Sayın Başkanım,
Değerli Katılımcılar,
Kıymetli İzleyiciler,
Şahsım ve Ege Bölgesi Sanayi Odası adına, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Yerelden kalkınmanın en önemli sürükleyici aktörlerinden olan tarım sektörüne özel bu organizasyon için emeği geçenlere teşekkürlerimi sunuyorum.
Pandemi ile birlikte tarımsal üretim, yerelin çok ötesinde küresel ekonomide belirleyici bir rol oynadığını tüm dünyaya gösterdi. Sağlıklı gıdaya ulaşmak, iklim krizi ve bozulan çevre şartları nedeniyle her geçen yıl çok daha büyük önem kazanmaktadır.
O nedenle, İzmir’deki tarım ve hayvancılık potansiyeli hem yerel, hem de ülkemiz adına çok kıymetlidir.
Ülkemizin verimli toprakları ile tarım sektöründe yapacağı doğru hamlelerle en önemli riskler arasında gösterilen gıda temini krizinin avantaja çevirebileceği inancındayım. Yerelden kalkınma projeleri ise sahip olduğumuz en büyük avantajdır. Bu konuda Sayın Başkanın gayretlerini takdirle destekliyoruz.
Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak biz de; “Üretim Yoksa Kalkınmak Hayaldir” mottosu ile Bölgemizdeki tarım potansiyelinin doğru konumlanması gerektiği inancıyla, önemli projelere imza attık. Oda olarak Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulmasına yönelik 2018 yılının başında bir düşüncemiz oluşmuştu. Sayın Valimizin Başkanlığında, Ticaret Odası, Borsa ve Ege İhracatçı Birlikleri ile birlikte çalışmalara başladık.
İzmir’de sinerjinin, ortak aklın meyvelerini topluyor olmaktan dolayı çok mutluyuz.
Bugün dört adet Tarıma Dayalı İhtisas OSB projemizin çalışmalarını sürdürüyoruz. 2019’un sonunda kurulumu gerçekleşen Dikili'de Jeotermal Seracılık TDİOSB; yoğun bir ilgi gördü. Bu projenin, kurucu ortakları; İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, Dikili Belediyesi, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçı Birlikleri, Bergama Ticaret Odası’dır.
Bölgede yenilenebilir ve temiz enerji kullanımına yönelik çalışmalar devam etmektedir.
Diğer yandan, Kınık ve Bayındır OSB projelerimizin de Bakanlık onayı almasından dolayı son derece mutluyuz.
Sağlık sektörünün öne çıktığı küresel ekonomide; Bölgemizin ülkemize katma değer yaratmada katkı koyacağı Tıbbi ve Aromatik Bitkiler yetiştiriciliği de büyük fırsatlar sunmaktadır. Bu açıdan yine ortak akılla yürüttüğümüz süreçte, 1.228 dekar alana sahip Kınık Tarıma Dayalı (Tohum, Fide, Tıbbi ve Aromatik Bitkiler vb.) İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulması çalışmalarımız devam ediyor.
Bu proje ile bölgede tohum, fide, tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğiyle buna bağlı sanayinin gelişimi planlanmaktadır. Proje kapsamında özellikle modern seralarda yetiştirilebilecek katma değeri yüksek tıbbi ve aromatik bitkilerin yetiştirilmesi, sebze, meyve fidesi ve tohumu üretilmesi ve Ar-Ge faaliyetlerinin yürütülmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca, yetiştirilen bu ürünlerden sağlık sektöründen kozmetik sektörüne kadar birçok endüstriye hammadde sağlanması planlanmaktadır.
Bayındır Tarıma Dayalı İhtisas Sera (Çiçekçilik) Organize Sanayi Bölgesi bir diğer çok önemsediğimiz projedir.
Bayındır ve Ödemiş başta olmak üzere Küçük Menderes havzası çiçek sektörünün kalbi niteliğindedir. Bu potansiyeli daha iyi değerlendirmek, çiçek fidesi, çiçek ve dış mekan bitki üretimi ve buna bağlı sanayinin geliştirilmesine yönelik İzmir Bayındır Tarıma Dayalı İhtisas Çiçekçilik Organize Sanayi Bölgesi projesi geliştirilmiştir
Bergama Tarıma Dayalı Süt İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, kurulmasına yönelik yapılan çalışmalar da devam ediyor.
Süt sığırcılığı üretiminin en fazla illerden biri olan İzmir’de; damızlık süt sığırcılığı merkezi, süt sığırcılığı, süt ve süt ürünleri üretimi ve buna bağlı sanayinin geliştirilmesi amacıyla proje geliştirilmiştir.
Her nereden gelirse gelsin tarım adına, üretim adına yapılan her bir proje; yerelden kalkınma ve sürdürülebilirlik adına bölge ve ülke ekonomisine çok önemli katkı sağlayacak olmakla birlikte, ülke ortalamasının çok üstünde işsizliğe sahip İzmir için önemli bir istihdam imkanı sunacaktır. Bu anlamda yeniden yerli üretime dönüş modeli diğer şehirlerimize de örnek olmaktadır, olacaktır da.
Direnci güçlü sektörlerimizle, iş imkanına kavuşan vatandaşlarımızla, gelecek vaat eden projelerimiz ile İzmir direncini her zaman artıracak potansiyele ve güce sahip bir şehirdir.
Yeter ki ortak aklı sağlıklı bir şekilde işletelim ve kaynaklarımızı doğru ve etkin kullanalım diyerek, konuşmamı tamamlamak istiyorum.
Saygılarımla,
Ender YORGANCILAR
Yönetim Kurulu Başkanı