18.12.2013- E.Ü. İşletme Kulübü – Kariyer Zirvesi “İŞ HAYATINDAN BEKLENTİLER, GİRİŞİMCİLİK VE BAŞARI”

EGE ÜNİVERSİTESİ İŞLETME KLÜBÜ KARİYER ZİRVESİ
İŞ HAYATINDAN BEKLENTİLER, GİRİŞİMCİLİK VE BAŞARI 
18.12.2013
   
 
Çok Kıymetli Hocalar,Sevgili Öğrenciler,
Değerli Basın Mensupları,
müg4
 
Sizleri şahsım ve Ege Bölgesi Sanayi Odası adına, sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
 
İzmir’in ufku açık ve dinamik üniversite gençliği ile birlikte olmaktan her zaman büyük mutluluk duymaktayım. Bugün bizleri buluşturan, etkin organizasyonlara imza atan Bölgemizin ilk üniversitesi olan Ege Üniversitesi İşletme Klübümüze nazik davetleri için teşekkürlerimi sunuyorum.
 
Sevgili Gençler,
 
Hızlı bir değişim süreci içerisinde olan dünyada, kısa süre içerisinde ekonomiden siyasete, devlet yönetiminden şirket yönetimine, değerlerden inançlara kadar her şey değişmiştir.
 
Küreselleşme ve yerelleşme dinamiklerinin etkisiyle, ekonomik, toplumsal ve siyasal yapılanmalarda ki değişimi sizler de gözlemlemektesiniz.
 
Bir Çin atasözünün de dediği gibi, “Sorun kuyunun derinliği değil, hedefe ulaştırmayan ipin kısalığıdır”. Bu sebeple iş yapış şeklimizi sürekli gözden geçirmeli ve yöntemlerimizi geliştirmeliyiz. Değişim, çağımızın öncelikli gereklerindendir. İpinizi uzatmaz ya da değiştirmezseniz, kuyudan su çekmeniz mümkün olmayacaktır.
 
İşte böyle bir değişim sürecinde; siz gençlerimizin günümüzün ve geleceğimizin temel kavramı olan yenilikçilik ile bütünleşmesini oldukça önemsiyorum. Çünkü yenilikçilik girişimciliğin temel unsurlarından biridir. Unutmayın ki bugünün konuları, markalaşma ve inovatif ürünlerdir. 
 
Girişimcilik ise bir ülkenin kalkınması ve zenginleşmesini hızlandıran önemli bir unsurdur. Fırsatları görebilmek, analiz edebilmektir. Özellikle de bizim gibi genç nüfus avantajı olan ülkeler için,  işsizliğin çözümünün girişimcilik olduğu akıllardan çıkmamalıdır.     Girişimciyi körükleyen en önemli etken kişisel meraktır. Ne yazık ki girişimcilerin büyük bölümü, diğer insanların kişisel meraklarına hizmet etmektedir. Günümüzde bir iş kurmak, girişimci olmak, eski sınırları aşmak ve öncülük etmek demektir. Bugünkü durumumuz dünkü tercihlerimiz, bugünkü tercihlerimiz ise yarınki durumumuzdur.
 
Bunu hayatın içinden örneklendirerek desteklemek istiyorum. Gaziantep Büyükşehir Belediyesinde çalışan bir bayan, ek iş olarak gelinlik dikiyormuş. Emekli olunca geçim sıkıntısını azaltmak için işini geliştirmek için alternatifler üretmiş. Komşularına iş yaptırmış, derken işleri ilerletmiş, kredi destekleri almış. Bugün yanında 300 kişi istihdam ettiriyor ve 70 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Sektöründe önde gelen firmalar arasında yer alabilmeyi başarmış.
 
Artık dünyada devlet eliyle kalkınma bitti. Özel sektör ve girişimcilik bunun için çok önemli.  
 
Küresel piyasalarla entegre olan Türkiye, kendine 2023 hedeflerini koymuştur. İlk 10 büyük ekonomi arasında olabilmek üretmekle mümkündür. Üretim yoksa kalkınmak hayaldir diyoruz. Ve bu bağlamda da girişimciliğin artması gerektiğine inanıyoruz.
 
Bildiğiniz gibi ekonominin ve sanayinin ihtiyaçları ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda yeni meslekler ön plana çıkmaktadır.
 
Geçmişte ülkemizdeki büyüklerimiz “Devlet memuru ol, asker ol” şeklinde nasihat ederlerdi. Sizlerin ifadesi ile söylemem gerekirse artık memurluk, askerlik OUT, girişimcilik IN olmuştur.  
 
