07.05.2015 MHP İZMİR MİLLETVEKİLİ ADAYLARI İLE ÖZEL MECLİS TOPLANTISI

MHP İZMİR MİLLETVEKİLİ ADAYLARI İLE ÖZEL MECLİS TOPLANTISI

7 Mayıs 2015

Sayın Başkanım,

Geçmiş Dönem Başkanlarımız,

Milliyetçi Hareket Partisi’nin Değerli Milletvekili Adayları,

Çok Değerli Üyelerimiz,

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz. Her seçim sürecinde, iş dünyası olarak, bazı taleplerimizi şehrimizin vekil adaylarına iletmeyi sorumluluğumuzun bir parçası olarak görmekteyiz. Bu kapsamda tarafsız bir şekilde her partiye eşit mesafedeyiz. Ne bir adım önde ne de bir adım arkada. Biz sadece ülkemizin, bölgemizin ve üyelerimizin tarafında yer almaktayız. Bu toplantıların bu şekilde değerlendirilmesinin daha sağlıklı olacağı inancındayım.

Güçlü ekonominin, ancak güçlü sanayi ile mümkün olabildiğini, küresel ekonomideki son gelişmeler bizlere açıkça göstermektedir. O nedenle, sanayinin temsilcileri olarak, ülke ekonomisinde izlenen politikaları yakından izlemekteyiz. Çünkü doğuya kayan üretimden Türkiye hakkı olan payı alabilmelidir.

Şöyle bir baktığımızda;

Küresel ekonomi ile entegre olan ülkemiz, sınırları ateşten bir çember ile sarılı olmasına ve küresel ticaretin dönüşüm içinde olmasına rağmen, kendi iç gündemine yoğunlaşmış, dünyadaki gelişmeler karşısında eski proaktif davranma gücünü kaybetmiştir.

O nedenle,  ülkemizi yönetmeye talip olan partilerimizin bu gerçek karşısında çok somut, gerçekçi ve ayakları yere basan ekonomi politikaları yürütmeleri önem arz etmektedir.

Özellikle de, %5 ortalama büyümesi gereken Türkiye’nin %3 bandında büyümeye doğru gidişi, yeni bir büyüme hikayesini, yapısal reformların ivedilikle hayata geçirilmesini zaruri kılmaktadır ki biz bu kürsüden son yıllarda bunu defalarca tekrarladık.

Diğer yandan, ısrarla altını çizdiğimiz bir husus daha var ki, o da içinde bulunduğumuz süreçte yerelden kalkınma ile başarının yakalandığıdır. Ülke örnekleri de bize bunu teyit etmektedir.

O nedenle, Türkiye’nin batıya açılan kapısı olan İzmir’in ekonomik anlamda ülkemize katkısının artmasının yolları mutlaka ortak akılla aranmalıdır.

Bu kapsamda, kentlerin adeta Mecliste temsilcileri olan sizlerin de proaktif yaklaşımınız büyük önem taşımaktadır. Bizim canımız yanarken, önce siz bizim canımızın yandığını kamuoyuna ve Meclise aktardığınızda, birlik olduğumuzda ancak çözüme gidebiliriz.

Bakınız, 2011 genel seçimleri ile birlikte bizim takip ettiğimiz bir tablomuz var. Orada İzmir milletvekillerinin İzmir’e dair verdiği yazılı ve sözlü soru önergelerini tutuyoruz. Ve üzülerek ifade etmek isterim ki, bazı vekillerimizin ya hiç ya da birkaç adeti geçmeyen önergelerini görüyoruz. Yani İzmir adına seçilip, İzmir’e dair hiçbir gayreti olmayan, davetlerimize icazet etmeyen vekillerimiz var. İşte biz şehrimizde böyle bir tabloyu yeni dönemde görmek istemiyoruz.

Sayın Bakanımız konularımızın takibinde ilk sıralarda yer almakta, Sayın Vural davetlerimize katılma nezaketini her zaman göstermekte, her platformda desteğini hissettirmektedir. Üyelerimiz adına teşekkürlerimizi iletiyorum.

Partilerimizin yönetimlerinden şunu talep ediyoruz:

Seçim bittikten sonra, konularımızı rahatlıkla birebir paylaşabileceğimiz, devamlı temas halinde olabileceğimiz İzmir adına seçilen bir vekilimizin  isminin bize bildirilmesidir. Gerçek anlamda İzmir’den sorumlu kişi o olmalıdır.

Bugüne kadar çeşitli nedenlerden dolayı İzmir için, yeterince zaman kaybedilmiştir. İzmir artık, potansiyelini açığa çıkaracak adımlara ihtiyaç duymaktadır. Bu adımlardan bizce öne çıkanları sizlerle paylaşmak istiyorum:

DEVAM EDEN PROJELER

• İzmir-İstanbul ve İzmir-Ankara hızlı tren ve otoyol projeleri,
• İzmir’in lojistik merkezli yapı oluşumunda,

• İzmir Alsancak Limanı’nın kapasitesinin artırılması ve 3. nesil dev gemilere açılabilmesi için derinliğin 15 metreye ulaşması
• Dünyanın 10. büyük Limanı olacak olan Çandarlı Limanı

• Kentsel dönüşüm projeleri,
• İZBAN hattı’nın Tepeköy-Selçuk bağlantısı,
• Efes Antik Limanı’nın denizle bağlantısı,
• Projesi devam eden yat limanları,

Yaratacağı etki açısından belirlenen süre içerisinde tamamlanabilmelidir.

Ayrıca,

• Çalışmaları devam eden otoyollara Antalya ve Çanakkale’nin de eklenmesi
• Demiryollarının OSB’ler ile bağlantılarının kurulması,
• Kruvaziyer limanların yapılması,
• Artan talepler karşısında, bazı yurtdışı uçuşların İzmir’den yapılması, İzmir-Ankara direkt uçuşların sayısının arttırılması,
• İzmir’in bilişim vadisi olma yolunda desteklerin verilmesi,
• İzmir’in sahip olduğu özellikle jeotermal enerji başta olmak üzere, yenilenebilir enerji kaynaklarından maksimum derecede faydalanılması, sağlık turizmine ait projelerin desteklenmesi,
• İzmir’in Gıda Merkezi’ne dönüştürülmesi sağlanmalıdır.

İzmir için bundan sonraki sürecin adeta bir atılım dönemi olmasını diliyor ve İzmir geriliyor, İzmir yıllardır yerinde sayıyor gibi söylemlerin yerini artık projelerin almasını arzu ediyoruz.

İzmir; sosyo gelişmişlikte, üretilen katma değer sıralamasında, rekabetçilik endeksinde, markalaşmada, istihdamda, nüfus sayısında, kurulan kapanan şirket sayısında 3. sırada olup,

En fazla ihracat gerçekleştiren ve vergi geliri sağlayan şehirler arasında 2. sırada yer almaktadır.

Bu veriler bize, İzmir’in destek gördüğü ve eksikleri tamamlandığı sürece, bir dünya şehri olmaması için hiçbir sebebinin olmadığını göstermektedir.

Başarılı bir seçim geçirmemizi diliyor, şimdiden sonuç ne olursa olsun tüm adaylara istekleri ve gayretleri için teşekkürlerimizi sunarak, bol şans temennilerimizi iletiyor, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Saygılarımla,

Ender YORGANCILAR

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı