Sayın Başkanım,
Geçmiş Dönem Başkanlarımız,
Doğru Odak Okulları Kurucusu Sn. Begüm ÖZDOĞULARLI
Onur Üyelerimiz, Yüksek İstişare Kurulu Üyelerimiz,
Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,
Basınımızın Kıymetli Temsilcileri
Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Sn. Begüm ÖZDOĞULARLI’ya meclisimize hoş geldiniz diyor, eğitim kurumu aracılığıyla gençlerimize kattıkları için çok teşekkür ediyorum. Kendisi TOBB kadın girişimciler üyesi midir? Bilmiyorum ama mutlaka orada görev almasını, deneyimlerini paylaşmasını diliyorum.
Sizlerin geçmiş Ramazan bayramınızı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve TBMM’nin 103. açılış yıl dönümünü, Türk Polis Teşkilatı’mızın 178. kuruluş yıl dönümünü gönülden kutluyorum.
IMF NİSAN RAPORU
Sunuma küresel ekonomideki gelişmeler ile başlamak istiyorum. IMF Nisan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nu “Zorlu Bir Toparlanma" başlığıyla yayımladı.
IMF tahminlerini aşağı yönlü revize ederek; 2022’de %3,4 büyüyen Dünya ekonomisinin, 2023’de %2,8 ve 2024'te %3 büyüyeceğini açıkladı. IMF Başkanı tarafından %2,8’lik büyümenin, 1990'dan bu yana yapılan en düşük orta vadeli büyüme tahmini olduğu açıklandı.
2022’de %5,6 büyüyen Türkiye için de, 2023’de %2,7 ve 2024'te %3,6 büyümesi bekleniyor.
Raporda dikkat çeken bazı başlıkları da paylaşmak istiyorum.
-Dünya ekonomisinin yumuşak bir iniş yapabileceğine dair beklentiler, finans sektöründeki son çalkantılarla azaldı. Gıda ve enerji fiyatlarındaki gerilemeye rağmen, finans sektöründeki son çalkantıyla artan belirsizlikler, riskleri kesin olarak tekrar aşağı yöne çevirdi.
-Bankacılık ve finans sektöründeki kırılganlıkların daha geniş kapsamda yayılmasına dair korkuların artmasıyla, politika faizlerindeki hızlı artışın olumsuz etkileri sorgulanmaya başlandı.
-Borç seviyelerinin yüksek seyretmeye devam etmesi politika yapıcıları zorluyor.
-Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşın ardından hızla yükselen emtia fiyatların gevşese de, savaş ve jeopolitik gerilimler yüksek seyretmeye devam ediyor.
-Küresel enflasyonun %8,7 seviyesinden 2023'te %7'ye gerilemesi bekleniyor.
Ayrıca, raporda; gelecek 5 yılda küresel büyümeye en büyük katkının Çin'den geleceği ve Çin'in büyümeden aldığı payın ABD'nin 2 misli olacağına vurgu yapılıyor.
Raporun açıklanmasından sonra AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in, AB'nin, Çin ile ilişkilerinde ayrışmak yerine fırsatları ve sorunlu alanları net şekilde belirleyerek riskleri azaltmaya ihtiyaç duyduğunu söylemesini de dikkatlerinize sunuyorum.
KÜRESEL MAL TİCARETİ
Diğer yandan, Dünya Ticaret Örgütü de, 2023 için küresel mal ticaretine ilişkin büyüme beklentisini yüzde 1'den yüzde 1,7'ye yükseltti.
Ancak, bu tahmin 2008 küresel finansal krizinden bu yana geçen 12 yıldaki ortalama yüzde 2,6'nın altındadır.
Raporda, "Ukrayna'daki savaşın, inatçı yüksek enflasyonun, sıkı para politikasının ve finansal piyasalardaki belirsizliğin etkileriyle küresel mal ticareti hacminin bu yıl yüzde 1,7 büyümesi bekleniyor." denildi.
“Küresel ticaret 2023'te dış faktörlerin baskısı altında kalmaya devam edecek. Bu durum, hükümetlerin ticaretin durmasını önlemesini ve ticarete engeller getirmekten kaçınmasını daha da önemli hale getiriyor." İfadelerine de yer verildi.
DTÖ Başekonomisti Ralph Ossa da, “Hükümetlerin ve düzenleyicilerin gelecek aylarda bu ve bankacılık sistemindeki zayıflıklar gibi diğer finansal risklere karşı tetikte olması gerektiğini belirtti.”
Değerli Meclis Üyelerimiz,
Küresel ekonomiye ilişkin hem büyüme hem de ticaret beklentisi ve altı çizilen riskler bizler için de bir uyarı niteliğinde.
SANAYİ ÜRETİM ENDEKSİ
Ülkemiz 2023 yılına seçim gündemi ile girdi. Yaklaşık 19 gün sonra da seçimler gerçekleştirilecek. İkinci tur ihtimali süreci daha da uzatacak. Oysa ki, üretimin sürdürülebilirliği adına zor ve önemli bir süreçteyiz. Sanayi üretim endeksinde yıllık değişim oranı bunu açık ve net olarak göstermektedir.
2021 yılında pandemi etkisi bir yana zig zag çizerek adeta kendi yağı ile kavrulmaya çalışılan bir sürecin içindeyiz. Şubat özelinde deprem bölgesinden alınamayan verilerin de etkisi net şekilde görülmektedir.
Genel olarak, neden bu zig zagların çizildiğini sizler çok iyi biliyorsunuz. Seçim sürecinde dikkatleri çekmek istediğim birkaç ana başlığa, hamaset ile değil, veriye dayalı olarak yer vermek istiyorum.
ENERJİ FİYATLARI
Üretimde en önemli girdi kalemlerimizden biri enerji. Küresel sürecin de tetiklemesi ile elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki artış üretimin önündeki en büyük engellerden biri.
Bakınız, Nisan ayında doğalgaza konut ve sanayi için yüzde 20 indirim geldi. Bu hali ile sanayi özelinde kademe 1 fiyat tarifesi için 2022 yılı Nisan dönemine göre doğalgazda artış oranı %123, 2021 yılına göre %473’tür.
Benzer şekilde, elektrik artışındaki oranlar da %26’ya %367’dir.
2021 Nisan Dolar/TL ortalaması 8 iken, 2023 Nisan ortalaması 19’dur. Üretici fiyat endeksi 2021 aynı döneminde %35 iken 2023’de %62’dir. Bu şartlarda üretim yapanı alkışlamak, takdir etmek, eksiklerini tamamlamak gerekir. Üstündeki yükleri artırmak amaç olmamalıdır.
TİCARİ KREDİLER
Uzun bir süredir finansman temini ile ilgili yaşanan sorunları dile getiriyoruz.
Ticari kredilerin mevduat içindeki payı %10,7 ile son yılların en düşük seviyesinde. Faizler ise 8,5 olan politika faizin 4 katına ulaşmış durumda.
Bankalar artık kredi vermek istemiyor. Verse de çok maliyetli ve istenilen miktarda ve vadede almak imkansız. Piyasadaki nakit sıkışıklığı her geçen gün artmaya devam ediyor. Şubat ayında Sayın Nebati Bakana da yaşanan sorunları açık ve net bir şekilde ifade etmiştim. Ancak, sorunlar artarak devam ediyor.
İşletme sermayesi ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz bir noktada, krediye ulaşamama devam ederse, dar boğazdan kaçınmak çok zor. KOBİ’lerin kredi olmaksızın yoluna devam etmesi mümkün görünmüyor. Seçimlere kadar kimse iş yapmasın mı isteniyor? Üretimi durduralım, ödemeleri yapmayalım mı?
Net ihracatçı değilseniz Eximbank kredisi de kullanamıyorsunuz. Hatırlatmak isterim ki, ihracatımızın %80’i ara malı ithalatına bağımlı.
Türkiye gerçeklerinden kopulduğu zaman, ne yazık ki olan üreticiye oluyor. Acilen yaşanan bu dar boğaz giderilmeli ve ihtiyacı olan krediyi alabilmelidir. Diğer yandan, insanların, firmaların bu denli krediye bağımlı hale gelmesi, ne yazık ki, sağlıklı bir ekonomik yapı olmadığının da göstergesidir.
Dileriz, bu süreç en az hasarla atlatılır.
Bu noktada, dünyada finansal kırılganlıklar artarken, Standart&Poors’un Türkiye, Mısır, Endonezya, Katar ve Tunus'un bankacılık sistemlerinin global likidite değişikliklerine karşı kırılganlık potansiyeli olduğunu belirtmesi çok önemlidir.
Geçen ay ben de yaşanan küresel banka krizinden sonra bir tweet atarak; bankalarımız üzerinde yapılan düzenlemeler noktasında dikkatli olmamız gerektiğine vurgu yapmıştım. Önümüzdeki süreci, küresel finansal kırılganlıklar açısından çok doğru değerlendirmeliyiz.
EYT DESTEK KREDİSİ
Sanayiciler, kredi bulmakta zorlanıyor demiş ve EYT destek kredisi talep etmiştik. KGF aracılığıyla krediler verilmeye başlandı. Ancak, burada da KOBİ dışı firmaların kredi almak da zorlandığı duyumlarını alıyoruz.
KOBİ’ler için 10 milyon, KOBİ dışı firmalar için 20 milyona kadar kredi verilebiliyor. Azami 36 ay vade.
Özel şart olarak koşulan 2 madde önemli.
Bu konuda yaşanan sorunlar varsa bizlerle paylaşın ki, yetkililere iletelim.
SERBEST PİYASA, SERBEST KUR VE SERBEST KAMBİYO REJİMİNE UYGUN OLMAYAN UYGULAMA VE İŞLEMLER
Üretimin sürdürülebilirliğini riske eden bir diğer husus da, son dönemde çok sık yapılan mevzuat düzenlemeleridir. Finansmana erişim ve döviz işlemlerinde serbest piyasa, serbest kur ve serbest kambiyo rejimine uygun olmayan uygulama ve işlemlerden öne çıkanları slaytta görüyorsunuz.
Özellikle de, ihracatçılarımızı direkt etkileyen regülasyonlar artık nefes aldırmaz noktaya getirmiştir. Örtülü faiz artışı, bankalara döviz satış baskısı, firmalara ve bireylere döviz alım baskısı al-sat arasındaki farkı hiç olmadığı kadar açtı. Öyle ki, döviz üzerindeki baskı, stres Tahtakale’ye olan ilgiyi artırdı. Yanlış üstüne atılan her yanlış adım, sistemi bozuyor.
Pratik iş hayatının uzağında, iş yükünü artıran, ticareti engelleyen, ödemeleri geciktiren art arda yapılan onlarca değişikliğe artık son verilmelidir.
İHRACATÇININ HAKLI İSYANI
Bu düzenlemeler özellikle ihracatçıların adeta önünü tıkıyor. Ancak, bir de verilerle ihracatçımızın haklı isyanını detaylandıralım.
TL’nin döviz karşısında aşırı değerlenmesi de, eksik değerlenmesi de sanayimize ve ekonomimize zarar verdiğinin altını sürekli çiziyoruz.
Bu nedenle, para ve kur politikalarımızın TL’nin değerini; ihracatı veya ithalatı yapay/geçici olarak artırmasına neden olmayacak düzeyde yani gerçekçi değerde tutması gerekmektedir.
Bakınız Dolar/TL Eylül 2022’de 18.28, Nisan 2023’de 19,26 yani %5,4 artış söz konusu. Euro’daki artış ise %16’dır. Benzer şekilde, Eylül-Mart döneminde TÜFE %22,7, ÜFE %19 artmıştır. Aylardır artarak devam eden Dolar üzerindeki baskı, ihracatçıları zor durumda bırakmaktadır. Uzun bir süredir DOLAR/TL 18-19 bandında tutulmaya çalışılırken, bugün aslında en az 22-23 TL bandında olması gerekirdi. Öyle olmadığı için de, ihracatçılarımız maliyetten dolayı pazar kaybı ile karşı karşıyadır.
EBSO ÜYE MEMNUNİYET ANKETİ
Bizden bir haberle devam etmek istiyorum. Her sene dış bir kuruluşa yaptırdığımız üye memnuniyet anketi sonuçları, bizleri gururlandırmaya devam ediyor.
2015 yılından bu yana en yüksek orana ulaştık. Kesintisiz olarak da artan oranlarda son 4 yılın en yüksek üye memnuniyet anket sonuçlarını aldık. Geri dönüşleriniz için teşekkür ediyorum. Benzer şekilde yönetim kuruluna ilişkin yanıtlarda da 2015 yılından bu yana en yüksek not verilmiştir. Hem geçmiş yönetimlerde görev yapan hem de mevcut yönetimdeki arkadaşlarım adına ayrıca teşekkür ediyorum.
ALMANYA MESS FUARI
Alman Ticari Fuar Sanayi Birliği (AUMA) Genel Müdürü Jörn Holtmeier, Kovid-19 salgını döneminde Almanya`da 670 ticari fuarın iptal edilmesinin ekonomide şimdiye kadar 60 milyar avroluk kayba neden olduğunu bildirdi.
Almanya için fuarlar çok önemli. Özellikle de Hannover MESS Fuarı. Dünyanın en büyük Endüstriyel fuarına bu yıl KOSGEB desteği ile 41 üyemizin katılımını sağladık. Üyelerimize İkili görüşme olanağı da sağladık. Talep eden tüm komitelerimizde minimum sayı tamamlandığı takdirde fuarlara katılımı sağladığımızı hatırlatmak isterim.
Konuşmamı tamamlarken, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını gönülden kutluyor, seçimlerin ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.
Ender YORGANCILAR
Yönetim Kurulu Başkanı