07.01.2014- Sigorta Bilgilendirme Toplantısı

Sigorta Bilgilendirme Toplantısı-7.01.2014

 

Türkiye Sigorta Birliği’nin Değerli Başkanı,

Değerli Konuklar,

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

Sizleri şahsım ve Ege Bölgesi Sanayi Odası adına, sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak, güncel ekonomik konularda, çeşitli kanun ve mevzuat değişimlerinde özellikle konunun uzmanlarıyla birlikte olarak, sizleri bilgilendirmeye her zaman özen göstermekteyiz.

Bugün de, yaşananlar sonrasında keşke dememek için sigortacılık konusunu detayları ile işleyeceğiz.

Öncelikle, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürü’müzün dün akşam geç saatlerde gündeme gelen önemli bir toplantısı nedeniyle bugün üzülerek aramızda bulunamadıklarını belirtmek istiyorum. Değerli Konuğumuz, Türkiye Sigorta Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Recep KOÇAK, bizlere çok değerli bilgiler aktaracaklar.

Kendisine peşinen teşekkürlerimizi sunuyorum. Sektörün en yetkin isimlerinden olan konuğumuz, sizlerin sorularını bire bir cevaplandırarak, genelden özele de girerek, sizleri bilgilendirecekler.

Ben de çok kısa olarak, reel sektör gözüyle görüşlerimi paylaşmak istiyorum.

Ülkemizde gecikmeli de olsa fark edilen, son yıllarda hızlı bir gelişme ve yeniden yapılanma eğiliminde olan sigortacılık sektörü, bireylerden, hanelere ve işletmelere kadar geniş bir kesime hitap etmektedir. Milli gelir içinde sektörün payının gelişmiş ülkeler seviyesinin oldukça altında kalıyor olması da, farkındalığın henüz yeterince gelişmediğini ortaya koymaktadır.

1999 depremi bu farkındalığın yaratılmasında çok acı bir tecrübe olmuştur. Ama bugün bunu unuttuğumuz da bir gerçektir.

“Ne karanlıkta yat, ne kara düş gör” gibi atasözler ile yetişen bizlerin, daha tedbirli olmamız gerektiği bir gerçektir. Kara düşü gördükten sonra, yattığımız yeri değiştirmenin de bir esprisi kalmamaktadır.

Bizler fabrikalarımızda, işletmelerimizde her türlü önlemi alabiliriz. Personelimizi olabilecekler konusunda eğitebiliriz. Kaynaklarımızı en etkin şekilde yapılandırabiliriz. Ancak bir gerçek var ki, doğal afetler karşısında yapabileceklerimiz sınırlıdır.

Kaynakların devreye girmesi bir yere kadar, kayıplarımızı telafi edebilir. İşte bu noktada sigorta yaptırmak, varlıklarımızın kaybını telafi noktasında çok kritik bir karardır.

Ben her türlü önlemimi alıyorum. Benim başıma gelmez diye bir söylem olamaz. Biz işletme sahiplerinin öncelikle bunu kabul etmemiz gerekmektedir.  Sigorta maliyetleri noktası tartışılabilir belki ama, sonrasındaki kayıpların yanında kuşkusuz bunun bir anlamı olmamaktadır.

Özellikle de kimyasal ve yanıcı malzemeler bu riskle her an karşı karşıyadır. Geçen aylarda bir Meclis üyemizin benzer şekilde fabrikasında bu malzemelerden kaynaklı çıkan bir yangında çok ciddi maddi kaybı olmuştur. Kendimizi, işletmemizi ve tabi ki çalışanlarımızı olası böyle bir durumdan korumakla yükümlüyüz diye düşünmekteyim.

Yılda ortalama 100 büyük tesisin büyük yangınlara maruz kalıyor olması, her iki taraf için de durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır. Bu da, ülkemizde risk analizleri acaba ne kadar doğru yapılıyor sorusunu akla getirmektedir.

Rakamlara baktığımızda; 2013 yılında yaklaşık 53 bin poliçe yapılırken, toplam sigortalı sayısı geçen yıla göre %28 gibi oldukça yüksek bir oranda azalarak;

yaklaşık 36 bine düşmüştür. Bu sayıların artırılması gerektiği de çok açıktır. 2009 yılına göre verilerde artışlar söz konusu olsa da, almamız gereken daha çok yol vardır. Burada hem sigorta şirketlerinin, hem de birey olarak bizlerin sorumluluğu büyüktür.

Sigorta yaptırarak geleceğimizi güvence altına almak bizlerin elinde ise, riskleri minimize etmek mümkün ise neden bu sistemi kullanmaktan imtina edelim ki?

Paylaşmak istediğim bir diğer konu da, boya ve kimya sektöründe faaliyet gösteren sanayicilerin yaşadığı sigorta sorunudur.

Sektörün taşıdığı yüksek risk oranlarından dolayı sigorta firmalarının poliçe yazma konusunda isteksiz davranmaları, sektör temsilcilerini zor durumda bırakmaktadır. Bu mağduriyetin önlenmesi hususunda 2014 yılı içinde adımların atılması gerekmektedir. Devletin de, bu konuda müdahil olmasının bir zaruret haline geldiği inancındayız.

Değerli Konuklar,

Kazanımlarımızı koruma noktasında, toplantımızın faydalı olmasını ümit ediyor, Sayın Koçak’a teşriflerinden ötürü tekrar teşekkürlerimi sunarak, konuşmamı tamamlamak istiyorum.

 

Ender YORGANCILAR

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı

Başkana Ulaşın