2010 MART AYI MECLİS TOPLANTISI

Sayın Başkanım,

Değerli Konuğumuz Sayın Sinan Çetin

Geçmiş Dönem Başkanlarımız,

Onur Üyelerimiz, Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

 

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Mart ayı Meclis toplantımıza hoşgeldiniz.

 

Odamız Meclis Toplantısına nazik katılımlarından ötürü Sayın Sinan Çetin’e teşekkür ediyor, hoşgeldiniz diyorum. Sayın Sinan Çetin bugün bizlerin geçmişte çok da önemsemediğimiz ama artık günümüz gerçeklerinde olmazsa olmazlar arasında yer tutan reklam konusunda bilgilendireceklerdir. Ürünü üretmekle birlikte amacımız olan ürünün satışını gerçekleştirmek ve ondan kar sağlamak elbetteki hepimizin hedefidir. Ancak bu işi ne kadar doğru yapıyoruz. Belki de bugün bunun teyidini alacağız, yanlışlarımızı göreceğiz. Sayın Sinan Çetin’in anlatacaklarının sizlere fayda sağlamasını ümit ediyorum.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

Çanakkale Savaşı’nda vatan uğruna canlarını feda eden, şehitlerimizi ve Ulu Önder Atatürk’ü 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü vesilesiyle, derin saygıyla anıyoruz. Bu ay içinde şehit düşen askerlerimize de Tanrıdan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum.

 

Günümüzde gelişmiş Uzakdoğu ülkelerinde, 7-8 şiddetinde bir deprem esnasında hayat tüm hızıyla devam ederken, Elazığ’da 6 şiddetinde bir depremde 42 kişi hayatını kaybetmektedir. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Artık deprem kuşağında yer aldığımızı ve depremle yaşamamız gerektiğini öğrenmeli ve tedbirlerimizi almalıyız. Elazığ Depremi’nde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

2010 yılına ne kadar hızlı girdiğimizi biten her ayın sonunda açıkça görebiliyoruz. Odamız açısından yine böylesine yoğun bir ayı geride bırakıyoruz. Mart ayının bizler için en önemli olayı Sayın Cumhurbaşkanımızın bizleri onurlandırarak iş dünyası ile buluşmasını Odamızda gerçekleştirmiş olmasıdır. Sayın Süleyman Demirel’in ardından uzun yıllar sonra, Sayın Abdullah Gül’ün ziyareti Odamız için bir ilktir.

 

Gerek toplantımız, gerekse de akşam yemeği oldukça başarılı geçmiş ve Sayın Cumhurbaşkanımız Odamızdan memnun ayrılmıştır. Odamızın çalışmalarını yakından takip ettiğini ve gelen yabancı Cumhurbaşkanlarını da özellikle İzmir’e yönlendireceklerini söylemesi de İzmir adına kazançtır.

 

Sayın Cumhurbaşkanımızı 19 Ocak tarihinde makamında yapmış olduğumuz ziyaret sonrasında İktisat Kongresi müjdesinin ardından, Cumartesi günü de Hintli bir firmanın yatırım için İzmir’i tercih edeceği haberini aldık. İzmir Limanı ile ilgili yine hem Sayın Cumhurbaşkanımız hem de Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan düzeyinde yapmış olduğumuz girişimler neticesinde 300 milyon dolarlık yatırımın devlet tarafından Limana aktarılacağı bilgisi geldi. Umuyoruz ki bundan sonra İzmir, hak ettiği desteği görecek ve hedeflerine ulaşma sansını elde edecektir.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Kanuni olarak yılda 2 kez yapmak zorunda olduğumuz, 2010 yılının ilk Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nı iki güne bölerek 15-16 Mart’ta gerçekleştirdik. Komite üyelerimizin konularına ağırlık verdiğimiz toplantımızda ilk gün 80 kişi katılarak sadece 7 kişi, ikinci gün 57 kişi katılarak 12 kişi söz almış, konularını dile getirmiştir. Özellikle toplantının amacı üyelerimizi dinlemeye yöneliktir. Toplantıları daha aktif hale getirmek için Eylül dönemi için farklı bir format planladığımızı da belirtmek isterim.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

8-9 Mart Dünya Kadınlar günü vesilesi ile, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Aliye Kavaf hanımefendinin katılımıyla bir toplantı gerçekleştirdik. 2 gününü Odamız için ayıran Sayın Bakanımız, Kadın Üyelerden Kadın İşçilere Kadın İşçilerin Ekonomik ve Sosyal Verimliliklerini Destekleme Eğitimi Projesi’ne destek vermek amacıyla Odamızı ziyaret ettiler.

 

Söz konusu proje ile, İzmir Atatürk OSB, Tire OSB ve Buca Ege Giyim OSB’de çalışan kadın işçilere yönelik işyerinde eğitimler verilmeye başlanmış olup, 3 ay boyunca kadın çalışanların kendisini geliştirmesi hedeflenmektedir.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

12 Mart’ta katıldığım, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Sanayi Odaları Konsey Toplantısı sonrası hazırlanan ortak bildiride yer alan 12 maddeyi kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

1.     Piyasa denetim ve gözetim sistemi kurulmadan ithalat üzerindeki TSE denetimin kaldırılması, şirketlerimizi haksız rekabete, vatandaşlarımızı ise kalitesiz ve sağlıksız ürünlere mahkum etmektedir.

2.     Yerli ara malı üreticileri DİR kapsamına alınmalıdır.

3.     İşyerlerine getirilen zorunlu istihdam uygulamaları kaldırılmalıdır.

4.     Mevzuatta yer alan Kamu alımlarında yerli üretime yüzde 15 fiyat avantajının uygulanması sağlanmalıdır.

5.     Enerji fiyatları üzerindeki yüksek vergilemeden vazgeçilmeli, TRT payı gibi ilgisiz eklentiler tamamen kaldırılmalıdır.

6.     İhracat sigortası sistemi yeniden yapılandırılmalıdır.

7.     2010 yılı sonuna kadar ihracatçılarımızın yurtdışı taşımacılık maliyetlerinin karşılanması için destek kapsamında TIR'lara sağlanan akaryakıt desteği artırılmalıdır.

8.     Yeni Ticaret Kanunu bir an önce yasalaştırılmalıdır. Mesleki eğitim cazip hale getirilmelidir.

9.     İşletmelerin vergi ve sosyal güvenlik prim borçları yeniden yapılandırılmalıdır.

10.Ar-Ge teşviklerinden KOBİ'lerin daha fazla faydalanabilmesi sağlanmalıdır.

11.Şehir içindeki sanayi tesislerinin OSB'lere taşınması teşvik edilmelidir.

12.KOBİ birleşmelerine yönelik 2009 sonunda sona eren teşviklerin süresi uzatılmalıdır.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Mart ayında Sayın Zafer Çağlayan tarafından açıklanan ihracat stratejisi çalışmasının oldukça kayda değer olduğu inancındayım.

 

Stratejinin en önemli ayağından biri üretimi kapsıyor olmasıdır. Özellikle de ihracata dönük üretim stratejilerinde düşük teknolojili sektörlerden katma değeri yüksek üretime geçmek ve orta teknolojileri de yükseltme kararının sanayimize ivme katacağı inancındayım.

 

Orta yüksek teknolojili sanayi sektörlerinde yüzde 1,9 ile yüzde 6,8 arasında değişen katma değer artışının, Türkiye'nin yoğunlaştığı orta düşük teknolojili sanayi sektörlerinde yüzde 1,1 ile yüzde 3,4 arasında kalması, düşük teknolojili sektörlerdeki katma değer büyümesinin de yüzde -1,8 ile yüzde 1.8 arasına ulaşabilmesi durumu gayet nettir.

 

İmalat sanayinde düşük ve orta düşük teknolojili ürünlerin fiyatları düşerken, orta ve yüksek teknolojili ürünlerin fiyatları artmaktadır. Bu noktada başarmamız gereken düşük teknolojili sektörlerde katma değeri yüksek ürünlere geçişi sağlamaktır.

 

Tüm bunlar Türkiye’nin artık alacağı yolda, tercihlerini belirlemesini zorunlu kılmaktadır.

