ARALIK AYI MECLİS KONUŞMASI – 25 Aralık 2017
Sayın Başkanım,
Geçmiş Dönem Başkanlarımız,
Onur Üyelerimiz, Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,
Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,
Yönetim Kurulumuz adına, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Hoşgeldiniz. Konuşmama, hayata erken veda eden, TOBB’da çalışma arkadaşım çok değerli İTO Başkanı İbrahim Çağlar’ın vefatından duyduğum üzüntü ile başlamak istiyorum. Bir kez daha Allahtan rahmet, ailesine ve Camiamıza başsağlığı, sabır diliyorum.
Geçen ay Mecliste sizlerle olamamamın sebebi, Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığında gittiğimiz ABD ziyareti idi. TOBB heyeti olarak; ABD Dışişleri Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Ticaret Odası ve ABD Kongresi Temsilciler Meclisi üyeleri ile görüşmeler yaptık. Ziyaretimizde, görüş ayrılıklarının giderilmesi yönündeki işbirliği ve diyalog kurma isteği bizleri umutlandırdı.
ABD Ticaret Odası ile başta serbest ticaret anlaşması olmak üzere, ikili ticaret ve yatırım önündeki sorunların ve işbirliği imkânlarının ele alınacağı ortak çalışmaları sürdürme kararı aldık. ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Elisabeth Millard, ABD Ticaret Departmanı – USTR Başkanı ve Uluslararası Ticaret Baş Müzakerecisi Büyükelçi Robert E. Lighthizer ve Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç’la biraraya gelirken, ayrıca ABD Kongresi Temsilciler Meclisi Teksas Üyesi Pete Session, North Carolina Üyesi Ted Budd ve ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından CSIS Başkanı Dr. Hamre ile de görüştük.
Geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanının katılımları ile “İstihdam Şurası ve Milli İstihdam Seferberliği Ödül Töreni" gerçekleştirildi. “Seferberlik kapsamında 2017 yılında 1,5 milyon kişiye ilave istihdam sağlanması, Türk özel sektörünün ülkesi için birlikteliğinin başarısıdır.” Sayın Cumhurbaşkanının Törende vurguladığı bu husus, yeni istihdam için umut olurken, “Hedefe ulaşmanın yolu üretmekten, özellikle de yenilenmekten, her alanda kendimizi geliştirmekten geçiyor” diyen Sayın Cumhurbaşkanının mevcut 11 istihdam teşvikini sürdüreceklerini belirtmesi ve üretim vurgusunu oldukça önemsiyorum. Ayrıca, özel sektörden yeniden +2 istihdam sağlama talebini de iletmek isterim. Törende en fazla katkı koyan illerin arasında İzmir’in isminin geçmesinden bizler de gurur duyduk. İstihdam sağlayarak katkı koyan herkese şükranlarımı sunuyorum. O gün İzmir için verilen plaketi, Törene katılamayan Sayın Valimize Değerli Başkanlarla ile birlikte takdim ettik.
2017 yılı 3. çeyrekte takip ettiğiniz gibi %11 büyüdük. Ve dünyada ilk sıraya yerleştik. Baktığımızda; imalat %15,2, tarım sektörü %2,8, sanayi sektörü %14,8, hizmetler %20,7 ve inşaat sektörü %18,7 büyümüştür. İnşaat sektörü imalat sanayiden daha fazla büyürken, büyümeye katkısı daha az olmuştur.
Özel tüketim ve ihracat kaynaklı büyümenin arkasında; genişlemeci maliye politikaları karşımıza çıkıyor. Piyasayı canlandırmak adına üretim reform paketi başta olmak üzere; KGF kredileri, Eximbank destekleri, beyaz eşyada ÖTV indirimleri, Rusya ile normalleşme süreci, kur artışları ile gelen ihracat artışı, vergi indirimleri, istihdam teşvikleri ile Hükümetin proaktif yaklaşımlarını gördük.
2017 yılı genelinde içerde gerginleşen dış politikamız, AB üyelik sürecinde yaşanan sıkıntılar, bitmeyen Ortadoğu sorunları, Türkiye algısının olumsuzlaşması, doğrudan yabancı yatırımcının ilgisinin azalması, devam eden güvenlik sorunları, olası küresel risklerle birlikte içerde kur ve enflasyon baskısı karşısındaki bu büyüme önemlidir.
Zira, 2017 yılında dünya ekonomisinde yaşanan ılımlı iyileşme ve devamına baktığımızda; Ortadoğu’daki ayrışmalar, mülteci meselesi, küreselleşen terör, muhafazakar ve korumacı bir batı, Sanayi 4.0’ın yarattığı etkiler, FED’in faiz artırımı, ABD ve AB verilerindeki iyileşme, krizlere açık bir küresel ekonomi karşısında atacağımız adımlar pozitif ayrışmak adına çok kıymetlidir. Son Kudüs olayı da göstermiştir ki, doğru yönetilen krizler, riskleri fırsata dönüştürmek için de bir vesiledir.
Ulusal ve küresel gelişmeler ışığında, bizim altını çizdiğimiz husus sürdürülebilir bir büyümenin gerçekleştirilmesidir. Ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın vurguladığı bizim sayısız kere ifade ettiğimiz gibi, “Hedefe ulaşmanın yolu üretmekten, özellikle de yenilenmekten geçiyor.”
Üreten ve bu süreçte yenilenen ülkeler pozitif yönde ayrışmaya devam ediyor. Israrla altını çizdiğim Sanayi 4.0 sürecinde bugün, dijitalleşme ve yapay zekada son dönemde atak yapan ülke örneklerini inceleyeceğiz. Ama bunlar tahmin ettiğiniz gibi Çin, Hindistan veya ABD olmayacak. Örnek sunacağım ülkeler, 4 Arap ülkesi ve bir AB ülkesi. Üzücü olan biz yazılım sektöründeki vergisel sorunları henüz çözememişken, piyasada yeterli sayıda yazılımcı bulunamazken, ülkelerin geldiği seviyedir. İnceleyeceğimiz ülkeler:
1. Suudi Arabistan
2. Birleşik Arap Emirlikleri (ve Dubai)
3. Katar
4. Estonya
27 Ekim’de basına yansıdığında robottan yurttaş mı olur dedik. Evet Suudi Arabistan ardından Japonya da benzer bir atak yaparak robota yurttaşlık hakkı verdi. Bu neden önemli ki? Suudi Arabistan son dönemde bir değişim içinde ve teknolojiye odaklandığını göstermesi açısından önemlidir. Ama asıl önemli olan Çin örneğinde gördüğümüz gibi yeni bir şehir yaratıyor olmasıdır. NEOM adını verdiği bu şehir için 500 milyar dolar harcama yapılması bekleniyor.
Tamamen yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak, dev bir teknoloji şehri inşa planı var. NEOM şehri 9 sektöre odaklanacak: Enerji ve su, mobilite, biyoteknoloji, üretim, medya, eğlence, teknolojik ve dijital bilimler ve yaşam. Yani, Suudi Arabistan yeni dünya düzeninde “ben de varım” demektedir.
Konu yeni şehir olunca, Bill Gates’in de, Arizona’da Belmont adında sıfırdan akıllı şehir inşa etmekte olduğunu, içinde sürücüsüz araçların, yeni üretim teknolojilerinin olacağı, 182.000 kişinin yaşaması planlanan ve 25.000 dönüm üzerinde şimdilik 80 milyon $ harcanarak yapılan yeni bir yaşam alanı.
Bu beyefendiyi tanıyan var mıdır? 21 Ekim’de kamuoyu öğrendi ki, 27 yaşındaki Omar Bin Sultan Al Olama, Birleşik Arap Emirlikleri’nin ilk Yapay Zeka Bakanı oldu.
2031 yılını hedefleyen bir yapay zeka yol haritasına sahip ülkenin, odak noktasında da dijital fabrikalar yer almaktadır.
Ülke, 2021’de kâğıtla yapılan tüm işlemleri dijitalleştirmeyi,
2030’da tüm Emirlikteki ulaşım ağının yüzde 25’ini otonom olarak gerçekleştirmeyi,
2050’de üretilen enerjinin yüzde 75’ini temiz kaynaklardan elde etmeyi ve
2117 yılında Mars’ta kolonileşmeyi hedeflemektedir.
Diğer yandan, Birleşmiş Arap Emirlikleri’nin Emirliği olan Dubai’de de; 2030 yılına kadar alışveriş merkezleri ve turistik bölgelerdeki polislerin dörtte birinin robot oluşturulması hedeflenmektedir.
Bu robot polisler, yüz tanıma özelliğinin yanı sıra 6 dil konuşabilmektedir. Bununla birlikte, uçan ilk taksinin test sürüşleri de devam etmektedir.
