16.12.2015 T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI'NIN KATILIMLARIYLA ÖZEL MECLİS TOPLANTISI

 

T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI SAYIN FİKRİ IŞIK KATILIMIYLA DÜZENLENEN ÖZEL MECLİS TOPLANTISI

16 Aralık 2015

Sayın Bakanım,

Sayın Valim,

Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

Şahsım ve Ege Bölgesi Sanayi Odası adına, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım,

Çok yoğun İzmir programınız arasında; Odamız Meclisi’ni onurlandırmalarınızdan ötürü çok teşekkür ediyoruz. Hoş geldiniz. Konuşmama birkaç teşekkürle başlayıp, sonrasında da beklentilerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Öncelikle 64. Hükümette yeniden Bakanımız olmanızdan ötürü duyduğumuz memnuniyeti ifade etmek isterim. Bakan seçilmiş olmanızdan bu yana, sanayiciye olan bakışınız, sanayiye ve ar-ge yatırımlarına olan yaklaşımınız ile geleceğe yönelik çok önemli tohumlar atmaktasınız. Samimi gayretiniz ve katkılarınız için şükranlarımı sunuyorum.

TOKİ modelinin müşteri portföyüne organize sanayi bölgelerinin de alınarak Bölgemizdeki OSB’lerde yatırım yapmak isteyen müteşebbislere uygun şartlarla fabrika kurulum desteği verilmesi, OSB’lerde yapılacak tüm alt ve üst yapı çalışmaların, bedeli mukabili sanayicilerin kullanımına sunulmasına ilişkin 2011 yılından bu yana hazırladığımız dosyalarda taleplerimizi iletmiştik.

Geçen sene bu kürsüden önce sizin açıklamalarınızla, sonra da Sn. Başbakanımız tarafından açıklanan Hükümet Eylem Planı’nda anahtar teslimi fabrika kurulumunu görmekten büyük memnuniyet duyduk.

Geleceği belirleyecek en önemli kilit sektörlerden biri olan Enerji sektöründe “yenilenebilir enerji üretimine yönelik türbin ve jeneratör imalatı ile rüzgar enerjisi üretiminde kullanılan kanat imalatı yatırımlarının 5. Bölge desteklerine dahil edilmiş olması” İzmir’in de bu kapsamda olması taleplerimiz arasında yer almakta idi.

Yüksek teknolojili yatırımlarının da bu kapsamda değerlendiriliyor olması ve 5. Bölge desteklerinin sektörelleşiyor olması önemlidir. Teşekkür ediyoruz.

Ara malı ve yatırım mallarında Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu’nun kaldırılmasında,

Üniversite öğrencilerinin staj yaptıkları esnada sigorta ücretlerinin firmalar tarafından ödenmesi sorununda,

Üniversite hocalarımızın döner sermayeden aldıkları payın %85’e çıkarılmasında,

Akademisyenlerin atama ve yükselme kriterlerinde, kamu üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde yürüttükleri faaliyetlerin dikkate alınacak olmasındaki gayretleriniz için de teşekkürlerimizi arz ediyorum.

Üretimi destekleyen her kararı, gönülden alkışlıyoruz.

Sayın Bakanım,

Bildiğiniz gibi 12-18 Aralık YERLİ MALI Haftası olarak kutlanıyor. Bugün sizin bizleri onurlandırmanızın güzel bir tesadüf olduğunu düşünüyorum. Bu güzel tesadüfün, İzmirimiz adına hayırlı bir müjde ile sonuçlanmasını da umut ediyoruz. Neden mi?

Yerli üretime yönelik çabalarınızı takdirle izlemekteyiz. Özellikle de yerli otomobille ilgili talebimizi yazıyla da size iletmiştik. Ve demiştik ki:

“Zat-ı alinizin yerli otomobil üretimine ilişkin gayretleri ve heyecanı bizleri de heyecanlandırmaktadır.

