2013 EYLÜL AYI MECLİS KONUŞMASI

Sayın Başkanım,

Sayın Milletvekillerim (Hülya Güven ve Musa Çam)

Geçmiş Dönem Başkanlarımız,

Disiplin Kurulu Üyelerimiz,

Onur Üyelerimiz, Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

Şahsım ve Yönetim Kurulumuz adına, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. 

Öncelikle Sayın Güven, Sayın Çam hoş geldiniz. Geçmişten bugüne İzmir’in siyasi temsilcilerinin baskı gücünün diğer illere nazaran daha sınırlı kalması konularımızın çözümü anlamında gecikmeler yaratmaktadır. O nedenle, Odamızda olmanızı çok önemsiyoruz. Gerek İzmir, gerekse sanayimizin konularına ne kadar hakim olursanız, bizleri de o derece destekleyeceğiniz inancındayız. Bundan dolayı da, burada bizimle olduğunuz için teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Bu topraklarda yaşamaktan dolayı sonsuz mutluluk ve gurur duyduğumuz, 9 Eylül’ü coşku ve gurur ile kutladığımız İzmir’imizi ve vatanımızın her bir karış toprağını kanlarıyla sulayan, şehitlerimizi, gazilerimizi ve Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha saygıyla, minnetle ve şükranla anıyoruz. 9 Eylül törenlerinde aramızda Sayın Valimizi görememekten dolayı da büyük üzüntü duyduğumuzu ifade etmek isterim.

DEMOKRATİKLEŞME PAKETİNİN İÇERİĞİ

YASAL DÜZENLEME GEREKTİREN UYGULAMALAR

SEÇİM SİSTEMİ:

Üç farklı alternatif tartışmaya açılacak. Yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz. İki, barajı yüzde 5’e çekip, beşli gruplandırmayla daraltılmış bölge seçim sistemi. Üçüncü olarak da ülke barajını tamamen kaldırarak, dar bölge seçim sistemi getirilebilir. 

SİYASİ PARTİLERE DEVLET YARDIMININ KAPSAMI GENİŞLİYOR:
Devlet yardımı için yüzde 7 olan mevcut oranı, yüzde 3’e çekilecek. Siyasi partilerin ilçede teşkilatlanması için beldede teşkilat kurma şartı kaldırılıyor.

SİYASİ PARTİLERDE EŞ GENELBAŞKANLIK:
İlgili yasa iki kişiden fazla olmamak kaydı ile siyasi partilerde eş genel başkanlık sistemi getiriliyor.

SİYASİ PARTİLERE ÜYELİKTE ENGEL KALKIYOR:
Bir başka yasal düzenlemeyle, siyasi partilere üyelikte engeller kaldırılıyor.

FARKLI DİL VE LEHÇELERDE PROPAGANDA:

Yine siyasi partiler kanunundan yapacağımız değişiklikle, farklı dil ve lehçelerde propaganda imkanı getiriliyor. Ön seçimlerde de farklı dille propaganda imkanı sağlanacak.

NEFRET SUÇUNA AĞIR CEZA:
Yeni süreçte nefret ayrımcılık yaşam tarzına müdahale gibi suçlarla daha etkin biçimde mücadele edilecek. Kişinin dili, ırkı, rengi, cinsiyeti, engelliliği, siyasi düşüncesi, dini veya mezhebi nedeniyle işlenirse cezası daha da ağırlaşacak. 

AYRIMCILIKLA MÜCADELE VE EŞİTLİK KURULU:
Türkiye’de hiç kimse dilinden ırkından milletinden renginden inancından, gereğini yerine getirmekten dolayı ayrımcılığa maruz kalmayacak. Ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik kurulu kuruluyor.

YAŞAM TARZINA SAYGI TCK İLE GÜVENCE ALTINA ALINACAK:

Yaşam tarzına saygı, dini inancın gereğinin yerine getirilmesinin engellenmesi ceza kapsamına alınıyor. 

GÖSTERİ YÜRÜYÜŞLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK

ÖZEL OKULLARDA FARKLI DİL VE LEHÇELERDE EĞİTİM HAKKI:
Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim imkanı getiriliyor. Bu okullarda belli dersler Türkçe okutulacaktır. 

KÖY İSİMLERİNDEKİ YASAL ENGEL KALKIYOR:
Köy isimlerinin değiştirilmesindeki yasal engel kaldırılıyor.

NEVŞEHİR ÜNİVERSİTESİ'NİN İSMİ DEĞİŞİYOR:
Nevşehir Üniversitesi’nin ismi Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi olacak. 

KİŞİLERİN ÖZEL BİLGİLERİNE GÜVENCE:
Kişilerin özel bilgileri ilgisiz kişiler tarafından kullanılamayacak.

YARDIM TOPLAMADAKİ KISITLAMA KALKIYOR:
Kurban derisi fitre ve zekat gibi yardım toplamada, vatandaş yardımını istediği yere verebilecek. 

İDARİ DÜZENLEME GEREKTİREN UYGULAMALAR

KAMUDA BAŞÖRTÜSÜ SERBEST:

Kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirerek kamu kurumlarında başörtüsü yasağı kalkıyor. TSK mensupları, polis, yargıda hakim ve savcıları bunun dışında 

İLKOKULLARDAKİ AND KALKIYOR:
İlkokullardaki öğrenci andı uygulaması kalkıyor.

MOR GABRİEL MANASTIRI'NIN ARAZİSİ İADE EDİLİYOR:
Süryani vatandaşlar için önemli olan Mor Gabriel Manastırı’nın arazisi iade ediliyor. 

ROMAN DİL VE KÜLTÜR ENSTİTÜSÜ KURULUYOR:
Bir ilin üniversitesi bünyesinde, Roman Dil ve Kültür Enstitüsü kurulacak.

Değerli Meclis Üyelerimiz,

Genel Kurul’un ardından Bölgeye ilk ziyaretini 7 Eylül’de İzmir’e gerçekleştiren Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’na, huzurlarınızda bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. SLAYT 1-2

Oda ve Borsa ziyaretlerinin ardından Sn. Binali Yıldırım ile birlikte Sn. Başkan BALO’nun ilk treninin yola çıkış törenine katıldı. SLAYT 3

Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonu olarak tanımlanan ve Anadolu’nun dört bir tarafından Avrupa’ya ulaşma imkanı veren BALO ile Kobilerimiz Avrupa pazarına ucuz nakliye ile ulaşma fırsatını elde edecekler. Böylesi bir süreçte, çok önemli bir proje olarak görüyorum. Yolu açık olsun. SLAYT 4-11

Değerli Meclis Üyelerimiz,

Eylül ayı ile küresel kriz 5. yılını tamamladı. Ancak gelinen noktada, küresel ekonominin krizi aşma başarısını henüz gösteremediğini, belirsizliklerin ve endişelerin devam ettiğini görmekteyiz. Gelişmiş ülkelerde bir toparlanma eğilimi gözlenirken, gelişmekte olan ülkelerde aksine sıkıntılar söz konusudur. Bunun için de son yapılan G20 toplantısında somut adımlar atılması öngörülmüştür.

G20 toplantıları sonrasında; SLAYT 12

Ø  Büyümenin artırılması, istihdam ve iş alanları yaratılması birincil öncelik olarak kabul edilmiştir. 

Ø  Sürdürülebilir büyümenin artan ve önceden öngörülebilir yatırımlara bağlı olduğu belirtilmiştir. 

Ø  Dünya ekonomisinin kalkınması ve yeni işyerlerinin oluşturulmasına yönelik Petersburg planı onaylanmıştır. (Yatırımların teşviki, borçların ve bütçe açıklarının azaltılması)

Ø  FED’in parasal desteğini sona erdirmesine karşı BRICS ülkeleri tarafından “dövize müdahale fonu” oluşturulması karara bağlanmıştır. 

Mayıs ayındaki o ünlü konuşmasının ardından, endişe ile beklenen Eylül ayında, FED harekete geçmemeyi tercih ederek, gelişmekte olan ülkelere de zaman kazandırmıştır. Ancak FED’in bir sözüyle Mayıs ayından bu yana yaşanılanlar, FED’in eyleme geçmesiyle daha da keskinleşecektir. Endişenin ana kaynağı da budur.

Bizim gibi sıcak para bağımlısı gelişmekte olan ülkelerde piyasalar bu durumu olumlu karşılasa da, bundan kaçışın olmayacağı malumlarınız. Slaytlarda FED’in her 2 açıklama öncesi ve sonrasında piyasaların verdiği tepkiyi net olarak görebilmek için önce Borsa verileri ile başlamak istiyorum. Yılbaşından FED’in ilk açıklamasına kadar Türkiye’de %17 artan borsa, FED’in ilk açıklamasından FED’in ikinci açıklamasına kadar %19 azalış göstermiştir. FED’in ikinci kararının ardından yeniden yükselişe geçmiştir. SLAYT 13

Diğer yandan, yerel para birimlerinin dolar karşısındaki hızlı değer kaybında FED etkisi açıkça gözlenmektedir. FED’in ilk açıklamasından bu yana %8,7 seviyelerinde artan kurun maliyet enflasyonu yaratması ve özel sektörün borcunu artırması, durumun hassasiyetini ortaya koymaktadır. Japonya’da tersi yöndeki gelişme ise, cari fazla veren ülkede tamamen Merkez Bankası’nın talebi canlandırmak için uyguladığı bir yöntemdir. SLAYT 14

Uluslararası arenada, risk primi olarak adlandırılan ülkelerin CDS endeksleri de, FED’in açıklamaları ile riskleri belirgenleşen ülkelerde artış eğilimini sürdürmüştür. SLAYT 15

Görüldüğü gibi, FED’in almadığı bir kararla bugün coşan piyasalar, düşen dolar kuru, çıkışını durduran yabancı yatırımlar yarın alınacak bir kararla, aksi yönde hareketlerini sürdüreceklerdir. 

Geleceğin yıldız ülkeleri arasında gösterilen ve 2023 hedefleri olan Türkiye için, beklentilerinin aksine gerçekleşecek eğilimler, yeniden risklerle dolu bir sürece bizleri sürükleyecektir.

Bu süreçte en büyük bedeli dış kaynak bağımlılığı en yüksek ülkeler ödeyecektir. Son bir ayda yaşanan gelişmeler, Türkiye'nin ödemek durumunda kalabileceği bedelin büyüklüğünü ortaya koymuştur. 

OECD Eylül raporu da, Türkiye’yi kırılgan ülkeler arasına alarak, özellikle G. Afrika ile birlikte grafikte en altta göstererek, taşıdığı riski açıkça ortaya koymuştur. Cari açığı milli gelirin %5,5’uğu olan ve Mayıs-Ağustos döneminde TL’nin dolar karşısındaki %9,5’luk değer kaybı baz alınmıştır. SLAYT 16

Benzer sebeplerden dolayı da kredi derecelendirme kuruluşu Standart&Poors, Türkiye’ye finansal sıkılaştırma uyarısında bulunmuş, Fitch yaptığı açıklama ile Türkiye ekonomisini olumlu görmekle birlikte, artan siyasi risklere ve cari açığa vurgu yapmıştır. 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

Tüm bu gelişmelerin ötesinde, son açıklanan 2. çeyrekte Türkiye, beklentilerin üstünde bir büyüme kaydetmiştir. SLAYT 17

Söz konusu büyümede stoklardaki artış etkili olsa da, süreç itibari ile firmalar açısından stokların erimesi konusunda çok uygun bir ortam bulunmamaktadır. Ümit ediyoruz ki iyileşme belirtileri veren AB pazarı ile olumlu ivme devam eder. 

Tabloda da görüldüğü gibi Türkiye gelişmiş ülkelere göre oldukça başarılı bir performans sergilemiştir.

