Yaptığımız bir çalışmada gördük ki; Kınık ile Soma arasında yaratılan haksız rekabet iddiamızda haklıyız. Çünkü; Kınık ilçeler arasında yapılan gelişmişlik sıralamasında 418. iken, Soma 117. Aralarındaki mesafe sadece 25 km. Kınık’ta bir devlet hastanesi bile olmazken, Soma’da 2 adet var. Şehirleşme oranı Kınık’ta %43, Soma’da %74. 28 bin nüfusa karşılık, 103 bin nüfus, 8 bin araca karşılık 35 bin araç v
e sonuçta Kınık Soma’dan daha az oranda destekleniyor. Tabi ki bu şekilde yatırımcı da gelmez, ilçe de, bulunduğu il de hak ettiği payı alamaz.
Nasıl bir teşvik modeli istediğimize gelince; SLAYT 11
-
Yatırımı, üretimi, ihracatı ve istihdamı artırarak cari açığı düşüren, yerli üretimi arttıran ve yerli malı kullanmayı cazip kılan, buna paralel ithalatı azaltan bir çerçeveye sahip olmalıdır.
-
Üretimi gerçekleştireceğimiz yerler olan OSB’ler, her türlü denetime açık konumlarıyla başta; vergi ve sosyal güvenlik yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde kayıtlı ekonomiye katkıları, kayıtdışı istihdamı önlemedeki fonksiyonları ve kentsel dönüşüme etkileri ile yeni teşvik sisteminin merkez üssü olmalıdır.
I. Bölge’nin ülke nüfusunun %41’ini, ihracatının %76’sını sağlaması nedeniyle;
-
I. Bölge’de yer alan illerde de, yatırım döneminde vergi indirimi sağlanmalıdır.
-
I. Bölge’de de yatırım süresince çalışanların ücretleri üzerinden yapılacak gelir vergisi stopajı muafiyeti uygulanmalıdır. Bu uygulama, yeni yatırımların yanısıra yenileme ve tevsii yatırımlarını da kapsamalıdır.
-
Sınır illerde yaratılan haksız rekabeti önlemek için, İlk 4 Bölgede bölge ayrımı yapılmaksızın tüm OSB’lere eşit oranlar sağlanmalıdır.
-
Projeler irdelenerek teşvik edilmeli, fabrikaların kent merkezinden OSB’lere taşınması desteklenmeli, yerli girdi kullanan fabrikalara teşvik verilmelidir.
-
TOKİ’nin müşteri portföyüne organize sanayi bölgelerini de alarak, müteşebbislere uygun şartlarla fabrika kurulum desteği sağlanması,
-
Tire’de-Ödemiş’te hayvancılık ve süt ürünleri, Aliağa’da kimya, Bayındır’da çiçekçilik gibi sektör ve ilçe bazında destekleme yapılmasıdır.
-
Başta ENERJİ ve İSTİHDAM olmak üzere KOBİ’lerimizin rekabet edebilmesinin önündeki en büyük engellerden biri olan girdi maliyetlerine ilişkin de destekler verilmelidir.
-
Yatırım indirimi uygulaması geri getirilmeli, yapılan yatırım harcamalarının %100’üne yatırım indirimi uygulanmalıdır.
Sayın Bakanım,
İzmir için şöyle bir dileğimiz var. İZMİR SERBEST ŞEHİR OLMALIDIR. SLAYT 12
Yeni nesil serbest bölgelerden olan ve dünyada başarılı örnekleri bulunan Özel Ekonomi Bölgeleri (ÖEB) bildiğiniz gibi daha esnek ve hızlı yapıda, minimum bürokrasi içeren, yerel ekonomi ile bağlantılı ve serbest bölge, ihtisas ve lojistik serbest bölgeleri araçlarını içine alan özel entegre alanlardır.
Ülkemizin denize kıyısı olan ve başta ulaşım olmak üzere her türlü altyapısı olan mevcut bölgelerde, Özel Ekonomi Bölgeleri modeli, faaliyette bulunan serbest bölgeler de aynı mevzuat kapsamına alınacak şekilde, işletici ve bölge kurucu işleticilerin oluşturacağı konsorsiyum tarafından hayata geçirilmelidir. İzmir, pilot il olarak seçilerek, serbest şehir statüsüne kavuşturulmalıdır.
Tüm bunları neden anlattık. SLAYT 13
Çünkü batıdan doğuya kayan üretim ekseninde Türkiye’nin hedeflerine ulaşması için sürdürülebilir bir büyümeye ihtiyacı vardır. Çünkü büyümenin kaynağı ve en sağlıklı yapısı üretimdir. Biz bu yapıyı bozduğumuzda, bir yıl %9 büyürken, bir başka yıl %2’leri arar oluyoruz. Oysa ki, güçlü Türkiye algısı, özlenen, hedeflenen Türkiye bu değil.
“Üretim Yoksa Kalkınmak Hayaldir” sloganımızı her platformda dile getiriyoruz. Ortalama %3 büyüme ile yapılmış bir senaryoda %20’lere varan işsizlik öngörülmektedir ki, genç nüfus avantajımızın önünde önemli bir engeldir.
Sayın Bakanım,
Kısaca ifade etmek gerekirse sizin de çok iyi bildiğiniz gibi bizler; pahalı işgücü, pahalı enerji, yüksek faiz, öngörülemeyen kur, düşük tasarruf oranı, yüksek kayıtdışına rağmen, küresel rekabet ortamında sanayicilik yapmaya, üretmeye, istihdam yaratmaya çalışıyoruz.
2023 hedefleri hepimizi heyecanlandırsa da, gelinen süreçte, hedefe odaklanamıyoruz. Ülkenin içinde barındırdığı riskler, önümüzü görmemizi engellemektedir. Bunlar, SLAYT 14
Çift Hane Sınırına Dayanan İşsizlik
Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (Serbest Ticaret Anlaşmaları)
Diliyor ve temenni ediyoruz ki, seçim sürecinde yaşanılanlar geride kalır ve seçim sonrası yeniden ekonomiyi, reformları, yeni pazarları konuşur oluruz diyerek konuşmamı tamamlamak istiyorum.
Saygılarımla,
Ender YORGANCILAR
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı