2010 OCAK AYI MECLİS KONUŞMASI

Sayın Başkanım,

Geçmiş Dönem Başkanlarımız,

Onur Üyelerimiz, Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

 

Hepinizi şahsım ve Yönetim Kurulum adına, sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

 

Konuşmamı Haiti’de yaşanan acı dramla açmak istiyorum.

Bildiğiniz gibi dünyanın gündemine oturan 13 Ocak Haiti depremi, 7 büyüklüğünde gerçekleşerek 75 bin kişinin ölümüne neden olmuştur. Bu olay bizlere, 17 Ağustos’taki depremi hatırlatmıştır. Altyapı sorunlarının, şehir ve yerleşim planlamasındaki hataların, ihmallerin sonucu binlerce vatandaşımızın ölümüne sebep olan deprem, acı bir tecrübe olarak hafızalara yerleşmiştir.

 

Ülkemiz topraklarında 3 büyük fay hattı bulunduğu dikkate alındığında, “Depremle Yaşamaya Alışmalıyız” sloganından daha ciddi adımlar atmalıyız.

Nüfusu Haiti’den fazla olan İstanbul merkezli olası bir depremin yaratacağı felaket, daha yıkıcı etkilere sebep olacaktır. O nedenle uzmanların uyarıları dikkate alınarak, gerekli önlemlerin alınması, altyapı, eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarının tamamlanması büyük önem taşımaktadır.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Geçen Cuma günü kamuoyuna yansıyan ve Meclis Başkanımızın da okumuş/okutmuş olduğu, “Güçlü ekonomi, kaliteli demokrasi” fikrini her platformda dile getiren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, kendisine yönelik ortaya atılan asılsız iddialara vermiş olduğu cevapta,  “Ben darbe yapmayı vatana ihanet kabul ederim. İhanete teşebbüs edenlerin de yanında olmam, olamam.” diyen bir kişinin her platformda demokrasinin gereklerini savunan bir kişiye yapılan bu asılsız saldırıyı anlamıyorum. Kendisinin de açıkladığı gibi Yargı gerekeni yapacaktır.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Odamız, 2010 yılının ilk ayını dolu dolu geçirdi dersek yanlış olmaz. Tabir-i caizse yıla çok hızlı bir giriş yaptık. Sunuşta da izlediğiniz bazı başlıkların detayını sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

Öncelikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Ömer Dinçer’i, sizlerin de katılımıyla Odamızda ağırladık. Kendisine üyelerimizin konularını içeren dosyayı sunduğumuz Sayın Dinçer’in işsizliğe ilişkin, buzdağının görünen kısmı açıklaması oldukça dikkat çekici idi. Bakanımızın bunu ifade etmiş olmasını oldukça önemsiyorum.

 

Diğer bir etkinliğimiz de “İzmir Ekonomisi 2008 Yılı Ödül Töreni” ismiyle, İzmir Ticaret Odası ve İzmir Ticaret Borsası ortaklığında gerçekleştirdiğimiz Ödül Törenimizdir.

 

İlimizdeki uyumun ve yaratılan sinerjinin güzel bir örneği olan bu tür birlikteliklerin devamının, İzmir’e büyük faydalar getireceği inancındayım. Birliktelikle elde edilen bu gücü, sizlerin ve İzmir’in lehinde kullanabilmek ise tek amacımızdır.

 

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanımız, Sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu İzmir’e olan desteğini bir kez daha törenimizi onurlandırarak göstermiş oldu. Huzurlarınızda kendisine teşekkürlerimi sunuyorum.

 

Yatırım yaparak, üreterek, istihdam sağlayarak, ihracat gerçekleştirerek ve vergisini ödeyerek başarı sağlayan sizleri bir kez daha kutluyor, başarılarınızın artarak devamını diliyorum. Ayrıca ar-ge ve marka çalışmaları ile öne çıkan firmalarımızın sayısının daha çok artmasını temenni ediyorum.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

11 aydır arkadaşlarımla birlikte, Odamız ve sizler için mesai harcamaktayız. Zamanı verimli kullanmak en büyük hassasiyetimizdir. Sizlerden hep şunu istedik: Çözülmesini istediğiniz konuları, somut önerilerinizle birlikte bizlerle paylaşın, paylaşın ki çözümü için çalışabilelim.

 

Bu yönde; ya sizleri Bakanlarımızla buluşturarak ya da bizler kendilerini makamlarında ziyaret ederek, yüz yüze görüşme yöntemini kullanmayı tercih ettik.

