2019 KASIM AYI MECLİS TOPLANTISI

25 Kasım 2019

 

 

Sayın Başkanım,

Türkiye Kalite Derneği İzmir Şubesi Başkanı Sayın Senem KILIÇ,

Geçmiş Dönem Başkanlarımız,

Yüksek İstişare Kurulu Üyelerimiz,

Onur Üyelerimiz, Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz. Sayın Kılıç’a çok teşekkür ediyorum.

Ege Bölgesi’nin, tarımsal üretim ve ihracatını ikiye katlayacak Dikili Tarıma Dayalı İhtisas Sera Organize Sanayi Bölgesi’nin (TDİOSB) kuruluş kararını imzalayan Tarım ve Orman Bakanı Sayın Dr. Bekir Pakdemirli’ye şükranlarımı, ilgili komisyonda çalışmalarını sürdüren Sn. Erdoğan Çiçekçi’ye, Sn. Eyüp Sevimli’ye ve Ateş Demirkalkan’a teşekkürlerimi iletiyorum. OSB, ilçe merkezine 7 km, şehir merkezine 110 km uzaklıkta, 180 bin metrekaresi sanayi alanı, 2 milyon metrekaresi sera alanı olmak üzere toplam alanı yaklaşık 3 milyon metrekaredir. Bölgemiz için hayırlı olsun.

10 KASIM

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 81. yıldönümü sebebiyle bu kürsüden bir kez daha; O’nu minnetle, saygıyla ve rahmetle andığımızı tekrarlamak isterim.

İlkeleri rehberimiz, eserleri ışığımız olmaya devam edecektir. Ruhu şad olsun.

Yılın son ayına gelirken, gündem içerde dışarda o kadar yoğun ki, bugün sunumumda farklı raporlardan bahsederek, gündemin gerisinde kalan ama önemli bazı hususlara değinmek istiyorum. Özellikle de, rekabetin sertleştiği belirsizliğin giderilemediği küresel ekonomi içinde ayakta kalabilmek adına, raporlar önemli mesajlar içermektedir. Bir cümlesi dahi sizlerde farkındalık yaratırsa mutlu olurum.

AT KEARNEY – KÜRESEL TRENDLER: 2019-2024

Uluslararası bir danışmanlık firması olan At Kearney, 2019-2024 dönemi için küresel trendleri 5 ana başlıkta sıralamış.

  1. Nakitsiz bir dünyaya doğru
  2. Büyük batarya devrimi: (Batarya teknolojilerindeki gelişmelerin pil ömrünü uzatması, yenilenebilir enerjinin gelecek yıllarda giderek daha çok kullanılmasını sağlayacak.)
  3. Küresel ölçekte yeni yetenekler kazandırma yarışı. (Bu da bizim en baştan beri ısrarla altını çizdiğimiz işgücünün sanayi 4.0 kapsamında eğitilmesi. Bugün yaşadığımız işsizliğin de panzehiridir. Milyonlarca işletme, iktisat mezunu vermek maharet olmamalıdır. İstihdam edilecek kapasite ve nitelikte bireyler yetiştirilmelidir.)
  4. İklim değişikliğine uyumlu altyapı sistemlerinin yükselişi
  5. Yalnızlık salgını

NAKİTSİZ BİR DÜNYAYA DOĞRU:

Biz sadece ilk maddenin altını açalım ve nakitsiz bir dünyadan ne kastedildiğine bakalım. Nakit paranın artık egemenliğini kaybettiği, küresel ekonomi, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler nezdinde giderek daha çok dijital işlemlerle yön bulduğu belirtiliyor.

2014 ve 2017 karşılaştırmalarında görülen veriler dijital bir ödeme yapan veya dijital bir ödeme kabul eden kişilerin oranı oldukça yüksek. Dünya genelinde nakitsiz yapılan her türlü işlemin oranı %52 iken, gelişmiş ülkelerde %91 olarak gösterilmiş.

2021 itibariyle gelişmiş ekonomilerde yüzde 7’den gelişmekte olan ekonomilerde ise yüzde 21’den fazla artması bekleniyor. 