Bilgi dünya üzerindeki en değerli şeydir. Aile yapımız genelde klasik , “Sınıfını geçtin mi?, notların nasıl? “ diye sorarlar. Kimse, “Ne öğrendin?” diye sormaz.    Türkiye’de her 100 erkeğe karşın 6 girişimci kadın bulunmaktadır. Bu aradaki farkın kapanması en büyük dileğimdir. Çünkü bizler gelecek gördüğümüz girişimciliğin toplumun her katmanına yaygınlaşmasını istiyoruz.
 
Diğer yandan, bilişim ve bilgi teknolojileri günümüzde hızla yükselen sektörlerin başında gelmektedir. Teknoloji ağırlıklı tüm meslekler, geleceğin meslekleri olarak nitelendirilebilir. Bu sektörde kimi örnekler bize yoktan var olmanın yolunu göstermektedir.  
 
Bu devirde girişimci olmak için tek lazım olmayan şey para. Bakın geçmişte paraya ihtiyaç vardı. Ama bugünkü çağda artık paraya ihtiyaç yok. Teknolojiyle beraber para kazanma usulleri de değişti. Facebook’u kuran arkadaşımız 17 yaşındaydı. Sermayesi neydi? Bir tek bilgisayar. Peki sizin var mı bilgisayarınız? Şu anda gelmiş olduğu noktada 400 milyon kişiye ulaşmış ve firmasının değeri, bir bilgisayardan 15 milyar dolara gelmiş.  
 
Yine, Amerikalı iki üniversite öğrencisinin ileri vizyonu ve inancı ile şu an dünya üzerinde milyonlarca insanın faydalandığı bir arama motoru haline gelen Google. Bu iki üniversite öğrencisinin çabaları şu an dev bir marka oluşturmuş durumda. TOBB ETÜ’de okuyan bir gencimiz ise gaz altı kaynağı teknolojisi üretti, dikkatleri çekti. Şimdi hem okuyor, hem de buluşuyla bin dolar’lar kazanıyor.  
 
Diğer yandan teknoloji dünyasında çığır açan yeniliklere imza atan Steve Jobs’un Apple ile olan başarısı malumlarınız.  
 
Büyük yolculukların küçük adımlarla başladığını lütfen unutmayın İşte bu yüzden bugün sizin hayal ettiğiniz projeler, yarının yeni markaları ve dev projeleri olacaktır. Bunu lütfen aklınızdan çıkartmayın. Başarısız  olmaktan  korkmayın. Gözlerinizi hedefinizden ayırırsanız, engelleri görmeye başlarsınız.    
Çok değerli arkadaşlar,  
 
Aslında başarı tam da yanımızda durmaktadır. Yeter ki o gayreti, o isteği gösterebilelim.  
 
Meşhur bir filozofa:
- Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz? diye sorulduğunda:
- Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan, demiş.  
 
Sizler de lütfen o gayreti gösterin.  
 
Kariyer yolculuğunuzda sürekli olarak kendinizi ve deneyimlerinizi gözden geçirin. Bir noktadan sonra yaptığınız iş size veya siz yaptığınız işe bir şey katamıyorsanız; işleriniz rutine bağlandı ise dikkat edin. Hata yapmanıza çok az kalmış olabilir. Yenilenme ya da kendinizi geliştirme zamanı gelmiş demektir. Nobel ödüllü yazar Bernard Shaw “Eğer yürüdüğünüz yolda hiçbir engel yoksa o yol sizi hiçbir yere götürmez” demiştir.
 
Sevgili Gençler,
 
Göreceksiniz ki, çalışmadan emek harcamadan gelinen nokta başarı sayılmaz. Kolay kazanılan, kolay kaybedilir. Her işte emek şarttır. Belki sözler klasik ama inanın ki işin özü budur.  
 
Bu işi yapmak için mi okudum dediğiniz an hataya düşersiniz. Hataya düştüğünüzde de sıfırdan tekrar başlamak zorunda kalırsınız.
 
Heyecanınızı paylaşan arkadaşlar edinin. Unutmayın, aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır. Yapılırken heyecan duyulmayan işler başarılamaz. O nedenle, sevdiğiniz işi yapın. İşinizi ve eşinizi seçerken dikkat edin. İkisini de değiştirmek kolay olmuyor.
 
Bir işveren olarak gençlerden ne bekliyorsunuz diye sorarsanız her şeyden önce analitik düşünme ve sabır diyebilirim. Analitik düşünce, çok yönlü bakış açısı demektir. Teorikten çok pratiğe hizmet eder. Diğer yandan sabır, azim ve kararlılığınız sizi gelecekte hedeflediğiniz noktaya taşıyacaktır.
 
“Bir işi yapmaktan dolayı aldığınız keyif, o işten kazandığınız parayı harcarken aldığınız keyiften daha fazla ise’ kariyer mutluluğunu yakalayabilirsiniz” diyen Çetin Altan’a katılmamak mümkün müdür?
 
Başarmak için; hedefleriniz, sabrınız, çalışma isteğiniz, hayalleriniz ve ilkeleriniz olmalıdır. Başarı yolunda şu hataya asla düşmeyiniz:
 
Çok yaprak, az meyve; bu doğanın aynasıdır.
Çok söz ve az iş;  bu da insanın hatasıdır.  
 
ULU ÖNDER ATATÜRK DER Kİ: TÜRK ÇOCUĞU, ÇOK ZEKİSİN, BU BELLİ; FAKAT, ZEKANI UNUT, DAİMA ÇALIŞKAN OL.  
 
Başarı hikayelerini okurken, sıfırdan zirveye nasıl çıkıldığına lütfen iyi dikkat ediniz. Bu dünyada ayakta kalabilenler; yataktan kalktığı andan itibaren istedikleri koşulları arayan ve bulamadıkları taktirde onları yaratanlardır. YANİ PES ETMEYENLERDİR.  
 
Bunun en güzel örneği, bugün hepinizin bildiği bir restoran zincirinin hikayesidir. 68 yaşında iflas eden bir adam, yaptığı yemekleri tek tek ülkedeki restoranlara tattırarak çok cüzi rakamlara satmak ister. Ancak bir türlü olumlu yanıt alamaz. Ta ki 1.019’uncu restorana kadar. 68 yaşındaki bir adam yılmadan 1.019 restoranı dolaşmış ve başarıya ulaşmıştır. İşte bu adam KFC’nin sahibidir.    
 
Bir diğer önemli unsur da, güvendir. Hayatın içinde olduğu kadar, ticarette de en büyük erdem güvendir. İnsanlar size güvenmezse iş hayatında var olamazsınız. "İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim." Dünyanın en büyük beyaz eşya üreten markalarından olan BOSCH’un kurucusu Robert BOSCH’un bu sözünü daima aklınızda tutunuz.  
 
Sevgili Gençler,
 
Dünyanın teknolojide geldiği noktaya baktığımızda görmekteyiz ki; Devir artık alın teri devri değil, akıl teri devridir. Thomas Edison der ki; "Dehanın %99'u ter, %1'i ilhamdır." Eğer Türkiye dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına girmek istiyorsa, eğer biz genç nüfusumuzla övünüyorsak, “Akıl terini, alın teri ile birleştiremediğimiz sürece başarıya ulaşmamız da mümkün değildir.  
 
Akıl teri ile birleşmeyen alın teri, sadece olduğun yerde saymana sebep olur. Buna bir de CESARET’i eklediğimizde Apple’lar, Google’lar, chip’ler ortaya çıkar.  
 
PETROL ZENGİNİ ÜLKELER S. ARABİSTAN, AZERBAYCAN eğer bu zenginliklerini akıl teri ile birleştirebilirlerse bugün dünyanın dev ekonomileri arasına girmesi içten bile değildir. Teknolojideki atağı ile Hindistan, G.Kore akıl terine en güzel örnektir.    
 
Büyük buluşlara imza atanların yaşlarının ne kadar genç olduklarını dünya örnekleri bizlere göstermektedir. Üniversiteye devam ederken, kimi garajında, kimi evinde, bu işlere zaman ayırarak bugün hayatımıza yön vermişlerdir. Görüldüğü üzere başarı, fark yaratmaktır.  
 
Hayal edin, kendinize güvenin ve zorlukların sizi yıldırmasına izin vermeyin.. Hayallerinin peşinden koşarak başarıya ulaşan birkaç hikaye anlatmak istiyorum.
 
1-Buna güzel bir örnek Amerika’dan geliyor. Dağıtım şirketi kurma hayalini yazdığı ödev kağıdından imkansız gerekçesiyle zayıf not alan bir öğrencinin hayalinin peşinden koşarak, BEN YAPABİLİRİM düşüncesiyle zorlu ama mutlu sona ulaştığını görüyoruz. İflas etme noktasından başarıya ulaşan bir yol: Bu FedEX’in hikayesidir.  
 
2-Babası hasta olan ve ailenin geçimi ile yükümlü bulunan fakir bir gencin ekmek kazanma mücadelesi içinde kaybettiği baba acısı ile bulduğu bedava sanat kursunda meslek edinmeye karar verir. Çizimini geliştirir. Hollywood’a gidip şansını dener ama olmaz. Geceleri çalıştığı bir depoda minik bir fareyle tanışmıştı. Onunla ekmeğini paylaşıyor, dakikalarca seyrediyordu. Farenin dans eder gibi ilginç hareketler yapması Disney´e ilham verdi ve bir gece onu kağıda çiziverdi... Dünya çocuklarının sevgilisi Mickey Mouse o gece doğdu. WALT DİSNEY artık ünlü ve zengin bir adamdır.
 