Bugün ülkemizin otomotiv sektörünün kalbinin Marmara Bölgesi'nde atmakta olduğunu biliyoruz. İzmir bildiğiniz gibi Bursa gibi, Kocaeli gibi otomotiv sanayisinde söz sahibi olmasa da, otomotiv yan sanayide çok ciddi bir bilgi birikimine ve tesislerine sahiptir. BMW, Mercedes, Ford gibi dünya markalarına üretim gerçekleştirmekte olan yan sanayi üreticilerimiz, yaptıkları ihracatla her yıl İzmir'e milyonlarca dolar döviz kazandırmaktadır.

Firmalarımızın bu başarısı, bölgemizin lojistik avantajları ile de birleşince yerli otomobil için en doğru adresin İzmir olacağı inancındayız.

Yatırımcı bekleyen Organize Sanayi Bölgelerimiz, İzmir’in bir otomotiv yan sanayi üssü olmasına destek verecek altyapıya sahip olup, yerli otomobilin İzmir’de üretilmesinden büyük gurur ve mutluluk duyacağımız hususunu ve müjde beklentimizi takdirlerinize arz ederiz.

Sayın Başbakan’ımızın “Tek Başına İş Başına” sloganının yansıması olarak gördüğümüz Eylem Planını Reel sektör olarak; gerçekçi, zamanlaması belli olan, izlenebilir adımların seçimlerin hemen akabinde kamuoyu ile paylaşılmasını çok olumlu ve gelecek adına umut verici görmekteyiz.

Ayrıca, programın kapsayıcılık açısından toplumun tüm kesimine hitap etmesini de çok önemsiyoruz.  3 ay, 6 ay ve 1 yıllık takvimler halinde belirlenen eylemlerin etki analizlerinin yapılacak olmasından da büyük memnuniyet duyduk.

Eylem Planındaki maddelerin takipçisi olurken, gerçekleştirilmesini beklediğimiz ve dile getirdiğimiz konularımız için de kararlılıkla girişimlerimize devam edeceğimizi özellikle belirtmek isterim.

Sayın Bakanım,

Geçen sene bu kürsüden sizlere detaylı bir sunum yaparak, sanayicinin üzerindeki yükleri 5 başlık altında paylaşmıştım. Bunlar;

  1. Doğrudan yükler
  2. Dolaylı yükler
  3. Yasalardan kaynaklı yükler (Kanun, BKK, yönetmelik, tebliğ vs.)
  4. İdari uygulamalardan kaynaklı yükler
  5. Psikolojik yükler

Sanayicinin üzerindeki yüklere bugün bir yenisi daha ekleniyor. Asgari ücret. Yılbaşına 14 gün kaldı ama hala vergilendirmesi ve sigorta prim artışı ile ilgili bir sonuca ulaşamadık. Bizler işveren olarak elbette ki, asgari ücretin açlık sınırının çok altında kalması taraftarı değiliz.  Ancak, maliyetin tek taraflı karşılanmasını da adil bulmuyoruz.

Asgari ücretli çalışanın toplam maliyeti yüzde 28 oranında artarken, asgari ücretteki artışın işverenler üzerine getireceği esas yük; 1300 TL'nin üzerinde fakat buna yakın ücret alan kıdemli/nitelikli çalışanlara yapılmak zorunda kalınacak ücret artışları yoluyla olacaktır. Dolayısıyla asgari ücretteki artışların getireceği ilave maliyeti devlet karşılamış bile olsa, bu yan kanaldan gelecek maliyet işverenler üzerinde çok ciddi bir yük oluşturacaktır.

Siyaseten artırılan asgari ücretin getireceği yüklerin, kamu tarafından üstlenilmesi,

Asgari ücretin vergiden muaf olan bölümünün diğer brüt ücretlerde de aynı oranda vergiden muaf olarak kullanılması,

Kıdem tazminatı, taşeron işçi sistemi, esnek çalışma ile zorunlu istihdam yükümlülüğündeki işlerde belirli ücret uygulaması yerine arz-talep sistemi ile piyasa tarafından belirlenmesi hususları da asgari ücretle birlikte çözüme kavuşturulmalıdır.

Diğer yandan; 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren iş güvenliği uzmanının tehlike sınıflarına göre çalışan başına bulunmaları gereken sürelerde bir artış söz konusu olacak.

Bu artış, özellikle de çok tehlikeli sınıfta faaliyet gösteren firmalarımız için çok ciddi bir yükümlülük getirmektedir. O nedenle, en azından sektörel bazlı artışlar yapılmalıdır.

Ayrıca;                    

  • YOİK’in eski işlevine dönmesi
  • Devletin analiz yapılan kurumlarında özel sektörün temsil edilmesi (TUİK, TSE vb.)
  • Mesleki liselerinin TOBB’a devri sağlanarak, Almanya, Avusturya örneklerinde olduğu gibi yeni bir sistemin kurulması
  • Kamu kaynaklı TRT payı, Enerji Fonu gibi kesintilerin ve Peşin vergi uygulamasının kaldırılması
  • Düzenli vergi ödeyenlere SGK modelinin uygulanması,
  • Suriyeliler için üretime dönük mesleki eğitim sisteminin açılması
  • Kadın istihdamının teşvik edilmesi
  • Geçici vergilerin kaldırılması
  • Şirketlerin nerede üretim yapıyorsa, orada vergisini ödemesinin sağlanması
  • Kamu İhale Kanunu’nun 63. maddesinde, değişiklik yapılarak; “yerli malı olarak belirlenen malları teklif eden istekliler lehine, %15 olan oranın %25’e çıkartılarak, konulabilir ifadesinin konulacaktır şeklinde düzeltilmesi
  • Demiryollarının OSB’ler ile bağlantıları güçlendirilerek, lojistik açıdan yük taşımacılığının geliştirilmesi sağlanmalıdır. Demiryolu sadece insan taşımacılığı için değil, sanayi ürünleri taşıması maliyetleri aşağı çekecektir.

Sayın Bakanım,

Dünyadaki gelişmeleri çok iyi takip ettiğinizi biliyorum. Sosyal medyayı da çok başarılı kullanan Bakanlarımızın arasında ilk sırada yer aldığınızı düşünüyorum. 

Küresel ekonomi çok büyük bir hızla değişim ve dönüşüm içine girmiştir. Gelişmiş ekonomilerin, Sanayi 4.0’ı yaygın biçimde uygulamaya başladıkları ve bu kapsamda ekonomilerini akıllı fabrikalarla, robotlarla ve dijital uygulamalarla donattıkları bir dönemde, Türkiye olarak uzaktan izlemeye ve tereddütle bakmaya devam edersek sürdürülebilir bir başarı kaydetmemiz güçleşmektedir.

Sanayi 4.0 ile ilgili bir kitap hazırladık ve üyelerimizin farkındalığını arttırmak için tüm üyelerimize gönderdik. Umarız faydalı olur.

Türkiye; nüfus artış hızı ve işsizlik oranı dikkate alındığında ortalama %3 büyüme hızı ile; ortalama %1-2 büyüyen, nüfusu azalan ve işsizlik oranı düşük ülkeler nazarında daha fazla büyümek zorundadır. %7 ortalama ile büyüyen, bilgi teknolojilerindeki başarısı ile Hindistan gibi rakiplerimiz karşısında ise koşmak zorundayız.

Ülkenin büyümesinin itici gücü olan reel sektör olarak, bizler de elbette ki koşmak istiyoruz. Ancak, küresel ekonomideki değişim hızına mevcut yükümlülüklerimiz ve maliyetlerimizle yetişmemiz çok kolay olmamaktadır.

O nedenle de bırakınız daha fazla katma değerli üretimi, ne yazık ki, sanayisizleşmeye giden bir süreci yaşıyoruz.

Sayın Bakanım,

Sizleri reel sektörün Bakanı olarak gördüğümüz için sizinle bire bir ilgili olan veya olmayan konulara da değiniyoruz. Yaklaşımınız için bir kez daha teşekkür ediyoruz.

