MECLİS KONUŞMASI – 30 Mart 2015
Sayın Başkanım,
Sayın Prof. Dr. Ergün AYBARS,
Geçmiş Dönem Başkanlarımız,
Onur Üyelerimiz, Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,
Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,
Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Mart ayı Meclis Toplantımıza hoş geldiniz.
Sn. Prof. Dr. Ergün AYBARS’a toplantımıza katılarak değerli bilgileri ile bizleri aydınlattığı için ben de teşekkürlerimi sunmak isterim.
18 Mart’ta 100. yıldönümünü gururla kutladığımız Çanakkale Deniz Zaferi’ni ne kadar sözle ifade etsek de, anlatamayacağımız bir başarı kazanılmıştır. O nedenle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, şehitlerimizi rahmetle ve şükranla birkez daha anıyoruz. Ruhları şad olsun. SLAYT 1
Birçok açıdan zor bir süreçten geçiyoruz. Ancak şanlı tarihimiz bize hep şunu hatırlatıyor: kenetlenmeyi, birlik ve beraberliği başardığımız sürece nice zaferler bizimle olacaktır. Çanakkale Ruhu’nun işte böylesi bir süreçte yeniden içselleştirilmesine ciddi ihtiyacımız olduğu inancındayım.
İzmir ve ülkemiz için 2 güzel haberimizle konuşmama başlamak istiyorum. SLAYT 2
İlki Fuar İzmir. Türkiye’nin en büyük ve en nitelikli fuarının açılışında çok ciddi emekleri olan Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Aziz KOCAOĞLU’na teşekkürlerimizi sunuyorum. İnşallah zamanla eksiklerini tamamlayarak, kapsamını genişleterek her bir sektörün uluslararası işbirliklerine imza attığı bir alana dönüşür.
İkinci önemli gelişme ise TANAP projesidir. Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi ile Azerbaycan’dan Türkiye’ye doğalgaz taşıması planlanan boru hattı ile enerjiyi nakleden Türkiye, bir kez daha jeopolitik gücünü de ortaya koymuştur. Rusya riski ile karşı karşıya kalan AB’ye de Türkiye’nin enerji üssü rolü hatırlatılmış oldu. Yılda 16 milyar metreküp doğalgaz taşıyacak projenin ilk gaz geçişinin 2018’de olması planlanmaktadır. SLAYT 3
İşte böylesi projeler geleceğe dair umutları yeşertmektedir. O nedenle de emeği geçenlere teşekkürlerimizi sunuyorum.
Değerli Meclis Üyelerimiz,
Son yıllarda küresel büyüme eğiliminin aşağı yönlü olduğunu çeşitli grafiklerle sizinle paylaşıyorum. Slayttaki grafikte de 2005’den bu yana gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelerin üstündeki büyüme oranını görebiliyoruz. %7-%8’lerde büyüyen Çin ve Hindistan’ı dışarda tuttuğumuzda dahi gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ülkelerden daha fazla büyümüştür. Yarın Türkiye’de de açıklanacak olan 2014 büyüme oranının 2,7 civarında gelmesi beklenmektedir ki, potansiyelimizin bu oldukça altındadır. SLAYT 4
2015’te 2014’e kıyasla dünyanın daha hızlı büyümesi beklenmektedir.
Gelişmekte olan ülkelerin büyümeye katkısı yüksek olsa da önceki yılların gerisindedir. SLAYT 5
Küresel piyasalar, her geçen gün farklı sinyaller vermeye devam etmektedir. SLAYT 6
Yılın 3. ayını yarın tamamlıyoruz. Ocak-Mart arası dönemde içerde açıklanan veriler, yaşanılanlar, dışardaki görünüm yılın geriye kalanı için çok umutlu olmamızı zorlaştırmaktadır.
