07.12.2013- KONAK ROTARY EĞİTİM SEFERBERLİĞİ KAPSAMINDA EĞİTİM FAKÜLTELERİ PANELİ

 
KONAK ROTARY EĞİTİM SEFERBERLİĞİ KAPSAMINDA
EĞİTİM FAKÜLTELERİ PANELİ
7 ARALIK 2013
GİRİŞİMCİLİK VE BAŞARI  
 
Çok Kıymetli Hocalar,Değerli Öğrenciler,
Değerli Basın mensupları,
 
Sizleri şahsım ve Ege Bölgesi Sanayi Odası adına, sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Odamıza hoşgeldiniz.
 
İzmir’in ufku açık ve dinamik olan üniversite gençliği ile birlikte olmaktan her zaman büyük mutluluk duymaktayım. Bugün bizleri buluşturan, böylesine güzel organizasyonu gerçekleştiren Konak Rotary’e de teşekkürlerimi sunuyorum.
 
Samimi olmam gerekirse, bugünkü mutluluğum iki katı değerindedir. Çünkü geleceğin öğretmenleri olan sizlerle birlikteyim.
 
Ulu Önder Atatürk’ün; Cumhuriyet sizden "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" nesiller ister, sözünden yola çıkarak, sorumluluğunuzu ve mesleğinizin kutsallığını gözardı etmemiz bir an bile mümkün olamaz. Bu çok önemli bir vasiyettir. Bu ülkeyi sıfırdan var eden Başkomutan ve Başöğretmen’in vasiyetidir. O nedenle Allah yardımcınız olsun. Yerine getireceğiniz bu vasiyet, Türkiye’nin geleceğini de şekillendirecektir.
 
Sevgili Gençler,
 
Bugünkü konuşmamın ana temasını girişimcilik ve başarı oluşturmaktadır. Öğretmenlik ve girişimcilik belki birbirinden çok uzak kavramlar gibi durabilir. Ancak, okullarda müfredatı uygularken; meraklı, soran, sorgulayan, denemek isteyen, analiz etmek isteyen gençlerimizin bu isteklerini bu heveslerini pekiştirerek girişimcilik yolunda ilk tuğlaları örmek sizlerin elinizde.  
 
Bunlar o kadar önemli ki. Bizim gibi kapalı toplumlarda büyümüş bir nesil, özellikle de benim neslim ne yazık ki bu hususta çok şanslı değil. Çünkü bizleri yetiştiren öğretmenlerimizin de bu şansları hiç olmadı. Ama sizler farklı bir kuşaksınız. Farklı bir çağdasınız. Herşey önünüzde hazır. Doğumunuz bile teknoloji ile çok daha rahat ve güvenli.  O nedenle sizlerin yetiştireceğiniz nesil de, daha çok kurcalayan, soran, denemek isteyen, girişken bir yapıda olabilir.  
 
Eski köye yeni adet getirme yaklaşımı ile büyüyen bizlerin aksine lütfen sizlerden rica ediyorum, bırakın çocuklarımız köye yeni yeni adetler getirsin. Çünkü o karakterdeki çocuklarımız büyüdüğünde, bir ülkenin kalkınması ve zenginleşmesi açısından çok önemli olan girişimci olma potansiyellerini ortaya çıkaracaklardır.  Aksi takdirde bastırılmış, susturulmuş bir karakterin girişimci olabilmesi de mümkün değildir.
 
Eski zihniyetlerimizin bir sonucu olarak, ülkemizde girişimci sayısının, nüfus içindeki payı da istenilen seviyede değildir.  
 
O nedenle, eski köye yeni adet sizler de getirin, onlar da getirsin. Sizler de icat çıkarın, çocuklarımız da icat çıkarsın. Bu imkanı onlara verin. Bu imkanı kendinize de tanıyınız.  
 
Artık dünyada devlet eliyle kalkınma bitti. Özel sektör ve girişimcilik bunun için çok önemli.  
 
