Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ev sahipliğinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Prof. Dr. Vedat IŞIKHAN’ın katılımları ile İş Dünyası İstişare Toplantısı’nı geçen hafta gerçekleştirdik.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile TOBB arasında Nitelikli İşgücü Yetiştirme Programı ve Kadın İstihdamı İşbirliği Protokolleri’nin de imzalandığı toplantıda, çalışma hayatına ilişkin önemli konular aktarıldı. Öne çıkan bazı maddeler şöyle:
-15 günden 30 güne çıkarılan kıdem tazminatından istihdam yüklerine, emeklilik primlerinden, iş güvencesi tazminatı ve işsizlik sigortasına kadar rekabet ettiğimiz ülkelerin çok üstünde oranlar ile en katı istihdam piyasasına sahip ülkeyiz. Bu oranların iyileştirilmesi,
-Kısa çalışma ödeneğinin yeniden uygulanması, 5 puanlık prim teşviki ile emek yoğun sektörlere özel ilave istihdam teşviklerinin getirilmesi,
-İş davalarında zaman aşımı süresinin 5 yıldan 1 yıl/6 aya indirilmesi,
-Tamamlayıcı emeklilik sistemi ile yeni yüklerin eklenmemesi,
-Ara eleman ihtiyacına yönelik olarak meslek lisesi mezunlarının teşvik edilmesi, çırak öğrencilerin stajlarının emeklilikten sayılması,
-Güncelleme katsayısından dolayı, artan emeklilik talebini düşürmek için gerekli düzenlemenin yapılması,
-SGK prim ödemelerinde kredi kartına uygulanan komisyonun kaldırılması,
-Çalışma saatlerinin kısaltılmaması,
-Gelir vergisi basamakları ve oranları ile prime esas ücret tavanının yeniden düzenlenmesi talep edildi.
Yine geçen hafta Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz’ın katılımı ile İzmir İş Dünyası Buluşması’nı gerçekleştirdik. Konuşmamda, çalışma hayatına ilişkin bu konulara ve çözüm beklediğimiz 4 ana konuya değindim.
Yüksek enflasyonun yarattığı risklere, mülteci ve sığınmacı politikasının toplumda ve iş hayatındaki uygulamalarına, eğitim sisteminin neden olduğu vasatlığa ve hukukun üstünlüğü ilkesinin aksi yönündeki uygulamaların yarattığı güven kaybının altını çizdim.
Ülkemizin potansiyeline ve avantajlarına, reel sektörümüzün gücüne yürekten inanan biri olarak, bu riskleri yönetmenin, lehimize çevirmenin elimizde olduğuna, kaybedilen her anın da, çözümü güçleştirdiğine vurgu yaptım.
Bugün, sanayicilerimiz gerek dış, gerekse iç pazarda oldukça zorlu bir ortamla karşı karşıya. Desteğe ve yönlendirmeye ihtiyacımız olduğu çok net.
Üreten, istihdam sağlayan, ihracat yapan reel sektör, bir alırken, topluma, devlete karşı yükümlülüklerini de fazlasıyla yerine getiriyor. O nedenle de, çalışma hayatı ve üretim-yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik haklı taleplerin kabul görmesi ve ivedilikle gerekli düzenlemelerin yapılması en büyük temennimizdir. Konuların takipçisi olmaya devam edeceğiz.