2021 MART AYI MECLİS TOPLANTISI

29.03.2021

 

 

 

Sayın Başkanım,

Sn. Prof. Dr. Dursun BUĞRA,

Geçmiş Dönem Başkanlarımız,

Yüksek İstişare Kurulu Üyelerimiz,

Onur Üyelerimiz, Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,

Şahsım ve Yönetim Kurulumuz adına, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Sn. Prof. Dr. Dursun BUĞRA’ya verdiği kıymetli bilgiler için çok teşekkür ediyorum.

“Çanakkale Geçilmez” diyerek tarihimizin en önemli başarılarına imza atan, inancın, gayretin, vatan aşkının, pes etmemenin simgesi olan Çanakkale Deniz Zaferi'nin 106. yıldönümünü gönülden kutluyorum. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyorum.

18 Mart Şehitleri Anma Günü vesilesi ile geçmişten bugüne ve son olarak Tatvan’da verdiğimiz 11 şehidimize Allahtan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum.

Değerli Arkadaşlar,

Ülke gündemini takip etmek her zaman zor olmuştur ama Mart ayında o kadar önemli konu başlıkları var ki, konuşmasak, burada dile getirmesek eksik kalacağını düşünüyorum. O nedenle, bugün biraz bunları konuşalım istedim.

EKONOMİ REFORM PAKETİ

Kasım ayında Sayın Cumhurbaşkanımızın takdirleri ile ekonomi yönetiminde değişim gerçekleşmiş ve ekonomide, hukukta yapılacak reformlar işaret edilmişti. Piyasalar da bu değişimi memnuniyetle karşılamıştı. 12 Mart’ta açıklanan ekonomi reform paketinde 2 ana reform alanı; makro ekonomik ve yapısal politikalar esas alınarak; yeni dönemin; yatırım, istihdam, üretim ve ihracat olmak üzere dört temel üzerine oturtulacağı vurgusuna yer verildi.

Reform denildiğinde beklentiler farklı olsa da; kamuda tasarrufu, TÜİK'in ilişkili kuruluş haline dönüştürülmesini, yatırımların teşvik edilmesi adına atılacak adımları, yeniden yapılandırmaları önemsediğimin de altını çizmek isterim.

Ancak, ülkemizin ihtiyaç duyduğu ve yabancı yatırımcıların da özellikle odaklandığı reformların tam olarak bunlar olmadığını gördük.

Böylesine kapsamlı bir ekonomi reformunu tam olarak sindiremeden geçen hafta sonu Sayın Naci Ağbal’ın görevden alınması ile gündemimiz değişti. Merkez Bankası’ndaki kısa aralıklarla sık görev değişimleri piyasayı oldukça tedirgin etmektedir. Gerek içeride, gerekse dışardaki yansımalarını hepimiz takip ettik. Son 1 yıldır Pandemi ile birlikte zaten çok zor bir dönemin içindeyiz.

Bir yanda yüksek faiz ve yüksek enflasyon, diğer yanda agresif dalgalanan bir kur ile mücadele ederken, hammadde temini, fiyat artışı ve konteyner sorunu sanayicinin moral ve motivasyonunu bozmaktadır.

Eşzamanlı olarak, hukuk ve adalet sisteminin evrensel ilkelere uygun olarak işletilmesi gerekliliğinin yanısıra İstanbul Sözleşmesi’nden dönülmüş olması da toplumda endişe yaratmıştır. Adı ne olursa olsun, yerine konulacak uygulamanın çok daha güçlü olması ve  kağıt üstünde kalmaması elzemdir. “

Şiddeti yapan kişiye cezalandırma, şiddete maruz kalanı korumak devletimizin garantisinde olmalıdır. Bu konu siyaset üstü bir konu olup, sadece kadınlarımızı değil, toplumun tamamını direkt ilgilendirmektedir. Kadınlar Günü mesajımızda demiştik ki: “Güçlü bir Türkiye kadını ve erkeği ile birlikte güçlüdür. Kadınlarımızın fikir ve görüşlerinden, vizyonundan, beceri ve kabiliyetlerinden en üst düzeyde yararlanmak ve birlikte hareket etmek demek, gelişime doğru yol almaktır.” Aksi halde  müreffeh bir toplum olmak imkansızdır.  

İşte bu nedenlerle hukuk ve adalet sisteminin işlemesi hayati önemdedir. Hukuk, sadece hukuk değildir. Milli egemenliğimizden toplumsal huzurumuza, ekonomiden, sürdürülebilir kalkınmaya kadar geniş bir çerçevede sağlıklı ilerlememizi sağlayacak gerçek bir reformdur.

Bir diğer konu, “Öğrenci Andımız”la ilgili alınan karar. Milleti millet yapan bazı unsurlar vardır. Tarih birliği, vatan birliği, kültür birliği bunlardan sadece birkaçıdır. Bu birlikteliğin devamı toplumu da birbirine kenetler. Aksi, toplumu huzursuz eder, yanlış anlama ve algıları güçlendirir. O nedenle de, Cumhuriyet'imizin 10. yılından başlayarak okullarda okutulan andımızı, önce 2013 yılında şimdi de 2021 yılında kaldırma düşüncesi gündem dahi olmamalı.

Tüm bu kararların sonucunda da, 2 günde 180 puan artan CDS Risk Primi ile karşı karşıyayız. Bugün 450’lere kadar yükselen CDS’in, Brezilya’da bile 211 olduğunu da hatırlatırım.

Küresel ekonomide yaşanan Pandemiye rağmen, ülkeler gelecek planlamalarından taviz vermedi. NASA'nın son gönderdiği uzay aracının, Mars’ta yaşama dair iz arayışı, inanılmaz bir şekilde anlık görüntülerle sağlandı. Dağıldı, dağılacak denilen AB, Sanayi 5.0 kapsamında; Yeşil Mutabakat Anlaşması ve Dijital dönüşüm ile sanayinin, ticaretin, ekonominin yeniden dönüşümüne çalışıyor. Çin, derseniz tek başına dünya üretim ve ticaretine yön vermeye Pandemide de devam ediyor.

Yani sözün özü, bizim gündemimiz bunlar olmamalı.  

Değerli Meclis Üyelerimiz,

Özellikle de Pandemi ile birlikte gördük ki, eğitimde çok ciddi bir fırsat eşitsizliği var. Oysa ki, bizim konuşmamız gereken reformların başında eğitim de gelmelidir. Geleceğimizi eğitimle kurmaktan başka şansımız yoktur. Yine bu kürsüde, gerek sizlerin gerekse bizlerin en çok konuştuğu konuların başında eğitim gelmiştir. Çünkü biliyoruz ki, ülkemizin geleceğini ancak eğitimle şekillendirebiliriz.

Eğer bizler, üretim tesislerimize meslek lisesi mezunu ara eleman bulamıyorsak, ar-ge yapacak yetkin mühendisler istihdam edemiyorsak, üniversitelerimizde uluslararası başarılara imza atan bilim insanlarımızı yetiştiremiyorsak neyi, ne kadar ve ne süreklilikte üretebiliriz? Emek yoğun üretimde sona gelindiği çok açık ortada değil midir?

İş insanları olarak bizler istediğimiz kadar büyük yatırımlar yapalım, istediğimiz kadar modern tesisler kuralım. Buralarda üretimin devamlılığını ve katma değerini artıracak istihdam bulmakta zorlanıyorsak ya da zorlanacaksak asıl gündem budur. Konuşmamız, ortak akılla çözüm üretmemiz gereken konular bunlardır.

LİYAKAT NİŞANI

Eğitim ve bilimin önemini biz Pandemide birebir yaşadık. Bakın size 3 fotoğraf göstereceğim. Bu gördüğünüz tablodan gururlanmamak mümkün mü?