Üyelerimizden gelen konuları sizlere bir dosya halinde takdim edeceğiz ama bazı konuları burada paylaşmak istiyorum:

Öncesinde bir hususun altını çizmekte fayda görüyorum. Üyelerimizin ağırlıklı olarak AR-GE teşvikleri konusunu iletmeleri, katma değerli üretim hususunda istek ve potansiyelin İzmir’de mevcut olduğunu da bizlere göstermektedir.

  • AR-GE kanununun revize edilerek AR-GE merkezlerinde Temel Bilimler Mezunlarının istihdamının mecbur edilmesi ve ULUSLARARASI AR-GE STANDARTLARI ve kriterlerinin uygulanması sağlanmalıdır.
  • Ar-Ge Merkezinde çalışan Yüksek Lisans ve Doktora Mezunu Personele, doktora öğrenimi devam edenlere 5746 sayılı kanuna ek olarak teşvik mekanizmaları getirilmelidir.
  • Üniversitelerde Ar-Ge meslek haline getirilmeli, fakültelerde bölümler açılmalıdır.
  • Sektörel Ar-Ge çalışmaları üniversite bazında dağıtılmalıdır.
  • Yüksek Lisans, doktora, doçentlik tezlerinin sanayi ortamında birlikte hazırlanmasını sağlayacak projeler geliştirilmelidir.
  • Üniversite-Sanayi İşbirliğinin gerçekleştirilmesi için YÖK ile koordineli çalışma yapılmalıdır.
  • Petrokimya sektöründe dünyanın gelişmiş ülkelerinden biri olan İran ile petrokimyasal ürünlerin ithalatında gümrük vergilerinin sıfırlanması ülkemizde var olan petrokimyasal üretimi tamamen rekabet edilemez konuma getirecektir. Bu nedenle İran Tercihli Ticaret anlaşması kapsamında Petrokimyasal ürünlere taviz verilmemesi önem arz etmektedir.
  • 5957 sayılı "Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunu"nun 8.maddesinin 8.fıkrasının b bendinde “iç piyasada satışa sunulan” denilerek kastedilenlerin arasında sanayici ve ihracatçıların olmaması gerektiğine ilişkin bir açıklama ile rüsum konusunda yaşanan sıkıntı giderilmelidir.
  • 6585 Sayılı Perakende Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 3. Maddesinin g bendinde; Esnaf ve sanatkârlar odaları birliği ile ticaret ve sanayi odasını, ticaret ve sanayi odalarının ayrı kurulduğu yerlerde ticaret odası ilgili kuruluş olarak gösterilmektedir. Bu maddeye Sanayi Odaları da eklenmelidir.
  • EXIMBANK kredilerinin daha hızlı kullandırılması için Eximbank sermayesi artırılmalıdır.

Sayın Bakanım,

Tüm bu taleplerimiz, üretimin arttırılması yönünde olup, sanayicimizin rekabet edebilir imkanlara kavuşarak sanayimizin gelişmesi, dolayısıyla ülkemizin kalkınması adınadır. O nedenledir ki, yeni bir sanayi hikayesi vurgusunun altını ısrarla çiziyor ve “üretim yoksa kalkınmak hayaldir” diyoruz.

Hem ekonomik gelişme, hem de toplumsal gelişmede ivme kaydederek topyekün bir kalkınmayı, gerçekleştireceğimiz reformlarla başarabiliriz. Nasıl mı?

  1. Katma değerli üretimle
  2. Yüksek teknoloji ihracatıyla
  3. Yerli üretimle
  4. Yerelde kalkınma ile
  5. Nitelikli nüfusla
  6. Nitelikli eğitimle
  7. İnsan hakları
  8. Hukukun üstünlüğü ve
  9. Katılımcı demokrasi ile başarabiliriz.

Ülkemizin dinamizmine, gücüne yürekten inanan birisi olarak, ülkemizin hak ettiği huzuru ve kalkınmayı yakalayabilmesi için Odamızın üstüne düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu da bir kez daha ifade ederek, konuşmamı tamamlamak istiyorum.

Saygılarımla,

 

Ender YORGANCILAR

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı

Başkana Ulaşın