04.09.2020 89. İZMİR ENTERNASYONEL FUARI İZMİR İŞ GÜNLERİ / “BUGÜNÜN TÜRK SANAYİSİNDEN GELECEĞE BAKIŞ: SANAYİNİN GELECEK VİZYONU”

Değerli Konuklar,

Şahsım ve Ege Bölgesi Sanayi Odası adına, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz.

89.’su düzenlenen İzmirimizin markası İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında bu yıl Pandemiden dolayı farklı bir organizasyonla 2 gündür sanal ortamda çok kıymetli Paneller düzenleniyor.

Koordinatörlüğünü Ticaret Bakanlığımızın yaptığı organizasyonda öncelikle emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Odamız ev sahipliğinde düzenlenen, Moderatörlüğünü yapacağım panelimizde “BUGÜNÜN TÜRK SANAYİSİNDEN GELECEĞE BAKIŞ: SANAYİNİN GELECEK VİZYONU”nu değerlendirmeyi 75 dakikaya sığdırmaya çalışacağız.

Her bir konuşmacımızın 15 dakikalık bir sunuş hakkı olacak. Daha sonra soru-cevap bölümünde gelen sorulara göre minimum 5’er dakika daha kullanılacak. Sizler de sorularınızı canlı izlediğiniz linkteki bu Panelin tanıtım sayfasından SORU SOR butonundan, kime yönelttiğinizi belirterek, kısa ve net olacak şekilde iletebilirsiniz. Önceden katılım formlarında belirtilen soruları da dikkate alacağız. Faydalı bir toplantı olmasını diliyorum. Konuşmacılarımızın özgeçmişlerine İzmir işgünleri web sayfasından ulaşabilirsiniz.

Davetimizi kabul etme nezaketinde bulundukları için konuşma sırasına göre;

SIEMENS Yönetim Kurulu Başkanı&CEO’su Sayın HÜSEYİN GELİS’e

DEÜ. İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. YAŞAR UYSAL’a,

BOSCH Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Sayın STEVEN YOUNG’a,

çok teşekkür ediyor, hoş geldiniz diyorum. 

Sözü konuşmacılara vermeden önce kısa bir girizgah yapmak isterim.

İçinde bulunduğumuz yüzyılda küresel ekonomi, farklı yaklaşımlarla, yeniden şekillenmektedir.  

JEOPOLİTİK BİRLİKTELİKLERLE Yeni Ticari Anlaşmalar

KORUMACILIK ile Üretimi Batı’ya Çekme Çabası

DEMOGRAFİK DEĞİŞİM ile Yeni Göç Dalgası ve Yaşlanma Ekonomisi

TEKNOLOJİK DÖNÜŞÜM ile Sanayi 4.0 ve hatta 5.0

DİJİTAL PARA ile Ticarette Yeni Ödeme Sistemleri

DEVLETSİZ DÜNYA ile Mega Kentler, STK’lar, Büyük Şkt.’ler ile Kalkınma.

Saydığım 6 ana başlık kendi içinde birçok alanda dönüşümün kapılarını açarken, en çok da sanayiyi etkilemektedir.

Biliyoruz ki; güçlü bir ülke ve sürdürülebilir güçlü bir ekonomi için sanayi olmazsa olmazdır. O nedenle, sanayinin konuşulacağı yerde, bu yaklaşımların da altının çizilmesi gerektiğine inanıyorum.

Türkiye 19. büyük ekonomi. Küresel mal ihracatındaki payı binde 86. Küresel ekonomide binde 89’luk dilimde yer alıyor.

Pandemi sürecinin tamamen dışında, öyle bir yüzyılda yaşıyoruz ki; saydığım yaklaşımların da etkisi ile daha dinamik olan, günün değişikliklerini daha iyi kavrayabilen, müşteri taleplerine anında cevap verebilen, kaliteden ödün vermeyen gibi birçok başlıkta rekabet edebilmek oldukça güçleşmiştir.

Zira, Rekabet endeksinde; 141 ülke içinde 61. sıradayız. Önümüzde Birleşmiş Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Endonezya, Rusya var.