Salgında ilk aşıyı duyuran ve geliştiren BioNTech’in kurucu ortağı ve CEO’su Prof. Dr. Uğur Şahin ve eşi Dr. Özlem Turacı, Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı’na layık görüldü. Liyakat Nişanı’nı, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Başbakan Angela Merkel’in elinden aldılar.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın "Sizlerin hikayesi, insanlık için en iyi ilham kaynağıdır" demesi çok önemlidir. Çünkü, doğduğun topraklarda yaşamasan bile yaşadığın topraklarda alacağın eğitimle, sunulan imkanlarla yaratılan değer açısından ilham kaynağı olabileceklerini gösterdiler. Tıpkı Aziz Sancar gibi. Ve dana nice yurtdışında büyük başarılara imza atan gurbetçilerimiz gibi.

Sayın Şahin’i ve Turacı’yı gönülden kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.

Ancak, İbn-i Sina ne diyor: "Bilim ve sanat takdir edilmediği yerden göç eder.."

Evet, ümit ediyorum ki, kendi eğitim sistemimiz ile kendi bilim insanlarımız ile bu topraklarda benzer başarılara bizler de imza atabiliriz. Gençlerimize istedikleri ortamı umarım sağlayabiliriz. Hangi ülkeye nasıl gitsem? diye düşünmek yerine ülkeme nasıl faydalı olabilirim istek ve şevki sağlayacak ortamı umarım sağlayabiliriz.

Aksi takdirde, yaşlanan nüfusla, ülkesinden gitmek isteyen gençlerimizle, kendini güvende hissetmediği için iş ortamından ve yaşamdan kopan kadınlarımızla yol almamız, hedeflerimize ulaşmamız çok ama çok zordur. Ülke olarak da, toplum olarak da, sanayi olarak da çok zordur.  

İŞSİZLİK 

Ekrandaki slayta iyi bakın lütfen. Bu ne Covid-19 haritası, ne de deprem. Ancak, benzer etkiye sahip işsizlik haritası. İşte asıl gündemde konuşmamız gereken konulardan biri de budur.

Ve kökeninde, eğitim sistemindeki yanlışlara ekonomide yaşanan sorunlar da eklenince, milyonlarca işsiz insanımız, gencimiz atıl durumdadır. Atıl işsizlik oranı %29’larda olup, Türkiye’de resmi açıklanan genel işsizlik oranının %13,2, İzmir’de %17,1 olması da somut adımların aciliyetini gerektirmektedir.

Her ne kadar Sayın Cumhurbaşkanı 31 Mart itibari ile son bulacak dese de, bugün Bakanlar Kurulu Kararı ile Kısa Çalışma Ödeneği’nin uzatılması talebimizi ve beklentimizi tekrarlamak isterim.

Tüm bu konuları takdirlerinize sunarak, 3 duyuru ile konuşmamı tamamlamak istiyorum.

TOBB 100/ EBSO 100 BÜYÜK 

Ciro artışına göre belirlenen TOBB 100 şirketi ve üretimden satışlarına göre belirlenen Odamızın Büyük Sanayi Kuruluşları olarak bilinen 100 Büyük Firma’nın 2020 Takvim Yılı çalışması başlamıştır. Bilgilerinize sunarım.

SALGINDA RİSK SINIRI

İzmir’deki Odalar ve Borsa olarak “BİR İZMİR VAR KIRMIZIYA GİTME!” diyoruz. Malum salgında 3. dalga riski ile karşı karşıyayız ve İzmir, kırmızı risk sınırına çok yaklaştı. Lütfen, kendinize, sevdiklerinize ve çalışanlarınıza çok dikkat ediniz. Tüm yorgunluğumuzu atacağımız güzel bir yaz geçirmek için şu 2-3 hafta büyük önem taşımaktadır. Maske-mesafe-temizlik kurallarına uyduk. Uymaya da devam edelim lütfen.

Sağlıklı günler diliyorum.

 

Saygılarımla,

Ender YORGANCILAR

Yönetim Kurulu Başkanı

Başkana Ulaşın