Mart ayına damgasını Doların hızlı yükselişi vurmuşken, son olarak patlak veren Yemen krizi ile karşı karşıyayız. İyi gelen verilerle güçlü toparlanma sinyali veren ABD’nin para birimi dolar da küresel piyasalar karşısında ciddi artış göstermiş ve özellikle gelişmekte olan ülkelerin para birimleri dolar karşısında değer kayıplarına uğramıştır. SLAYT 7
Ocaktan bu yana baktığımızda ortalama %12 değer kaybı ile TL en fazla kaybedenler arasında yer almıştır. Yemen krizi ile dolar ve petrol yeniden yükseliş ivmesine geçmiştir. Zira Yemen’deki Üzümboğazı petrolün %8’inin gemi ile geçişinin sağlandığı yer olması açısından çok önemli bir bölgedir.
Küresel piyasalarda yaşanılanlarla birlikte içerde de ekonomiye ilişkin beklentiler bozulurken, küresel krizde fark yaratan Türkiye’nin, ne yazık ki şimdi de dünyadan negatif ayrışma riski ile karşı karşıya olduğunu görüyoruz.
Üreterek büyüme ve kalkınma hedefi olan ülkemizde, üretim yapmak adeta imkansızlaşıyor.
Zira 2 uluslararası değerlendirme kuruluşu, Türkiye’ye dair bazı açıklamalarda bulunmuştur. SLAYT 8
FITCH: Türkiye’nin kredi notunu BBB- olarak teyit eden kredi derecelendirme kuruluşu, “Seçimler sonrası ekonomi yönetiminde değişim olursa, bu ekibin ne kadar ekonomik büyüme yanlısı olacağı önemli, yüksek büyüme yanlısı bir ekip risk yaratabilir” açıklamasını yapmıştır.
MOODY’S: Türkiye'deki bankacılık sektörünün görünümünün, kurlardaki oynaklık ve ekonomik büyümedeki yavaşlama nedeniyle "negatif" olduğunu belirtmiştir.
Uluslararası yatırımcıların yakından izlediği zaman zaman sizlerle de paylaştığım CDS verisindeki son gelişmeleri de paylaşmak istiyorum. SLAYT 9
Ülkelerin risk primi olarak adlandırılan CDS endeksi Türkiye için yeniden 217 seviyelerindedir. Söz konusu endeks örneğin Çin’de 93, Almanya’da 17’dir.
Diğer yandan, petrol fiyatlarının aşağı yönlü etkisiyle, yumuşak karnımız olarak adlandırılan cari açık verisinde son yıllar itibari ile ciddi bir iyileşme görüyoruz. SLAYT 10
Cari açık 2014 yılında %29, 2015 Ocak ayında %60 azalmıştır. Cari açığın milli gelire oranının 2014 yılı için %5,7 olması beklenmektedir.
Cari açıktaki toparlanma büyük oranda iç talep ve ekonomik aktivitedeki azalma ve döviz kurlarındaki hareketlerin doğrudan ithalat üzerindeki etkisi sayesinde gerçekleşiyor. Küresel piyasalarda enerji ve emtia fiyatlarında görülen düşüşler de etkili olmaktadır.
Son yıllarda daralan bir Türkiye tablosu ile karşı karşıya olsak da, son 12 yılda Türkiye ile AB arasındaki refah farkının azaldığı gerçeği ile karşı karşıyayız. Temennimiz ve dileğimiz AB ortalaması olan 35.438 dolara bir an evvel ulaşmamızdır. SLAYT 11
Bunun da mümkünü, üretmekten, ürettiğini ihraç etmekten geçmektedir.
Biz her konuşmamızda, her raporumuzda üretimin olmazsa olmaz olduğunun altını çiziyor, Türkiye’nin ancak üreterek kalkınabileceğine vurgu yapıyoruz. SLAYT 12
Ülkelerin kapasite kullanım oranları da üretim kapasitesinin % kaçının kullanıldığını söylemesi açısından önemli bir veridir. Baktığımızda, Türkiye’nin %72’lere stabil hale gelen kapasite kullanımının ne kadar düşük kaldığını görebiliyoruz. Bu da, hem daralan Pazar hem de tüketicinin kıstığı talebin bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dünya, Türkiye derken İzmir’le ilgili de birkaç önemli veriye değinmek istiyorum. SLAYT 13
2014 yıllık işsizlik oranı açıklandı. İzmir’de 15,4 olan işsizlik oranı %13,9’a gerilemiş görünse de hala Türkiye ortalaması olan %10’un çok üstündedir. O nedenle biz her platformda tekrarladığımız talebimizi bir kez daha dile getirmek istiyoruz. İşsizlik oranında ülke ortalamasının üstünde kalan illere ÖZEL İSTİHDAM DESTEĞİ verilmesini istiyoruz.
2014 yılı ihracatımıza baktığımızda; Türkiye 157,6 milyar dolar iken, İzmir’in payı %6 ile 9,6 milyar dolardır. SLAYT 14
2002 yılından bu yana İzmir’de ihracatçı firma sayısı %50,6 artarak 4.478’e ulaşmıştır. SLAYT 15
İzmir’in ihraç pazarları açısından ilk sırayı %12,5 ile Almanya alırken, onu %7,5 ile ABD ve %6,9 ile İngiltere izlemektedir. SLAYT 16
İzmir ihracatındaki gerilemeye ilişkin de önemli bir veriyi paylaşmak istiyorum. 2015 ve 2014’ün ilk 2 ayı için Türkiye ihracatı %7 gerilerken, İzmir ihracatında %18 gibi ciddi bir azalma söz konusu olmuştur. Detayları nedir diye incelediğimizde özellikle ihracatındaki ilk 20 ülke içinde bazı ülkelerin ve bazı sektörlerin öne çıktığını gördük. Ümit ederiz ki bu geçici bir sıkıntıdır ve devamı gelmez. Özellikle Tunus’un %207, Çin’in %144 gibi yüksek oranlarda gerilemesi yılın geriye kalanı için düşündürücüdür. SLAYT 17
Kuşkusuz veriler bir iner, bir çıkar. İndiği için hemen imdat çığlıkları atmamak gerektiği gibi çıktığında da sevinç nidaları yapılmamalıdır. Ancak şu bir gerçek ki, birçok veri özellikle de, üretime büyümeye dair verilerin gidişatı önemli işaretler vermekte ve biz verilen mesajı almak zorundayız.
Türkiye çok güçlü aktörlere, çok dinamik bir yapıya sahip elbette ki ülkemizin gücüne, potansiyeline inancımız sonsuz. Ancak, zorlayıcı şartlar ve açıklanan göstergeler yatırım, üretim, istihdam, ihracat penceresinden, ekonominin kırılganlığının acilen azaltılması gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Ekonomisi yaklaşık her 7 yılda bir krize giren ülkemizde karar vericiler çok dikkatli davranmalı ve sonuç odaklı adımlar atmalıdır. Gerek reel sektörün endişeleri, gerekse de yabancı yatırımcıların tereddütleri bir an evvel giderilmelidir.
Değerli Meclis Üyelerimiz,
Son olarak Alsancak ofisimizle ilgili birkaç bir bilgiyi sizlerle paylaşmakta fayda görüyorum. Üyelerimizin ihtiyaçları doğrultusunda Alsancak ofisimizin yeri ve tarife fiyatlarında değişiklik yaptık. Ofisin adresi, 1456 Sokak No:8/C Berin Aksoy İş Merkezi Alsancak/İZMİR olarak değişti. Belgelerin tarife fiyatlarını da slaytta gördüğünüz seviyeye çektik. Özellikle daralan pazar imkanı, küresel piyasalardaki belirsizlik ve İzmir ihracatındaki %18’lik gerileme bu kararımızda etkili olmuştur. SLAYT 18
Umarız bu zor günleri hep birlikte, el ele, ortak akılla atlatırız diyerek, daha sakin bir Nisan ayı umuduyla, konuşmamı tamamlamak istiyorum.
Saygılarımla,
Ender YORGANCILAR
Yönetim Kurulu Başkanı