Sayın Hocalarımız
Değerli Öğrenciler,
Sizleri şahsım ve Ege Bölgesi Sanayi Odası adına, sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Gençlerimizle bir arada olmaktan, her zaman büyük keyif almaktayım. Beni genç arkadaşlarımla buluşturan kıymetli hocalarımıza çok teşekkür ediyorum. Ve bugünden aramızda bulunan/bulunamayan tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün "Cumhuriyet sizden "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" nesiller ister." Sözünü çok önemsiyor ve ülkemizin geleceğinin inşasına katkılarının çok kıymetli olduğuna inanıyorum. İyi ki varsınız.
Sevgili Gençler,
Şundan emin olunuz ki, sektörün içinden biri olarak; bugün ülkemizin özel sektörünün dinamik, proaktif olmasının ana etkeni girişimci yapısıdır. Yani, bizim milletimizin genlerinde girişimcilik vardır. Eksik olan ise inovasyondur. Aslında, yurdum insanının icatları bunun da varlığını kanıtlamaktadır. Ancak, sorunumuz inovasyonu değere dönüştürecek süreçtedir. Bugün biraz da bu detaylara girelim istiyorum.
Türk insanı girişimcidir dedik. Afrika’dan Uzakdoğu’ya hangi ülkeye giderseniz gidin, mutlaka bir Türk girişimci ile orada yollarınız kesişir.
Unutmayın ki, eğer dünyada ilk 20 büyük ekonomi içinde isek, 1990’lı yıllarda 25 milyar dolar civarında olan ihracatımızı, geçen yıl 225 milyar dolara taşıyan özel sektör ve girişimcilerimizdir.
İşte bu nedenle girişimcilik ülkemiz adına çok ama çok önemlidir.
Küreselleşme süreci ile artan rekabet, girişimcilerin önemini tüm dünyada bir kat daha artırmıştır. Özellikle de, üretim sektöründe girişimci olmanın stratejik önemini hepimiz yaşayarak gördük.
Yeni dünya düzeni olarak adlandırılan sistemde, rekabet üstünlüğü teknolojideki üstünlük ile neredeyse doğru orantılı olmuştur. Bugün yazılım sektörü imalat sanayi içinde yer almaktadır. Yani yazılan programlar birer üretimdir ve rekabet üstünlüğüne çok ciddi katkı koymaktadır.
Şu anda kullandığımız program ZOOM, pandemi ile birlikte zirve değere ulaşmış ve sahibinin adını da milyarderler listesine yazdırmıştr. Bir yazılım programı tüm dünyanın ihtiyaçlarına cevap vermiştir.
O nedenle, girişimcilik, fırsatları görebilmek, analiz edebilmektir.
Baktığımızda, Avrupa içerisinde demografik fırsat penceresi olarak adlandırılan genç nüfusumuz en büyük avantajımız. İşte bu avantajımızı, genlerimizde bulunan girişimcilik ile birleştirerek bir adım daha öteye taşıyabiliriz.
Sizler çok şanslısınız. Bizler gibi “icat çıkarma başıma” diyen bir ortamda değilsiniz. Aksine, fikriniz var. Ama sermayeniz mi yok. Hiç sorun değil.
“Startup” denilen ve size bu fikri hayat geçirmeniz için sermaye desteği verecek bir model adeta sizlerin emrinizde.
Ben ülkemin gençlerine çok inanıyor ve güveniyorum. O yüzden girişimci olun, cesur kalın. Sizlerle birlikte ülkemizin de dünyada bir TÜRK markası olması çok mümkün.
Geçtiğimiz yıllarda Türk oyun şirketi Peak Games’in, Zynga’ya 1,8 milyar dolarlık satışı, start up’lar için de çok önemli bir motivasyon oldu. Sayıların artması hem ekosistemi geliştirecek hem de ülke ekonomimize ivme katacaktır.
Girişimcilerde dikkatini çekmek istediğim bir husus da, ülkemizde işsizlik oranının kadınlarımızda daha yüksek iken, girişimcilerin sadece %30’unun kadın olmasıdır. Amacımız bu oranı daha dengede tutmak.
Bugün girişimcilerimiz, özellikle tecrübe yetersizliği ve finansmana ulaşım sıkıntısı çekmektedirler. Bu noktada gerçekten çok iyi çalışan kurumlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız vardır.
Bunlardan en önemlisi de Sanayi-Ticaret Odalarımızın ve Borsamızın çatı örgütü olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’dir. TOBB’un sayfasına girerek özellikle girişimcilik ile ilgili faaliyetlerini takip etmenizi öneririm. TOBB; Kadın Girişimciler Kurulu ve Genç Girişimciler Kurulu’nu hayata geçirerek, ekosisteme önemli katkılar koymaktadır.
