Sayın BOSAD Başkanı
İKMİB Başkan Vekili
İstanbul Sanayi Odası, Kocaeli Sanayi Odası, İzmir Ticaret Odamızın, Boya Sanayicileri Derneği’nin Değerli Üyeleri,
Odamızın Değerli Sektör Temsilcileri
Şahsım ve Ege Bölgesi Sanayi Odası adına, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Güzel İzmirimize, Çeşme’mize hoş geldiniz.
2016 yılından itibaren her yıl düzenli olarak Odamızın, İstanbul Sanayi Odası’nın ve Kocaeli Sanayi Odası sektör temsilcilerinin her yıl bir araya geldiği bu toplantı serisinde bugün sizlerle olmaktan mutluluk duymaktayım.
Aynı sektörde faaliyet gösteren üyelerimizi bir araya getirme, sektör temsilcilerinin konularını ortak bir platformda dile getirme, güçlerini birleştirme ve ortak akılla çözüm bulma arayışlarını her zaman destekledik, desteklemeye de devam edeceğiz.
“Birlikten güç doğar” sözünden yola çıkarak; bu toplantıların, iletişim ağını güçlendirmekle birlikte, ortak sorunlara ortak çözüm arama ve talep edilen konularda güç birliğini sağlamada çok etkili olduğu inancındayım.
O nedenle, toplantılarımıza katkı koyan İstanbul Sanayi Odası ve Kocaeli Sanayi Odamızın çok değerli sektör temsilcilerine çok teşekkür ediyorum. Odamızın 21. Kimyasal Ürünler Sanayi Meslek Komitemize de bu birlikteliğe vesile oldukları için özel teşekkürlerimi sunuyorum.
Çünkü, sektör temsilcileri olarak sizlerin birebir yaşadığı, bizlerin bilmesinin mümkün olmadığı konuları bizlere aktarmanız, Odalarımızın birlikteliği ile konularınıza çözüm bulmamız, ağır gündemin içerisinde elzem bir hal almıştır.
Toplantı gündeminize baktığımda; birçok sektörümüzün de ortak konularını görmekteyim. Teminat mektubundan, iş kazaları ve denetim farklılıklarına, finansmana erişimden hammadde ve enerji maliyetlerine ikiz dönüşüme kadar konular genel olarak sanayimizin de, benim de özel olarak takipçisi olduğum konular. Her biri ile ilgili ve özellikle ÖTV ile ilgili sayısız girişimlerde bulunduk. Ankara Vergi Konseyi Başkanlığı ile Ankara’da Gelir İdaresi Başkanı ile yapılan ortak toplantılarda da Maliye Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yetkilileriyle başta ÖTV olmak üzere konularınız görüşüldü. TOBB’da boya ve kimya sanayisinin temel sorunları ve çözüm yolları toplantısı düzenledik. Bugün de TOBB’dan ilgili arkadaşımızı toplantıya davet ettim.
Diğer yandan, madeni yağda kapasite kriterlerinin değişmesi hususunda da gerekli girişimlerde bulunmuştuk.
Yani, konularınızın çözüme kavuşması için gerek TOBB’da gerekse Bakanlık ve ilgili kurumlar nezdinde gerekeni yapmaya çalıştık.
Ancak, geçmiş tecrübelerimize istinaden bazen bir konuyu ısrarla yıllarca dile getirmek gerekebiliyor. Bürokrasiyi aşmak kolay olmuyor. O nedenle de, çözüme kavuşuncaya kadar takipçisi olmaya devam edeceğim.
6 öncelikli sektörden biri olan Kimya sektörü için 11. Kalkınma Planı'nda; daha rekabetçi hale gelmesi ve katma değerli üretim yapmasının amaçlandığı yazılmıştı. Ancak, biliyoruz ki bu sorunlar çözüme kavuşmadığı sürece rekabetçi olma şansı da azalmaktadır.
Değerli Üyeler,
Bugün sanayicilerimizi ilgilendiren 2 güncel konuya da değinmek istiyorum.
İlki, EYT düzenlemesi. Sayın bakanın açıklaması ile 1,5 milyon EYT'linin yüzde 87'si özel sektörde çalışıyor. Ve bu ilerleyen yıllarda atarak devam edecek. EYT yasalaştığında firmalara göre değişmekle birlikte işgücü kaybı da ortalama %30 civarında olabilecektir. Bu grup, 45-55 arası yaş ortalamasında, hem kurum kültürü hem de tecrübe açısından önemli bir kazanıma sahiptir. Bu da firmalarımızı farklı açılardan olumsuz etkileyecektir.
İşverenler olarak EYT düzenlemesine kesinlikle karşı olmamakla birlikte, düzenleme sonrasında işverenin karşı karşıya kalacağı toplu kıdem tazminatı yükümlülüğüne vurgu yapıyoruz. Maliyetlerimizin bu kadar yüksek ve belirsiz olduğu bir süreçte, finansmanı için de destek talep ettik.
Diğer yandan işin asgari ücret boyutu da var. EYT’nin 2023 yılında yasalaşması ve asgari ücrete yaklaşık %40 gibi bir zam yapılması ile kıdem tazminatı hesabına katılan ücretler de aynı oranlarda artacaktır. Bu da dikkate alınmalıdır.
Bu noktada, çok yüksek enflasyon ortamında refah kaybı önlenemeyen, her geçen gün alım gücü azalan asgari ücretli vatandaşlarımız için de mutlaka vergi dilimleri asgari ücret artışı ölçüsünde yeniden belirlenmelidir.
Çok zor bir konjonktürden geçtiğimiz malumlarınız. Gerek küresel ekonomideki yavaşlama ve oluşan riskler gerekse içerde yaşadığımız bize özgü konuların farkındalığı içinde bu süreçte firmalarımızın en az kayıpla yollarına devam etmeleri için konularımızı ilgili platformlara taşımaya, girişim yapmaya, kamuoyu oluşturmaya devam edeceğimizi tekrarlamak isterim.
Çünkü, Güçlü Türkiye hedefi güçlü sanayi ile mümkün olacaktır.
Konuşmamı tamamlarken, verimli bir toplantı olmasını diliyor, katkılarınız için teşekkürlerimi sunuyorum.
Saygılarımla,
Ender YORGANCILAR
Yönetim Kurulu Başkanı