2017 HAZİRAN AYI MECLİS TOPLANTISI

HAZİRAN MECLİS KONUŞMASI

19.06.2017

 

Sayın Meclis Başkanım,

Geçmiş Dönem Başkanlarımız,

Onur Üyelerimiz, Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

Yönetim Kurulumuz adına, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz. Bugün uzaklardan misafirlerimiz var. Yüksekova’lı öğrencilerimiz Hocalarımızın eşliğinde Odamızın misafiri olarak İzmir’e geldiler ve onlara İzmir turu yaptırıyoruz. Bugün de aramızdalar. Hoşgeldiniz. Umarım İzmir’i beğenirsiniz.

Sayın Başkan’ın da belirttiği gibi, Cevizli Ege Bölgesi Sanayi Odası Ortaokulu, 8'inci sınıf öğrencisi Kadir Karcı’yı Türkiye ikinciliğinden dolayı çok tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Bu gururu yaşayan ailesini de tebrik ediyorum.

Bizler bu kürsüden geleceğimiz olan çocuklar üzerinden her zaman eğitimin önemine vurgu yapıyoruz. Bu açıdan Kadir’i doğru yönlendiren, üzerinde emeği olan öğretmenimize de özellikle teşekkürlerimi sunuyorum.

Geçen hafta, Kadınlar Birliği adına Sayın Başkan da öğrencimizi tebrik amaçlı bir ziyarette bulundu. Başarının her zaman desteklenmesi gerektiği inancı ile hem Kadir’e hem de abisine burs imkanı sağlıyoruz. Başarıları daim olsun.

Geçmiş yıllarda burs verdiğimiz bir öğrencimizden geçen hafta bir teşekkür mail aldım. 2011 yılında bana bir maille ulaşarak burs talebinde bulunmuştu. Bursu sağladık. Kendisi, 2015 yılında Ankara Üniversitesi Kimya bölümünden mezun olarak, Edinburgh ve İngiltere York üniversitelerinde çeşitli araştırmalarda bulunduğunu belirtmiş. Çok mutlu oldum. Bursiyerlerimizin başarıları bizi de gururlandırmaktadır. Eğer bir kimya mühendisine ihtiyacınız varsa bizimle irtibata geçiniz.

Geçen ay Meclis Toplantımızla aynı gün final maçı olan 14 yıllık Süper Lig hasretimize son veren Göztepe Spor Kulübünü, terlerini son damlasına kadar akıtan Göztepe futbolcularını, umudu başarıya dönüştüren teknik ekibi, kısıtlı kaynaklarla kulübü yöneten Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mehmet SEPİL ve Yönetim Kurulunu tebrik ediyor, yürekten alkışlıyorum.

En büyük alkışı; içerde, dışarda takımını yalnız bırakmayan, 12. adam olan Göztepe taraftarı hak etmektedir.

Ekonomiyi canlandıracak, iç turizmi artıracak, İzmir’e moral ve motivasyon katacak, özlediğimiz hareketliliği ve birliği yeniden sağlayacak olan bu başarı, hızla yükselen İzmir’imizin umudunu artırmıştır. Başarının sürdürülebilir olması en büyük dileğimizdir.

EUROCHAMBRES (Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği) Genel Kurulu, TOBB'un ev sahipliğinde TOBB Brüksel Ofisinde gerçekleştirildi.​ Sayın Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte konuları Brüksel’de değerlendirdik……

Mayıs ayında İngiltere’deki Manchester kentinde bir konser salonunda gençleri hedef alan terör belası bu kez Haziran ayında Londra köprüsünde vuku buldu.

Ne yazık ki, son yıllarda görmekteyiz ki, Terör ne Avrupa’yı, ne Ortadoğu’yu ne de ülkemizi rahat bırakmıyor.

Ülkemizde de gencecik sivillerimizi ve askerlerimizi şehit vermeye devam ediyoruz. 22 yaşındaki Aybüke öğretmen hayatının baharında şehit düştü. Son haftalarda şehit haberleri çok sık gelmeye başladı. Henüz raporu açıklanmasa da helikopter kazası ile 13 üst düzey askerimiz talihsiz bir şekilde şehit oldu. Tüm şehitlerimize Allahtan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum.

Sizlere bir video göstermek istiyorum. Şampiyonlar ligi Final Maçını şehrin meydanında izleyen seyircilerin havai fişek patlamasını bomba zannederek, birbirlerini ezen ve 1500 kişinin yaralanmasına sebep olan görüntüleri dikkatlice izleyiniz. Avrupa’nın yaşam kalitesini gerileten terör korkusunu görmek açısından oldukça üzücü. Her nerede yaşanırsa yaşansın üzücü. Ümit ederim ki, elbirliği ile bu belanın üstesinden geliriz ve normalleşiriz.

Manisa 1'inci Piyade Er eğitim Tugay Albay Arif Seyhun Kışlası'nda haftasonu 731 askerin zehirlenme olayını yaşadık. 23 Mayıs’tan bu yana Manisa’nın farklı kışlalarında bir zehirlenme olayı yaşanıyor, 1 askerimiz şehit oluyor, hepsinden sorumlu yemek şirketi sorgulanmıyor. Dün yemek şirketinin ihalesi feshedildi ama soru işaretleri giderilemedi. Çünkü, 1 yılda 20 kat sermayesini artıran bir şirketten bahsediyoruz. Hepimiz iş yapıyoruz. Bu nasıl mümkün olabiliyor? Anlamakta zorlanıyoruz. Bu tür olayların tekrarlanmamasını diliyoruz.

2017 yılının ilk yarısını geride bırakmak üzereyiz. Ve görmekteyiz ki, küresel ekonomi bir toparlanma içinde.

ABD imalat PMI değeri, 52,7, Euro Bölgesi son 73 ayın en yüksek değeri olan 57’ye çıkarken, Rusya’da 52,4, Türkiye’de de son 4 yılın en güçlü artışı ile 53,5 düzeyinde gerçekleşmiştir.

Amerika Trump kaynaklı bir geçiş süreci yaşasa da, Avrupa, üstündeki ölü toprağını atmak üzere. Özellikle de, Brexit’tan sonra tartışılan Birlik, Fransa’daki seçimlerin ardından yeniden bir umut buldu. Fransa’nın aşırı sağa meyil vermemesi, İngiltere seçimlerinde muhafazakar Başbakanın güç kaybetmesi, İtalya yerel seçimlerde aşırı sağın mağlup olması yeniden umutları yeşertmiştir. Avrupa Birliği’nin toparlayıcısı Almanya ve Fransa’nın güçbirliği bu umudu artırmaktadır.

Avrupa’daki toparlanma kuşkusuz en çok bizi ilgilendirmektedir. Zira son açıklanan büyüme verilerinde bunun etkisi ortadadır.

2017 yılında ekonomi %5 oranında büyümüştür. Böyle bir süreçte çok başarılı bir performanstır. Ancak, büyümenin kaynağına baktığımızda, Devletin vergi indirimleri, sağladığı kredi imkanları sonucunda iç talep, Avrupa’daki canlanma ve kur artışları ile ihracat kaynaklı olduğunu görmekteyiz.

Söz konusu büyüme oranı memnuniyet verici olsa da, bizim altını çizmek istediğimiz husus sürdürülebilirliğidir. Çünkü devlet sürekli kredi musluklarını açık tutamaz. Tüketime dayalı büyüme değil, yatırıma dayalı büyüme esas olandır.

İlk çeyrek büyümede, gayrisafi sabit sermaye yatırımlarındaki sınırlı artış, kur-enflasyon ve faiz üçgeninde özel yatırımların çekimser kaldığını göstermektedir ki, bu da gerek makro ekonomik ortamın, gerekse reformların sürdürülebilir büyüme adına hayata geçirilmesinin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.   

Zira, imalat sanayinin milli gelir içindeki payı ülkemizde %20’lerden %16,5’a gerilerken, söz konusu veri Almanya’da yaklaşık %23, G.Kore’de %29,5’tur.

Odamız tarafından her sene yapılan “Üretimden Satışlarına Göre Büyük Sanayi Kuruluşları” çalışmasının 2016 yılı sonuçlarını kamuoyu ile paylaştık. Ardından İstanbul Sanayi Odası’nın Türkiye genelinde yaptığı benzer çalışma olan 500 büyük firma açıklandı.

Gerek 100 büyük listeyi oluşturan firmalarımızı, gerekse Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesine giren 59 EBSO Üyesi firmamızı gönülden tebrik ediyorum. 2016 yılı 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun yaklaşık %12’sini EBSO üyesi firmalar oluşturmuştur. EBSO’nun ilk 100 listesine giren firmaların 40 tanesi 500 büyük listeye girmeyi başarmıştır.

İlk 10 üyemiz, üretimden satışların %55’ini karşılamaktadır.

Her iki çalışmada da mali analize yönelik önemli ortak sonuçlar çıkmıştır. Kısaca bu sonuçlardan bahsetmek istiyorum.

Zor geçen bir 2016 yılında üyelerimizin üretimden satışları %2 gerilerken, üretim dışı gelirler %83 oranında artmıştır. Bilanço zararı artarken, borçluluk da artmış ama aynı zamanda net kar da artış göstermiştir.

Yani, her 4 firmanın zarar ettiği, borçların aktiflerden ve özkaynaklardan fazla olduğu, ortalama satış karlılığının %7’lerde kaldığı, sınırlı bir istihdam artışının gerçekleştiği bir ortamda; Türkiye’de firmaların sağlıklı büyüdüğünü, sürdürülebilir bir üretim yapısına sahip olduğunu ne yazık ki söyleyemiyoruz.

Sürdürülebilir büyümenin ana kaynağı reel sektör yatırımlarıdır. Eğer reel sektör mali yapısı itibari ile sürdürülebilirlik sorunu yaşıyorsa, karını faaliyet dışı gelirlerle artırma gayretinde ise o zaman mesajı doğru almalıyız.

Zira baktığımızda, finansman giderlerinin faaliyet karı içindeki payı 500 büyük firmada %55,4, 100 büyük firmada %51,8’dir. Yani ülke genelinde sanayi kuruluşlarımız faaliyet karının yaklaşık yarısını finansman giderleri için kullanmaktadır ki, bu oldukça yüksek bir orandır.

Referandumun hemen öncesinde ve sonrasında, üretime dayalı, istihdamı destekleyen adımlar oldukça kıymetlidir. Devamının gelmesi ve üretimin önündeki tüm engellerin kaldırılarak, rakiplerimizle eşit şartlarda üretimin sağlanması en büyük arzumuzdur. O nedenle diyoruz ki;
 

1.    Kısa vadede makro ekonomik istikrarın sağlanması,

2.    Orta vadede katma değerli üretime odaklanılması

3.    Uzun vadede ise büyük sıçramalar yapılabilmesi için eğitim sisteminin üretimle entegre edilerek bilim ve teknoloji üretme kapasitesinin güçlendirilmesi gerekmektedir.

Sanayi 4.0 ile ilgili son çalışmamız, üyelerimizin Sanayi 4.0 eğilimini ölçmek amacıyla hazırladığımız anket çalışmasıdır. Detaylarına ilişkin bir rapor hazırlayıp, sizlerle paylaşacağız ama bir özet sonuç bilgisi vermek isterim. Ankete katılanların %59’u KOBİ, %25’i büyük firmadır.

Bizi mutlu eden kısmı, %50’nin üstünde bir konuyla ilgilenme var ama henüz yol haritası belirleme aşamasına gelinmemiş. Yani biz o farkındalığı yaratmışız ve istediğimiz o soru işaretini oluşturmuşuz. Bundan sonrası üyelerimizin yol haritasını belirlemesine yardımcı olmaktır. Raporumuzu bu doğrultuda hazırlayacağız.

Aslında neden Sanayi 4.0, neden teknolojik gelişmeler ve neden dijitalleşmeden sürekli bahsettiğimizi teyit eden 1 dakikalık bir videoyu da sizlerle paylaşmak isterim.

Mutlu sağlıklı, huzur dolu bir Bayram dileyerek, konuşmamı tamamlamak istiyorum.

Saygılarımla,

 

Ender YORGANCILAR

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı

Başkana Ulaşın