Diğer yandan büyümeye katkı yapanlara baktığımızda; iç tüketimdeki artış devam ederken, net dış talepte belirgin olarak azalış görmekteyiz. Özel yatırımların katkısı hala eksi seviyede olup, kamu yatırımlarında da azalma gerçekleşmiştir. İmalat sanayinin yıllar itibari ile kaydettiği ivme de sürdürülebilir büyüme adına çok umut vaat etmemektedir. SLAYT 18

Oysa ki, üretmeye, ürettikçe büyümeye ve istihdam sağlamaya ihtiyacımız var. Bunu da sağlayacak olan portföy yatırımları değil, doğrudan yatırımlardır.

Tüketim ve ithalata dayalı olarak büyüyen Türkiye, dönüşüm sürecine giren küresel konjonktür nedeniyle, mevcut ekonomi politikalarını buna göre revize etmek durumundadır.

Ulusal ve küresel düzeyde birçok ekonomik ve siyasi faktörün uzun zamandır ilk kez eşanlı olarak olumsuz etkiler yarattığı bu konjonktürde yakalanan büyüme hızını asla küçümsemiyoruz. Ancak, devamı açısından belirsizlikleri azaltıcı, güveni artırıcı önlemler alınması gerektiğini savunuyoruz. Bu bağlamda da, Merkez Bankası'nın işi güç olmakla birlikte, önemli görevler düşmektedir.

Artan faizler ve kurlar, iç taleple büyümenin de önüne geçmektedir. Biliyoruz ki, sürdürülebilir yüksek büyüme, sürdürülebilir rekabet gücü ile mümkündür. 

Zira son açıklanan rekabet endeksi çalışmasında, Türkiye bir basamak gerileyerek 44. sırada yer almıştır. Yani bizim önümüzde rekabet gücü yüksek 43 ülke yer almaktadır. Alt başlıklar sebebini açıkça ortaya koymaktadır. SLAYT 19

İşte bundan dolayı; vergiden, yatırıma, eğitimden hukuki düzenlemelere kadar bir dizi yapısal reformlar, bugün dünden daha çok elzemdir. 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

Küresel krizin ardından, FED kararları ile birlikte küresel ekonominin yeniden şekillendiğini görebilmekteyiz. Türkiye, bu yeni duruma hazır olmak zorundadır. Yüksek ve sürdürülebilir büyüme için iç tasarrufların artırılması gerekmektedir. Baktığımızda, kamunun başta sosyal güvenlik sistemindeki açıklar ve büyük yatırımlar nedeniyle TASARRUF yapması oldukça güçtür.

Yüksek tüketim beklentisi ve kredi borçları nedeniyle halkın tasarruflarını artırmasını beklemek de pek gerçekçi değil. Bu durumda özel girişimcilerin tasarrufları ön plana çıkıyor. Bu gerçek dikkate alınarak makroekonomik iklimin yerli üretim aleyhine haksız rekabet yaratması engellenmelidir. Merkez Bankası reel sektör aleyhine sonuç üretmeyecek kur politikalarına yönelmelidir. Böylece özel girişimcilerin daha çok tasarruf ve yatırım yapması mümkün olabilecek, sürdürülebilir yüksek büyüme yakalanabilecektir. Aksi halde sıcak paradaki olumsuz hareketlenme, Türkiye ekonomisini hiç arzu etmediğimiz bir noktaya götürebilir.

Türkiye’nin lehine olan FED çıkışındaki gecikme sürecini çok iyi değerlendirmeliyiz.

Komşu ülkelerdeki iç ayaklanma ve dış politika ilişkilerimiz dikkate alındığında, süreç itibari ile jeopolitik risk altında olan, FED kararları ile ekonomideki riskleri belirginleşen ve içerde toplumsal bir ayrışma zeminine doğru sürüklenen bir Türkiye resmi ile karşı karşıyayız. 

Son olarak şunu ifade etmek isterim ki; resmin çok iyi analiz edilerek, en kötüyü öngörüp, stratejik adımların atılması zorunludur. 

Konuşmamı burada tamamlarken, sizleri saygıyla selamlıyorum.

Ender YORGANCILAR

Yönetim Kurulu Başkanı

 

Başkana Ulaşın