12.11.2020 T.C. TARIM VE ORMAN BAKANI SAYIN DR. BEKİR PAKDEMİRLİ'NİN KATILIMI İLE, "TARIM ve ORMAN SEKTÖRLERİNDEKİ HEDEFLER İLE KONULARA YÖNELİK ÇÖZÜM ÖNERİLERİ" TOPLANTISI

Sayın Bakanım,

Sayın Bakan Yardımcım,

İzmir Ticaret Odamız ve Borsamızın Değerli Başkanları,

Bakanlığımızın Değerli Genel Müdürleri ve Bürokratları,

Değerli Üyelerimiz, Konuklarımız,

Şahsım ve Ege Bölgesi Sanayi Odası adına, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, nazik katılımlarınız için çok teşekkür ediyorum. Hoş geldiniz.

Hemşehrimiz ve İzmir vekili olarak öncelikle her konuda yanımızda olduğunuz için teşekkürlerimizi arz ediyorum.

Pandemi sürecinde tüm dünya fark etti ki, sağlık hizmeti ve tarımsal üretim son derece hayati meselelerdir. Teoride bilinen bu doğruları, salgın döneminde bire bir yaşayarak tecrübe ettik ve gerçekten ne kadar önemli olduklarını gördük.

Zat-ı alinizin de bu süreçte harcadığı yoğun mesai ve sürecin kolay atlatılmasındaki emekleriniz çok kıymetlidir.

Ayrıca, başlatmış olduğunuz Dijital tarım pazarı ve gıda israfını önleme projesi belki gündemin arkasında kalmış gibi olsa da çok önemsediğimizi de özellikle belirtmek isterim.

Sayın Bakanım,

İzmir’imizin sinerjisi ile başlatılan ilk Tarıma Dayalı İhtisas OSB’si Dikili Tarıma Dayalı İhtisas Sera OSB ardından girişimini yaptığımız Kınık Tıbbi ve Aromatik Bitkiler OSB ve devamında İzmir Bergama Tarıma Dayalı İhtisas Süt Organize Sanayi Bölgesi ile İzmir Bayındır Tarıma Dayalı İhtisas Sera (Çiçekçilik) Organize Sanayi Bölgesi için verdiğiniz ve bundan sonra da vereceğiniz destekleriniz bizim için çok değerli.

Dört proje de, bölgemize ve ülkemize katma değer yaratacak, yeni bir heyecan ile ivme kat edilecektir. İzmirimiz adına teşekkürlerimizi arz ediyorum. Söz konusu bölgelere özel teşviklerin sağlanması hususunda da destekleriniz bu süreci hızlandıracaktır.

Pandemi sürecinde başta tarımsal desteklemeler ve kredi ötelemeleri olmak üzere atılan adımlar sanayicimize nefes aldırmıştır. Ancak, sürecin olumsuz etkileri devam etmekte olup, üstüne en büyük pazarımız olan Ortadoğu ülkelerinden gelen yaptırımlar, kısıtlamalar, AB ülkelerinde salgının şiddetini artırması üreticilerimiz ve ihracatçılarımız açısından olumsuz gelişmelerdir.

O nedenle kısa vadede;

  1. Temel gıda ürünlerinde KDV oranının yılın ilk çeyreğine kadar geçici olarak %1’e düşürülmesi,
  2. Gıda sektöründe krediye ulaşamayan Kobi’lerin finansman temininde kolaylık sağlanması,
  3. Bu zor süreçte, 10 ve üzeri personel çalıştıran gıda işyerlerinde zorunlu mühendis personel istihdamı şartında düzenlemeye gidilmesi,
  4. Tağşiş yağ konusunda Bakanlığımızın denetimlerini arttırması, özellikle internet üzerinden satılan yağlarda satışı yapan firmanın da müteselsil sorumlu olması,
  5. Yerli üretici açısından haksız rekabet oluşturan Tarım Kredi Kooperatifleri’nin faaliyetlerinin sınırlandırılmasını bu süreçte çok önemsiyoruz.

Uzun vadede;

  1. "Tam Tarım Sayımı" yapılarak, tüm tarımsal varlıkların kayıt altına alınması, planlamaların bu doğrultuda yapılması,
  2. Türkiye için stratejik tarım ürünlerinin belirlenmesi ve bu ürünlere yönelik özel stratejiler geliştirilmesi, bu bağlamda beslenme açısından buğday, giyim açısından pamuk, ihracat açısından fındık, hayvansal üretim açısından süt ve yem bitkileri gibi ürünler belirlenerek stratejik kapsamda desteklenmesi,
  3. 7 Bölgede de, Biyo-teknoloji ve Tohum Enstitüleri, "Tarım Teknolojileri" bölümleri kurulması ile ülkemizin, bölgemizin stratejik sektörde ivme kat edeceği inancındayız.

Son olarak, deprem felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

Devletimiz tüm kaynakları ile enkaz başında ilk andan itibaren bizimleydi. İzmir halkı sonrasında büyük bir dayanışma örneği göstererek, depremzedelerin acısını hafifletmek için olağanüstü bir çaba içine girdi. Sayın valimizden, belediye başkanımıza kadar büyük bir koordinasyon içerisinde çalışmalar yürütüldü.

Bizler de, İzmir’e olan sorumluluğumuz gereği, işdünyası olarak “Birlikten İzmir Doğar” kampanyasını başlattık. Elbirliği ile elbette ki bu acılı günleri de aşacağız. Ancak, önemli olan “deprem değil, bina öldürür” gerçeğini kavramamız ve bir daha aynı sonuçların tekrarlanmasına izin vermememizdir.  

 

Saygılarımla,
Ender YORGANCILAR
Yönetim Kurulu Başkanı

 

Başkana Ulaşın