2022 KASIM AYI MECLİS KONUŞMASI

29 Kasım 2022

 

Sayın Başkanım,

Sayın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanım,

Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,

Onur Üyelerimiz,

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

Sizleri şahsım ve Yönetim Kurulumuz adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkanımıza yeni çalışma dönemimizde de meclisimizi onurlandırdıkları ve bilgi paylaşımları için çok teşekkür ediyorum.

Bir teşekkürüm de Sayın Başkanın seçildiği günden itibaren bizlerle olan diyaloğu, konularımıza olan yaklaşımı ve gülen yüzü içindir. Hep birlikte, güzel İzmir için en iyi olanı yapmaya, elimizi taşın altına koymaya her zaman hazır olduğumuzun altını çizmek isterim.

TERÖR

Sunuma geçmeden önce, İstiklal Caddesi’ndeki bombalı eylemde ve sonrasında Gaziantep Karmamıştaki terör saldırısında masum vatandaşlarımızı katleden ve son olarak Pençe-Kilit operasyonunda askerlerimizi şehit düşüren terörü lanetliyor, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, ailelerine sabır, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Şu anda operasyonda olan Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Allah yardımcısı olsun.

Bu noktada, dün çok üzüldüğüm Göztepe-Altay maçında yaşananlara değinmeden geçemeyeceğim. İzmir futbolu zaten bölünmeden kaynaklı bir güç kaybı yaşamakta idi. Şimdi, fanatizmin de, insanlığın da dışına çıkan dünkü olaylar ne yazık ki İzmir’de futbola gölge düşürmüştür. Tarihi cezalarla tekrarlanmaması sağlanmalıdır. İzmirlinin çocukları ile eşleri ile gittiği keyif aldığı bir ortamı savaş alanına çevirmeye kimsenin hakkı yoktur. O kişiler bir daha asla statlara alınmamalıdır.

Diğer yandan yaşanılan bu şiddet sadece maçlarda değil. Bir süredir ne yazık ki ülkemizde her yerde şiddet öne çıkıyor. Adeta yurt içi terör yaşanıyor. Gece kulüplerinde şarkısı çalınmadığı için şiddete başvurandan, toplu ulaşımda ilerlemediği için tekme tokat girenden, mahalle basmalardan, düğünlerde silahla yaralamaya kadar varan çok ciddi bir şiddet eğilimi var. Kadına olan şiddeti saymıyorum bile. O başlı başlına acil çözüm bekleyen bir yaramız. BİZE NE OLUYOR?. HOŞGÖRÜMÜZE NE OLDU?

Dilerim, bu ruh halinden bir an evvel çıkar ve huzurlu günlerimize geri döneriz.

DEPREM KONUTLARI KURA ÇEKİMİ

“Birlikten İzmir Doğar” kampanyamız kapsamında tamamlanan Deprem Konutlarımızın Kura Çekimi, Valimiz Sn. Valimizin katılımlarıyla gerçekleşti. Depremzedelerimize hayırlı olsun. Ayda bebek ne nice çocuklarımız bu acıları bir daha yaşamasın.

ANKARA ZİYARETİ

Odamız, İzmir Ticaret Odası, İzmir Ticaret Borsası ve Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi’nin Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Başkanlık divanı olarak, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanımız M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nu ziyaret ettik. İzmir’deki birlik ve beraberliği, üyelerimizin konularını, yeni çalışma dönemimizi istişare etme fırsatı bulduk.

Değerli Meclis Üyelerimiz,

Geçmiş dönemdeki arkadaşlarımız biliyor. Yeni arkadaşlarımız için bu ilk sunum olacak. Ben Meclis toplantılarında özellikle küresel ekonomiden başlayarak içerde yaşanan gelişmelere yönelik raporlarla, verilerle konuşmamı ve sunumu yaparak bilgi paylaşmaya gayret ediyorum.

Küresel ekonomide de, içerde de yavaşlayan talep etkisini gösterirken, yeni yıla doğru küresel ekonomiye ilişkin raporlar da yayınlanmaya başladı. Küresel iflas raporu bunlardan biri.

KÜRESEL İFLAS RAPORU

Allianz Trade Küresel İflaslar Raporu’nda; enerji krizi, enflasyona odaklı faiz politikası ve müdahale edilemeyen resesyonun iflas dalgasını tetikleyeceğini vurguluyor. Öyle ki, iflaslarda 2022'de %10, 2023'te ise %19 oranında artış bekleniyor.

2023 yılında iflasların Fransa'da yıllık %29 artışla 53 bin, Birleşik Krallık'ta %10 artışla 27 bin, Almanya'da %17 artışla 17 bin, İtalya'da ise %36 artışla 10 bin 900 vakayı aşması öngörülüyor. Çin'de parasal ve mali gevşemenin sınırlı etkisi nedeniyle iflasların yüzde 15 artması bekleniyor.

Slaytta da görüldüğü gibi; Türkiye, İspanya için 2023 yılında 2019 seviyelerinin %60 üzerinde iflas bekleniyor.

Tam da bu noktada önemli bir hatırlatma yapmak istiyorum. Sizlere mail olarak gönderildi. Nüfusunun yarısından fazlası 40 yaş üzeri olan Federal Almanya Cumhuriyeti'nde yeni neslin bulunmaması ya da ailenin şirketini devam ettirmesi nedeniyle birçok karlı şirketin, ticari faaliyetlerine devam edemediği ve ticari faaliyetlerinin önemli bir kısmını başka işletmelere devredeceğini ben bu kürsüden sizlere birçok kez söylemiştim.

Federal Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığı ve Almanya Sanayi ve Ticaret Odası koordinasyonunda yürütülen "NEXXT-CHANGE" veri tabanından devredilmesi planlanan firmalara ilişkin detaylı bilgilere ulaşılmasının mümkün olduğu, firmaların devralınması noktasındaki finansman ihtiyacını karşılamak ve finansal planlamanın gerçekleştirilmesi adına Almanya Kalkınma Bankasının (KfW Bank) da projenin önemli bir uygulayıcısı konumunda bulunduğunu tekrar hatırlatmak isterim.

TOBB KURULAN KAPANAN ŞİRKET SAYISI 

Küresel iflas raporundan anladığımız birçok ülkede şirketler faaliyetlerini sürdürmekte zorlanmaktadırlar. Dönüp ülkemize baktığımızda, TOBB’un kurulan kapanan şirket verileri bizi aydınlatmaktadır.

2021 yılının ilk 10 ayına göre yapılan karşılaştırmada bu sene İzmir’de kurulan firma sayısının %20, kapanan firma sayısının %60,8 arttığını görmekteyiz. Bu oran Türkiye genelinde %25’e %56’dır.

Önemli diğer bir nokta da, Türkiye genelinde imalat sanayide kurulan firma sayısının %5,9’u İzmir’den, %8’i Ankara’dan, %37,8’i İstanbul’dandır. Benzer şekilde imalat sanayide kapanan firmaların %6,5’u İzmir’de, %7,7’si Ankara’da %46,5’i İstanbul’da yerleşik firmalardır.

KPMG KÜRESEL CEO ARAŞTIRMASI

Bir başka küresel araştırma KPMG tarafından dünyanın en büyük şirketlerinin 1.300’den fazla CEO’ya yönelttiği sorulardan oluşuyor.

Önümüzdeki 3 yılda büyüme hedeflerine ulaşmak için önemli gördükleri stratejilere dikkatlerinizi çekiyorum. Ortaklık, ittifak, satınalma ana gündem gibi görünmektedir. Size biraz önce haberini verdiğim Alman firmalarının satın alınması o yüzden önemlidir.

Ayrıca, her on CEO'dan sekizi, önümüzdeki 12 ay içinde bir resesyon beklediğini söylerken, yedisi bu resesyonun beklenen büyümeyi sekteye uğratacağına inanıyor.

CEO'ların %39'u hâlihazırda işe alımları durdururken, %46'sı önümüzdeki 6 ay içinde iş gücünü küçültmeyi düşünüyor. Ayrıca, her beş CEO'dan dördü, şirketlerini beklenen resesyona hazırlamak için kısa vadeli dijital dönüşüm stratejilerine ara verdiğini veya yavaşlattığını belirtirken, siber güvenlik de artık en büyük riskler içinde yer almıyor. Çünkü, şu an can derdine düşülmüş durumda.

PMI İMALAT SANAYİ YÖNETİCİLERİ ENDEKSİ

Küresel ekonomiden direksiyonu içeriye çevirelim ve benim çok önemsediğim aralıklarla sizinle paylaştığım PMI verisine bakalım. Bu kez sektörel performansa dikkatinizi çekmek istiyorum. Öncelikle, mart ayından bu yana 8 aydır baraj altındaki seyrini devam ettiren genel PMI endeksi Ekim itibari ile yılın en düşük seviyesinde. Öyle ki, 46,4 olan Ekim 2022 verisi 29 ayın en düşük seviyesidir.

Slaytta gördüğünüz Ekim itibari ile 12 aylık ortalamada ise sadece 3 sektörün dışında tüm sektörlerin ve genel ortalamanın baraj altında kaldığını görüyoruz. Yani bu azalan talebin, artan maliyetlerin bir yansıması olarak çok net ortaya çıkmaktadır. Maliyetlerimiz içinde önemli bir kalem olan ve agresif zam artışları ile enerji maliyetleri de ortada iken, Avrupa ile saat farkı doğuran, uyandığımızda elektriğe muhtaç eden yaz saati yerine KIŞ SAATİ uygulamasına geçilmesi hususunu bir kez daha talep ediyorum.

Üretimde böyle bir tablo karşımızda iken biz sanayiciler bakın hangi konularla mücadele içerisindeyiz.

GÜNDEM I EYT:EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR

Gündemimizin öncelikli maddelerinden biri olan EYT konusunda mağdur duruma düşen çalışanlar için haklı bir düzenlemeye gidilirken, başka bir mağduriyet doğduğunun altını çizmeye çalışıyoruz.

Sayın bakanın açıklaması ile 1,5 milyon EYT'linin yüzde 87'si özel sektörde çalışıyor. Ve bu ilerleyen yıllarda atarak devam edecek. O zaman yük kimin sırtında özel sektörün. Peki, yükten kastımız nedir?

EYT yasalaştığında firmalara göre değişmekle birlikte işgücü kaybı da ortalama %30 civarında olabilecektir. Bu grup, 45-55 arası yaş ortalamasında, hem kurum kültürü hem de tecrübe açısından önemli bir kazanıma sahiptir. Bu da firmalarımızı farklı açılardan olumsuz etkileyecektir.

Birincisi bir anda yüklü bir kıdem tazminatını ödemekle yükümlü kalacaklardır.

İkincisi, en verimli yaşlardaki tecrübeli, nitelikli elemanlarını kaybedecekler ve bu da verim ve üretim kaybına sebep olabilecektir. Bu süreçte taleplerimiz;

Emekli olacak çalışan sayısına göre firmalara uygun faizli ve uzun vadeli hazine kaynaklı bir KGF kredisi verilmesidir.

Kamu bankalarının, TCMB politika faizinin belli oranı üzerinden, bir-iki yıl geri ödemesiz dönemi içerecek şekilde, başta kıdem tazminatı ödemeleri olmak üzere doğacak kaynak ihtiyacı için, işletmelere orta ve uzun vadeli “EYT finansman kredisi” verebilmesi gibi alternatif finansman destekleri sunulmalıdır.

Nitelikli istihdam kaybındaki olumsuzluğu en aza indirgemek için yaş ve çalışma süreleri dikkate alınarak kademeli bir ayrılış planlanması çok daha uygun olacaktır. Ocak ayında 20 kişi ben emekli oluyorum derse işveren kıdem nasıl bir anda karşılasın. Bu durum, şirketlerin işgücü açısından en az zarar görmelerini ve planlama yapabilmelerini sağlayacaktır. 

Diğer yandan işin asgari ücret boyutu da var. EYT’nin 2023 yılında yasalaşması ve asgari ücrete yaklaşık %40 gibi bir zam yapılması ile kıdem tazminatı hesabına katılan ücretler de aynı oranlarda artacaktır. Bu da dikkate alınmalıdır.  

Bu noktada, çok yüksek enflasyon ortamında refah kaybı önlenemeyen, her geçen gün alım gücü azalan asgari ücretli vatandaşlarımız için de mutlaka vergi dilimleri asgari ücret artışı ölçüsünde yeniden belirlenmelidir.

GÜNDEM II: ENFLASYON MUHASEBESİ

Diğer önemli ve acil çözüm bekleyen gündem konumuz enflasyon muhasebesine geçilmesidir. Vergi Usul Kanunu’na göre enflasyon muhasebesine geçiş için, içinde bulunulan dönem de dahil olmak üzere, son üç hesap döneminde Yurtiçi Üretici Fiyatları Endeksindeki artışın yüzde 100’ü aşması gerekmektedir. Bu oran 2021 yılı Aralık ayında aşılmış ve izleyen her ayda da üç yıllık toplam enflasyon yüzde 100’ün üzerinde seyretmiştir.

Yani, enflasyon muhasebesine geçişin şartları oluşmuştur. Aksi halde işletmelerin gerçek durumlarını ve performans düzeylerini mali tablolardan anlamak güçleşecektir.

2023 yılı sonuna ertelenen enflasyon düzeltmesi uygulaması, işletmelerin finansal tabloların ve muhasebe kayıtlarının güncellenerek, güncel parasal değerlere taşınmasını sağlayacak olup, işletmeleri haksız enflasyon vergilerine karşı da koruyacaktır.

Bu sebeplerden dolayı, iş dünyası olarak, enflasyon muhasebesi uygulamasına 2022 sonu itibari ile geçilmesi gerektiğine inanıyoruz.

ATIK YÖNETİM SORUMLUSU FİRMALAR

Bir başka konumuz ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın; "Atık Yönetim Sorumlusu Firmalar Hakkında Yönetmelik Taslağı" ile ilgili görüş talebidir.

Oda/Borsa ve 65 Sektör Meclisinden gelen görüşler slaytta yer almaktadır:

Sizlere bu mail atıldı. Bu görüşlere eklemeleriniz olacaksa mutlaka bildirin.

  1. Bakanlığınız tarafınca kurgulanan ve geliştirilen sistem sayesinde şirketler, mevcut çevre mevzuatı uyarınca kendilerinin belirledikleri kriterler ile seçtiği lisanslı firmalar aracılığıyla atık yönetimini etkin bir şekilde yürütebilmektedir. Bununla birlikte, taslak yönetmelikte önerilen sistem ile sanayi atıklarının yönetim sürecinin tamamen değişmesi planlanmaktadır. Yönetmelik kapsamında, atıkların bir aracı vasıtasıyla alım-satım ve yönetimini içeren yeni bir iş kolu oluşturmak yerine, atık yönetimi sürecinin 3. taraf gözüyle etkin denetiminin yapılmasını sağlayacak bir mekanizma oluşturulması önem arz etmektedir.
  2. Özellikle Yönetmelik Taslağının EK-1 "Hizmet alma zorunluluğu bulunan atık üreticileri ve hizmet verecek atık yönetim sorumlusu firma sınıfları" tablosunda belirtilen firmalar, hali hazırda, Çevre İzin Lisans Yönetmeliği'ne tabi, çevre yönetim birimi kurmak ya da çevre danışmanlığı konusunda hizmet alma zorunluluğu olan firmalardır. Söz konusu firmalara getirilecek olan "atık yönetim sorumlusu firmalar ile çalışma zorunluluğu", bugüne kadar yapılmış olan tüm yatırımların atıl kalmasına ve şirketlerin çevre ve sürdürülebilirlik çalışmalardaki sorumluluklarının önemli bir kısmını söz konusu firmalara yüklemesine neden olacaktır. Dolayısıyla kendi çevre birimini oluşturmuş ve ilgili mevzuat kapsamındaki yükümlülükleri yerine getirmekte olan firmalara getirilen atık yönetimi firmasıyla çalışma zorunluluğunun gözden geçirilmesinde fayda görülmektedir.
  3. Taslak Yönetmeliğin Madde 9 (5) "Atık Yönetim sorumlusu firma ile atıklarının yönetimini sağlayan atık üreticileri, tüm atıklarının yönetimini tek bir firma aracılığıyla yerine getirmek zorundadır." maddesi; atık üreticisine tek bir firma ile çalışma zorunluluğu getirmektedir. Gerek tek bir firmanın tüm atık türlerinde uzmanlaşmasının mümkün olamayacağı, gerekse sektörde haksız rekabet ortamı oluşturacağı endişesinden hareketle, söz konusu uygulamanın da gözden geçirilmesinde fayda mütalaa edilmektedir.

EKONOMİK DÜZENLEMELER

Yapılan son ekonomik düzenlemeleri de kısaca hatırlatmak istiyorum:

BDDK, kredi kullanabilecek şirketler için daha önce 15 milyon TL olan yabancı para pozisyonu sınırını 10 milyon TL’ye indirdi. Daha önceki uygulamada nakit pozisyonu, “finansal tablolarına göre aktif toplamından veya son 1 yıllık net satış hasılatından büyük olanı yüzde 10’nunu geçen” şirketler olarak uygulanan kısıtlama ise yüzde 5 olarak güncellenmiştir. Böylelikle, kredi kullanabilecek işletmeler için kapsam daha da daraltıldı.

KDV iadesinin mükelleflerce yılı içinde nakden alınabilmesine imkan sağlandı. Resmi Gazete'de yayımlanan Tebliğle temel gıda maddelerinde KDV oranının yüzde 1'e indirilmesi nedeniyle mükellefler üzerindeki finansman yükünün azaltılması amacıyla mükellefler tarafından KDV iadesinin yılı içinde nakden alınabilmesine yönelik düzenleme yapılmıştır. Böylece daha önce yılı içinde mahsuben, ertesi yıl nakden veya mahsuben alınabilen KDV iadesinin, ilgili yılında da 6 aylık dönem itibarıyla nakden alınabilmesinin önü açılmıştır.

Sermaye kaybı olan veya borca batık şirketler için sağlanan kolaylık 1 Ocak 2024'e kadar uzatıldı. Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan "6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 376'ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ", Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Buna göre, söz konusu şirketlerin henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının tamamı ile 2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin toplamının yarısının 1 Ocak 2024'e kadar yapılacak hesaplamalarda dikkate alınmaması imkanı sağlanmıştır.

Resmi Gazete'de yayımlanan Torba Kanun ile

Yenilenebilir enerjide vergi muafiyeti 25 kW'den 50 kW'ye çıkarılmıştır.

Sermayeye kaynak aktarımından itibaren 5 yıl boyunca sermaye azaltımı yapmayan kurumlarda, bu sürenin sonunda sermaye azaltılmışsa, işletmeye konulan nakdi veya ayni sermaye ile sermayeye eklenen diğer unsurların toplam sermayeye oranlanması suretiyle azaltıma konu edilen tutar içindeki unsurlar tespit edilerek vergilendirme yapılacaktır.

EBSO’DA AYNI ANDA AKTİF YÜRÜTÜLEN 3 AB PROJESİ

Bizden 2 haberle aslında biraz da reklamlarla konuşmamı tamamlamak istiyorum.

Odamızın son kabul gören projesi ile birlikte şu anda 3 aktif AB projesi yürüten Oda olarak Türkiye’de bir ilke imza attık. Kısaca bu projeleri sizlere hatırlatmak istiyorum.

Avrupa İşletmeler Ağı Single Market Programını 2011 yılından bu yana yürütmekteyiz.

Dönemsel olarak revize edilen programın son Proje Bütçesi:2.314.046 € (Odamız, Ege Üniversitesi, İzmir KOSGEB Müdürlüğü ve Denizli Ticaret Odası ile birlikte Dörtlü Konsorsiyoma ait)

Hedef Kitle: Dış ticaret yapan/yapmak isteyen tüm üyeler

Dünyanın en büyük Uluslararası Ticaret ve Teknoloji Transfer Ağı sayesinde dış ticaretin artırılması, yeni ürün geliştirilmesi, yeni pazarlar hedeflenmektedir.

Sektörel Mükemmeliyet Merkezlerinin Kurulması Yoluyla Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalitesinin Artırılması Hibe Programı

Proje Bütçesi: 484.800 € olup, Hedef Kitle: 150 Elektrik Elektronik Meslek Lisesi Eğitmeni (60 İzmir, 30 çevre il, 60 diğer iller) Elektrik ve Elektronik sektörü firmalardır. İzmir’de Sektörel Mükemmeliyet Merkezi kurularak, eğitmenlere eğitim verilerek, mesleki eğitim müfredatının hazırlanması ana amaçtır. EBSO Projenin tek sahibidir.

Ve son kabul gören proje;The NEET Carries The Machinery Sector To The Future (NEET’ler Makine Sektörünü Geleceğe Taşıyor)

Proje Bütçesi: 329.621 € olup

Hedef Kitle:15-29 yaş aralığında istihdam ve eğitimde olmayan 75 genç (en az %10 kadın) 15 Meslek Lisesi Makine bölümü Eğitmeni (en az %30 kadın) EBSO bünyesinde bulunan makine sektörü üyelerimizdir.

Münih’te 15 makine sektörü eğitmenine eğitim aldırarak, döndüklerinde gençlerimize eğitim vermelerini sağlamak ve ardından işbaşı eğitim programları düzenlenmesi ana amaçtır.  EBSO Projenin tek sahibidir.

Projelerimizde emeği olan başta Meclis Başkanımız Sn. İbrahim Gökçüoğlu olmak üzere herkese teşekkür ediyorum.

Değerlendirme aşamasında olan 2 projemizin de olduğunu hatırlatır, sizlerin faaliyet alanınızı geliştirme doğrultusunda projelerimizin süreceğini söylemek isterim.

LİDERLİK ANKETİ

Son konum, her sene şahsım için sizlere gönderilen Liderlik anketidir. Öncelikle nazik cevaplarınız için, kıymetli geri bildirimleriniz için çok teşekkür ediyorum. Hem bana moral veriyorsunuz hem de göremediğim noktalarda yol gösterici oluyorsunuz. Evet sonuçlar için çok teşekkür ediyorum. Daha iyisine ulaşmak için çalışmaya devam.

 

Ender YORGANCILAR

Yönetim Kurulu Başkanı

 

 

EBSO'dan Haberler

Başkana Ulaşın