Sizler de gayet iyi takip ediyorsunuz ki, artık devlet memurluğunun bir cazibesi kalmadı. Küresel piyasalarla entegre olan Türkiye, kendine 2023 hedeflerini koymuştur. İlk 10 büyük ekonomi arasında olabilmek üretmekle mümkündür. Üretim yoksa kalkınmak hayaldir diyoruz. Ve bu bağlamda da girişimciliğin artması gerektiğine inanıyoruz.  
 
Bildiğiniz gibi ekonominin ve sanayinin ihtiyaçları ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda yeni yeni meslekler ön plana çıkmaktadır.  
 
Geçmişte ülkemizdeki büyüklerimiz “Devlet memuru ol, asker ol” şeklinde nasihat ederlerdi. Sizlerin ifadesi ile söylemem gerekirse artık memurluk, askerlik OUT, girişimcilik IN olmuştur.  
 
Çok değerli arkadaşlar,
 
Fırsat, kaçtıktan, zaman geçtikten sonra durumun telafisi yoktur. Girişimcilik, fırsatları görebilmek, analiz edebilmektir. 
 
Bugünkü durumumuz dünkü tercihlerimiz, bugünkü tercihlerimiz ise yarınki durumumuzdur.  
 
Girişimciyi körükleyen en önemli etken kişisel meraktır. Ne yazık ki girişimcilerin büyük bölümü, diğer insanların kişisel meraklarına hizmet etmektedir. O nedenle bir kez daha altını çizmek isterim ki; merak eden, kurcalayan ve deneyen çocuklarımızı sizler de teşvik edin.  
 
Günümüzde bir iş kurmak, girişimci olmak, eski sınırları aşmak ve öncülük etmek demektir. Başarısız olma korkusunun önündeki en büyük engel sıkı çalışmaktır.
 
Hedefiniz her ne olursa olsun, gözlerinizi hedefinizden ayırırsanız, engelleri görmeye başlarsınız. Belki klişedir ama bir gerçektir: Büyük yolculuklar küçük adımlarla başlar.  
 
Aslında başarı tam da yanımızda durmaktadır. Yeter ki o gayreti, o isteği gösterebilelim.
 
Meşhur bir filozofa:
- Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz? diye sorulduğunda:
- Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan, demiş.
 
Sizler öğretmen adayısınız. İlerde yaşayarak göreceksiniz ki, öğrendikleriniz sürekli değişiyor.  
 
Kariyer yolculuğunuzda sürekli olarak kendinizi ve deneyimlerinizi gözden geçirin. Bir noktadan sonra yaptığınız iş size veya siz yaptığınız işe bir şey katamıyorsanız; işleriniz rutine bağlandı ise dikkat edin. Hata yapmanıza çok az kalmış olabilir. Yenilenme ya da kendinizi geliştirme zamanı gelmiş demektir. Nobel ödüllü yazar Bernard Shaw “Eğer yürüdüğünüz yolda hiçbir engel yoksa o yol sizi hiçbir yere götürmez” demiştir.
 
Hele ki sizin gibi çok kutsal bir mesleği yapacak olan gençler için, sürekli kendini geliştirme çok önemlidir ve de çok değerlidir.  
 
Sevgili Gençler,
 
Göreceksiniz ki, çalışmadan emek harcamadan gelinen nokta başarı sayılmaz. Kolay kazanılan, kolay kaybedilir. Her işte emek şarttır. Belki sözler klasik ama inanın ki işin özü budur.  
 
Bu işi yapmak için mi okudum dediğiniz an hataya düşersiniz. Hataya düştüğünüzde de sıfırdan tekrar başlamak zorunda kalırsınız.  
 
Heyecanınızı paylaşan arkadaşlar edinin. Yapılırken heyecan duyulmayan işler başarılamaz. O nedenle, sevdiğiniz işi yapın. İnsanlarla önyargısız diyalog kurun.
 
