Sigorta Acenteleri İcra Komitesi ve Sigorta Eksperleri İcra Komitesinin Sayın Başkanları ve Kıymetli Üyeleri,
Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliğinin Sayın Başkan Yardımcısı,
İzmir Ticaret Odamızın Sayın Başkan Yardımcısı,
DASK ve Türk Reasürans A.Ş.’nin kıymetli temsilcisi,
Değerli Konuklar,
Kıymetli Basın Mensupları,
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve şahsım adına, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
İzmir Ticaret Odamızın Kıymetli Başkanı Sevgili Mahmut Başkanıma bu önemli toplantı ve nazik davetleri için çok teşekkür ediyorum.
Ülkemiz sigortacılık sektörünün kıymetli temsilcilerini İzmirimizde görmekten mutluluk duymaktayım. Hoş geldiniz.
Konuşmama başlamadan önce, güzel İzmirimizin düşmandan kurtuluşunun 102. yıl dönümünü kutluyor ve bu yıl dönümünde 9 Eylül akşamı İzmir’de aldıkları önemli galibiyetle bizleri onurlandıran A Milli Futbol Takımımızı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.
Değerli katılımcılar,
Son yıllarda, ülkemizde ve tüm dünyada yaşanılan doğal afetlerde artış gözlenmektedir. Geride bıraktığımız 2023 yılı ise, tüm dünyada eşi benzeri görülmemiş büyüklükte ve muazzam yıkıcı etkiye sahip doğal afetlerin yaşandığı bir yıl olmuştur.
2023 yılında Kanada, Avustralya, Yunanistan ve ABD’de yaşanan orman yangınları sadece ekosistemleri tahrip etmekle kalmamış binlerce insanın göç etmesine neden olmuştur. Okyanus ve Akdeniz kıyılarında meydana gelen seller daha önce görülmemiş düzeyde can kayıplarına neden olmuştur. Fas ve Afganistan’da yaşanan depremler büyük yıkımlara sebebiyet vermiştir.
Ülkemizde yaşanan 6 Şubat tarihli Kahramanmaraş depremleri ise asrın felaketi olarak tanımlanmaktadır. Bu depremler, Türkiye’nin on şehrini vurarak Almanya'nın toplam yüz ölçümü kadar bir bölgede hasar oluşturdu. Ülke nüfusumuzun yüzde 16'sına tekabul eden 14 milyon kişiyi etkiledi. 50 binden fazla vatandaşımızın can kaybına yol açtı.
Yine 2023 yılında, Karadeniz Bölgesi, Kırklareli, Adıyaman ve Şanlıurfada meydana gelen ve çevre illeri de etkileyen seller çok sayıda can kaybına ve maddi zarara yol açtı.
Alman menşeli bir kalkınma kuruluşu tarafından yapılan çalışmaya göre; deprem, tsunami, su taşkınları, kuraklık ve deniz seviyesinin yükselmesine maruz kalma risk sıralamasında, Türkiye 189 ülke arasında 33. sırada gösterilmiştir.
Yani üzerinde yaşadığımız bu güzel ülkemiz doğal afetler bakımından oldukça riskli konumda. İnsanoğlu, depremleri, fırtınaları ya da selleri engelleyebilecek bir güce sahip değil. Ama gerçekleşmeden önce alacağımız tedbirlerle bu felaketlerin zararlı etkilerinden korunabiliriz.
Bunun için, şehirlerimizi, binalarımızı afet risklerine karşı korunaklı şekilde planlamalı ve inşa etmeli, vatandaşlarımızı afet durumunda yapılması gerekenler hakkında bilinçlendirmeliyiz.
Afetlerin zararlı etkilerini bertaraf etmenin önemli ve etkin bir yolu ise, sigorta sistemidir. Afet risklerini sigorta sistemine devrederek, yani; binalarımızı, eşyalarımızı, fabrika ve iş yerlerimizi sigortalayarak yaşanan afetlerin maddi zararlarından korunabiliriz.
İklim değişikliği ile de tetiklenen riskler, Türkiye özelinde afet sigortaları konusunun çok daha ciddiye alınması gerektiğini de teyit ediyor.
Bu kapsamda, zorunlu deprem sigortasının kapsamının genişletilerek zorunlu afet sigortasına dönüştürülmesi isabetli ve önemli bir kazanım olacaktır.
Değerli Katılımcılar,
Son yıllardaki önemli düzenleme ve çalışmalara rağmen maalesef sigortalılık anlamında henüz arzu ettiğimiz seviyelere ulaşamadık. Bugün ülkemizde her 2 KOBİ’den biri sigortalı gibi görünse de, 2013 Şubatında yaşadığımız kara gecenin ardından gördük ki bu oran %20’ler civarında.
Ülkemiz genelinde konutta deprem sigortası %56’lardayken, İzmir özelinde %60,6’dır. Deprem riski yüksek ve ciddi bir üretim potansiyeli olan İzmir adına kat etmemiz gereken daha çok yolumuz var.
Deprem bir yana bir de göz ardı ettiğimiz ve son yıllarda fabrikalarda çok da sık yaşadığımız yangın riski de söz konusu.
Özellikle de, plastikten kimyasal ürünlere, boyadan mobilya’ya kadar yangın riski yüksek sektörlerde sigorta yapılmaması çok büyük handikaptır. Üstelik bu sektörler, İzmir’de çok güçlü olan sektörlerdir.
Ülkemizde sigorta yaptırmaya mesafeli olunmasının öne çıkan birkaç nedeninden biri kültürel bir özellik: “Bir şey olmaz mantığı”
Diğer bir önemli sebep ise maliyetler. Özellikle de firmalar açısından çok fazla mali yük varken ve sürekli olarak ekonomik zorluklar yaşanırken sigorta yaptırmak ikinci planda kalabiliyor.
Ancak, unutmayalım ki, fabrikalarımız birer milli servettir. Atamızın da dediği gibi “Her fabrika bir kaledir.” Bu kalenin zarar görmesi isteyeceğimiz en son şeydir.
Diğer taraftan, sigortalanmayan fabrika ipotek olarak gösterilemediği için kredi temininde de sıkıntılar yaşanmaktadır.
Bozulan ekonomik dengeler, hem firmalarımızın hem de sigorta şirketlerinin ortak bir zeminde buluşmasını güçleştirmektedir. Bu farkındalıkla, ortak bir zeminde buluşulabilmesi için TOBB olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. EBSO olarak da, Meclis toplantılarımızda bu farkındalığı yaratmaya çalışıyoruz.
Ancak, riskin gerçekleşme ihtimali, farkındalıktan çok daha hızlı ilerliyor. O nedenle, eyleme geçmekte geç kalmamalıyız. Bu kapsamda, 30 Eylül – 6 Ekim tarihlerinde icra edilecek olan Sigorta Haftası önemli bir fırsat. Sigorta Haftasında, gerek sigortacılık sektörümüz şirketleriyle, acenteleri, eksperleri ile gerekse de tüm Oda ve Borsalarımız düzenleyecekleri etkinliklerle vatandaşa ulaşmalı, sigorta bilincinin gelişmesine katkı sağlamalıdır.
Değerli katılımcılar,
Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliğinin Başkan Vekili, Ahmet YAŞAR bey ve sektörümüzün değerli temsilcileri buradayken birkaç önemli hususa da değinmek istiyorum.
Malumunuz afetler yaşandığında, sigortacılık anlamında en önemli süreç oluşan hasarın tespit edilerek tazminatların hak sahiplerine ödenmesi. Burada, sigorta eksperleri önemli bir sorumluluk üstleniyor. Son derece zor şartlar altında, can güvenliklerini hiçe sayarak, afetzede psikolojisini de yönetmeye çalışarak hasar tespitini büyük bir özveri ile yapmaktadırlar. Ben tüm eksperlerimize bu kıymetli çalışmalarından dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Ayaklarınıza taş değmesin…
Kahramanmaraş depremleri bize gösterdi ki hasar tespit çalışmalarının ivedilikle tamamlanması sigortalıların mağduriyetlerinin azaltılması bakımından büyük öneme haiz. Diğer yandan, bizler eksper stoğumuzun sadece belirli bir bölümünü kullanarak bunu başaramayız. Bu nedenle, Levhaya kayıtlı 1.263 eksperimizin tamamını büyük afetlerde değerlendirmek üzere hazır tutmalıyız. Bu amaçla, gerekli mevzuat ve eğitim çalışmalarını hızla tamamlamalıyız. SEİK Başkanımız burada. Bizler TOBB olarak, SEİK olarak bu konuda üzerimize düşen neyse fazlasıyla yerine getirmeye hazırız.
Ahmet YAŞAR Bey, bir diğer önemli konu ise, son günlerde sosyal medyada da sıkça gündeme getirilen zorunlu trafik sigortası konusu. Sigorta şirketlerinin kendi dijital kanallarında kendi acentesi ile rekabet etmesi, kendi internet sitesinde acente aleyhine indirim ve uygulamalar yapması. SAİK Başkanımız Levent Bey, burada. Acenteler bu durumdan son derece rahatsız. SDDK’da Duyuru yayınladı ancak tam olarak çözüme kavuşmadı. Bu konuda sizlerin de desteğini rica ediyoruz.
Şunu belirtmek isterim ki, acente şirketsiz, sigorta şirketi ise acentesiz olmaz. Kendimizle rekabet etmek yerine birbirimize sahip çıkmak, sigorta penetrasyonunu artırmak için birlikte çalışmak zorundayız.
Çünkü bu ülke hepimizin. Bu fabrikalar, bu binalar hepsi milli servet, hepsi bu halkın tasarrufları.
Sayın TOBB Başkanımız Rifat HİSARCIKLIOĞLU’nun da her zaman vurguladığı gibi “Ayrılıkta azap, birlikte rahmet var.” İnşallah hep birlikte ülkemiz sigortacılığını çok daha ileri seviyelere taşıyacağız.
Ben bu vesile ile kıymetli iş birliklerinden ve az sonra yapacakları bilgilendirmelerden dolayı, sektörümüzün değerli temsilcileri, TSB Başkan Vekili Ahmet YAŞAR Beye, SAİK Başkanımız Levent Beye, SEİK Başkanımız Ahmet Nedim Bey’e, DASK ve TürkRe temsilcimiz Erdal TURGUT Beye ve katılımlarınızdan dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyor, hepimizin sigorta haftasını en içten dileklerimle kutluyorum.
Saygılarımla…
Saygılarımla,
Ender YORGANCILAR
Yönetim Kurulu Başkanı