2010 ŞUBAT AYI MECLİS TOPLANTISI

Sayın Başkanım,

Geçmiş Dönem Başkanlarımız,

Onur Üyelerimiz, Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

 

Sizleri şahsım ve Yönetim Kurulum adına, sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

 

Cuma gününden sonra sizlerle ikinci kez birlikte olmaktan dolayı mutlu olduğumuzu ifade etmek isterim.

 

Dünya gazetesi ile DHL organizasyonunda 6.’sı düzenlenen İhracatın Yıldızları Ödül Töreninde ihracat büyük ödülünü alan Hidromek firmamızı tebrik ediyor, Türkiye’de tasarlanan ilk iş makinesini üreten, firmanın başarılarının devamını diliyorum.

 

Bizim açımızdan yine çok yoğun geçen bir ayı geride bırakmak üzereyiz.

Ana başlıklara baktığımızda; önce Denizli toplantısı, hemen ardından Suriye gezisi ve akabinde Sanayi ve Ticaret Bakanımızın Odamızı ziyaretini sıralayabiliriz.

 

Takvim düzeninde sondan başlarsak, biz sanayiciler için öncelik sırasında yer alan Sanayi ve Ticaret Bakanımız ile yaptığımız toplantıya değinmek istiyorum.

 

Bakanımızı sizlerle buluşturarak sorunlarınızı bire bir paylaşmanızı istedik. Ayrıca sizler tarafından bizlere ulaştırılan konularınıza da Sayın Bakana takdim ettiğimiz dosyada yer verdik.

 

 

Kıymetli Üyelerimiz,

 

Gerek Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın, gerek Sayın Zafer Çağlayan Bakanımızın ve gerekse sanayi bakanımızın işadamları ile birlikte yurtdışı gezilere katılmalarını önemsediğimizi önceden de ifade etmiştik.

 

Daralan piyasa koşullarında, yeni pazar fırsatlarını kaçırmamız gerektiğini ve boşa geçirilen her günün öneminin biliyoruz.

 

Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak biz de bu kapsamda Suriye’nin Şam, Humus ve Halep kentlerini kapsayan, 39 firmamızın katılımıyla toplam 60 kişiden oluşan heyetle 4 günlük bir iş gezisi düzenledik.

 

 

Çok verimli geçtiğine inandığımız gezide; Şam, Humus ve Halep Ticaret Odası ve Sanayi Odaları ile ayrı ayrı İşbirliği Anlaşmaları imzaladık. Ege Bölgesi’nin ticari imkanlarını ve yatırım olanaklarını tanıtıcı sunumlar yaptık, Odamızı tanıttık, firmalar arası iş görüşmeleri gerçekleştirdik.

 

Ekonomi ve Ticaret Bakanı ile görüşerek, Şam Uluslararası Fuarı yetkililerini ziyaret ettik. Humus Ticaret Odası, Humus Sanayi Odası ve Türkiye-Suriye İş Konseyi toplantılar gerçekleştirdik.

 

Konuşmalarımızda ve sunumuzda özellikle bölgesel işbirliğine değindik. Bugün dünyanın en gelişmiş ekonomileri dahi komşu ülkelerle bölgesel işbirliğine giderken, derin tarihsel bağlantımız bulunan Suriye gibi komşularımız için de  böylesi işbirlikleri son derece önem arz etmektedir. Türkiye, komşu ülkelerle uygulamaya başladığı ekonomiyi geliştirme politikası sonucu büyük fayda sağlamıştır.

 

Eurochambers I. Başkan Yardımcılığını yürüten Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, Avrupa-Arap İş Zirvesi’ni Şam’da gerçekleştirmesi de bu açıdan anlamlıdır.

 

Suriye’nin her çeşit ürüne ihtiyacı olduğunu gözlemledik. Ancak çimento, çeşitli makineler, müteahhitlik, demir çelik ürünleri, sıhhi tesisat malzemeleri, sulama, kanalizasyon ve mobilya projelerinde kullanılan borular ve çeşitli ekipmanlar ilk sırada yer almaktadır. 

 

İhracatımıza ülke bazında baktığımızda; 2008 yılında, 1.1 milyar dolar ile 27. sırada olan Suriye’nin, 2009 yılında 1.4 milyar dolar ile 22. sıraya yükseldiğini görmekteyiz. Bu kadar yakınımızda böylesine bir pazar imkanı varken bunu değerlendirmek de bizlere düşmektedir.

 

Değerli Üyelerimiz,

 

Bildiğiniz gibi 13 Şubat Cumartesi günü Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan’ın başkanlığında yapılan Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısına katıldık.

 

Denizli’de gerçekleştirilen toplantı; Konya ve Şanlıurfa’dan sonraki 3. bölge toplantısı niteliğindedir. Sayın Başbakanla birlikte yurtdışı seyahatine katılan Sayın Mehmet Şimşek ve Sayın Zafer Çağlayan’ın dışında, Hükümetin 7 Bakanla temsil edilmesi toplantıya ve Bölgemize verilen önem açısından oldukça dikkate değerdir.

 

İzmir’deki odaları temsilen İZTO Başkanı Sayın Demirtaş ile birlikte konuşmacı olarak katıldığımız toplantıda, genel olarak tarım ağırlıklı olmak üzere, sanayi, turizm ve ulaşım konularında yaşanılan sorunlar dile getirilmiştir. Bizler söylenmesi gerekenleri söylediğimiz, aktarılması gereken konulara dosyamızda yer verdiğimize inanıyoruz. Konuların takipçisi olmaya da devam edeceğiz.

 

İzmir il ve ilçelerdeki Oda ve Borsaların 9 Bakanlık ve TOBB nezdinde iletmek istediği konular, Odamızca derlenmiş ve hazırlanan dosyalar, toplantıda bizzat Bakanlara takdim ve makamlarına teslim edilmiştir.

 

Özellikle, yerli malı ile yerli üretimin yasalarla desteklenmesi konularına değinilmiştir.

 

Sayın Ali Babacan’ın; Şanlıurfa toplantısında görüşülen konuların sadece %16’sına, Konya toplantısında görüşülen konuların da sadece %26’sına olumsuz yanıt verilmiş olmasını belirtmesi, Bölgemiz adına oldukça umut vericidir.

 

Hükümetin ve ilgili kurumların tüm karar vericileri ile toplantıda hazır bulunması, özel sektör ve hükümet arasındaki diyaloğun güçlendirilmesi açısından önemli bir gelişme olup, süreklilik kazanmasını ümit ediyoruz.

 

Değerli Üyelerimiz,

 

Krizin en büyük olumsuz etkisini gösterdiği daralan pazar ve duran talep noktasında 2010 yılı ile birlikte kıpırdanmaların oluştuğunu sevinerek ifade ediyorum ki ihracatımızdaki artış da bunun bir göstergesidir.

 

Son aylarda yaşanan iyileşme belirtileri elbetteki yüzümüzü güldürmekle beraber henüz tüm endişelerimizin giderilmesine imkan tanımamaktadır. Sayın Ali Babacan’ın da ifade ettiği gibi, sanayi üretimi ve ihracatta en kötünün geride kaldığını görmekle birlikte, küresel risklerin de devam ediyor olması neden temkinli olmak zorunda olduğumuzun da bir göstergesidir.

 

Sayın Meclis Üyelerimiz,

 

Bu ay yaşanan ekonomik gelişmelere de kısaca bir göz atarak konuşmamı sonlandırmak istiyorum.

 

Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi, 2009 yılı Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8.3 artış göstermiştir.

 

Kapasite kullanım oranının da hala %70 seviyesinin altında gerçekleşmesi, yeni yıla %67,8 oranında giriş yapmış olması verilere temkinle yaklaşmamıza sebep olmaktadır.

 

Reel kesimin döviz pozisyonuna baktığımızda; varlıkları 82 milyar dolar iken, yükümlülüklerinin 156 milyar dolar olması, açık pozisyonunun yeniden büyümeye başladığının sonucudur.

 

Kasım dönemi açıklanan işsizlik oranının da son 7 aydır %13 seviyelerinden kurtulamadığını ve %13.1’de kaldığını görmekteyiz. Yapısallaşmış olan işsizliğin çözümüne yönelik olarak; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızın Denizli’de yapılan toplantıda ifade etmiş olduğu istihdam stratejisi belirleme toplantıları ile istihdam politikalarına ilişkin çalışmalarının bir an evvel sonuçlanmasını merakla beklemekteyiz. Zira her 4 gençten birinin işsiz olması ve yine her 4 kişiden birinin 1 yıl veya daha uzun süredir işsiz olması endişelerimizin de haklılığını ortaya koymaktadır.

 

Bugün uluslararası kuruluşlar ülkemizle ilgili olumlu değerlendirmeler yaparken ve ülkemiz geleceğine dair pozitif yaklaşımlarda bulunurken, mutlaka yapısal reformların yapılmasının gerekliliğini de dip not olarak düşmektedirler.

Bizler de her zaman başta istihdama ilişkin politikaların iyileştirilmesi olmak üzere, sosyal güvenlik sistemi, vergi ve enerji reformlarının, bir an evvel hayata geçirilmesini bekliyoruz.

 

G-7 Maliye Bakanları ve Merkez Bankaları Başkanları toplantısında, küresel ekonominin toparlanmaya başladığını ancak, hükümetlerin ekonomiye desteğini çekmesi için çok erken olduğu ifade edilmiştir. Bu nedenle sürdürülebilir büyümeye yumuşak geçişi desteklemek için hükümetlerin teşvik paketlerine devam etmesi gerektiği kararlaştırılmıştır.

 

Bugün takipteki KOBİ sayısının 200 bin işletmeyi aşmış olması da, bu talebimizin haklılığını teyit etmektedir.

 

ÇEVRE

 

2010 Şubat Ayı içinde Ambalaj Atıkları Kontrolü, Tehlikeli Atıklar Yönetmeliği, Çevre Kanunu’nca alınması gereken izin ve lisanslar ve çevre denetim yönetmeliği’ne ilişkin dört toplantı düzenlenmiş ve toplamda 560 kişinin katılımı sağlanmıştır.

 

Buradan, son derece önemli olan, beyan sürelerini hatırlatmak istiyorum.

·        Ambalaj Atıkları Beyan Süresi Sonu – 28 Şubat 2010

·        Tehlikeli Atıkların Beyan Süresi Sonu – 31 Mart 2010

·        22 Ekim 2009’da yürürlüğe giren Çevre Denetim Yönetmeliği çerçevesinde

--ÇEVREYE KİRLETİCİ ETKİSİ YÜKSEK OLAN FAALİYET VEYA TESİSLER

01 Temmuz 2010,

--ÇEVREYE KİRLETİCİ ETKİSİ OLAN FAALİYET VEYA TESİSLER

 01 Ocak 2011

(1.1.2010 yönetmeliğin yürürlüğe giriş tarihi: Ek-1 listesinde yer alan tesis veya faaliyetler en geç 18 ay içerisinde; Ek-2 listesinde yer alan tesis veya faaliyetler ise en geç 24 ay içerisinde,izin için başvuru yapacaklar)

 

Yine, önemli bir konuyu paylaşmak istiyorum. İzmir için, “Çevre İzin Yönetmeliği Uygulama Tarihi” 01 Nisan 2010’da başlayacak. Mevcut deşarj, emisyon izinleri uzatması artık çevre iznine dönüşüyor.

 

 

Kıymetli Üyelerimiz,

 

Türkiye’nin genel tablosu içinde; yargıda kriz, siyasette kriz ve ekonomide krizle karşı karşıyayız. Bir ülkenin üst üste gelen bu kadar krizi yönetebilmesi mümkün değildir. Bizlerin en büyük korkusu, en büyük tedirginliği yine ekonominin gündemin dışında kalmasıdır. Krizin etkisinin yavaşladığı, toparlanma sürecine mi giriyoruz dediğimiz bir dönemde, ülkeyi kaosa ve ayrımcılığa götüren tavır ve davranışlardan uzak kalınmalı, sorumluluk bilinciyle hareket edilmelidir. Bunun en son örneği olan, Kahramanmaraş milletvekili Sayın Avni Doğan’ın “40 yıldır onlar bizi fişledi, şimdi biz onları fişliyoruz” ifadesini anlamak MÜMKÜN DEĞİLDİR.

 

 

Saygılarımla,

 

 

Ender YORGANCILAR

Yönetim Kurulu Başkanı  

Başkana Ulaşın