Bir işveren olarak gençlerden ne bekliyorsunuz diye sorarsanız her şeyden önce analitik düşünme ve sabır diyebilirim. Analitik düşünce, çok yönlü bakış açısı demektir. Teorikten çok pratiğe hizmet eder.
 
Diğer yandan sabır, azim ve kararlılığınız sizi gelecekte hedeflediğiniz noktaya taşıyacaktır.
 
Bunun en güzel örneği, bugün hepinizin bildiği bir restoran zincirinin hikayesidir. 68 yaşında iflas eden bir adam, yaptığı yemekleri tek tek ülkedeki restoranlara tattırarak çok cüzi rakamlara satmak ister. Ancak bir türlü olumlu yanıt alamaz. Ta ki 1.019’uncu restorana kadar. 68 yaşındaki bir adam yılmadan 1.019 restoranı dolaşmış ve başarıya ulaşmıştır. İşte bu adam KFC’nin sahibidir.  
 
Bir diğer örnek, Gaziantep Belediyesinden Serpil Hanım.   Aynı dili değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır.  
 
Bir diğer önemli unsur da, güvendir. Hayatın içinde olduğu kadar, ticarette de en büyük erdem güvendir. İnsanlar size güvenmezse iş hayatında var olamazsınız. "İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim." Dünyanın en büyük beyaz eşya üreten markalarından olan BOSCH’un kurucusu Robert BOSCH’un bu sözünü daima aklınızda tutunuz.  
 
Sevgili Gençler,
 
Dünyanın teknolojide geldiği noktaya baktığımızda görmekteyiz ki; Devir artık alın teri devri değil, akıl teri devridir.  
 
Büyük buluşlara imza atanların yaşlarının ne kadar genç olduklarını dünya örnekleri bizlere göstermektedir. Üniversiteye devam ederken, kimi garajında, kimi evinde, bu işlere zaman ayırarak bugün hayatımıza yön vermişlerdir. Görüldüğü üzere başarı, fark yaratmaktır.  
 
Sizlerin de çok iyi bildiği 2 dev marka, Apple, Google böyle ortaya çıkmıştır.
 
Hayal edin, kendinize güvenin ve zorlukların sizi yıldırmasına izin vermeyin.. Hayallerinin peşinden koşarak başarıya ulaşan birkaç hikaye anlatmak istiyorum.
 
  1-Buna güzel bir örnek Amerika’dan geliyor. Dağıtım şirketi kurma hayalini yazdığı ödev kağıdından imkansız gerekçesiyle zayıf not alan bir öğrencinin hayalinin peşinden koşarak, BEN YAPABİLİRİM düşüncesiyle zorlu ama mutlu sona ulaştığını görüyoruz. İflas etme noktasından başarıya ulaşan bir yol: Bu FedEX’in hikayesidir.  
 
2-En büyük hayali Everest Tepesi’ne tırmanmak olan ancak kaza sonucu kör olan ERİK WEİHENMEYER bu hayalinin peşinden gitti. Kör olması onu durdurmadı.
 
Görme engelli Erik Weihenmeyer, 2003 yılında Everest Dağı’na tırmanmayı başardı. Ancak hiçbir başarı, onu bir "yaşam felsefesi" haline getirenler için "son zirve" değildir. Erik Weihenmeyer, bu büyük başarıyla yetinmedi ve daha sonra Afrika’nın en yüksek noktası olan Klimanjaro Dağı’na da tırmandı. Sonra da Everest’e ikinci kez..
 
3-Babası hasta olan ve ailenin geçimi ile yükümlü bulunan fakir bir gencin ekmek kazanma mücadelesi içinde kaybettiği baba acısı ile bulduğu bedava sanat kursunda meslek edinmeye karar verir. Çizimini geliştirir. Hollyvvood’a gidip şansını dener ama olmaz. Geceleri çalıştığı bir depoda minik bir fareyle tanışmıştı. Onunla ekmeğini paylaşıyor, dakikalarca seyrediyordu. Farenin dans eder gibi ilginç hareketler yapması Disney´e ilham verdi ve bir gece onu kağıda çiziverdi... Dünya çocuklarının sevgilisi Mickey Mouse o gece doğdu. WALT DİSNEY artık ünlü ve zengin bir adamdır.
 
4-Hataylı kadın girişimci Semire Okyay, tandır kültürünü iş fırsatına çevirdi. Okyay şehir merkezine kurduğu tandır fırınında bugün bin 500’den fazla ekmek üretiyor.
 
Semire Okyay, tandır ekmeği üretimine bakkalcılık yapan eşinin işlerinin bozulması üzerine başladı. Mikro kredi kullanan girişimci kadın üretime  50 ekmekle başladı, kısa zamanda işleri büyüttü ve istihdam sağlamaya başladı. İlk günlerde ekmek yaparken ellerini yakan Okyay yok olamaya yüz tutan bir kültürü yeniden canlandırmaktan da mutlu.
 
İlk işe 700 lira mikro krediyle başlamış genç kadın. Daha sonra ise yeni kredi alarak bu kez hamur yoğurma makinesi satın almış. Üretimin artmasının ardında ünü Hatay sınırlarını aşmış, ekmekleri kargo ile şehir dışına yollamaya başlamış.
 
Değerli Öğrenciler,
 
Global dünya, sürekli değişim parolası ekseninde dönerken, değişime karşı koymak mümkün değildir. Bir Çin atasözünün de dediği gibi“Sorun kuyunun derinliği değil, hedefe ulaştırmayan ipin kısalığıdır”Bu sebeple iş yapış şeklimizi sürekli gözden geçirmeli ve yeni yöntemler geliştirmeliyiz. Değişim, çağımızın öncelikli gereklerindendir. İpinizi uzatmaz ya da değiştirmezseniz, kuyudan su çekmeniz mümkün olmayacaktır.
 
Gelişen dünyada çok alan-satan-üreten ve ortaklık kültürü olanlar başaracaktır.
 
Şunu asla unutmayın, sizler bu ülke için çok önemli birer değersiniz. Başarı için sihirli bir değneye ihtiyacınız olmadığını; yapmanız gereken şeyleri, sorumluluklarınızı zamanında ve eksiksiz, sabırla, hevesle hayata geçirebilmek olduğunu unutmayın.
 
 
Son olarak ifade etmek isterim ki, ülkemizin ve sahip olduğumuz değerlerin kıymetini bilin. Ülkenin geleceğini sizlerde gören Mustafa Kemal Atatürk’ün başardıkları, hayata geçirdikleri, yoktan var edişi başarı hikayelerini hiç uzaktan aramaya gerek olmadığının en güzel kanıtıdır.
 
O koşullarda, o günün şartlarında ortaya konan somut başarılar, kişiye taparak değil, onun açtığı yolda ilerlemekle devam ettirilir. Sizlerden en büyük beklentimiz de budur. Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaş, demokratik, müreffeh bir toplum özlemini hayata geçirmenizdir. Zira kendisinin de hayali bu idi.
 
Bugüne kadar elde edilen kazanımlarımızı ve değerlerimizi koruyarak, yönümüzü bizi geleceğe taşıyacak hedeflere çevirdiğimiz ve o gayreti gösterdiğimiz sürece, sizlerle birlikte başarmamamız için bir neden göremiyorum. Unutmayın ki, sizlere ihtiyacımız ve güvenimiz büyük. O nedenle, çok başarılı bir eğitim dönemi ve sonrasında da başarılı bir kariyer dönemi geçirmeniz dileği ile sevgilerimi sunuyorum.
 
Saygılarımla,
 
Ender YORGANCILAR
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı
 

 

Başkana Ulaşın