 

Üçüncüsünü gerçekleştirdiğimiz Ankara ziyareti, bu açıdan oldukça verimli geçmiştir. Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah GÜL’ü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yrd. Sayın Ali BABACAN’ı, Dış Ticaret Müsteşarı Sayın Ahmet YAKICI’yı ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Sayın Ali BOĞA’yı makamlarında ziyaret ettik.

 

Üyelerimizin konuları ile İzmir başlıklarının aktarıldığı görüşmelerde;

 

T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül

Yurtdışı ziyaretleri

İzmir İktisat Kongresi

İzmir Ziyareti

EXPO Projelerinin devamı

İzmir Limanı/Çandarlı limanı

Turizm/Çeşme Yarımadası

EBSO Vakfı konularını aktardık.

 

T.C. Başbakan Yrd. Sayın Ali Babacan

2010 Yılının Verimli Değerlendirilmesi

Büyümede Süreklilik Sağlanması ve Buna Bağlı İstihdamın Artırılması

İhracatı Artırıcı Teşviklerin Uygulanması

Yeni Yatırımların Teşvik Edilmesi

Enerji Maliyetlerinin Düşürülmesi

Finansman Sorununa Çözüm Bulunması

Yerli Malı Kullanımının Özendirilmesi

Serbest Bölgeler

İzmir İktisat Kongresi

İzmir Limanı

Ebso Vakfı konularını aktardık.

 

Gerek Sayın Cumhurbaşkanımızın, gerekse Sayın Babacan’ın konuların takibine yönelik gerekli çalışmaları başlatacaklarına ilişkin destek oldukça önemli idi.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan’a sıkıntılarımızı, endişelerimizi belirttiğimizde, Sayın Bakanımızın ekonomiyle ilgili bazı cümlelerini sizlerle özellikle paylaşmak istiyorum. Sayın  Bakan,

Dünyanın içinden geçtiği kritik sürecin devam ettiği, bu açıdan da 2010 yılının her şeyin normale döneceği bir yıl olamayacağı,

Gelişmiş ülkelerde ekonominin büyük hacimli olması sebebiyle, sorunun da büyük olduğu,

Özellikle Batı Avrupa’da bankacılık sektöründe sıkıntının devam ettiği, zarar edecek bankaların olabileceği,

Gelişmiş ülkelerde reel sektörün krizden etkilenmesi sebebiyle işsizliğin arttığı,

Toparlanmanın suni olduğu,

Ülkemizde kriz sebebiyle başlatılan önlemlerin geri çekilmesindeki en büyük sebebin kamu dengelerinin yerine oturtulmasındaki amaç olduğu,

Mevduat, kredi ve Hazine borçlanma vadelerinin uzatılmasının güven açısından çok önemli olduğu,

Bugüne kadar ülkemizde yapılmayan bütçe ve borçlanmada uzun vadeli programı, mali kural ile gerçekleştirme çalışmalarına başlandığı,

Bugüne kadar IMF’siz yola devam edilmesine rağmen, uygun şartlar altında ve ülkemiz menfaatleri doğrultusunda alınacak IMF kredisinin yatırım ve büyümeye olumlu yansıyacağı konularına değinmiştir.

Somut, gerçekleştirilebilir ve önceliği iyi tespit edilmiş konularla Ankara’ya gidildiğinde ve yüz yüze görüşme sağlandığında, olumlu etkiler alınabileceğini görmek bizleri memnun etmiştir.

 

DIŞ TİCARET MÜSTEŞARI SAYIN AHMET YAKICI

Serbest ticaret anlaşmalarında sektörel önceliklerin dikkate alınması

Yerli sanayicilere pozitif ayrımcılık uygulaması (Renault / Clio örneği)

Yurtdışı Fuar desteklerinde yaşanan sıkıntı

Sektörel sorunlar

Serbest Bölgeler konuları işlenmiştir.

 

Sayın Yakıcı ile görüşmemizde, özellikle Kamu İhale Kanunu’nda yerli malı kullanımına ilişkin olarak %15’e kadar kullanılabilir ibaresi yerine %20-25 kullanılmalıdır şeklinde düzeltilmesini talep ettiğimizde aldığımız cevap,  Devlet Malzeme Ofisi’nin dahi bunu uygulamadığı şeklinde olmuştur.

 

Bir çok alanda yüksek oranda dışa bağımlı hale gelen Türkiye’nin, bu sorunu aşması gerekmektedir.

 

Ankara ziyaretimizde vurguladığımız ana tema, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat sağlayarak, ülkeye katkı koyan biz sanayicilerin desteklenmesi ve önümüzdeki engellerin kaldırılmasına yönelik uygulamaların hayata geçirilmesi olmuştur.

 

Aldığımız izlenim, üretimin öneminin ortak payda olduğu idi. Umuyoruz ki bu yapılan düzenlemelerle kendini gösterir ve ekonomik politikalarda reel sektöre öncelik verilir.

 

Yaşanan ekonomik krizin sosyal etkilerinin, yani ekonomik daralma ve artan işsizliğin çeşitli kesimler üzerinde yaratacağı tahribat ortaya çıkmaya başladıkça, sıkıntıların çözümü daha zorlaşacaktır. O yüzden 2010 yılını önemsiyor ve o yüzden 2010 yılının verimli değerlendirilmesinin altını çiziyoruz.

 

Bir önemli duyuruyla devam etmek istiyorum. 2005 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği”nin ilgili maddelerine göre; 2010 yılında doldurulması gereken formların, online olarak Nisan ayına kadar tamamlanması gerekmektedir. Detaylı bilgiyewww.atikyonetimi.cevreorman.gov.tr adresinden ulaşabileceğiniz gibi, bu ayki Ebso Haber’den de temin edebilirsiniz.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Her kesim açısından ancak özellikle de reel kesim açısından zor geçen 2009 yılını nihayet sonlandırdık.  Ancak yılın sonuna ait rakamlar henüz netleşmedi. Bazı göstergeleri mevcut haliyle sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

Sanayi üretimi, bir önceki aya göre mevsim ve takvim etkilerinden arındırılan verilere göre 0,2 artış, arındırılmamış verilere göre 8,6 azalış göstermiştir. Rakamlardaki bu farklılık işgünü azalmasının etkisiyle gerçekleşmiştir. Üretimde önemli bir daralma ihtimali görünmese bile, yükselişe dair de hala geçerli veri yoktur.

 

Sektörel bazda baktığımızda, yıllık değişimde, madencilik, kimyasal madde, elektrikli makineler, tıbbi aletler ve motorlu kara taşıtlarında artış gerçekleşmiştir.

 

Ülkedeki elektrik tüketimi incelendiğinde, en yüksek rakamı Temmuzda gören elektrik tüketiminin, Aralık ayında tekrar 17 milyar kws seviyelerine yükseldiğini görebilmekteyiz.

 

OSB’lerdeki toplam elektrik tüketimine baktığımızda Aralık ayında Atatürk OSB’nin yılın 2. büyük tüketim rakamına ulaştığını, Kemalpaşa’da ise Kasım ayından sonra yılın 2. düşük tüketim seviyesine geldiğini görmekteyiz. Kemalpaşa’daki bu düşüşü demir çelik ve makine ağırlıklı firmalarımızın üretimlerindeki azalmaya bağlayabiliriz. Bu da sektörlerin içinde bulunduğu durumu açıkça ortaya koymaktadır. 

 

Bugün ülkemizin öncelikli sorunu haline gelen işsizlik oranımız %13 seviyelerinde görünmekte ve hala dört kişiden biri işsiz durumdadır.  Sanayinin gücü azaldıkça bu durum işsizliğe olumsuz yansımaktadır. Yıllardır istihdam üzerindeki vergi yüklerinden bahsediyoruz. 2007 yılında %42,7 ile ikinci sırada bulunduğumuz vergi yükünde, bugün %36,5 ile 9. sıraya gerilemiş durumdayız. Buna rağmen bu oran rekabet gücümüzü ve istihdamı artırmada yetersiz kalmaktadır.

 

Ülkemizdeki yanlış politikaların sonucu olan yapısal işsizlik sorunumuz için iyileştirme elzemdir.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

“2009 sonunda bitti. Teşekkürler tanrım” diyen dünyanın en büyük yatırım bankası olan Goldman Sachs CEO’suna (Lloyd Blankfein) katılmamak mümkün değil tabiî ki. Bu anlamda 2010 yılını çok çok iyi değerlendirmemiz gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum.

 

Çünkü dünya yeni bir güç dağılımı içerisinde ve Türkiye bölgesel güç olma yolunda başarıyla adından söz ettiriyor. İşte böyle bir süreçte geride durarak değil, atağa geçerek başarabiliriz.

 

Türkiye doğru politikaları uyguladığı sürece, özel sektörün rekabet gücünü küresel ekonomik boyutta artırdığı sürece, büyük devletler arasında yerini alacaktır.

 

2010 yılının, özellikle kısır siyasi tartışmalardan uzak, yapıcı, yaratıcı, uzlaştırıcı politikalarla yönetilmesi en büyük beklentimizdir.

 

Saygılarımla

 

Ender YORGANCILAR

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı

Başkana Ulaşın