2016 MAYIS AYI MECLİS TOPLANTISI

MAYIS AYI MECLİS KONUŞMASI

30 Mayıs 2016

Sayın Başkanım,

Sayın Steven YOUNG,

Onur Üyelerimiz, Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

Yönetim Kurulumuz adına, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Mayıs ayı Meclis Toplantısı’na hoş geldiniz. Öncelikle 97. yıldönümünde 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımızı bir kez daha yürekten kutluyor, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını şükranla anıyorum. Bağımsızlık meşalemizin yakıldığı o günlerden bugünlere geldiğimizde ne yazık ki, son aylarda her gün şehit vermeye devam ediyoruz. Şehitlerimize Allahtan rahmet dilerken, acılı ailelerine sabır ve başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Bir kez daha; “Artık yeter, artık bitsin, bitirilsin” diyoruz.

Sanayi Bakanımızla birlikte Almanya ziyaretimizde Sayın Steven Young, BOSCH Türkiye ve Ortadoğu Başkanı olarak, Bosch fabrika gezisinde bizlere eşlik etmişti. Orada yaptığımız görüşmede kendisini Meclisimize davet etmiştim. Yoğun iş temposu arasında davetimize icabetinden dolayı özellikle teşekkür etmek istiyorum.

Çok önemli bir markanın, çok stratejik bir görevi yürütmedeki başarısı malumlarınız. Ülkemizde yarattıkları katma değer ve sağladıkları istihdam için de özellikle şükranlarımı sunuyorum. Dünya gerçekleri doğrultusunda, teknolojiyi en üst seviyede kullanmaları, sanayi 4.0 öncülüğü, neden güçlü bir marka olabildiğini de ortaya koymaktadır. Yaptıkları sunumdan da bunu çok net gözlemledik.

Değerli Meclis Üyelerimiz,

Sanayi 4.0’a ayak uydurmak istiyorsak öncesinde eğitim 4.0 altyapısını kurmamız ve sanayi dönüşümünü bu kapsamda değerlendirmemiz gerektiğini her platformda ifade ediyorum.

Makine ve robotların öne çıkacağı bir sistemde bunu yapacak olanın yine insan olduğunu dikkate aldığımızda, nitelikli işgücüne dayanan ihtiyaç bugünden çok daha fazla olacaktır.

Dijitalleşme ile birlikte, eğitim sistemimizi yeniden ele almak ve üniversite-sanayi işbirliğini güçlendirmek zorundayız.

EGE ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM 4.0

İşte bu amaçla, Sanayi 4.0 farkındalığını oluşturmamızın ardından, Ege Üniversitesi ile Eğitim 4.0 hamlesini başlattık.

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, EÜ Mühendislik Fakültesi Dekanımız ve çok değerli Hocalarımızla birlikte bir adım attık ve sanayide akıllı üretim, akıllı onarım ve akıllı bakım konusunda pilot uygulama başlatma kararı aldık.

Pilot uygulama kapsamında EÜ’nün makine, elektrik- elektronik ve bilgisayar bölümü, makinelerin bakım ve onarım süreçlerini dijitalleştiren yazılım geliştirecek.

Artık şunun çok iyi farkına varmalıyız ki, küresel rekabet gücümüzü arttırmanın yolu, Sanayi 4.0’dan, Sanayi 4.0’ın başarısı ise Eğitim 4.0’dan geçiyor.

Sanayide iş kayıplarımıza baktığımızda makine bakımları ile ilgili sıkıntıların ön planda yer aldığını görüyoruz. Akıllı makineler sayesinde sanayide iş kayıplarının önüne geçerek üretimimizi yüzde 40 artırmak bu proje ile mümkün olabilecektir.

AB DİJİTAL PİYASA PAKETİ

Sanayi 4.0 süreci bu kadar dünyayı etkisi altına almaya başlamışken, AB Komisyonu da Avrupa Sanayi’sini dijital sistemlerle entegre etmek amacıyla, tüm üye ülkeler düzeyinde tek bir “Dijital Piyasa” oluşturmuştur. Her bir ülke için farklı eylem planı hazırlanmıştır.

Bunda en büyük etken, Avrupa Sanayi’nin otomotiv elektroniği, siber güvenlik, enerji piyasaları, üretim, robotik, Telekom ekipmanları, yazılım, lazer ve sensör teknolojileri, vb. sektörlerde güçlü bir yapıya sahip olmasıdır.

AB, güçlü altyapısına rağmen, ağırlıklı bir payla geleneksel piyasalara da sahip olması ve artan teknolojinin dünya genelinde rekabeti büyük ölçüde artırması, nedeniyle, Dijital Piyasa gereksinimine ihtiyaç duymuştur.

Dünya dijitalleşme üzerine yeniden yapılanırken, şirketlerimizin, KOBİ’lerimizin de bunun dışında kalması vahim sonuçlara gebedir. Lütfen bu gelişmeleri ve teknolojileri yakından takip edelim ama onun ötesinde artık eyleme de geçelim.

DÜNYAYI DEĞİŞTİRECEK 12 TEKNOLOJİ

Bakınız, Mc Kinsey tarafından yapılan bir çalışmada dünyayı değiştirecek 12 teknoloji sıralanmış ve her birine baktığımızda aslında Sanayi 4.0’ın, dijitalleşmenin neden öne çıktığını da görebiliyoruz. (Mobil internet, bilişim otomasyonu, nesnelerin interneti, bulut teknolojisi, ileri robotik..)

Söz konusu 12 teknolojiden ilk sırada yer alan mobil internetin 2025 yılında en az 3.7 olmak üzere en çok 10.8 trilyon Dolarlık bir ekonomik etkisinin olması beklenmektedir.

Ayrıca tüketicilerin bu ileri teknolojiler sayesinde daha düşük maliyetli ve daha kaliteli ürünlere, daha temiz bir çevreye ve daha iyi bir sağlık sistemine kavuşacakları öngörülmektedir.

Değerli Meclis Üyelerimiz,

Yılın ilk 5 ayını geride bırakırken dünya gündemini; ABD’deki başkanlık seçimlerinden, FED toplantılarına, İngiltere’deki referandumdan bitmeyen Suriye meselesi ve Yunanistan krizi meşgul etmiştir.

Geçtiğimiz haftalarda Japonya’da toplanan G-7 ülkelerinin Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları küresel büyümenin hala zayıf kaldığını belirterek, büyümeyi beslemek için, para birimlerinin hedef alınmaması konusunda anlaşmışlardır.

G-7 ülkelerinin (ABD, Kanada, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya) Devlet Başkanlarının katıldığı Zirve sonrasında açıklanan bildirgede 9  konuya yer verilmiştir.

  1. Sığınmacı Krizi
  2. Terörle Mücadele
  3. Ukrayna-Rusya Çatışması
  4. Ortadoğu Barış Süreci
  5. Suriye Savaşı
  6. Doğu ve Güney Çin Denizindeki Gerilim
  7. Kuzey Kore’nin Nükleer Denemeleri
  8. Küresel Ölçekte Yolsuzlukla Mücadele
  9. İklim değişikliği ve Enerji Yatırımlarının Desteklenmesi

Ayrıca, Zirve’de İngiltere’nin AB’den ayrılmasının küresel büyüme için risk teşkil ettiği de özellikle vurgulanmıştır.

TOBB GENEL KURULU

10-11 Mayıs’ta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin 72. Genel Kurulu’nu “Türkiye Hepimizin” temasıyla gerçekleştirdik. Sizlerin de basından takip ettiği üzere ilk gün Sn. Cumhurbaşkanımız, İkinci gün de Sayın Kılıçdaroğlu, Ekonomi ile Gümrük ve Ticaret Bakanımız katılmışlardır. Genel Kurul’da her yıl dolduğu gibi yine ülkemizin mevcut konuları, iş dünyamızın sorunları dile getirilmiştir.

65. HÜKÜMET

Sn. Binali Yıldırım’ın Başbakanlığında kurulan 65. Hükümet’in ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. 9 yeni bakanla, yeni bir dinamizm kazanılmasını bekliyor, Bakanlar Kurulu’na gönülden başarılar diliyorum. Çünkü, Türkiye’mizin çok önemli meseleleri var ve ne yazık ki iç siyasetin gölgesinde atılması gereken adımlarda gecikmeler yaşanabilmektedir.

İzmir’i ve İzmirlileri çok iyi tanıyan, konularımızı çok iyi bilen icraatçı Sn. Başbakanın önce ülkemize, sonra da İzmirimize önemli değerler katmasını ümit ediyoruz.  

Sn. Başbakanın ilk grup toplantısında “Ekonomi demek, para demek değildir. Banka demek değildir. Ekonomi demek üretmek demektir. Birinci önceliğimiz üreterek büyüyen bir ekonomi olmak” sözünü çok önemsiyor ve politikaların da bu yönde gerçekleşmesini diliyorum.

Sn. Davutoğlu’nun Başbakanlığı döneminde, ekonomide dönüşüm ve eylem planları geçekleşme süreleri ile paylaşılmıştı. Bizim temennimiz, söz konusu programların sürdürülebilirlik ve istikrar adına zamanlama planına uyularak devam ettirilmesi ve geliştirilmesidir. Zira, bizim de özellikle altını çizdiğimiz ve Sn. Davutoğlu tarafından açıklanacağı belirtilen çok önemli konularımızın askıda kalmasını açıkçası istemiyoruz. Özellikle de, reformlar konusunda 65. Hükümetin icracı yaklaşımını hayata geçirmesini bekliyoruz.

TOBB YOİKK

Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu tarafından özellikle yatırımlardaki bürokratik engellerle ilgili konularda çalışmalar yürütülmektedir. Son olarak yapılan çalışmada ilgili Bakanlarımızın da iradeleri ile belirlenen maddeler arasından 10 tanesinin TBMM’ne görüşülmek üzere gönderildiği bilgisini vermek isterim.

  1. Teşviklerin koordinasyonu için yerelde birimler kurulacak, teşviklerin tanıtımı tek elden yapılacak, başvuru kolaylaşacak.
  2. Damga vergisinde kapsam 2017 geçerli olmak üzere sınırlandırılacak, bazı alanlarda muafiyet sağlanacak.
  3. KDV iade süreci Gelir İdaresi Başkanlığı’nın eylem planı kapsamında basitleştirilecek, finansman sorunları rahatlatılacak.
  4. İnşaat izinleri başta olmak üzere yatırımda gereken izinlerin koordinasyonu ve basitleştirilmesi için 3 ay sonra yapılacak YOİKK’e kadar çözümler geliştirilecek, 
  5. Çok uluslu şirketlerin bölgesel yönetimlerinin Türkiye’ye çekilmesi için Dubai, Singapur'a benzer destekler sağlanacak. 
  6. Yabancı sermayenin çekilmesi kapsamında nitelikli yabancıların çalışma izinlerinin kolaylaştırılması için kanun çıkarılacak, Turkuaz Kart uygulamasına geçilecek. 
  7. Çekin itibarının artırılması için kare kodlu çek zorunlu olacak.
  8. Tacirler arası ticaretin daha güvenli yapılması için tacirler arasındaki işlemlerde ipotek harcı kaldırılacak.
  9. Ar-Ge teşviklerinde farklı kanunlar arasında çakışmalar ayıklanacak. Yeknesak bir uygulamaya geçilecek. 
  10. Küçük meblağlı ticari alacaklarda mahkemeye gitmeden sorunu çözecek tahkim ve arabuluculuk gibi yöntemler teşvik edilecek.

SANAYİ İSTİHDAMI

Takip ettiğimiz ekonomik göstergeler arasında, özellikle dikkat etmemiz gereken bir tanesi var ki o da işsizlik oranı. Son aylarda işsizlik oranı %11 seviyesindeki seyrini devam ettirmektedir. Ancak, burada altını çizmek istediğim husus, sanayi istihdamındaki azalmadır. Bu veri çok iyi analiz edilmelidir. Geçen yılın Ocak ayından, bu yılın Şubat ayına baktığımızda sanayide 73 bin kişilik bir kayıp söz konusudur. Aynı dönemde, tarım ve hizmetler sektörü istihdamında ise artış gerçekleşmiştir.

SGK verilerine göre ise; Şubat 2016/2015 karşılaştırmasında, esnaf sayısı 79 bin, Çiftçi sayısı 89 bin azalırken, kamu çalışanı ise 130 bin artmıştır. Bunu da değerlendirmelerinize sunuyorum.

GENÇ NÜFUS

Her zaman övündüğümüz, en büyük avantajımız olarak gördüğümüz genç nüfusumuzu ne yazık ki, iyi değerlendiremediğimiz, nitelikli eğitimi veremediğimizin altını her zaman çiziyoruz. İşsizlik oranı %11’lerde iken, bugün Türkiye, yaş ortalaması 30 ile önemli bir noktada bulunmaktadır. Ancak, TUİK tarafından yapılan son bir çalışmada ortalama yaşın 2023'te 34, 2050'de 42.9'a çıkacağı tahmininde bulunmuştur. Yani nüfusumuz yaşlanıyor ve biz bugünden bu avantajımızı çok iyi kullanmalı, önlemlerimizi almalıyız.

Gelişmekte olan iki ülkeden yola çıkarak, nüfusun nasıl nitelikli hale getirildiğini örneklerle aktarmak istiyorum:

FORBES ve Amerikan İstihdam Kurumu verilerine göre; ABD’de yaşayan Hintlilerin yüzde 73’ü yönetim, bilim ve sanat gibi üst düzey görevlerde çalışmaktadırlar. NASA, Microsoft, Google, Intel, Nokia, Softbank, Sandisk, Adobe, Pepsi, Citigroup, Harman International,  gibi şirketlerde Hindistan’lılar CEO’luk ve diğer üst düzey yöneticilik görevlerinde bulunmaktadırlar. Sizce bu bir tesadüf olabilir mi?

Hindistan, ucuz işgücü mantığıyla geçmişte yazılım sektöründe tercih edilmiş olmaları avantajını kullanarak, bugün yazılımda söz sahibi olmayı başarmış bir ülkedir.

TAKLİT ÜRÜN YAPAN ÜLKELER

Diğer yandan, taklit ürün yapan ülkeler arasında Çin ilk sırayı alırken, Türkiye ne yazık ki ikinci sırada yer almış, Hindistan listenin 5. sırasına yerleşmiştir. Burada önemli olan nokta, aslında bir sonraki slaytta gizli.

Tıpkı ucuz işgücü mantığı ile Hindistan’ın yazılımda tercih edilmesi ve Hindistan’ın bu avantajını bir dünya başarısına dönüştürmesi gibi Çin’de ucuz işgücü ve taklit ürünlerle yola çıkmış ve bugün Dünya’nın en büyük 2. ekonomisi haline gelmiştir.  

Başarıda, alt detaylara indiğimizde ise her iki ülkenin de Ar-Ge yatırımlarına ayırdığı bütçe karşımıza çıkmaktadır.

Ümit ediyoruz ki, ülkemizde de artık siyasetin ötesinde, teknolojinin, bilimin, gelecek planlarının daha çok konuşulduğu heyecan verici, umut dolu gündem maddelerine kavuşabilmek dileğiyle, saygılarımı sunuyorum.

 

Ender YORGANCILAR

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı

Başkana Ulaşın