Yani sevgili gençler, sizler yeter ki isteyin. Yeter ki vazgeçmeyin. Evet kabul ediyorum. Rekabet çok fazla. Hayat şartları zor. Ancak, bir şeyi kalpten çok isteyip, emek harcayıp da başaramamış kişi sayısı da o kadar azdır.
Bu ekosistemin içinden birkaç örnek verelim ki, ne demek istediğimi daha iyi anlayın istiyorum.
Yıl 2018. Sosyal medya fenomeni bir kadın. O zaman 46 yaşında 3 çocuk annesi ve ilkokul mezunu. Kars’ın Boğatepe köyünden, Zümran Ömür.
Yörenin şartları itibari ile kıt kaynaklar ve kapalı bir çevre içerisinde verilen mücadele. Sonuç mu? Kurduğu Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği ve Peynir Müzesi onu birçok ödülle buluştururken, Çankaya köşküne de çıkartmış, Fransa sarayına da davet ettirmiştir.
Yani, girişimcilik ruhunu cesaretiyle birleştirmiş ve şartlarını zorlayarak başarıyı yakalamıştır.
Benim imkanım mı yok diyorsunuz. Zümran Ömür’ün hikayesini hatırlayın. Ben kadınım şansım mı yok diyorsunuz dönün hikayenin başına. Eğitimim yetersiz mi endişesindesiniz. İlkokul mezunu bir kadının cesaretinden ilham alın.
Ama ne yaparsanız yapın, KİŞİSEL MERAK’ınızı diri tutun. Kurcalayın deneyin ve BÜYÜK DÜŞÜNÜN.
Sizler eğitimli, teknolojiyi kullanma becerisine sahipsiniz ve bunu ülke menfaatine çevirmeye en yakın kesimsiniz.
Bakın bugün 180 ülkede 2 milyardan fazla insanın kullandığı ve hatta neredeyse vazgeçilmezimiz olan bir uygulama WHATSAPP, sizce bir anda mı oldu?
Arkadaşı ile birlikte çalıştıkları Yahoo’daki işlerini bıraktıktan sonra bir süre seyahate çıkan ve döndüklerinde Facebook başvuruları kabul edilmeyen ikili için bu her şer’de bir hayır vardır’ın gerçekleşmiş halidir. Jan Koum Ocak 2009’da satın aldığı Iphone’dan ilham alarak denenmemiş bir iletişim platformu kurmak ister.
Arkadaşı ile giriştikleri bu yolda teknik destek alırlar ve “nabersin, ne var ne yok” anlamına gelen kişilerin o andaki durumlarını anlatabileceği Whats’up kelimesinden “WhatsApp” adını türetirler. Tepkilerin olumsuz olması, uygulamanın sürekli çökmesi onları yıldırmaz. Israrla, sorunlarla mücadele etme yolunu seçerler ve sonuç ortada. Bugün bırakın kişisel mesajlaşmayı, iş için bile en pratik çözüm noktası olmuştur. Ve işe alınmadıkları Facebook, whatsapp’ı 19 milyar dolara satın alır.
Altını çizmekte fayda görüyorum ki, Ukrayna’da çok fakir bir ortamda doğan, 16 yaşında ABD’ye annesi ile birlikte göç eden ve orada da çok zor şartlarda büyüyen bir gencin mücadelesidir bu. Yani, mücadele karşısında yılmamak en büyük sihirli sözcüktür.
Sevgili Gençler
Bu noktada, bazı doğru bildiğimiz yanlışlarımızın da altını çizmek isterim:
Girişimci doğulur, sonradan olunmaz.: Esas olan; özgüven, fikir üretebilme ve başarıya olan inançtır.
Sermaye yeni iş için en önemli girdidir. :Kolaylaştırır ama başarıyı getirmez. START UP olmayı deneyin mutlaka
Başarılı girişimci, iyi okul performansı gösterir. Tersi de notları kötü olan bir işi beceremez.: Girişimcilik ruhu ezberci sistemin dışındadır.
Bir işveren olarak gençlerden ne bekliyorsunuz diye sorarsanız her şeyden önce analitik düşünme ve sabır diyebilirim. Analitik düşünce, çok yönlü bakış açısı demektir. Teorikten çok pratiğe hizmet eder.
Hayal edin, kendinize güvenin ve zorlukların sizi yıldırmasına izin vermeyin..
