EKİM AYI MECLİS TOPLANTI KONUŞMASI – 30.10.2023
Sayın Valim,
Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanım,
Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanım,
Meclis Başkanımız Selami Özpoyraz,
Borsa Meclis Başkanımız Ömer Kardeşim,
Yönetim Kurulu Başkanımız,
Yönetim Kurulu Üyelerimiz,
Geçmiş Dönem Başkanlarımız,
Onur Üyelerimiz,
Yüksek İstişare Kurulu Üyelerimiz,
Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,
Ekmek Sanayi ve Mobilya Sanayi Meslek Komitesi Üyelerimiz,
Basınımızın Kıymetli Temsilcileri;
Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyetimizin 100.yılında, EBSO tarihinde bugüne kadar yapılan meclis toplantılarının en anlamlı ve değerlisi olan Ekim ayı Meclis Toplantımıza hoş geldiniz.
100. yıldönümüne denk gelen dönemimizde; Odamızın tüm organlarında görev yapan üyelerimizin ve çalışma arkadaşlarımızın bu tarihi onur ve gururu yaşamanın manevi huzurunu hissederek mutlu olmalarını temenni ediyorum.
Sayın Valim,
Yoğun programınıza rağmen, nazik katılımlarınızdan dolayı çok teşekkür ediyorum. Hoş geldiniz. Göreve geldiğinizden bu yana İzmir ile ilgili izlenimleriniz, genel olarak yapılması gerekenlere ilişkin değerli görüşlerinizi merakla bekliyoruz.
Oda seçimlerimizde 1 yılı geride bırakarak, 2. yılımıza adım attık. Sanayimizi, Odamızı, Bölgemizi, ülkemizi geliştirecek, dönüştürecek gelişmelerin konuşulacağı, mutlu haberleri paylaşacağımız gündemlerin olması temennisi ile başarılar diliyorum.
Gündemimizin en önemli, en gururlu kutlaması tabi ki, Cumhuriyetimizin 100. yıldönümüdür. Bu noktada, 11 Ekim’de gerçekleştirdiğimiz Cumhuriyet Balomuzda başta Sayın YK Başkanımız olmak üzere Yönetim Kurulumuza, çalışma arkadaşlarımıza emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Odamıza ve yüzüncü yıla yakışan bir kutlama oldu.
Bu vesileyle dün geçirdiğimiz Cumhuriyet Bayramımızı kutluyor, 100 yıl önce Cumhuriyet’i vatanımıza kazandıran başta ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimizi rahmet ve minnet, gazilerimizi şükranla anıyorum.
Sözlerime, kurtarıcı ve kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün,
Ben manevi miras olarak size hiçbir nass-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum.
Benim manevi mirasım bilim ve akıldır.
Eğer benim sözlerim bir gün bilimle ters düşerse bilimi seçin” diyen bir dünya liderimizin olmasının onuruyla devam etmek istiyorum.
Cumhuriyetin aydınlığıyla kendini yeniden var eden ülkemiz, kısa süre içerisinde tüm bu kazanımlarıyla kendini modern dünya ligine taşımayı başardı. Bu anlamda, Cumhuriyet sadece bağımsızlık değil, hasta adam olarak anılan bir milletin demokrasi, adalet, insan hakları, kadın erkek eşitliği üzerinde, küllerinden doğuşudur.
Değerli Arkadaşlar,
Her konuşmamızda eğitime, köy enstitüsü modeline vurgu yapmamız, özgür düşünen, sorgulayan bireyler yetiştirmemiz, özellikle de kadınlarımızın kendi ayakları üzerinde durabilmesi işte tam da bunun için gerekmektedir.
Dünyadaki Nobel ödüllerini alan ülkelere bakalım. 1901 yılından bu yana Edebiyat, fizik, barış ve tıp alanlarında verilen nobelin 400’ünü ABD, 137’sini İngiltere, 111’ini Almanya, 71’ini Fransa alırken, Türkiye’den kurulan modern Cumhuriyet olanakları sayesinde 2 kişi alabilmiştir.
Neden sadece 2 kişide kalıyoruz. Çünkü, biz farklı alanlara odaklanıyoruz. Cumhuriyetin ışığı, akıl ve bilimi işaret ederken biz, okul öncesi ve liselerde uygun mekanlarda mescit açılması, imamların din eğitimi için rehber olarak görevlendirilmesi gibi gelişmelere vb ilim, bilim dışı eğilimlere odaklanıyoruz. Bu da eğitimde gelinen noktayı ve öncelikleri göstermesi açısından önemlidir.
Ve diğer bir önemli nokta da Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin, merkezi yönetim bütçesine oranının yıllar içinde azalmasıdır. 2017’de %13’lerden bugün %9,8 kadar gerilemiş olmasıdır.
Buradan da anlıyoruz ki, eğitim zaten ikinci plana atılmış durumda. Her fırsatta buna itiraz etsek de, yaşanılanlar bizi haklı çıkarsa da, eğitim politikalarındaki yanlışlar maalesef artarak devam ettiriliyor.
Değerli Meclis Üyelerimiz,
Atatürk’ ün,
“Siyasi askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar iktisadi zaferler ile desteklenmezse payidar olamaz az zamanda söner. “
Sözüne istinaden,
Ekonomi yönünden ele alırsak; 1924-1938 Atatürk döneminde ort. %7,9 büyüyen, enflasyonu ortalama %2’lerde Dolar kur ortalaması 1,66 (1924/1,88 1938/1,26) değerleri ve değişik sektörlerde 40 adet fabrika kuruluşu ile yukarıdaki sözünü gerçekleştirmiştir.
Ülkemiz sonraki dönemlerde %5 ortalamasında büyümüştür.
1965- 2022 yılları arası TÜFE ortalaması 34,77 olarak gerçekleşmiştir.
Değerli Meclis Üyelerimiz,
2 noktaya daha dikkatlerinizi çekmek istiyorum.
Acının dinmediği Gazze topraklarında, kan akmaya, masum siviller öldürülmeye, çocuklar katledilmeye devam ederken, asırlardır süre gelen
Ortadoğu karmaşasından modern TC kurarak çıkaran, Öngörüsü, vizyonu, liderliği ve Yurtta Sulh Cihanda Sulh ilkesi ile Türkiye’yi bu bataklığın dışında bırakmamızı sağlayan Atamıza olan minnetimiz, şükranımız katlanarak artıyor.
Masum insanlar katlediliyor, insanlık suçu işleniyor ama tüm dünya sadece izliyor. Maalesef batı bu suçu adeta destekleyen tavır içinde.
Diğer bir konu da, futbolda Süper kupa finalinin Suudi Arabistan’da yapılacak olmasıdır. Cumhuriyetimizin 100. Yıldönümüne yakışan, olması gereken Samsun veya Ankara’da bu finalin gerçekleşmesidir. Bir Türk vatandaşı olarak büyük üzüntü duyduğumu paylaşmak isterim.
TFF başkanının, “Azerbaycan 'Gelin bizde yapın' diyor ancak orada da para yok. Arabistan’da maç yapmak sadece ekonomik değil, imaj olarak da çok değerli” ifadelerini anlamak mümkün değil.
Bu vesileyle modern Cumhuriyet kadınının gücünü, voleybolda filenin sultanlarını dünya şampiyonu olarak ata’ larına ve ülkelerine olan görevlerini yapmalarından dolayı kutluyorum.
Ne olursa olsun umudu hep yaşatacağımız bir konuya da değinmek isterim.
Öncelikle İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan 500 büyük firma içinde yer alan üyelerimizi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Üreten Türkiye misyonuna katkı koyan her bir sanayicilerimiz, ekonominin lokomotifidir.
Değerli Meclis Üyelerimiz,
Geçmiş Dönem Başkanımız Sayın Uğur Yüce’den gelen bir rapor için de görüşlerimi paylaşmak isterim. Kendisine bugüne kadar İzmir için ürettiği ve üretmekte devam ettiği projeleri ve emekleri için teşekkür ediyorum.
Çin’in önderlik ettiği gelecek yüz yılların potansiyelini taşıyacak modern ipek yolu olarak isimlendirilen Kuşak Yol Projesi kapsamında; sahip olduğu potansiyelden dolayı, İzmir’in terminal şehir olması önerisi ve projesini yürekten destekliyorum. Bu hususta yerel ve merkezi birliktelik, tek seslilik çok önemli olup, bizler de üstümüze düşeni yapmaya hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum.
Konuşmama
Duyurularla devam etmek istiyorum.
Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Ender Yorgancılar’ın kıymetli annesi vefat etmiştir. Merhumeye Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına başsağlığı dileriz.
Meclis Üyemiz Sayın Melih Dirin’in torunu olmuştur. Kendilerini tebrik ediyor, analı-babalı büyümesini diliyoruz.
EBSOV Kadınlar Birliğimizin 6 Kasım’da çok özel bir organizasyonu olacak. Ege Üniversitesi Konservatuvar öğrencilerinden oluşan 90 kişilik bir ekip, Cumhuriyet tarihimizin danslı gösterimini sergileyecekler. Bu görkemli gösteriyi mutlaka izlemenizi, biletlerinizi şimdiden almanızı öneririm
H. İbrahim GÖKÇÜOĞLU
Meclis Başkanı