Çin yapımı EHang 184 modeli, 100 kg taşıma kapasitesine sahip olup, bataryası tam dolu olduğunda 50 km yol kat edebilmekte, saatte 160 km hız yapabilmektedir.
Katar, “Dijital Hükümet 2020 Stratejisi” ile dijital hükümet ve siber güvenlik girişimlerine özel önem vermiştir.
“Dijital Hükümet” dönüşümü ile dikkat çekmektedir.
Katar Bilim ve Teknoloji Parkı ile inovasyonun yaygınlaştırılması ve araştırmaların ticarileşmesi sağlanmaktadır.
Dünya Ekonomik Forumu'nun Küresel Bilgi Teknolojisi Raporu’na göre Bilgi iletişim teknolojilerinin hükümet uygulamalarındaki etkinliği sıralamasında Arap ülkeleri öne çıkmaktadır. Katar bu listede 3. sırada iken, Türkiye ise 43. sıradadır.
Avrupa Birliği'nin dijitalleşmede öncü ülkesi Estonya, ilginç bir örnek.
1. Dijitalleşme serüvenine 2005 yılında başlayan ülkeye, "e-Stonia" olarak da hitap ediliyor.
2. Kişi başı bilgisayar kullanımında Avrupa’da ve dünyada ilk sıralarda yer alan Estonya, e-devlet sisteminde öncü ülke.
3. Dünyada bir ilk olarak, ülkede yatırım yapmak isteyen girişimciler için e-vatandaşlık ve e-ikamet uygulamasını hayata geçirmiştir. 4 adımda, 1 ay içinde 100 Euro karşılığındaki e-vatandaşlık hizmetinden 130’a yakın ülkeden binlerce kişi faydalanmış.
4. Yatırımları ve girişimciliği geliştirici politikalar, Estonya’yı iş yapma kolaylığı endeksinde, 12./190 sıraya yükseltmiştir.
5. Estonya'da bugün kamu hizmetlerinin yüzde 99'u internet ortamında gerçekleştirilebiliyor.
6. Türkiye’nin son sırada olduğu, OECD’nin, "Geleceğin Bilim Adamları Nereden" listesinde Almanya'dan sonra ikinci sırada yer alıyor.
7. Dijital ortamda olası tehdit ve saldırılara karşı ilk "dijital büyükelçiliği" 1 Ocak'ta Lüksemburg'da açılacak.
8. Son hamlesi de "Estcoint" diye isimlendirdiği dijital para birimine geçeceğini duyurdu.
Ülkeler yapay zeka ile ilgili ciddi yatırımlar yaparken, Birleşmiş Milletler (BM), yapay zekayla ilgili gelişmeleri ve tehditleri incelemek için Hollanda'nın Lahey kentinde bir merkez kurdu. Yapay Zeka ve Robotlar adıyla kurulan bu merkezde, otonom robotlar konusundaki teknolojik ilerlemelerden kitlesel işsizliğe ve olası risklere kadar birçok konu araştırılacak.
PWC tarafından yapılan bir çalışmada yapay zekanın milli gelire etkisi 2030 yılı için rakamsal olarak öngörülmüştür.
Kuzey Amerika’da %14,5, Latin Amerika’da %5,4, Kuzey Avrupa’da %9,9, Güney Avrupa’da %11,5, Çin’de %26,1 artış beklenmektedir.
Evet son olarak dünya ülkeleri teknolojinin nimetlerinden en üst düzeyde yararlanmaya çalışırken, bizden de bir bakış açısı aktararak konuşmamı tamamlamak istiyorum.
Diyanet tarafından son birkaç ay içinde yapılan bazı açıklamaları da hatırlatmakta fayda görmekteyim.
Din İşleri Yüksek Kurulu:
"Telefon, mektup, SMS, WhatsApp, E-posta, faks yoluyla da boşanılabilir" fetvası
"Piyango bileti almak kumardır ve haramdır.” fetvası
“Müzik dinlemek yasak değildir ancak ahlaksızlık ve harama sevk eden müzik dinlemek günahtır.” açıklaması
“Sanal paraların alım satımını yapmak şu aşamada dinen uygun değildir.” açıklaması
Ailelerinizle, sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, mutlu, bereketli bir 2018 diliyorum.
Saygılarımla,
Ender YORGANCILAR
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı