Sayın Başkanım,
Sayın Büyükşehir Belediye Başkanım,
Geçmiş Dönem Başkanlarımız,
Onur Üyelerimiz, Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,
Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,
Sizleri Yönetim Kurulumuz adına, sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Aralık ayı Meclis toplantımıza hoşgeldiniz.
Küresel ekonomi öyle bir noktaya gelmiştir ki artık büyüme, yerelden başlamaktadır. Ülkeleri tetikleyen, öne çıkan şehirleridir. O nedenle de klasik kent anlayışı yerini itici bir ekonomik güç olma haline bırakmıştır.
Öyleyse bize düşen görev, şehirlerimizi nasıl büyüyen ekonomiye dönüştürebilirizi sorgulamaktır.
Bugün dünyada şehirler, yaratıcı ekonomileri ile, EXPO’lar ile, uluslararası organizasyonlar ile, ürettikleri ile kalkınmalarına hız vermektedir.
Bu anlamda baktığımızda; İzmir’in bu yolda emin adımlar attığını, ama atması gereken daha çok adımların da olduğunu biliyoruz.
Turizm, ticaret, sanayi ve tarım şehri olan İzmir, bu zengin çeşitliliğinin zaman zaman handikaplarını da yaşamaktadır. Ama unutmayalım ki, bugün sektörlerimizin itici gücü daima sanayi olmuştur.
Çevre dostu sanayiler ile şehirlerimizin, hem ekonomik hem de sosyal açıdan daha hızlı kalkındığı bir gerçektir.
Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak; her platformda sesimiz yettiğince, İzmir’in haklarını savunmaya, İzmir’i anlatmaya, sanayimizi güçlendirmeye, çalışıyoruz. Hep birlikte aynı noktaya odaklandığımız takdirde başaracağımıza da yürekten inanmaktayım. Bu anlamda, EXPO 2020 İzmir’in geleceğini yeniden şekillendirecek çok önemli bir fırsattır.
Değerli Meclis Üyelerimiz,
Sunuşlarda da izlediğiniz gibi son bir ayda; gerek İzmir, gerekse üyelerimiz adına çok önemli yurt içi ve yurt dışı temaslarda bulunduk.
Kasım sonu itibari ile gittiğimiz Azerbaycan-Bakü seyahatimiz çok başarılı geçmiş, sektör temsilcilerimizin ikili görüşmeleri de oldukça yoğun bir şekilde gerçekleşmiştir. Bizleri memnun eden sonuçları da şimdiden almaktayız. Löher asansör firmamız ihracatını gerçekleştirmiş, bazı değişik sektörlerden üyelerimiz de Bakü’lü iş adamları ile bağlantı yaptıklarını belirtmişlerdir.
Küresel piyasalardaki çalkantıları dikkate aldığımızda alternatif pazarların ve yakın coğrafyamızın bize sunduğu imkanları mutlaka değerlendirmeliyiz.
Özellikle Sayın Aliyev ile; vize sorununun çözülmesi, Serbest Ticaret Anlaşmalarının yapılması ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesi hususunda oldukça verimli bir görüşme gerçekleştirdik. SLAYT 3-4-5-6-7
Benzer konuları AB Bakanı Sayın Egemen Bağış’ın katılımıyla Odamızda yapmış olduğumuz toplantıda da; dile getirdik ve bu konuda Hükümetin kararlılığından büyük memnuniyet duyduk. SLAYT 8
Sanayici-İzmir Bölge Yöneticileri II. Koordinasyon Toplantısı ile Bölge Müdürlerimize, sizlerin konularınızı aktararak, diyaloğun, koordineli çalışmanın altını çizerek, diğer illerde uygulanan bazı esnekliklerin İzmir’de de uygulanması temennimizi ilettik. SLAYT 9
Bir başka önemli toplantımızı, TBMM Bilim, Sanayii, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar Bilgi ve Teknoloji Komisyon Üyeleri ile gerçekleştirdik. O toplantıda da özellikle İzmir ile ilgili çok önemli verileri paylaşarak, İzmir’in ülke ekonomisine katkılarını anlattık. İzmir’in yatırımcılara sunduğu imkanlardan, özellikle de teşvik nedeniyle dolduramadığı OSB’lerin son durumlarından bahsettik. Tek tek OSB’lerimizi anlattık, tek tek neden yeni bir teşvik sistemi istediğimizden bahsettik. Enerji sektörüne ve İzmir’e dair beklentilerimizi paylaştık. Sunumumuzun ardından; Komisyon Başkanı Sayın Mahmut Mücahit Fındıklı aynen şu ifadeyi kullanmıştır: “İzmir İstanbul’dan sonra Türkiye’de lokomotif olacak güçte bir şehirdir.” diyerek İzmir’in potansiyelinin ve teşviklerle ilgili yaşanan sıkıntıların çözüleceğinin altını çizmiştir. SLAYT 10-11
Görevimiz gereği, çok önemli temaslar, çok önemli kişiler ve çok önemli konularda Odamız Aralık ayında da aktif olarak gündemdeki yerini korumuştur.
Bu noktada 2012 yılında da faaliyetlerimize aktif olarak devam edeceğiz. Ekranda ihracat pazarlarımızdaki değişimi görmekteyiz. Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarındaki gelişim doğrultusunda, 2012’de yeni bir iş seyahati organizasyonu üzerinde çalışmakta olduğumuz bilgisini de paylaşmak isterim. SLAYT 12
Değerli Meclis Üyelerimiz,
Yılın son ayının son haftası içerisindeyiz. Gerek siyasi, gerek ekonomik gerekse de toplumsal açıdan 2011 yılı dünyada çok önemli olaylara sahne olmuştur. Bu süreçte Türkiye; değişen, gelişen, ayrışan bir ülke modeli ile dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştır. SLAYT 13
Bugün Türkiye’nin geldiği konumdan gurur duymakla birlikte, özellikle küresel ekonomideki gelişmelerle, mevcut kırılganlıklarımızın risk unsuru olmasından da ciddi endişe duymaktayız. 2012 yılında küresel piyasalara dair olumsuz öngörüler, zor günlere önemli bir işarettir.
Bu kapsamda, son açıklanan ekonomik göstergeleri sizlerle değerlendirmek ve sonrasında ne yapılması gerektiğine ilişkin görüşlerimi paylaşmak istiyorum.
Büyüme
Sürdürülebilir olmayan ve ithalata bağımlı bir büyümeye sahip olduğu için Türkiye’nin çok yüksek oranlardaki büyümesi korkutmaktadır. Oysaki bizler büyümeden korkmamalıyız. IMF’nin 2012 için %2, OECD’nin %3 tahmini, bizim hedeflerimiz olmamalıdır. Türkiye yüksek ve sürdürülebilir büyümeye ilişkin ekonomi politikalarını uygulayabilmelidir. Bunun da 1. yolu üretmekten geçmektedir.
Unutmayalım ki; %5’in altındaki her büyüme; Türkiye’nin istihdam politikalarını, yatırım politikalarını olumsuz etkileyecek, hedeflerine ulaşmasını öteleyecektir. Ancak diğer yandan, son 10 yılda ortalama sadece %4,2 büyüyen bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıyayız. SLAYT 14
Türkiye III. çeyrekte %8,2, 9 ayda da %9,6 büyümüştür. Son 8 çeyrektir büyüyen Türkiye’nin 3. çeyrek büyümesinde itici güç yine özel sektör olmuş, dış talebin büyümeye katkısı artarken, iç talebin önceki çeyreklerdeki etkisi azalmıştır. Böylece İHRACAT büyümeye 1,6 puan katkı koyarken, ithalat büyümenin azalmasında -4,7 puanlık katkı koymuştur. Net ihracatın pozitif katkısının sürekliliğini bu aşamada oldukça önemsiyoruz. SLAYT 15
İşsizlik
Son 1 yılda işsizlik oranının %11,3’ten %8,8’e düşmesi, istihdamın 1.7 milyon kişi artması, işsiz sayısında 536 binlik azalma oldukça umut vericidir. SLAYT 16
Sanayi Üretim Endeksi, Kapasite Kullanım Oranı
Sanayi üretim endeksi 125’den 131’e artarken yılın rekorunu kırmış, kapasite kullanım oranı da %76-77 bandındaki seyrini devam ettirmiştir. SLAYT 17
Değerli Meclis Üyelerimiz,
Kırılganlıklarına rağmen, Türkiye’nin mevcut avantajlarını değerlendirebilmesi, yapısal reformları ve üretimi ile mümkündür. Yani Türkiye’nin üretmekten başka bir çaresi yoktur.
Sanayi Strateji Belgesi’ni de bu sebepten çok önemsiyoruz. Ancak yapılan bir çalışmada son 1 yılda gerek ihracat, gerekse yatırım teşviklerde; düşük ve orta düşük teknolojili yatırımların ağırlığında değişiklik olmadığı, aksine yüksek teknolojili malların ihracatında azalma görülmektedir. Bundan sonraki süreçte bu mutlaka dikkate alınmalıdır. SLAYT 18
Bu kapsamda 2012’ye girerken bizleri bekleyen bazı riskleri de sizlerle paylaşmak istiyorum: SLAYT 19
Küresel piyasalardaki belirsizlik ortamı, dövizle borçlanmanın bugün dünden daha riskli olması, AB’nin küçülmesi, pazarın daralması, likit kalma zorunluluğu, finansman kanallarının tıkanması, kısa vadeli dış borçların %91’inin özel sektöre ait olması, dış politika kaynaklı olası riskler, yüksek teknolojide yeterli artışın sağlanamaması, adımlarımızı daha dikkatli atacağımız bir süreçten geçtiğimizin çok açık göstergesidir.
Bu noktada, bankaların ticari kredi faizlerini %8’den %17-18’lere çıkarması da finansman açısından zorlu bir yıla girişi işaret etmektedir. Avrupalı bankaların mevcut durumları da dikkate alındığında, banka-sanayici ilişkilerinin bu süreçte hassasiyetini korumasını özellikle diliyorum.
Peki gelinen noktada neler yapmalıyız? SLAYT 20
Değerli Meclis Üyelerimiz,
Siyasetten ekonomiye kadar uluslararası arenadaki bu sıcak gündemden umut ediyoruz ki, Türkiye en az zararla çıkmayı başarabilir. Özellikle 2012 yılında dış politikanın ekonominin önüne geçmemesini, ekonominin gündemden düşmemesini diliyorum.
Çarşamba günü Ermeni Soykırımı’nın inkarını suç sayan Tasarı’nın, özgürlüğün meşalesinin yandığı yer olan Fransa Meclisi’nce kabulünü elbette ki şiddetle kınıyoruz. %10’luk bir oybirliği ile alınan bu karar, bugün Türkiye-Fransa arasındaki ilişkilere ciddi zarar verecektir. Öngörüsüz, günü kurtaran ucuz politika yürüten Avrupa’lı liderlerin bugün ülkelerini nasıl uçuruma sürüklediğini tüm dünya izlemektedir.
Son olarak da, bir konuya açıklık getirmek istiyorum. OSBÜK seçimlerinde İASOB Başkanı Sayın Hilmi Uğurtaş’a yapılanları doğru bulmadığımızı özellikle ifade ederken, Sayın Hakkı Attaroğlu’nun OSBÜK yönetiminde olması yönünde destek verdiğimizi de belirtmek isterim.
Konuşmamı burada tamamlarken, fırsatların değerlendirildiği, eksiklerin tamamlandığı, birlik ve beraberlik içerisinde sağlıklı, huzurlu bir 2012 yılı diliyorum.
Saygılarımla,
Ender YORGANCILAR
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı