2010 AĞUSTOS AYI MECLİS KONUŞMASI

(1. KISIM - ULAŞTIRMA BAKANI'NIN TEŞRİFLERİ ESNASINDA)

 

Sayın Bakanım,

Sayın Valim,

Sayın Başkanım,

Geçmiş Dönem Başkanlarımız,

Onur Üyelerimiz, Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

 

Sizleri şahsım ve Yönetim Kurulum adına, sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

 

Sayın Bakanım,

 

Öncelikle sizi İzmir’de ve Odamızda misafir etmekten büyük mutluluk duyduğumuzu ifade ederek konuşmama başlamak isterim. Hoşgeldiniz.

 

Bulunduğumuz coğrafya nedeniyle; uluslararası ulaştırma ve enerji koridorları üzerinde yer almamız, ulaşım sektörüne vermemiz gereken önemi, bir kat daha artırmaktadır.

 

Bununla birlikte ülkelerin ekonomik kalkınması ve refah seviyesi, ulaşım ağlarının çeşitliliği ve modernliği ile doğrudan ilintilidir.

 

Bu anlamda, Bakanlığınız döneminde, hızlı trenle ilgili yapılan çalışmalarınız, bölünmüş yol miktarının artması ve buna bağlı olarak trafik kazalarındaki azalma, ulaşımda Türkiye’yi getirdiğiniz nokta açısından oldukça önemlidir. Sorunları çözmeye yönelik yaklaşımınızın, kalkınmamıza ivme kattığının da altını çizmek isterim. 

 

Özellikle de yabancı yatırımcıların yatırımlarını yaparken üzerinde önemle durdukları ulaşım konusundaki çalışmalarınız, Bölgemiz gelişimi açısından da büyük önem taşımaktadır.

 

Sayın Bakanım,

 

İzmir’e çok ciddi mesai harcadığınızı biliyor ve katkılarınızdan dolayı, hem İzmir, hem de Odamız adına şükranlarımızı arz ediyorum.

 

Özellikle de Alsancak Limanı ile ilgili yaşanan talihsiz sürecin sonlandırılması yönündeki çabalarınızı, İzmir ve tabiî ki Türkiye için önemsiyoruz.

 

Umuyoruz ki bundan sonraki süreçte, desteklerinizle yapılacak yatırımlar sayesinde; hem ihracatçımız, hem İzmir, hem de ülkemiz kayıplarını telafi edebilecektir.

 

Gemilerin yanaşma portlarının genişletilmesi ve özellikle denizinin derinleştirilmesi, ihracatın artırılması ile kruvaziyer turizm açısından son derece önemli olup, bu hususta da İzmir’in desteğinize ihtiyacı olduğunu vurgulamak isterim. (VİNÇ LİMANI )

 

Sayın Bakanım,

 

Bugün Türkiye’de havaalanlarının sayısının arttığını görmekten memnuniyet duymaktayız. Artan sayı ile birlikte yurt içinde direk yapılan sefer sayıları, 1 günde gittiğimiz yollara 1 saatte ulaşmamızı sağlamaktadır. Ulaşımda böylesine yol katetmemize rağmen, Türk Hava yollarının İzmir-Ankara arasındaki uçuş seferlerinin kaldırılmasını açıkçası anlamakta zorlanıyoruz.

 

Türkiye’nin üçüncü büyük şehri olan İzmir’den (İstanbul’a sefer bulunurken), sadece Ankara merkezli Anadolu Jet ile Ankara’ya uçmak zorunda kalmamızdan dolayı rahatsızlık duyduğumuzu da özellikle ifade etmek isterim.

 

Ege Bölgesi, uluslararası ticaret ve lojistik alanındaki deneyimi, mevcut enerji ve sanayi tesisleri, organize sanayi bölgeleri yeni yatırım potansiyeli, Marmara bölgesine yakınlığı gibi faktörler dikkate alındığında, lojistik merkez için ideal bir bölgedir. 

 

Bölgeyi İzmir’e veya yeni liman bölgelerine bağlayacak demiryolu hatlarının ve karayolu yatırımlarının yapılması, “İzmir’in lojistik merkezli yapı oluşumu” yeni sanayi bölgelerinin gelişimini ortaya çıkaracaktır.

 

İzmir’e yönelik böyle bir politika, Bölgemize de yeni bir ivme kazandıracaktır. Bu kapsamda; Ege Bölgesi’nin Türkiye’nin ana liman merkezi olması ve Çandarlı Liman projesinin bir an evvel hayata geçirilmesinin önemine inanmaktayız.

 

Sayın Bakanım,

 

Aydın ve Denizli başta olmak üzere çevre illerden İzmir limanına ve Nemrut körfezi limanları ile pazarlara daha kolay ve az maliyetli ulaşım imkanlarının bölge ekonomisini kalkındıracağı gerekçesiyle, Aliağa-Menderes raylı sistem hattının biran önce faaliyete geçirilmesi,

 

İzmir-İstanbul Otoyolu Projesi’nde hiçbir gecikmenin yaşanmaması ve otobanın Aliağa çıkışlı olması,

 

Tire OSB’nin otobana bağlanması,

 

İzmir-Aydın otoyolunda, Havalimanı-Torbalı arasında Pancar çıkışı verilmesi,

Bursa-Aliağa demiryolunun birbirine bağlanması,

 

Halihazırda Ege Gübre ve Akdeniz Kimya tarafından kullanılan Petkim'in yatırım yapmayı planladığı araziyi ikiye bölen yolun kaldırılması çerçevesinde çözüm olarak ortaya çıkan Çanakkale yoluna bağlanacak üst geçiş köprülü kavşağının kesin müsaade ve tahsisatının yapılması,

 

İzmir ili, Aliağa ilçesi sınırları içinde yer alan sanayi kuruluşlarına ve Nemrut Körfezi’nde bulunan limanlara yapılacak nakliyelerde demiryolunun kullanılması için Bakanlığınız ve DLH Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmaların sonuçlandırılarak, bölge sanayicisinin rahatlatılması,

 

İzmir ve çevresine ekonomik katkı sağlayacak olan tersane yapımı için uzun bir süredir beklenen İzmir’in kuzeyinde yer tahsisi, hususlarında destek talep ediyoruz.

 

Sayın Bakanım, bilginiz dahilinde olan, Cezayir tarafından Akua Dem Ltd.. Şti.’ne ait  gemilere 1.5 yıldır haksız olarak el konulması, 3 armatör ve 3 kaptanın 3 er yıl hapis cezası ile 6 milyon € civarında para cezasına mahkum edilmiş olmasını takiben, Cezayir hukuk sisteminin T.C.’nin hiçbir resmi belgesini kabul etmemesi hususunu da, değerlendirmelerinize arz ederim.

 

Sayın Bakanım,

 

İzmir’e verilecek her desteğin, ülkemiz ekonomisine sağlayacağı olumlu katkıyı en iyi bilenlerden biri olarak konularımızı takdirlerinize arz ederken, değerli şahsınızın bizleri onurlandırmasından, her zaman sorunlarımıza ortak olmanızdan ötürü teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum.

 

*****

 

(2.KISIM)

 

Sayın Başkanım,

Geçmiş Dönem Başkanlarımız,

Onur Üyelerimiz, Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

 

Sizleri şahsım ve Yönetim Kurulum adına, tekrar sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

 

Konuşmama başlamadan önce 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 88. yıldönümünü kısa bir sunumla kutlamak istedim. Bu vesileyle bir kez daha kahraman ordumuzun her bir neferini saygıyla, rahmetle ve şükranla anıyoruz.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Ağustos ayı içinde önce Sayın Başbakanı, 7 Bakanımızı ve Milletvekillerimizi ağırladık. Toplantıda; gerek terör, gerek ekonomik gelişmeler gerekse İzmir’e ilişkin beklentilerimizi aktardık. Ardından Devlet Bakanı Sayın Zafer Çağlayan ile bir araya geldik. Sanayicimizin, ihracatçımızın sıkıntılarını ve taleplerini ilettik.  Bugün de Sayın Ulaştırma Bakanımızı Odamızda misafir etme fırsatını yakaladık.

 

Tüm bunlar Ege Bölgesi Sanayi Odası’na yani siz değerli üyelerine gösterilen itibarın bir göstergesidir. Bu başarı hepimizindir.

 

Her zaman diyalogdan ve uzlaşmadan yana olduk. Her zaman çözüm odaklı çalışmayı hedef edindik. Bu anlamda Ankara ile olan ilişkilerimizden maksimum faydayı sağlamayı, sağlamanızı ümit ediyorum. Yönetim Kurulu olarak sorunlarınızı aktarma konusunda elimizden geleni yaptığımızı bilmenizi isteriz.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

2 Eylül’de gerçekleştireceğimiz meslek komiteleri ortak toplantısı için de Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan toplantımızı ve iftar yemeğimizi onurlandıracaklardır.

 

Odamız ile Vietnam Büyükelçiliği’nin işbirliğinde, Vietnam Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcısı ve Vietnam Ankara Büyükelçisi katılımları ile 26 Ağustos 2010 Perşembe günü 16.30–21.30 saatleri arasında Odamızın 6. Kat Meclis Salonu’nda Türkiye-Vietnam Ekonomi Forumu’nun düzenleneceği bilgisini de vermek isterim.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Ekonomik göstergeler açısından oldukça olumsuz geçen 2009 yılının ardından, açıklanan verilerde 6 aylık görünüm itibari ile toparlanma eğilimi gözlenmektedir. Bu kapsamda, Odamızca her 3 ayda bir yapılan Sanayi Eğilim Anketi’nin ikinci çeyreğine ilişkin değerlendirmeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

Sonuçlar, üyelerimizin ilk çeyreğe göre daha olumlu bir II. çeyrek geçirdiklerini göstermekle birlikte, III. çeyreğe ilişkin beklentilerde bir zayıflama olduğuna da dikkatlerinizi çekmek isterim.

 

Kapasite kullanım oranında 2009 yılı son çeyrekten itibaren artışın süreklilik arzetmesi oldukça sevindiricidir. 2010 II. Çeyrekte kapasite kullanım oranımız %62’den %64’e yükselmiştir. SLAYT 1

 

2010 yılı II. çeyrekte üyelerimizin

%58’i üretimlerinin arttığını, üçüncü 3 aylık dönemde %46’sı üretimlerin artacağını, %53’ü satışlarının arttığını, %49’u satışların artmaya devam edeceğini SLAYT 2

%45’i ihracatlarının arttığını, %46’sı ihracatın artmaya devam edeceğini

%50’si istihdamının aynı kaldığını, %69’u aynı kalmaya devam edeceğini belirtmiştir. SLAYT 3

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Baz etkisinin azalacağı ikinci yarıda da ilk yarıdaki iyileşmenin devamının gelmesi oldukça önemlidir. Üyelerimizin de bu konudaki tedirginliğini sizlerle paylaştım. Umudumuz toparlanmanın güçlenmesidir.

 

Ekrandaki tabloya baktığımızda, 2009 yılına göre toparlanma çok açık olmakla birlikte, kriz öncesi dönem olan 2008 ilk yarısına göre de, henüz kayıpların telafi edilemediğini görmekteyiz. SLAYT 4

 

İlk yarıda açıklanan özellikle artış halindeki sanayi üretimi, kapasite kullanım oranı ve dış ticaret verileri ile azalış halindeki işsizlik oranı bu ekonomik göstergelerden bazılarıdır. Bununla birlikte reel kesim güven endeksinde kayıpların tam olarak telafi edildiği gözlenmektedir.

 

Kayıplarımızın telafisi için daha çok üretmemiz, daha çok ihracat yapmamız gerektiği açıktır.

 

Hükümetin izlemiş olduğu uygulamaları zaman zaman eleştirirken, yapılan olumlu çalışmaları da takdirle karşıladığımızı belirtiyoruz.

 

Türkiye’nin bir sanayi politikasına ve dolayısıyla ihracat politikasına ihtiyacı olduğunu savunanlardan biriyim. Bu anlamda talebin daraldığı bir süreçte, başlatılan üretim odaklı ihracat stratejisi ve bu kapsamdaki girdi tedarik stratejisiyle ilgili çalışmaların başarılı bir şekilde sonuçlandırılmasının gereğine inanmaktayız.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Üretebildiğimiz, ürettiğimizi satabildiğimiz ölçüde hedeflerimize daha hızlı ulaşabileceğimizin bilincindeyiz. Bu noktada sanayi üretim endeksi ve ihracat ilişkisine göz attığımızda, endeks çizgisinin ihracatta rekor kırdığımız 2008 yılı hariç son 6 yılda dışarıda kaldığını görmekteyiz. Ürettiğimizi satma konusunda sıkıntımız olduğu açıktır.SLAYT 5

 

İşte bu nedenle ihracat stratejisini önemsiyoruz. Ancak,

500 milyar dolar ihracat hedefinin hangi sektörlerde yapılacağı ve sektörün kalifiye elemana olan ihtiyacı, dışa olan bağımlılığı gibi konulara bugünden hazırlanmak zorunda olduğumuzun,

Türkiye’nin, 2009 yılında 200 ülkeye ihracat yapan, 242 milyar dolar dış ticaret gerçekleştiren bir ülke olmasına rağmen, toplam 77 ülkede, 100 merkezde sadece 115 müşavirinin olmasının büyük eksiklik olduğunu,

Özellikle vurgulamakta fayda görmekteyim.SLAYT 6

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Yurtiçinde artan enerji, hammadde ve işçilik maliyetlerine karşılık, kurun aynı paralelde artmamasının getirmiş olduğu sıkıntıyı hep birlikte yaşıyoruz. Bu durum, tasarrufların artmasını, beklenilen yeni yatırımların gerçekleşmesini, ar-ge’ye kaynak aktarımını güçleştirmektedir. Son 6 yılda %12 artan dolar karşısında elektrik fiyatlarının %46, ihracatın %58 oranında arttığını görmekteyiz. SLAYT 7-8

 

İhracatçılarımızın maliyet kalemini belirten diğer bir tabloda;

2010 yılının ilk 7 ayı itibari ile kira, su ve elektrik maliyetlerinin %50’yi aştığını, doğalgaz, benzin ve mazot maliyetlerinin %30’u aştığını görmekteyiz.

 

Aynı dönemde yurtiçinde maliyetler artarken, euro/dolar paritesi değişmeden kaldığı için, ihracatçımızın kar marjı da daralmaktadır. SLAYT 9

 

Özellikle de; otomotiv, tekstil, gıda ve makine sektörleri düşük döviz kurundan olumsuz etkilenmektedir. Şunu da çok iyi biliyoruz ki, birden bire kurun artması demek, hassas dengeleri bozacak, fiyatları artırarak enflasyonu yukarı çekecek ve faizlerin artışını tetikleyecektir. Yani ciddi bir maliyet söz konusu olacaktır.

 

Bu noktada altını çizerek vurgulamak isterim ki; mali disiplinden feragat edilmemesi, fiyat-istikrar politikasının uygulanması çok önemlidir.

 

Uluslararası rakiplerimizle eşit şartlarda rekabet edebilmenin koşullarının oluşturulmasını istiyoruz.

 

Bu yüzdendir ki her platformda, özellikle altını çizerek “Üretim yoksa kalkınmak hayaldir” diyoruz.

 

Artan ithalatla değil, artan ihracatımızla var olmak, taklit ve kalitesiz ürünlerle değil, yarattığımız markalarla Türkiye’ye katma değer yaratmak amacındaki  biz reel sektör temsilcilerinin görüşlerinin, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da dikkate alınmasını arzu ediyoruz.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Bildiğiniz gibi içinde TOBB’un da bulunduğu beceri kazandırma ve iş edindirme projesine, 19 pilot ilde başlanmıştır. Mesleki eğitim sistemini daha etkili hale getirerek, işgücüne firmaların ihtiyaç duyduğu becerileri kazandırma ve nitelikli eleman sayısını artırma anlamında oldukça önemli olan bu projenin içinde yer almaktan mutluluk duymaktayız. Detaylarına dağıtılan kitapçıklardan da ulaşacağınız projenin hayırlı olmasını dileyerek, İzmir’de yapılacak çalışmalardan sizleri bilgilendireceğimizi de belirtmek isterim.

 

Değerli Meclis Üyelerimiz,

 

Bugün terör konusu tüm sıcaklığını korurken, sanayicimiz, ihracatçımız sıkıntılarını aşamamışken ve işsizlik sorunumuza kalıcı çözümler bulunamamışken, parti liderlerinin miting alanlarında girdikleri polemikleri anlamakta zorlanıyoruz.

 

Ve bugün üzülerek tüm partilerimizin, Anayasa konusunu siyasallaştırdığını görmekteyiz.

 

Her bireyin, hür iradesi ile partiden öte, içeriği gözeterek, Türkiye için getirileri ve götürülerini dikkate alarak mutlaka oy kullanması gereğine inanmaktayız.

 

Bizlerin arzusu; ülke güvenliğini ön planda tutan, birlik ve bütünlük içerisinde, insan haklarına dayalı, çoğulcu bir demokrasinin ve bu bakış açısını destekleyen politikaların hayata geçirilmesidir.

 

12 Eylül’deki referandumun ardından uzun bir seçim sürecine gireceğiz. Bu sürecin iyi yönetilmesi ve bugüne kadar Hükümetin koruduğu mali disiplinden ödün verilmemesi gerektiği hususunun altını özellikle çizmek istiyorum.

 

Son olarak da, EBSO bayrağımızı zirve yaptığı Ağrı Dağı’nda dalgalandıran, Sayın Ömer KAPLAN’a teşekkürlerimizi sunuyorum. SLAYT 10

 

Konuşmamı tamamlarken, sağlıklı ve mutlu bayramlar dileyerek, Ramazan Bayramınızı kutluyor, saygılarımı sunuyorum.

 

 

Ender YORGANCILAR

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı

Başkana Ulaşın