Yarın dünyadan bir ELON MUSK geçti diyecekler. Neden? Çünkü Paypal’ı yaratan, Tesla’yı kuran, Space X’i de hayata geçiren O. Elon Musk, hayaller kurdu, kendine hedefler verdi ve o hedefleri gerçekleştirmek için de çok çalıştı. Ve sonunda bugün dünya Elon Musk’ı konuşuyor. Yani, hiçbir şey imkansız değildir. Sadece biraz zaman alır. Belki O, 3 yılda başardı belki siz 5 yılda başaracaksınız. Bunu, hayal etmeden ve başlamadan bilemezsiniz.
Unutmayın ki sabır, azim ve kararlılığınız sizi gelecekte hedeflediğiniz noktaya taşıyacaktır.
GİRİŞİMCİLİK öyle bir şeydir ki; yapamazsın diyecekler. Olmaz diyecekler. Hep hayır cevabını verecekler. Ama siz PES ETMEYİN.
Bunun en güzel örneği, bugün hepinizin bildiği bir restoran zincirinin hikayesidir. 62 yaşında iflas eden bir adam, yaptığı yemekleri tek tek ülkedeki restoranlara tattırarak çok cüzi rakamlara satmak ister. Ancak bir türlü olumlu yanıt alamaz. Ta ki 1.019’uncu restorana kadar. 62 yaşındaki bir adam yılmadan 1.019 restoranı dolaşmış ve başarıya ulaşmıştır. İşte bu adam KFC’nin sahibidir.
Başka bir örnekle devam edelim.
9 yaşından itibaren 9 yıl boyunca İngilizce öğrenmek için her sabah 5’te kalkıp turistleri ücretsiz gezdirerek İngilizce pratik yapan bir çocuk.
Harvard Üniversitesi’ne de 10 kez başvurup ve 10 kez reddedilir. Başvurduğu tam 30 işten ret cevabı alır.
Tercümanlık için gittiği ABD’de tanıştığı interneti Çin’de kullanır. İlk 2 internet sitesi batmasına rağmen, 45 yaşındayken 1999’da bir şirket kurar. Bir apartman dairesinde kurulan bu şirket, milyon $’lık yatırım alır.
Ve bugün geldiği noktada, geçen sene 24 saatte 30 milyar dolarlık satış başarısı, 2020’de 74 milyar dolara katlanır. 11 Kasım Bekarlar Günü cirosu. Nasıl? Fena değil değil mi?
SANIRIM KİM OLDUĞUNU ANLADINIZ. Online alışveriş sitesi Alibaba’nın kurucusu JACK MA. 2013 yılında Alibaba’nın CEO’luğundan istifa ederek yerini gençlere bırakır.
Bugün Çin’in en zenginlerinden olan Jack Ma, 2014’te verdiği bir röportajda “Bugün sahip olduğumuz şey para değil, insanların güvenidir.” Der.
Hayatta hangi konumda olursanız olun GÜVEN çok önemlidir. Ticarette de en büyük erdem güvendir. İnsanlar size güvenmezse iş hayatında var olamazsınız. "İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim." diyen Robert BOSCH’un bu sözünü de daima aklınızda tutunuz.
Ve işinizi yaparken, etik davranmak sizi her zaman bir adım öne taşıyacaktır.
Bir örnek de bizden gelsin.
Nasaya Uzay Aracı Yapan Türk Kadın Girişimci: Eren Özmen’i duydunuz mu?
İngilizce öğrenmek için Amerika’ya giden yüksek lisansını orada yapan ve muhasebeci olarak işe başlayan Eren Özmen, daha sonra Sierra Nevada teknoloji odaklı küçük bir aile şirketinde işe başlar. Şirkete değer yaratan katkıları sonrasında, eşi ile birlikte evlerini satarak bu küçük şirketi satın alırlar. 20 çalışan ile başlanılan yolda ABD’de 19 farklı eyalette, Almanya’da, İngiltere’de ve Türkiye’de olmak üzere 4000 çalışan istihdam ediliyor. Sierra Nevada, dünyanın en hızlı büyüyen ve en inovatif şirketlerinden biri olarak kabul ediliyor. Uzay ve havacılık sektöründe dünyanın en yenilikçi 10 şirketinden biri.
23 yaşında ABD’ye giden ve faturalarını “evde yaptığım baklavaları pastanelerde satıp ödüyordum.” diyen Eren Özmen Forbes Dergisi’nin hazırladığı ABD’nin en zengin kadın girişimciler listesinde yer alıyor.
Hayatın içinden örnekler de gösteriyor ki, çalışmaktan imtina etmeyen, deneyen, pes etmeyen, yenilik yaratan karakterler, er ya da geç başarıya ulaşıyor.
Sevgili Gençler,
Sanayi 4.0 ile birlikte artık kabul etmeliyiz ki; Alın terini, Akıl teri ile birlikte kullanamayan için zor bir sürece girdik. Bu dönüşümün içinde sizi ilgilendiren başlıkların en başında dönüşen değişen mesleklerin öne çıkması ve akıl teri gelmektedir.
Robot koordinatörlüğü, Endüstriyel veri bilimciliği, 3D yazıcı mühendisliği, bulut hesaplama uzmanı, Giyilebilir teknoloji tasarımcılığı ve daha adını bilmediğimiz yeni meslekler ortaya çıkacak. Robotlar, sizin belki de meslektaşınız olacak. Belki de sizin astlarınız olacaklar. Hazır mıyız? Hazır mısınız?
Ama bugünden akıl terini kullanmayı bilenler başarıyor. Nasıl mı?
Sizlerin de çok iyi bildiği, Apple, Google, whatsup, facebook, Uber, booking bunlardan sadece bazıları. Her birinin piyasa değeri bizim en büyük sanayi işletmelerimizi katlıyor. Neden? Çünkü, akıl terini, teknolojiyle birleştirerek fark yaratmışlardır.
Görüldüğü üzere BAŞARI, FARK YARATMAKTIR.
Bilgisayarda oyun oynamak da sizin tercihiniz, bir program yazmayı öğrenmek de…
Bakınız bugün APPLE 2,5 trilyon dolarlık piyasa değeri ile Türkiye Milli gelirinin 3 katı değere sahiptir. Bir marka, bugün ilk 20 ekonomi içerisindeki birçok ülkenin milli gelirinin üstünde değerli.
Ve ne yazık ki, ülkemizde ihraç edilen bir ürünün kg’ı 2008 yılında 1.54 Dolar iken 2021’de yeniden 1.26 Dolara gerilemiştir. Bir an önce sizin gibi bilinçli gençlerin sisteme dahil olması gerekir ki, biz kg başına 3-4 dolarlara ulaşabilelim.
Bilginin değerini çok iyi anlatan, çok sevdiğim bir hikayeyi daha paylaşmak istiyorum. ALINTERİ İLE BİRLİKTE AKIL TERİNİN ÖNEMİ’ne ilişkin ilginç bir hikaye:
Bir fabrikada imalat hattında bozulan makine için uzman çağrılır.
Uzman gelir çekiçle makinaya yaklaşır, makinanın belli bir noktasına dikkatlice sert vurur. Makina hemen çalışmaya başlar ve hiç bir arıza olmamış gibi devam eder. Fabrika tekrar üretime geçmiştir. Fatura, 1.000 USD gelince ayrıntılı döküm istenir. Makinaya çekiçle vurma bedeli …1$ Nereye vuracağını bilme bedeli…999$ Toplam…… ……… ……… …1.000$
Atamızın güvendiği, inandığı gençlerimizden beklentim; Bilgiyi kullanmanın ayrıcalığını tatmanızdır.
Değerli Gençler,
Girişimciliğin bir hayalperestlik olmadığını, olmazsa olmazının sermaye değil, cesaret ve yeni fikirler üretmek olduğunu kabul ettiğiniz noktada, önce kendinize, sonra ülkemize sağlayacağınız katma değeri düşünün ve lütfen içinizdeki girişimci ruhu harekete geçirin.
Yürekten inanıyorum ki, özellikle siz gençlerimiz değişimin öncüsü olacaksınız.
Heyecan duyulmayan hiçbir iş başarılamaz. Ve siyasetten arınmış, birleşerek ortak akılla sorunsuz bir birliktelik hedefleyin.
Üstün dehası ve büyük öngörüleri ile yüzyılın lideri olan Ulu Önder Atatürk’ün siz gençlerimize olan inancı ve sevgisi farklı idi.
Atamızın kazandığı zaferler savaş meydanında başladı, akılla, bilimle, stratejiyle devam etti. İşte sizlerin üstüne koyacağınız zaferler tamamen akıl terini hayat geçirerek, katma değerli işler yaratarak olacaktır.
SON SÖZÜMÜZ M.Kemal Atatürk’ten gelsin. Bu hayattaki mottonuz olsun.
Umudunuzu daima diri tutun diyerek sevgilerimi sunuyorum.
İlgilenenler için Twitter adresim: @EYorgancilar
Ender YORGANCILAR
Yönetim Kurulu Başkanı