14.11.2019
Türkiye Cumhuriyeti Son Başbakanı, 28. TBMM Başkanı, AK Parti İzmir Milletvekili Sayın Binali Yıldırım,
Kıymetli Başkanlar,
Değerli Konuklar,
Şahsım ve Ege Bölgesi Sanayi Odası adına sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz.
3. gerçekleştirilen organizasyonda Sayın Susam nezdinde emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum.
Forum ana teması ile “Yarın için hayal et” diyor.
Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak, yıllardır biz de, yarınlara dair diyoruz ki; “Üretim Yoksa, Kalkınmak Hayaldir.”
Zira, gerek küresel ekonomide yaşadıklarımız ve gerekse ülkemizde tecrübe ettiklerimiz bu sözümüzü haklı çıkartmaktadır.
Buraya kadar ortak akılla geldik. Bundan sonra bir üst akla ihtiyacımız var.
Peki ne yapmalıyız?
Öncelikle üretim için yatırım ortamını iyileştirerek cazip hale getirmemiz gerekiyor.
Bugün baktığımızda yeni bir girişim kendi içinde çok fazla risk barındırıyor. Bu riskleri minimize hale getirmek için Hükümetimizin çok ciddi hamleleri son dönemde takdire şayandır. Özellikle de süresi uzatılan teknoloji odaklı sanayi hamlesi, ülkemizin özlediği sıçrama açısından kıymetli bir ateşleyicidir.
Ancak, yeni bir vizyonu ortaya koyacak daha iddialı yeni bir heyecana ihtiyaç duyduğumuz da bir gerçek. Her platformda sıkça dillendirilen dijital dönüşüm yolunda;
Stratejik teknoloji yatırımlarında alım garantili modelin hayata geçirilmesini,
Stratejik teknoloji yatırımlarında yatırımcının tedarikçilerle (KOBİ’lerle) birlikte oluşturacağı konsorsiyumun teşvik kapsamına alınmasını çok önemsiyoruz.
Yabancı yatırımcı arsa ve bina almak istemiyor.
Bugün 18-20 Trilyon Dolar para dünyada eksi faizle değerleniyor ve gidecek doğru adresi arıyor.
Dünya Bankası tarafından firma yöneticilerine; “Şirketinizin yatırım yapma kararında aşağıdaki özellikler ne kadar önemlidir? diye sorulmuş:
Kritik seviyede; siyasal istikrar ve güvenlik ile iç pazar büyüklüğü gösterilirken, yasal ve düzenleyici ortam, makroekonomik istikrar ile mevcut yetenekler önemli seviye olarak gösterilmiştir.
Yani, gerek yerli ve gerekse yabancı doğrudan yatırımcıyı yeniden heyecanlandırmamız gerekiyor. Onlar heyecan duysun ki, işi, aşı büyüsün.
İşi, aşı büyüyen, özel sektörü ile ülkemiz ilk 20 ekonomi arasındadır. Özel sektörün dinamizmi ile ülkemiz, içine girdiği her zorluğun üstesinden başarıyla gelmeyi bilmiştir. Dün yaptı, bugün de, yarın da yapacaktır. Ancak tek fark, dünyadaki değişimin inanılmaz bir hızda ve dönüşüm içinde olmasıdır.
Türkiye, böyle bir süreçte bile önemli fırsatlara ve avantajlara sahiptir.
Değişimdeki hız; akıl ve bilim süzgecinden bunları geçirerek ilerlediğimiz takdirde, sıçramayı mümkün kılmaktadır. Bakınız, G.Kore, bakınız Çin, bakınız Singapur diye örnekler çoğaltılabilir.
Sadece üretmek, sadece teknoloji, sadece yatırım değil kastettiğimiz. Zaten hayal ettiğimiz kalkınma da bu değil.
Alın terini akıl teri ile birleştiren, inovasyon kültürünü hayatın her sürecinde yaşatabilen, sürdürülebilir katma değerli üretim yapan mutlu bir toplum inşa etmektir esas olan diyerek, konuşmamı burada tamamlamak istiyorum.
Saygılarımla,
Ender YORGANCILAR
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı