18.02.2018 YÖNETİM KURULLARI ORTAK TOPLANTISI – ALİAĞA

 

Sayın Başkan,

Sayın İl ve İlçe Oda ve Borsa Başkanlarım,

Değerli Katılımcılar,

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

Şahsım ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu adına, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Seçimlerin ardından ikinci ve yeni yılın da ilk toplantısına ev sahipliği yapan Aliağa Ticaret Odamızın Sayın Başkanına teşekkürlerimi sunuyorum.

ATIL AKKAN

Aliağa’ya gelip rahmetli başkanımız Atıl Akkan’ı anmamak olmaz. 16 Mart’ta sene-i devriyesi dolacak olan, Odamız Geçmiş Dönem Yönetim Kurulu Başkanlarımızdan, Atıl Akkan’ın ismini Odamız 5.kat toplantı salonlarından bir tanesine vereceğimiz hususunu da burada sizlerle paylaşmak isterim.

MAHİR ELLER

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği öncülüğünde, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırmaları Vakfı (TEPAV) ortaklığında Odamız işbirliğinde İzmir’in de aralarında bulunduğu 12 ilde "Mahir Eller Projesi" yürütülmektedir.

 “Mahir Eller Projesi” sadece bir istihdam projesi değildir. 30 bin kişinin mesleki becerilerinin haritalandırılacağı ve şirketlerin ihtiyaç duyduğu niteliklerin belirleneceği, mesleksizlik sorunumuza katkı koyacak bir projedir.

Türkiye genelinde Proje ile 12 ilde 15 bin kişinin mesleki yetkinliğinin belgelendirilmesi ve 3 bin kişiye iş imkanı yaratılması hedeflenmektedir ki işsizlik oranının %12’lere yaklaştığı bir ortamda bu önemli bir rakamdır. Odamızda da bilgi alacağınız bir ofisin olduğu ve 3 arkadaşımızın görevlendirildiği bilgisini vermek isterim.

BAKAN

Bildiğiniz gibi Cuma günü Hazine ve Maliye Bakanımız ve TOBB Başkanımızın katılımıyla ortak istişare toplantısı gerçekleştirdik. Ben öncelikle Sayın Başkanlara işbirlikleri için teşekkürlerimi sunmak isterim.

KÜRESEL EKONOMİ

Değerli Başkanlar,

Şöyle bir dönüp baktığımızda, bugün küresel ekonomide durum “çarşı karıştı” modunda. Neden böyle dediğimize bir bakalım:

ABD-Çin ticaret görüşmelerinde hala bir uzlaşmaya varılamadı. AB’nin Japonya ile yaptığı dünyanın en kapsamlı ticaret anlaşması yürürlüğe girdi. Diğer yandan, AB ülkelerinde imalat sanayi yöneticileri endeksi, yani üretime dair önemli bir gösterge olan PMI yılın ilk ayında riskli seviyelerde dolaşıyor.

Bu ve daha birçok göstergeden anlıyoruz ki, 2019 yılında bir küresel daralma bizi bekliyor. Bunun üstüne şayet korumacılık artar ve AB ülkeleri daralma içine girerse kuşkusuz ülkemiz ve sanayimiz bundan ciddi olumsuz etkilenecektir.

Şu anda ülkemizde sanayiye dair tüm göstergeler alarm vermektedir. İhracat artmakta, ancak, yüksek teknolojinin ihracat içindeki payı azalmaktadır. Cuma günü Sayın Bakana yaptığım konuşmada da yer verdiğim bir veriyi burada da tekrarlamak isterim.

Bugün ileri teknoloji ihracatının imalat ürünleri ihracatı içindeki payı; Türkiye’de sadece %3,5’larda iken, dünya ortalaması %17’lerdedir. Aradaki fark, çok ciddidir. Bu veri cari açık ve artan dış borç olarak geri dönerken, küresel pazardan aldığımız payı da düşürmektedir.

O nedenle dedim ki, yeni bir dönüşüm stratejine ve bunun için de yeni bir üretim ve büyüme modeline ihtiyacımız vardır. Ve bu modeli kurgularken, üretim ve eğitim 4.0 entegrasyonunun sağlanması, hedeflerimize bizi daha hızlı ulaştıracak, aksi de sürdürülebilirliği riske atacaktır.

Bakınız, hepimiz iş yapıyoruz ve içerde yaşanan durgunluğu net olarak bire bir deneyimliyoruz. Seçimler sonrasına dair onlarca senaryo planları dolaşıyor piyasada. Yaşadığımız tüm olumsuzluklara ve jeopolitik risklere rağmen, 

  • FED’in politikasında yumuşama
  • Petrol fiyatlarının düşmesi
  • Turizm gelirlerinde artış
  • Yabancı sermayenin gelişmekte olan ülkelere olası yönelişi gibi fırsatlara da sahibiz.

Yeter ki, doğru zamanda doğru hamlelerle değerlendirebilelim.

 

Perşembe günü sanayi üretim endeksi açıklandı ve yıllık bazda 2009 yılından bu yana ki en kötü gerçekleşme yaşandı. Bu veri, büyüme ve işsizliğe dair yansıyacak olumsuzlukları göstermesi açısından önemli.

EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKETİ

Yılda iki kez üyelerimize yaptığımız ekonomik değerlendirme anketimizde, 2019 yılı ilk yarısında ekonomik gerçekleşmelere ilişkin görüşlerini sorduk ve %46.1’i kötü geçeceğini, %29,9 orta, %19,5 çok kötü, %4 civarı da iyi geçeceğini belirtti. Yani, ekonomiye ilişkin ilk yarı beklentileri yüksek seviyede olumsuz yönde.

Kurlarda istikrarsızlık, artan maliyetlerin kapasiteyi daraltması, konkordato kaynaklı zincirleme etkinin de Türkiye ekonomisini etkileyecek en önemli 3 başlık olduğunu teyit ettiler.

İşte bu nedenlerle, Sayın Bakana yaptığımız talepler arasında iş dünyasının üstünde yük oluşturan başta istihdam ve enerji maliyetleri olmak üzere kamu alacaklarından, peşin verginin kaldırılmasına ve teşviklere kadar bir dizi önerimiz oldu. Diliyoruz ki, bunlar kabul gördüğünde iş dünyamız rahat bir nefes alacaktır.

Ve diliyoruz ki, bu zor günleri de birlikte ortak akılla aşar, belirsizliğin ortadan kalkması ile gelecek planlarımıza geri dönebiliriz diyerek, konuşmamı tamamlamak istiyorum.

 

Saygılarımla,

Ender YORGANCILAR

Yönetim Kurulu Başkanı

 

Başkana Ulaşın