Yani, artık cebimizde nakit para taşımayacağımız günler çok yakın. Bundan da ötesi, nakitsiz paradan elimize hiç alamayacağımız dijital paralara doğru hızla yol alıyoruz.

MC KINSEY DİJİTALLEŞME UYARILARI

Mc Kinsey ile devam edelim. Dijitalleşme hemen hemen her platformun ana gündem maddesi olmaya devam ediyor. Mc Kinsey dijitalleşme ile ilgili olarak firmaları uyaran 5 önemli maddeye yer vermiş.

Dikkatlerinize sunuyorum:

1- “Dijital” diye bir departman veya şirket kurmayın: En sık karşılaşılan ve en büyük hatalardan birisidir. Şirketten ayrı ve şirket süreçlerinin dışında “dijital” isimli bir birim oluşturmak, sadece süreçlerin yavaşlamasına ve insanların hep beraber çalışamamalarına sebep olur. Yaygın ve maliyetli bir hatadır.

2- Dijital dönüşüm belirli bir hedefe dönük olmalıdır: Teknoloji hızlandıkça ve ivmelendikçe çok sayıda ihtimali de beraberinde getirmektedir. Bunların hepsinin şirket tarafından gerçekleştirilmesi imkansızdır. Bu yüzden hedef net olmalıdır ve bu hedefe uygun çözümler üzerinde durulması gerekmektedir.

3-Her zaman müşteri düşünülmelidir: Hizmeti ve ürünü ortaya çıkarırken, önemli olan müşteriyi anlamak ve onun bilmediği ihtiyacını ortaya çıkartmak.

4-Şirket süreçleri yönetilebilir olmalıdır: Süreçleri, sistemin tıkanmasına izin vermeyecek şekilde yönetiniz. Aksi halde yeni hiçbir şey yapamazsınız.

5-Dijital dönüşüm liderlik gerektir: Dijitalleşmeyi yönetecek güçlü bir lidere ihtiyaç vardır.

 

VERİMLİLİK İÇİN ÖNERİLER

Diğer yandan, ülkemizin en büyük sorunlarından biri olan verimlilik konusuna ilişkin, yine Mc Kinsey’in önerilerini paylaşmak istiyorum.

Talep ve kapasite yönetimi: İşinizin kapsamını, yüksek değerli faaliyetler etrafında şekillendirin ve hedef kitlenizin önceliklerine göre pazar segmantasyonunuzu belirleyin.

İşletim modeli tasarımı: Ölçek ve beceri ekonomilerini sürdürmek için en uygun yerlerde etkili, çevik, dengeli organizasyonlar oluşturun.

Uçtan uca süreç optimizasyonu: Düşük değerli karmaşıklığı ortadan kaldırmak için yalın yönetim ile desteklenen basit iş akışları aracılığıyla, müşteri geri kazanım süreç tasarımını uygulayın.

Dijitalleşme ve otomasyon: Veri, otomasyon, robotik ve yapay zekanın sağladığı işleri firmanıza adapte edin. (Alibaba’nın e-ticaret ile sadece 1 günde 38 Milyar dolarlık satış rekoru kırması)

Yetenek geliştirme: İşletmeyi desteklemek için önemli iç ve dış yetenekleri kullanın, geliştirin, yönetin ve ölçeklendirin.

 

DÜNYA BANKASI RAPORU

Malumunuz olduğu üzere küresel ekonomide birçok sebepten ötürü genel anlamda yatırımlarla ilgili sorunlar yaşanmaktadır. Dünya Bankası tarafından firma yöneticilerine; “Şirketinizin uluslararası alanda yatırım yapma kararında aşağıdaki özellikler ne kadar önemlidir? Diye sorulmuş:

Kritik seviyede önemli, önemli, biraz önemli, önemsiz şeklinde cevap vermeleri istenmiş. Buna göre; kritik seviyede öne çıkan;

Siyasal istikrar ve güvenlik olurken, onu iç pazar büyüklüğü izlemiş, yasal ve düzenleyici ortam, makroekonomik istikrar ile mevcut yetenekler önemli seviyesinde gösterilmiştir.

Raporda özellikle kritik öneme sahip başlıkların tek başına yatırım kararını etkilediğinin de altı çizilmiş.

Bakınız, Dünyada 12,3 trilyon Dolarlık tahvil negatif faizle işlem görüyor ve bu pazarın %23’üne denk geliyor. Ülkemiz de, bu pazardan payını alabilmelidir.

 

CUMHURBAŞKANLIĞI EKONOMİ POLİTİKALARI KURULU TOPLANTISI

13 Kasım’da Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikalar Kurulu Toplantısı için Ankara’ya davet edilmiştim. Toplantıda konuştuğumuz yatırımla ilgili öne çıkan konu başlıklarını sizlerle de paylaşmak istiyorum.

  • OSB’lerde 49 yıllığına arsa tahsisi yapılması, süre sonunda yatırımcıya satın alma imkanının tanınması
  • OSB’lerde baz fabrika inşaatlarının TOKİ tarafından yapılması,
  • Stratejik teknoloji yatırımlarında yatırımcının tedarikçilerle (KOBİ’lerle) birlikte oluşturacağı konsorsiyumun teşvik kapsamına alınması
  • Yatırım döneminde kullanılabilecek nakit benzeri (eski 5084 gibi) teşvikler sağlanması
  • Kalkınma Bankası’nın uzun vadeli proje finansmanı sağlaması
  • Sanayide kullanılan enerjideki (elektrik ve doğalgaz) ilave yüklerin kaldırılması ve KDV’nin %18’den %1’e düşürülmesi
  • Peşin vergi uygulamasının kaldırılması
  • Yatırım döneminde KDV alınmaması
  • Yatırım indiriminin kullanılması
  • Yatırımlarda özkaynak kullanımının desteklenmesi
  • Yerli makine üretim ve alımında teşvik verilmesi
  • Sosyal sermayenin büyütülmesinin hedeflenmesi
  • Sanayide imarın 1,5 emsal olması

YENİ İPEK YOLUNDA İLK YÜK TRENİ

Sizler de basından takip etmişsinizdir.

“Yeni İpek Yolu” olarak tarif edilen, Uzak Asya’dan Avrupa’ya demiryolu taşımacılığında ilk yük treni China Railway Express (Çin Demiryolu Ekspresi), Çin'in Şian şehrinden yola çıkıp, Kars üzerinden Türkiye'ye giriş yaparak, Marmaray'ı kullanıp Avrupa'ya geçti. Yolculuğun tamamı 12 günde gerçekleşti.

Bu yolculuk, uluslararası ticarette önemli değişimler anlamına gelmektedir. Bu da ülkemizin stratejik konumunu pekiştirirken, ihracatçılarımız için de bir fırsat demektir. Çin'in imalat sanayi büyüklüğü, Asya ülkeleri ile olası etkileşim, dış ticaretimizdeki dengenin sağlanması adına değerlendirilmesi gereken bir girişim.

Projenin maliyetine ilişkin belirsizlik olsa da, yolculuğu mutlaka fırsata çevirmeliyiz. Türkiye’nin orta koridor projesi sürecinde, yüksek hızlı bir demiryolu ağı kurması, elini de güçlendirecektir.

Bir yılı aşkın bir zamandır ülke olarak zor bir sürecin içinden geçmekteyiz. Küresel ekonomi ve siyasetteki gelişmeler zaman zaman aleyhimize zaman zaman da lehimize gelişmektedir. İpekyolu, lehimize çevirmemiz gerekenlerden biri. Bir diğeri de FED’in faiz indirmesi ile benimsediği genişlemeci para politikası. Bu anlamda, FED ile kazandığımız zamanı da çok iyi değerlendirmeliyiz.

 

KÜRESEL ENDEKSLERDE 2019 PERFORMANSI

Son 1 ay içinde çok önemli 3 uluslararası endeks sıralaması açıklandı. Küresel Rekabet, İş Yapma Kolaylığı ve İnovasyon Endeksindeki son 10 yılın ülkemiz için sıralamasını görüyorsunuz. 2010 yılından bu yana aslında bir başarı hikayesi var. Özellikle de, 2016 sonrasında rekabet ve inovasyon endeksi paralel ilerlerken, iş yapma kolaylığı ters yönde ve olumlu hareket etmektedir.

Bunun ana sebebi, TOBB Başkanımızın ilgili Bakanlıklarla birebir çalışmaları ile son 3 yıldır iş yapma kolaylığı endeksinde kayda değer bir ilerleme olmasıdır. 69. sıralardan 43 sıraya ulaşmak, bürokraside rahatlama anlamına da gelmektedir. Bu da olası yatırımlar adına önemli bir gelişmedir.

 

FITCH KARARI

Diğer yandan, yılı kapatmaya doğru uluslararası kuruluşlardan Türkiye’ye ilişkin olumlu raporlamalar gelmesi de önemlidir. Zira, yurtdışında Türkiye için olumsuz algı devam ettirilmektedir.

Türkiye'nin not görünümünü yukarı yönlü revize eden Fitch; gerekçelerini şöyle sıralıyor: Bu karar, ekonomideki yeniden dengelenmeyi yansıtıyor. Ekonomik ilerleme devam ediyor, cari denge fazla verdi, aynı zamanda enflasyon geriledi, TL faiz indirimlerine rağmen değerlendi. Döviz rezervleri arttı. Elverişli küresel finansal koşullar ve ABD'nin yaptırımları kaldırması da etkili oldu".

Ve büyüme tahminini 2019 için %-0,3’ten %0,8’e çıkardı.

Kamu borcu ve hane halkı borcunun ekonominin güçlü yanları olduğunu, dış finansman bağımlılığı, yüksek enflasyon, zayıf para politikası ve jeopolitik risklerin de zayıf tarafları oluşturduğunu belirtti.

Fitch, Türkiye'nin kredi notunu "BB-" olarak teyit etmiş, not görünümünü ise "negatif"ten "durağan"a yükseltmişti.

Diğer yandan Moodys de, Türkiye ekonomisinin büyüme beklentisini yukarı yönlü revize ederek,  2019 için yüzde eksi 2'den yüzde 0,2'ye, 2020 için de yüzde 2'den yüzde 3'e yükselttiğini açıkladı. Raporda, yukarı yönlü revize gerekçesine ilişkin, “Türkiye’de büyüme ivmesi önceden  beklenenden daha hızlı şekilde gerçekleşiyor. Türkiye'de büyüme ivmesinin iyileşmesinde büyüme dostu mali politikalar etkili oldu.” ifadelerine yer verildi.

 

SANAYİ ÜRETİM ENDEKSİ VE PMI

İki veri üzerinden tüm bu olumlu tabloya ilişkin bir değerlendirme yapmak istiyorum. PMI ve sanayi üretim endeksi, üretimin nabzını ölçmek açısından oldukça önemlidir.

Eylül ayında her iki veri de aylar sonra olumlu bir yükseliş kaydetmiştir. Benzer şekilde güven endeksleri de Ekim ayında artmıştır. Bundan sonraki eğilim, toparlanma adına da bir sinyal verecektir.

Hep beraber izleyip göreceğiz. Zira, piyasanın açılması, ödemelerin zamanında gerçekleşmesi, istihdam yaratacak işlerin olması son derece önemlidir.

 

TURUNCU FARKINDALIK

Birleşmiş Milletler’in, toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti önleme ve bu konuda farkındalık yaratma amacıyla 25 Kasım-10 Aralık tarihlerinde başlattığı Dünyayı turuncuya boya kapsamında çeşitli etkinlikler düzenleniyor. İzmir’i turuncuya boya platformunun kurucularından Sayın Işınsu Kestelli’ye gayretlerinden ötürü teşekkür ediyorum. Kadına fiziken veya psikolojik en ufak bir darbe insanlığa, medeniyete, geleceğe, evlatlarımıza atılmış demektir. Buna müsaade etmemek, kadınlarımızın hak ettiği değeri görmesini sağlamak önce biz erkeklere düşmektedir diyerek, konuşmamı burada tamamlamak istiyorum.

 

Saygılarımla,

Ender YORGANCILAR

Yönetim Kurulu Başkanı

 

Başkana Ulaşın