2012 EKİM AYI MECLİS KONUŞMASI

Sayın Başkanım,

Geçmiş Dönem Başkanlarımız,

Onur Üyelerimiz, Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

 

Sizleri Yönetim Kurulumuz adına, sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Ekim ayı Meclis toplantımıza hoşgeldiniz.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Cumhuriyetimizin 88. yılını, buruk kutlamamıza sebep olan Terörü, bir kez daha lanetle kınıyoruz. Her saldırı sonrasında hep üzerinde durduğumuz nokta; hiçbir hak elde etme iddiasının bu insanlık dışı hainliği açıklayamayacağı, birlik ve beraberliğimizi içeride veya dışarıda hiçbir gücün bozamayacağı, daha güçlü, daha kenetlenmiş olarak birlikte yaşamaya devam edeceğimizdir.

 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, geçmişinde olduğu gibi hainlerle mücadele edebilecek güçte ve kararlılıktadır. Terör belasını, herşeye ve herkese rağmen kökten çözeceğimize inancımız tamdır. Şu anda bu mücadeleyi veren güvenlik güçlerimize sonsuz minnet duygusuyla, terör şehitlerimize Allahtan rahmet, ailelerine ve ulusumuza başsağlığı, gazilerimize acil şifalar dilerken, Ulu Önder Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını yaşadığımız topraklar ve Cumhuriyet için bir kez daha şükranla anıyoruz. SLAYT 1-2

 

Birlik ve beraberliğimizin en güzel örneğini geçen Pazar günü Van’da yaşanan deprem sonrasındaki yardımlarda gördük.  Türkiye’nin acı bir gerçeği olan depremlere, ne yazık ki, Marmara depremine rağmen hala hazır olmadığımızı insanlara mezar olan binalar göstermiştir. SLAYT3-4

 

2010 Mart ayında kullandığım bir cümleyi bu yılın Mart Meclisi’nde yine sizlerle paylaşmış ve Japonya’nın acısına ortak olmuştuk. Bir kez daha aynen sizlerle paylaşmak istiyorum: “Günümüzde gelişmiş Uzakdoğu ülkelerinde, 7-8 şiddetinde bir deprem esnasında hayat tüm hızıyla devam ederken, Elazığ’da 6 şiddetinde bir depremde 42 kişi hayatını kaybetmektedir. Bunu kabul etmek mümkün değildir.” Evet bugün de 7,2 şiddetindeki Van depreminde hayatını kaybedenlerin sayısı 600’ü geçmiştir. Sayının daha da artması beklenmektedir. Ne yazık ki, ülkemizdeki depremlerde can kaybı deprem şiddetinden değil, binalarımızdan kaynaklanmaktadır. Ölümlerin bu kadar kolay olmasını kabul edemiyoruz. En acısı da kamu binalarımızın depreme dayanıksız yapılmış olmasıdır.

 

Yine meclis konuşmamda: “şu anda İstanbul’da uygulaması yapılan “yıkılması gereken binaların yıkılarak yerine yenilerinin yapılması, sağlamlaştırılması gereken binaların ise onarılması” projesinin İzmir’de de yapılması” gerekliliğine vurgu yapmıştım.

 

“Japonya dünya tarihinin 5. büyük depremi ile sarsılırken, binalar sağa sola doğru giderken, insanların hayatlarına devam etmesi, binalarına duydukları güvenin en açık göstergesidir” demiştim.

 

Oysaki bugün Japonya, Tokyo’nun yedeğini kurma düşüncesinde iken, biz konutların %40’ının yenilenmesi gerektiği gerçeği ile karşı karşıyayız.

 

Bina kalitelerinin artırılmasının yanında, ahlaki standartların da yükseltilmesi gerektiğini, bunun yolunun da eğitimden geçtiğini özellikle belirtirken, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, ailelerine ve ulusumuza başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Meclis Başkanımın da ifade ettiği gibi, geçen hafta Bölgemiz adına, ülkemiz adına çok önemli bir yatırımın temel atma törenine tanıklık ettik. Bir kez daha Petkim’i yatırımlarından dolayı kutluyor, bu büyük ve devamı kaçınılmaz görünen yatırımların ilimiz, bölgemiz ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. SLAYT 5

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Ekim ayında, 2012-2014 hedeflerinin ortaya konduğu Orta Vadeli Program kamuoyu ile paylaşılmıştır. SLAYT6

Genel olarak programda; piyasa beklentilerine uyumlu hedefler konulmuş, küresel ekonomideki yavaşlamanın önümüzdeki 3 yıl içinde ülkemize de yansıyacağı öngörülmüştür.

 

Program ekonomideki yavaşlamaya rağmen, işsizlik oranının aşamalı olarak azalacağını da öngörmektedir. Nüfus artış hızı da dikkate alındığında, iyimser olan bu hedefe ulaşılmasından elbette ki büyük mutluluk duyarız.

 

Diğer yandan Eylül rakamları ile, Program’da belirtilen 2011 dış ticaret açığı ve ithalat rakamları aşılsa da, 2012 hedeflerinde ihracatın %10, ithalatın %5 artacağı, üç yılda da ihracatın %37, ithalatın ise %25 artacağı belirtilmiştir.

Kur artışlarının enflasyonun altında kalacağı öngörülürken, yani TL değerlenirken, ihracatın ithalattan daha hızlı artacağı beklentisine de dikkatlerinizi çekmek isterim.

 

Bu noktada enerji maliyetlerimizin rakiplerimiz düzeyine getirilmesi, yeni ve etkin bir yatırım teşvik sistemiyle özellikle ara malı üretim potansiyelinin harekete geçirilmesi, enerji ithalatına olan bağımlılığımızın azaltılması, alternatif enerji kaynaklarımızın kullanımının yoğunlaştırılması gerektiği kaçınılmazdır. Aksi takdirde, ihracat artışının ithalat artışını geçmesi mümkün olamayacaktır.

 

Umuyoruz ki, hedeflenen cari açığın azaltılması yönünde dış ticaret açığımızda beklenen başarı yakalanır.

 

ABD ve özellikle AB ülkelerinde çözümün gecikmesi, içinde bulunduğumuz belirsizlik ortamı, iç ve dış siyasetteki bilinmeyenler, bugünden bazı rakamları iyimser kılmakta ve ileride belki de bir revizyonu gündeme getirmektedir. Buna rağmen, yeni pazarlara yoğunlaşılması, sanayicinin, ihracatçının teşvik edilmesi ve belirsizlik ortamındaki iyileşme durumunda beklentilerin gerçekleşmesi de yüksek ihtimaldir.

 

Böylesi bir süreç, sadece üretimin ve pazarlamanın değil aynı zamanda ulusal-makro ekonomik ve küresel ekonomik gelişmelerin takip edilmesini de zorunlu kılmaktadır. Zira ekonomik iklime ilişkin gelişmeleri takip etmeden, doğru işler yapmak veya işleri doğru yapmak artık her zamankinden zor hale gelmiştir.

 

Orta Vadeli Program’ın uygulanmasında; iç tasarruflarımızın ve rekabet gücümüzün artırılmasının zorunluluğu dikkatle değerlendirilmeli, vergi, eğitim, işgücü ve yatırım piyasalarına yönelik reformlar bu kapsamda bir an evvel hayata geçirilmelidir.

 

Vergi reformunun aciliyetini, son vergi artışlarında da gördük. Bizim bu noktada altını çizmek istediğimiz 2 ayrı husus vardır. Birincisi; dolaylı vergilerde Türkiye’nin ne kadar yüksek bir orana sahip olduğu ve bunun da adilane olmadığıdır. Son zamlar 50 yıllık vergi usul kanunun bir an önce değiştirilerek sağlıklı yapıya bürünmesinin ne kadar önem arz ettiğini bizlere bir kez daha göstermektedir. SLAYT 7

 

İkinci nokta ise vergi artışları ile kaçak üretime ve kaçakçılığa meyilli içki ve sigarada kaçak artışı tehlikesidir. Vergi gelirleri artarken, artırılan denetimlerin ve sınırlardan yapılan kaçak girişlerin kontrolünün etkinleştirilmesi daha çok önem kazanmıştır.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Çok kısa olarak ekonomik göstergelerdeki son duruma da bakmak istiyorum.

 

SANAYİ ÜRETİMİ, 2011 yılından itibaren kriz öncesi seviyeyi geçen sanayi üretim endeksi kendi içinde küçük dalgalanmalar halinde seyrini sürdürmektedir. Ağustos ayında, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış endeks bir önceki aya göre 3.3 puan azalmıştır. Özellikle sermaye malları üretimindeki azalma dikkat çekicidir. Bu gelecekteki üretim kapasitesinin artışına ilişkin önemli ve olumsuz bir sinyaldir. SLAYT 8

 

KAPASİTE KULLANIM ORANI’nda Türkiye geneline ilişkin olan ve Odamızın yapmış olduğu bölgesel çalışmayı birlikte değerlendirmek istiyorum. Görüldüğü gibi oranlar farklı olsa da ivme aynı yönlüdür. SLAYT 9

 

Her 3 ayda bir sizlere göndermiş olduğumuz kapasite anketinde, 2011 son çeyreği beklentilerinde; üretimde, yurt içi satışlarda, hammadde fiyatları ve birim maliyetlerde artış öngörülürken, diğer başlıklarda mevcut durumun korunacağı belirtilmiştir. SLAYT 10

 

İŞSİZLİK ORANI, Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış rakamlarda 2007 yılında %10,2 olan oranın bugün %10,1’e gerilediğini görmekteyiz. Genç nüfustaki işsizlik oranının %18,3’e, tarım dışı işsizlik oranının %11,8’e gerilemesi sevindirici olmakla birlikte, henüz 2007 seviyelerine yeni ulaşılmıştır. Yılın son çeyreğinde ve 2012 yılında büyüme hızında gerilemenin kaçınılmaz olduğu dikkate alındığında işsizlikte, yeniden artış sürpriz olmayacaktır. SLAYT 11

 

DIŞ TİCARET VERİLERİ: Uzun bir aradan sonra Ağustos ayında ilk kez ihracat ithalattan daha hızlı artmışken, Eylül verileri ivmeyi yeniden tersine çevirmiş ve dış ticaret açığında rekor düzeye ulaşılmıştır.

 

Eylül’de bir önceki yılın aynı dönemine göre; ihracat %21,1, ithalat %35,5, dış ticaret açığı %54,6 oranında artmıştır.

 

Son bir yılda,

İhracat 131,7 milyar dolar, ithalat 236,3 milyar dolar, dış ticaret açığı ise 104,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Veriler, cari açığı azaltma yönündeki politikalarda, yapısal önlemlerin, yani yeni bir yatırım ve üretim hamlesinin esas olduğu şeklindeki görüşümüzü bir kez da teyit etmektedir. SLAYT 12

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

2010 yılında ihracatın %60'ını, ithalatın ise %42'sini, çalışan sayısı 250'nin altında bulunan ve KOBİ olarak nitelendirilen işletmelerimiz gerçekleştirdiği için özellikle ihracatla ilgili konuların üzerinde duruyoruz.

 

0-9 kişi çalıştıran KOBİ'ler ihracatta %16.4, 10-49 kişi arasında çalışanı bulunan KOBİ'ler ihracatta %24.6, 50-249 arası çalışanı bulunan KOBİ'ler ise %19.2 pay almıştır. İhracatın %39.6'sını ise çalışan sayısı 250'nin üstünde olan şirketler gerçekleştirmiştir. SLAYT 13

 

İhracatçının teşvik edilmesi kapsamında Eximbank’ın kredilerinde yapmış olduğu son revizyonu da sizlerle paylaşmak istiyorum. SLAYT 14

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

TL’yi güçlendirme ve tek haneli enflasyon hedefiyle Merkez Bankası 5 maddelik bir eylem planı açıklamıştır. SLAYT 15

1.    Fiyat istikrarı politikası,

2.    Faiz Politikası,

3.    Zorunlu karşılık politikası

4.    Döviz rezervi politikası,

5.    Finansal istikrar politikası

 

2006 yılından 2010 yılı Kasım ayına kadar sadece enflasyona odaklanan Merkez Bankası, küresel gelişmeler sonrasında, eş-anlı olarak birden fazla amacı gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Bu yönde önemli adımlar atılmakla birlikte, kafa karışıklığının giderilmesi ve uygulamada başarının sağlanmasını ümit ediyoruz.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Türkiye güçlü ve emin adımlarla ilerlerken ne yazık ki, özellikle içerideki güvenlik sorunu, dışarıdaki belirsizlik devam ettiği sürece daha yavaş yol alacağımız aşikardır. O nedenle de bu çok önemli sürecin başarılı yönetilmesini gönülden arzu ediyoruz. Türkiye; Hükümetiyle, muhalefetiyle, kurumlarıyla tek bir hedefe odaklanmış durumdadır. Birbirimize kenetlenerek, yapılan işlerin önüne engel olmayarak, dinleyerek, anlayarak, hoşgörerek kazanımlarımızı koruyarak ve geliştirerek 2023 hedeflerimize ulaşacağımızı, en azından reel kesim temsilcileri olarak baktığımız pencereden bunu görebildiğimizi rahatlıkla ifade etmek isterim.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Başarılı Sanayi Kuruluşları Ödül Töreni’mizi Sanayi, Bilim ve Teknoloji Bakanımızın bize bildireceği tarihte yapacağımız bilgisini vermek isterim.

 

Ayrıca, 27-29 Kasım tarihleri arasında Azerbeycan’a iş seyahati gerçekleştireceğiz.

 

Son bir duyuruyla konuşmamı tamamlamak istiyorum. Meslek komitelerimizi 14 ayrı gruba ayırarak sektörel bazlı toplantılar yapmayı programladık. Bu kapsamda ilk toplantımızı yarın Yağ Sanayi, Et ve Et Ürünleri ile Süt ve Süt Ürünleri Meslek komitesi ile gerçekleştireceğiz. Lütfen toplantılarımıza katılım gösteriniz ve konularınızı bizimle paylaşınız.

 

Kurban bayramınızı da şimdiden kutluyor, kalitesiz binaların altında artık daha fazla insanımızı kurban vermememiz temennisiyle saygılarımı sunuyorum.

 

 

Ender YORGANCILAR

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı

Başkana Ulaşın