2020 Global İnovasyon Endeksi’nde 131 ülke arasında 2 basamak gerileyerek 51. sıradayız. S.Arabistan bizden daha kötü ama Birleşmiş Arap Emirlikleri, Bulgaristan, Romanya gibi ülkeler de önümüzde yer almaktadır.

Dijital Rekabet Gücü Endeksinde de; 63 ülke içinde 52. sıradayız ve yine Birleşmiş Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan önümüzde.

Son yıllarda; gerek 11. Kalkınma Planında, gerek Sanayi Strateji belgelerimizde ve gerekse Ticaret Bakanlığımızın ihracat ana planında rekabet gücümüzü yükseltecek, yüksek katma değer avantajı sağlayacak sektörlere özel teşvikler, destekler atfedilmiştir. Özel sektörümüzün dinamik ve girişimci yapısı çok güçlü olmasına rağmen, birçok etkenden dolayı ihtiyaç duyduğumuz çıkışı bir türlü yapamıyoruz.

OYSA Kİ, BİZİM SON YAPTIĞIMIZ ANKETTE; Yeniden başlasaydınız yine sanayici olur muydunuz? Sorusuna, Üyelerimizin %66,1’i yine sanayici olurdum diyerek, tüm zorluklarına rağmen sanayinin bir gönül işi olduğunu teyit etmiştir. Yani, üretme isteği ve arzusu özel sektörümüzde çok güçlü. Bu avantajı çok iyi kullanmalıyız.

Rekabetten, teknolojiden, üretimden bahsederken, 170 yılı aşkın süredir mühendislikte mükemmellik, inovasyon, yönleriyle öne çıkan uluslararası teknoloji şirketi SIEMENS’in Yönetim Kurulu Başkanı &CEO Sayın HÜSEYİN GELİS’e ilk sözü bırakmanın tam zamanı.

Covid-19 ile birlikte plansız bir şekilde hızlanan dijitalleşme sürecinde sanayinin gelecek vizyonunu şu başlıklar etrafında değerlendirmesini rica ediyoruz:

• Bu Sürecin Reel Sektör İçin Yarattığı Fırsatlar, Tehditler nelerdir?
• Covid-19 Sonrası Yeni Dönem, Vasatlıktan Çıkışı Hızlandırır mı?
• Sanayicimizin Motivasyonu, Kaynakları Buna Yeterli mi?
• Ve önerileri nelerdir?

Buyurunuz.

Sayın HÜSEYİN GELİS’e ÇOK TEŞEKKÜR ediyorum.

Değerli Konuklar,

Küresel ekonomide Sanayi 4.0 ile sadece sanayide değil, birçok alanda dönüşüm yaşanırken, sanayinin önemi daha iyi anlaşılırken, bizim bir dönemimiz SANAYİSİZLEŞME tedirginliği ile geçti. Son birkaç yıldır bunun farkına varıp, sanayiyi öne çıkarıyor olmamızdan ayrıca mutluluk duymaktayım. Çünkü, “ÜRETİM YOKSA KALKINMAK HAYALDİR” diyoruz.

Küresel gelişmelerden de yola çıkarak; “YENİ BİR SANAYİ-ÜRETİM HİKAYESİNİN VE HEYECANININ HAYATA GEÇİRİLMESİNE İHTİYACIMIZ OLDUĞU’nu uzun bir süredir ifade ediyorum. Pandemi süreci, bunu artık zorunlu hale getirmiştir.

Bizim sanayi hikayemiz de sanayi 4.0’ı temel teşkil edecek şekilde yeniden dizayn edilmelidir diyorduk. Dünya artık sanayi 5.0’ı arka planda çalışır halde.

Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak; 2015 yılından bu yana kendimize misyon edindiğimiz Sanayi 4.0 sürecini anlatırken her zaman Eğitim 4.0’ın altını çizdik ve ayrı düşünülemeyeceği vurgusunu yaptık.

Bilgi, ekonominin başlıca hammaddesi ve ürünü olurken, ALIN TERİNİN YERİNİ AKIL TERİ,  PETROLÜN YERİNİ BİLGİ aldı.

Teknolojide öne çıkan, katma değerli üretim ile refah seviyesini artıran toplumların eğitimdeki başarılarına bakıldığında doğru orantılı ilişki çok net görülecektir. Bizim karnemizin de burada zayıflığı malumlarınız.

Sanayinin gelecek vizyonunu konuşurken; ileri teknoloji, sürdürülebilir büyüme ve nitelikli eğitimi içeren üç boyutlu bir yaklaşıma ihtiyacımız olduğu inancındayım.

İzmirimizin çok sevilen kıymetli hocası Prof. Dr. YAŞAR UYSAL’ın bir akademisyen gözüyle

• Sanayileşmek Bir Ülke İçin Neden Önemli?
• Covid-19’un Reel Sektör İçin Yarattığı Fırsatlar, Tehditler nelerdir?
• Sanayinin Gelecek Vizyonu Özelinde Politika Önerileri neler olabilir?

diye konu başlıklarımızı yönelterek, değerlendirmelerini rica ediyoruz. Hocam, süremiz 15 dakika. Buyurunuz.

Sayın Hocama keyifli anlatımı ve paylaştığı değerli bilgileri için çok teşekkür ediyorum.

Değerli Konuklar,

Genel olarak baktığımızda; küresel ekonomide rekabeti artırmanın yolu 3T Yaklaşım ile özetlenebilir: Teknoloji, Yetenek (Talent) ve Tolerans. Yani, Teknoloji kullanma ve üretme, Yenilik üretebilme becerisi, Hoşgörü ve yeni fikirlere açık olmak. Üretim sahalarımızda olmazsa olmaz yaklaşımlar.

Dünya, robotlarla, yapay zeka ile bir gelecek planlarken, rekabet halinde olduğumuz ülkeler uzayda yaşamı sorgularken, 3D printerlarla kök hücreden köprü yapımına kadar yol alınırken, son olarak Elon Musk’ın Yapay zeka ve insan beynini bir arada buluşturmayı amaçlayan projesini konuşurken, böyle bir sürece sanayi özelinde sancısız bir geçiş mümkün olabilir mi?

Pandemi ile birlikte yeni bir sürece doğru dünya hızla sürüklemekte. Peki, bu Türk sanayisi için bir fırsat mı? yoksa tehdit mi içeriyor?

Özellikle de, “Tedarik zincirini evinin yakına getir” mesajının alındığı bu süreçte Türkiye neyi yaparsa veya tersinden neyi yapmazsa kazanır?

Kendi üretim sahamızda, orta halli bir şeyler üretirken, şimdi süreç bize hadi kalk, yenilen, hızlan, değiş, dönüş demeye başladı. KOBİ’lerimiz bunu nasıl başarabilir?

İşte bu noktada tam da sahanın içinde olan değişimin, dönüşümün öncülerinden, farklı sektörlerde güçlü bir üretim yapısına sahip ve Bosch Türkiye olarak 5 ayrı ilde faaliyetlerini sürdüren BOSCH firmasının Türkiye Ve Ortadoğu Başkanı Sayın STEVEN YOUNG’a sözü bırakmak istiyorum.  Buyurunuz.

Sayın STEVEN YOUNG’a çok teşekkür ederek, PANELİMİZDE SORU-CEVAP BÖLÜMÜNE GEÇİYORUM.

İlk soru benden olsun.

TÜRKİYE, dinamik bir özel sektöre sahip ve GÜÇLÜ BİR ÜRETİM ALTYAPISI VAR AMA Üretimin Geleceğini Şekillendirmede DÜŞÜK POTANSİYEL’e sahip. Dolayısıyla da TAKİP EDEN ülkeler konumunda. Konuşmalarda ipuçları verildi ama en net şekilde;

Türkiye nasıl TAKİP EDİLEN ülke olur? Sorusunu sektör temsilcilerine sormak istiyorum. Buyurunuz.

YAŞAR HOCA İÇİN SORU 

“Yarının sanayisini oluşturabilmek için eğitim sistemine, üniversitelere, eğitimcilere düşenler nedir? Mevcut durumu ile eğitim sistemi ve unsurları ile yarınlar için hazır mıdır?” Ve “yarının sanayisi için Türkiye’nin doğal kaynakları ne gibi fırsatlar sunabilir?

KAYIT FORMUNDAN İLETİLEN SORULAR

Saygılarımla,

Ender YORGANCILAR

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı