2019 ŞUBAT AYI MECLİS KONUŞMASI

ŞUBAT AYI MECLİS KONUŞMASI – 25 ŞUBAT 2019

 

Sayın Başkanım,

Sayın Nihat Zeybekci,

Geçmiş Dönem Başkanlarımız,

Yüksek İstişare Kurulu Üyelerimiz,

Onur Üyelerimiz, Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz.

ŞEHİTLERİMİZ

İstanbul’da helikopterin düşmesi sonucu şehit olan askerlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Bu teknoloji ve bu imkanlarda sayıları giderek artan helikopter düşmelerinin de son bulmasını diliyorum.

HAZİNE VE MALİYE BAKANI

15 Şubat günü Odamız, Ticaret Odası ve Borsa ile birlikte Hazine ve Maliye Bakanımızı İzmir’de ağırladık. Oldukça verimli geçen toplantıda, Sayın Bakanın konularımıza yaklaşımından büyük memnuniyet duydum.

BAKANA NE İLETTİK?

Orada olamayanlar için 10 dakikalık süremiz içerisinde yer verdiğim konuları tekrarlamakta fayda görmekteyim.

  • Batının yeniden üretime talip olması ile birlikte; bir Dönüşüm Stratejisinin gerekliliği
  • Bu kapsamda; yeni bir yatırım, üretim ve büyüme modelinin hayata geçirilmesine, yeni bir heyecanın yaratılmasına ihtiyacımız olduğu
  • Yatırımcıların hukuk sisteminin işleyişine duydukları kaygıyı,
  • İhracatımızın %50’sini yaptığımız AB’nin, hala en önemli çıpa olduğunu,
  • Brexit fırsatını, Gümrük Birliği anlaşmasının ivedilikle revize edilmesini
  • İşsizliğin %12’leri geçtiği bir ortamda, istihdamını koruyan firmalara sigorta prim desteği verilmesi ve SGK ödemelerinin 1 yıl süreyle ertelenmesi,
  • Elektrik ve doğalgaz fiyatlarında indirime gidilmesi,
  • Kalkınma Bankası’nın yatırım bankacılığı kapsamında etkin işletilmesi
  • KDV alacaklarına ve teşvik sistemine ilişkin önerilerimizi
  • Vergisini zamanında ödeyen işverenin cezalandırılmaması adına taleplerimizi
  • Tarımda ve sanayide kapsamlı güncel envanter çalışmasına olan ihtiyacı
  • Meslek liselerinin Almanya örneğinde olduğu gibi TOBB’a devrini ifade ettik.

Milli Eğitim Bakanlığı ve TOBB’un yaptığı protokol ile İzmir Çınarlı’da bir meslek lisesi açılacak. İzmir’in bu konuda pilot il olmasını ve Türkiye’ye örnek bir model oluşturması için İzmir’e bir fırsat verilmesini arzu ediyoruz.

TOBB SEKTÖR ŞURASI

Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak ve Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımızın katılımı ile TOBB’da sektör şurası gerçekleştirilmekte. Meclis nedeni ile katılamadım ama Sn. İbrahim Gökçüoğlu bugün orada.

İstihdam seferberliğinin de başlatıldığı toplantıda; 2019 yılı için 2,5 milyon istihdam sağlanması hedeflenmektedir. 1 Şubat 2019 ila 30 Nisan 2019 tarihleri arasında ilave istihdam olarak işe alınan sigortalılar için 3 ay süreyle işverene, prim, vergi ve ücret desteği verilecek. 2020 yılına kadar her yeni istihdam için de 12 ay süresince SGK ve prim ve vergileri ödenmeyecek. Detayları istihdamseferberliği.org. sitesinden öğrenebilirsiniz.

KÜRESEL SANAYİNİN GÖRÜNÜMÜ

Bu konuların çözüm bulmasını içinde bulunduğumuz süreç itibari ile çok önemsiyorum. Çünkü, küresel ticarette beklenen daralmanın ardından sanayi de alarm vermekte. Sık sık kullandığım İmalat sanayi Yöneticileri Endeksi’ne (PMI) son 4 yıl itibari ile karşılaştırmalı olarak bakalım istiyorum.

Türkiye’de PMI, sadece 2017 yılında 50 barajının üstünde kalırken, diğer 3 yılda ve son 10 aydır da barajın altında görünüyor. Diğer yandan, küresel ekonomide de bizim kadar olmasa da üretimle ilgili sıkıntıların olduğunu 50 sınırına dayanmasından görebiliyoruz. (Almanya, Çin ve Japonya Ocakta 50 barajının altında) O nedenle, önümüzdeki aylar, hem bizde hem de küresel ekonomideki gelişmeler açısından büyük önem taşımaktadır.

SANAYİ ÜRETİM ENDEKSİ

50 barajının altında kalan PMI endeksini destekleyen bir verimiz de sanayi üretim endeksidir. Zira, Aralık ayında %9.8 oranında daralan bir sanayi üretim endeksi çarklardaki yavaşlamanın çok açık bir göstergesidir. 2009 yılından bu yana ki en kötü performans. Ancak, dikkatlerinizi çekmek istediğim husus özellikle ara malı üretiminin %14,9 ve dayanıklı tüketim malının %8,9 ve sermaye malı yani yatırım mallarının %8,6 oranında daralmasıdır. Mevcut duruma ve yakın gelecekte üretime dair kötümserliği ortaya koyan bu verilerin üstüne %12’nin üstüne çıkan işsizlik oranı ekonominin bütünü açısından ciddi bir alarmdır. Çarkların yeniden artan hızla dönmesi, bu sürecin uzamaması en büyük dileğimizdir.

DOĞRUDAN YATIRIMLAR

Küresel ticaretin sıkıştığı, ülkemiz üretim verilerinde daralmanın devam ettiği bir süreçte belki de en olmaması gereken durum doğrudan yatırımlardaki gerilemedir. Tepav tarafından yapılan bir çalışmada, doğrudan yatırımlar Türkiye’deki yerleşiklerin (1 yıldan fazla ülkede yaşayan) yurt dışına gidişi ve yabancıların yurt içine yönelişi açısından incelenmiştir.

Türkiye’den giden yatırımların Türkiye’ye gelen doğrudan yatırımlara oranı;

2002-2007 döneminde %15,7, 2008-2018 döneminde %25,6 ve 2012-2018 döneminde ise %31,4’e yükselmiştir.

Oranın yükselmesi, ne yazık ki Türkiye’nin doğrudan yatırımlar için cazibesini kaybetmeye başladığını göstermektedir ki, bugünden önlem alınmasını zorunlu kılan önemli bir işarettir.

Doğrudan yabancı yatırımlar konusu açıldığında verdiğim bir örnek vardır:

Yıl 2005: Hyundai yatırım için seçenek olarak gördüğü Türkiye yerine 1.2 milyar Euro’luk yatırımı Çek Cumhuriyetine kaydırdı.

Yıl 2014: Volkswagen 1 milyar Euro’luk ticari otomobil fabrikası için geldiği Türkiye’den yeterli avantajları alamayınca Polonya’yı tercih etti.,

Yıl 2016: Ford Motor 750 milyon dolarlık yatırımı için Türkiye yerine Romanya’yı seçti. Yani böylesi yatırımları Türkiye kaçırmamalıdır.

Bugün de Honda’nın gitme planları karşısında, elektrikli ve Hibrit üretimi ile Türkiye’de devam etmesi konuşuluyor. Yaratacağı katma değer dikkate alınarak, bu seçenek mutlaka doğru değerlendirilmelidir.

ÖZET PİYASA VERİLERİ

Üretim ve yatırım verilerindeki kötümserlik, ne yazık ki tek başına değil. Piyasadaki son durumu anlamamız açısından seçilmiş bazı göstergelere de bakılmalıdır. Geçen yıl ile kıyasladığımız her bir veri bize şunu söylüyor: Ekonomiye bütüncül olarak bakmamız, kök sebebine inerek çözümlere kalıcı, uzun vadeli bir bakış açısıyla yaklaşmamız gerekiyor. Sadece, Ocak ayını, Şubat’ı kurtarmak, sorunları ortadan kaldırmayacaktır.

2019’DA KÜRESEL SIRALAMA

Üretim ve katma değerli üretimdeki, sanayicinin konularının bir an evvel çözülmesindeki ısrarımızın bir nedenini de bu sıralama çok net açıklamaktadır. Yapılan tahminlerde Türkiye 2001 krizinden sonra ilk defa 21. büyük ekonomi olarak sıralamada yer alıyor. İçerde yaşadığımız daralma milli gelirimizi olumsuz etkilediği için, sanayiye gereken ilgiyi gösteremediğimiz için, inovasyonu, arge’yi firmalarımızda içselleştiremediğimiz için başka kuruluşlar tarafından da benzer bir öngörü ile 2019 için 20. sırada sınırda veya 21. sıra işaret edilmektedir.

Bununla birlikte, dünya ticaretinden aldığımız pay da, %1’lerden binde 89’lara gerilemiştir.

O nedenledir ki, her konuşmamda; teknolojideki gelişmeleri anlatırken de, sanayi 4.0’ın önemini vurgularken de, toplumsal mesajlar verirken de, EĞİTİM 4.0’ın altını kalın çizgilerle çiziyorum. İnovasyonu, argeyi yapacak olan, ülkemizi ilk 10 büyük ekonomi arasına girmesini sağlayacak olan nitelikli insan gücümüzdür. Lütfen, artık bu konuda eyleme geçelim.

2 ay önceki meclis toplantısında dile getirdiğim kitaplarda KDV oranının sıfırlanmasını bu amaçla çok önemsiyor, katkısı olan herkese ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum.

YENİ NESİL TÜKETİCİ PROFİLİ

Değerli Meclis Üyelerimiz,

Dünya değişip, dönüşürken teknoloji ile birlikte bir yandan da tüketici davranışları ve profili değişmektedir. Üreticiler olarak yeni nesil tüketici davranışlarını dikkate almadan, üretimlerimizi ve pazarlama sistemlerimizi bu yönde değiştirmediğimiz sürece geriden takip etmenin ötesine geçemeyiz.

Orta sınıf artmakta, dijitalleşme tüketici tercihlerini şekillendirmekte, kadınların ekonomik gücü artarken, yaşam ömrünün de uzaması ile 60 yaş üstü bireylerin satın alma gücü yükselmektedir.

Mc Kinsey, Oxford Royal Academy gibi kuruluşlar tarafından da kamuoyuna sunulan raporlarda, yeni nesil tüketici profili şu şekilde çizilmektedir:

  1. Teknolojik aletleri, özgürlükleri ile eşdeğer tutuyor ve bu alandaki harcamaları sınırsız olabiliyor.
  2. Aidiyetleri zayıf ve bir bağımlılıkları yok.
  3. Dinler ve ideolojilerin dışında bir hayat kurmak istiyorlar.
  4. Etrafında olanlara karşı aktivistler ve sosyal sorumluluk projelerine hevesliler.
  5. Çevreye, hayvan haklarına, insan haklarına fazla duyarlılar.
  6. Sabah-akşam saati belli olan tek düze işler yerine daha dinamik, yaratıcı, uluslararası işlerde çalışmak istiyorlar.
  7. Mağazadan almak/satmak yerine e-ticareti tercih ediyorlar.
  8. Restorana gitmek yerine internetten yemek sipariş veriyorlar.
  9. Konut almak yerine Air-bnb gibi ev kiralama sistemleri ile dünyanın her tarafında yaşayabiliyor, araba sahipliği yerine kiralama ve toplu taşıma kullanma eğilimine sahipler.
  10. Markalı giyim yerine şık, spor ve rahat kıyafetleri seçiyorlar.
  11. Anı yaşamaktan, eğlenceye, yeme-içme ve seyahate para harcamaktan çekinmiyorlar.
  12. Tasarruf planları yok.
  13. İleri yaşta, tek çocuk sahibi olmayı tercih ediyorlar.

ODAMIZ SANAYİ EĞİLİM ANKETİ SONUÇLARI

Her 3 ayda bir yaptığımız, kapasite kullanım oranını ölçtüğümüz, dönemsel beklentileri ve gerçekleşmeleri anlamamızı sağlayan Sanayi Eğilim Anketi sonuçlarına ilişkin özet bir 3 slayt paylaşmak istiyorum.

İlk slaytı çok önemsiyorum. Çünkü bu slayt, yaptığımız çalışmanın doğruluğunu da teyit etmekte ve büyümeye ilişkin öngörü imkanı vermektedir.

Beklenti ve gerçekleşmelerden elde ettiğimiz EBSO İMALAT SANAYİ DURUM ENDEKSİ ile BÜYÜME oranı arasındaki korelasyon oldukça güçlü olup, %95’tir. Odamız imalat sanayi durum endeksi arttığında, büyüme oranındaki artışı çok net görebilirsiniz.

Buradan yola çıkarak, ne yazık ki 11 Mart’ta açıklanacak son çeyrek büyüme oranındaki daralmanın da ne kadar aşağı yönlü olduğu ortaya çıkmakta.

2019 I.ÇEYREK BEKLENTİLERİ

Üyelerin, %74,5’i 2019 yılının ilk çeyreğinde birim maliyetin ilk sırada, hammadde fiyatlarının da ikinci sırada artacağını belirtmiştir.

TALEP YETERSİZLİĞİNİN NEDENLERİ

Üyelerimizin %35,7’si atıl kapasite ile çalışma nedenleri arasında, talep yetersizliğini gösterirken, ikinci ve üçüncü sırada mali sorunlar, hammadde yetersizliği yer almıştır.

Mali sorunların nedenleri arasında da;

Kurdaki dalgalanma ve kredilerdeki yüksek faiz oranı gerekçe olarak ilk iki sırayı oluşturmuştur.

REEL SEKTÖR İÇİN ÖNERİLER

Peki böyle bir ortamda neler yapılabilir:

  1. Hükümetin verdiği teşvik ve desteklerden maksimum faydalanılması
  2. Zorunlu maliyet tasarrufunun her organizasyonda yapılması
  3. Sipariş geldikçe tedarik ve üretime odaklanılması, stok yapılmaması
  4. Tedarikçi ve müşterilerin mali yapılarının iyi analiz edilmesi
  5. Dönemsel bütçelerin ve alternatif risk planlarının hazırlanması
  6. Yabancı ortaklık girişimlerde yeniden yapılanma
  7. Kontrollü küçülme (hukuki+ticari ve mali)
  8. Alternatif pazarlarla, katma değerli ürünle, e-ticaret ve devlet teşviği ile İhracata yoğunlaşma

ODADA YAPTIĞIMIZ TOPLANTILAR HK.

Değerli Arkadaşlar son olarak bir konunun altını çizmek istiyorum.

Sizlerin faydalanması için Ankara’dan, bürokrasiden, konunun ilgilisini, uzmanları Odamıza davet ederek toplantılar yapıyoruz. Ancak, bu toplantılara ilginin olmadığını görmekten de üzüntü duyuyorum.

Son olarak, 5 Şubat 2019 tarihinde Ticaret Politikaları Savunma Araçları İthalat Genel Müdürlüğü Daire Başkanı ve uzmanlarının konuşmacı olduğu bir toplantıda diğer paydaşlara da duyurarak ancak 30 firmayı bulabildik. Lütfen siz olmasanız bile çalışanlarınızın katılımını sağlayınız

DERBİ MAÇI

Bu akşam bildiğiniz gibi 21.00’de Beşiktaş-Fenerbahçe maçı var. Ne yazık ki, geçmişteki derbi maçlarının keyfi kalmasa da, bugün bir Galatasaraylı olarak,  dostluk kazansın, iyi olan kazansın diyerek, konuşmamı tamamlamak istiyorum.

 

Saygılarımla,

Ender YORGANCILAR

Yönetim Kurulu Başkanı

Başkana Ulaşın