DTM tarafından verilen devlet yardımlarının yeniden yapılandırılıp, Eximbank'ın sermaye ve kaynaklarının arttırılacağı da oldukça önemli bir adımdır.

 

2009 yılında ihracat yapan işletme sayısı 48.551 olup, %49’u 100 bin doların altındadır. Yeni ihracat stratejisi ile bu oran aşağı çekilebilmelidir.

 

Eğer yol haritamızda ihracat bize yön verecekse, Avrupa ülkelerinin dış ticaretini geliştirmek için yurtdışında çalıştırdığı 1.000 ile 2.000 arasındaki personel sayısının 10’da birine sahip olmamız büyük eksikliktir. Berlin’de Çin Büyükelçiliğinde 1.000, Fransa'nın Ankara'da çalışan ticari temsilcisi 14 kişidir.

 

Türkiye, 2009 yılında 200 ülkeye ihracat yapan, 242 milyar dolar dış ticaret gerçekleştiren bir ülke olmasına rağmen, toplam 77 ülkede, 100 merkezde 115 müşaviri vardır.

 

Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın yapmış olduğu yurtdışı ziyaretleri ve ikili ilişkileri güçlendirme çabaları sonrasında bunun takibini sağlayacak müşavir sayımız ne yazık ki 500 milyar dolar ihracat hedefi olan bir ülke için yeterli değildir.

 

Dahilde işleme rejimi kapsamındaki her 100 dolarlık ihracatın 44.1 dolarının ithal girdiyle gerçekleştiriliyor olması, hedeflenen girdi tedarik stratejinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Bu strateji; ara malına bağımlı hale gelen ihracatımızın bu bağımlılıktan kurtulması ve cari açığın azaltılması adına oldukça önemlidir.

 

Konsey kararlarının da değerlendirilerek oluşturulan ihracat stratejisinin hiçbir gecikmeye mahal vermeden, çok hızlı bir şekilde başarıyla yürütülmesi sağlanmalıdır.

 

Değerli Meclis Üyeleri,

 

% 14 ile son 20 yılın en yüksek düzeyine çıkan işsizlik oranı, yatay seyreden üretim ve kapasite kullanımı ihracat stratejine neden önem verdiğimizi açıkça ortaya koymaktadır.

 

Sanayideki üretim artışının hızlanmasının iç ve dış talebe bağlı olduğunu biliyoruz. Özellikle de ihracat talebine bağlı olarak artacak sanayi üretimi ve dolayısıyla yaratacağı istihdam bu noktada oldukça önemlidir.

 

2009 yılında iş arayanlara 904 bin kişinin eklendiği ve işsiz sayısının 860 bin kişi arttığı düşünüldüğünde konunun önemi de görülmektedir.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Gelişmiş ülke ekonomilerinin geleceğiyle ilgili kaygılı senaryo öngörülerini biliyoruz. Dünyayı artık en zenginlerin yani G-7'lerin değil, G-20'lerin yöneteceği bir döneme girilirken, Türkiye'nin avantajlarını çok iyi değerlendirmesi gerekmektedir.

 

O nedenledir ki işsizlik sorunu çok ama çok önemli olup, sosyal ve ekonomik boyutuyla hassas bir noktada bulunmaktadır.

 

Türkiye, bu yapısal sorununu çözme gücüne sahiptir. Yeter ki ekonomiye odaklansın, yeter ki ülke adına atılacak adımlarda uzlaşmacı tavrını korusun. Her gün yeni bir olay patlak verirken, Türkiye yeter ki gerçek gündeminden uzaklaşmasın.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Yeni web sayfamız hizmete girmiştir. Her türlü bilgiye ulaşabileceğinize inandığımız web sayfamızda özellikle Odamızda gerçekleştirilen etkinlikleri, ilgili kişisine kadar tek tıkla görebilmektesiniz. Mutlaka faydalanacağınıza inandığım web sayfamızı incelemenizi özellikle rica ediyorum.

 

Saygılarımla,

 

 

Ender YORGANCILAR

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı

 

Başkana Ulaşın