Değerli Öğrenciler,
 
 
Teknolojik gelişmeleri takip eden, kendini geliştirmeye zaman ayıran kişiler her zaman bir adım öndedir. İCAT çıkarın ! Eski köye yeni adet getirme “ derdi büyüklerimiz ancak şimdi tam aksine girişimci için icat çıkarma zamanı!
 
Kendimizi geliştirmek, baltamızı bilemektir. Kendimize zaman ayırıp, yaşamımızı objektif bir bakışla gözden geçirmektir.
 
Zayıf bulduğumuz alanlarımızı geliştirmek için çaba göstermektir. Bu, zihnimizin, ruhumuzun, karakterimizin güçlenmesi için olmazsa olmaz bir koşuldur.
 
İki kedi bir farenin peşinden koşmuş. Fare deliğe kaçmış. Deliğin başında nöbetleşe beklemişler. Birinci kedi nöbetini, 'miyavlayarak' tutmuş, fare çıkmamış. İkinci kedi nöbette 'havlamayı' yeğlemiş. Fare de kedi gitti sanıp delikten çıkmış, kedi kapıp, mideye indirmiş. Diğer kedi, 'Sen kedisin, neden havladın' diye sorunca, 'Lisan bilmenin avantajını kullandım' yanıtını almış.
 
Mesela Kayserililer, bir araya geldiklerinde futbol, siyaset konuşmazlarmış. Sermayesi yok bu iki konunun. Kim ne aldı, ne sattı? Kaça aldı, kaça sattı? diye konuşurlarmış. Bu örnek aklınızın bir köşesinde bulunsun.
 
İskoç asıllı sanayi devriminin lokomotifi olan Andrew Carnegie'nin mezar taşında der ki: Burada yatan adam, kendisinden akıllı olanlarla çalışmıştır. Kariyer hayatınız boyunca lütfen bu sözleri değerlendiriniz. Sevgili Gençler,
 
Şunu asla unutmayın, sizler bu ülke için çok önemli birer değersiniz. Sizlerin başarınızın anahtarı SABIR olmalıdır. Başarmak için; hedefleriniz, sabrınız, çalışma isteğiniz, hayalleriniz ve ilkeleriniz olmalıdır.
 
Amerika’da okullarda gösterilen bir metodu siz de kendi hayatınızda kullanabilirsiniz. Çocuklara moral bozucu bir sorunla karşılaştıklarında, bir trafik işaretini düşünmeleri söylenir.
 
KIRMIZI IŞIK dur: sakin ol ve harekete geçmeden önce düşün.
SARI IŞIK: yavaşla ve birkaç olası çözüm düşün
YEŞİL IŞIK: Bir planı uygulamayı dene ve işe yarayıp, yaramadığını gör.
 
Konuşmamı küçük bir hikaye ile tamamlamak istiyorum. Tarihte şöyle anlatılır...
 
Bir savaşta komutanın ordusu savaşı kaybeder ordu dağılır, komutanda kaçarak bir mağaraya sığınır. Mağarada oturup düşünürken bir karıncanın duvara doğru yürüdüğünü görür. Karınca bulduğu küçük bir arpa tanesini ağzına alıp duvara tırmanmaya çabalıyormuş. Yılmadan ve kararlıkla. Sabırla, Komutan tam YETMİŞ ÜÇ denemeyi saymış ve nihayet karınca kendini duvarın öte tarafına atmayı başarmış.
 
İşte o an Komutan mağaradan haykırarak kalkmış tekrar yeniden savaşmaya başlamış. Bunu gören askerler cesaretlenerek savaşı kazanmışlar. Komutan başarısını bir karıncanın cesaretini modelleyerek almıştır.
 
Son olarak ifade etmek isterim ki, ülkemizin ve sahip olduğumuz değerlerin kıymetini bilin. Ülkenin geleceğini sizlerde gören Mustafa Kemal Atatürk’ün başardıkları, hayata geçirdikleri, yoktan var edişi başarı hikayelerini hiç uzakta aramaya gerek olmadığının en güzel kanıtıdır.
 
Bugüne kadar elde edilen kazanımlarımızı ve değerlerimizi koruyarak, yönümüzü bizi geleceğe taşıyacak hedeflere çevirdiğimiz ve o gayreti gösterdiğimiz sürece, sizlerle birlikte başarmamamız için bir neden göremiyorum. Unutmayın ki, sizlere ihtiyacımız ve güvenimiz büyük.
 
Yaşamınız boyunca, cesaretinizi ve sabrınızı hiç kaybetmemeniz, çok başarılı bir eğitim hayatı ve sonrasında da başarılı bir kariyer dönemi geçirmeniz dileği ile sevgilerimi sunuyorum. Yolunuz açık olsun.
 
Saygılarımla,
 
Ender YORGANCILAR
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı
 
 
Başkana Ulaşın