağı yeni dalga ve bu kapsamda aşının başarılı olup, olamayacağı ve kapsayıcılığı,
- Üçüncüsü de, ülke olarak gerek ekonomik, gerekse toplumsal açıdan normalleşmeye geçmek için atmamız gereken adımları hangi hızda atacağımızdır.
Bildiğimiz bir şey varsa da; salgından bağımsız bir şekilde, dünya yeniden inşa edilirken, önümüzdeki dönemde “küresel borç ve iklim krizi” ile de mücadele edilecek olmasıdır. Bu kapsamda; etkin yönetim anlayışı, yerli üretimin teşvik edilmesi, başta su olmak üzere tüm kaynakların tasarruflu kullanımı ve küresel yeni yaklaşımlar doğrultusunda stratejiler geliştirilmesi son derece kritiktir.
Böylesine bir süreçte Pandeminin ilk anından bu yana; gerek Yönetim Kurulumuz ile ve gerekse tüm çalışma arkadaşlarımızla birlikte, yasal hizmetleri ve sürecin gerektirdiği yeni hizmetleri 7/24 sunmaya ve konularınıza çözüm aramaya devam ediyoruz. Bu zorlu şartlarda üretme kararlılığını gösterdiğiniz için sizleri tebrik ediyor, faaliyetlerinizi sekteye uğratacak her konuda Odamızla iletişim içinde olmanızı, duyurularımızı takip etmenizi arzu ediyoruz.
Olağandışı gelişmeler olmadığı takdirde, yaz döneminden itibaren kayıplarımızı telafi etme şansını yakalayabileceğimizi ümit ettiğim 2021 yılının, fırsatları ve riskleri ile umudu, sağlığı ve iyiliği insanlıkla buluşturmasını diliyorum. Gönlünüzce geçireceğiniz mutlu bir yıl olsun.