Kısaca ifade etmek gerekirse, pahalı işgücü, pahalı enerji, yüksek faiz, düşük kur, düşük tasarruf oranı, yüksek kayıtdışına rağmen, küresel rekabet ortamında sanayicilik yapmaya, üretmeye, istihdam imkanı yaratmaya çalışıyoruz.
Sayın Bakanım,
Bizler böylesine zorlu bir atmosferde çalışırken küreselleşme süreci makas değiştirerek derinleşiyor. Üretim ve dış ticarette eksen kaymaları yaşanıyor. AB ülkeleri trendleri tersine çevirmek, Batı’yı yeniden ön plana çıkarmak istiyor. Transatlantik serbest ticaret anlaşması görüşmeleri bunun somut bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. ABD’nin AB ile önce pasifik, ardından TTIP anlaşmaları, dünya ticaretinin %70’ini kapsayacak olup, Türkiye’nin dışarda kalmaması gerektiği inancındayız.
2023 hedefleri hepimizi heyecanlandırsa da, gelinen süreçte, hedefe odaklanamıyoruz. Eğitimden rekabet endeksine, inovasyondan, demokrasi endeksine kadar uluslararası listelerdeki sıralamalarımız 10. büyük ekonomi olmamızı da pek mümkün göstermiyor.
Üretim, ihracat, istihdam, yeni teknoloji konuşmamız gerekirken, geleceği tasarlamaya ihtiyaç duyarken, hergün hedeflerimizden uzaklaşıyoruz. Görsel-yazılı ve sosyal medyada nefret söylemi önlenemez boyutta.
Hiç bir şey için geç değildir. Ulu Önder Atatürk’ün çok güzel bir sözü var: söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Ülke menfaatleri için bir olma, hedeflere odaklanma zamanıdır.
17. büyük ekonomi olan, 200'e yakın ülkeye ihracat yapan, yaşanmışlıkların öğrettiği ciddi deneyimleri olan, cesareti, girişimcilik ruhu, genç nüfusu, zorluklar içinde yol alma becerisine sahip güçlü bir ülkesiyiz. Yeter ki bu avantajlar köreltilmesin, hevesler kırılmasın.
Sayın Bakanım,
2013 yılı, barışa, kardeşliğe ve hoşgörüye ne kadar ihtiyacımız olduğunu göstermiştir. Bu nedenle, başta Gezi olayları olmak üzere Hatay ve Antep’te yaşanılanlar iyi irdelenmelidir.
İstikrar biz iş dünyası için her zaman son derece önemlidir. Son olaylar da göstermiştir ki; siyasi kaos önümüzdeki dönemde en önemli risktir. Ve ekonominin geri planda kalmasını sağlayacaktır. İş dünyası olarak, bu durumdan endişe ediyoruz.
Temiz toplum, temiz siyaset, ahlaklı iş yapma kültürü, hukukun üstünlüğü konularındaki eksiklerimiz ve demokrasi kalitemiz kaçıncı ekonomi olursak olalım her an büyümeyi ve ülke itibarını zedeleyecektir.
2014’de Türkiye’yi bekleyen seçimler, bu kaosu daha da ateşleyecek niteliktedir. Mali disiplinin bozulmaması, siyasetin ekonominin önüne geçmemesi ve gündemdeki yerinin korunması anlamında yürütülecek politikalar, alınacak kararlar çok önemlidir. Herkesin üzerine düşen hassasiyeti göstermesi en büyük temennimizdir.
Sözlerime burada son verirken, Ödül alan firmalarımızı canı yürekten tebrik ediyor, başarılarının artarak devamını diliyor, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Ender YORGANCILAREBSO Yönetim Kurulu Başkanı