2024 Kasım Ayı Meclis Toplantısı

29 Kasım 2024

KASIM AYI MECLİS TOPLANTI KONUŞMASI–25.11.2024

Sayın Yönetim Kurulu Başkanımız, Yönetim Kurulu Üyelerimiz,

Geçmiş Dönem Başkanlarımız,

Onur Üyelerimiz, Yüksek İstişare Kurulu Üyelerimiz,

Meclisimizin Çok Değerli Üyeleri,

20.Basım Yayım Sanayi ve 33.Metal İşleme Sanayi Komiteleri Üyelerimiz,

Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,

Değerli misafirlerimiz,

Bugün Meclisimizin Misafir Konuşmacı Konuğu olan Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Lucien ARKAS,

 

Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Kasım ayı Meclis Toplantısı’na hoş geldiniz.

 

Atatürk’ün “gelecek gençlerindir, gençler ise öğretmenlerin eseridir” sözleri ışığında 24 Kasım Öğretmenler gününü huzurlarınızda tekrar kutlarken, öğretmenlerimizin verimliliği ve huzurları için yaşamakta oldukları tüm olumsuzlukların hızla düzeltilmesi konusunda tüm kurumların ortak çalışması ile mümkün olabileceği düşüncemi paylaşıyorum.

 

ATAMIZI , kaybettiğimizin 86.yılında 10 Kasım’da özlemle ve hasretle anarken, son yıllarda, Anıtkabirde 2524 sayılı Anıtkabir Hizmetlerinin Yürütülmesine ilişkin kanun ve bu kanununun uygulama yönetmeliğinin Törenler başlıklı 35.maddesinde slogan atmanın suç olduğu açıkça yazmasına rağmen en üst düzeydeki devlet protokolü ve halkın bulunduğu anma töreni esnasında bir takım malum gruplar toplu halde  gelip özel bölümde toplanıp, sessiz hüznün yaşandığı anıt mezar olan yerde saygısızca slogan atıp, mozoleyi ziyaret etmeden otobüslerine binip ayrılmalarına izin veren, engel olmayan tüm  komutanlar DİSİPLİNSİZLİK yaparak bu nahoş ortama yıllardır göz yummalarına rağmen haklarında hiçbir işlem yapılmıyor. Bu saygısızlık ve nahoş görüntünün tekrarının yaşanmaması için görevlerini tam yapmaya davet etmek durumundayız artık.

 

Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde subay yemini yapan ve sonrasında, sevinçlerinden yıllardır uygulanan “MUSTAFA KEMAL’İN askerleriyiz” ifadeleri ile kutlama yapan teğmenlere, DİSİPLİNSİZLİK gerekçesiyle ”TSK dan ihraç talepli olarak” yüksek disiplin kuruluna sevke dildiklerine dair tebligat yapılmaya başlanıyor ise, ihraca gelene kadar ortada suç yok, yönetmelikte belli olan? Disiplinsizliğin 6 maddesi var,1-1.Uyarı-2- 2.Uyarı-3-Maaşından kesinti,4-Görev mahallini terk etmeme cezası,5-Oda hapsi verceksiniz,6-İkaz edeceksiniz.

 

Kanun ne diyor ikazlara rağmen devam ettikleri takdirde İHRAÇ edilir. İdeolojik meselede de parti üyeliği,terör örgütlerine ve eylemlerine katılmak.O da yok. Disiplin suçlarında, sürekli borca  girmek, kumar oynamak. Hangisini ele alırsanız alın, önce yazılı uyarıyla başlaması lazım.

 

2023 e kadar devam eden Subay  “Yemin metninde Cumhuriyete ve vatana bağlılık sözleri vardır” neden kaldırılıyor? TSK'ya bağlı birlik tarafından, Anıtkabirin düzenini, nizamını sağlamakla görevli komutanlar son yıllarda yaşanan slogana uygulamasına izin verip, müdahale etmemeleri Ağır DİSİPLİN cezası gerektiği halde göz yummaları, haklarında disiplinsizlik ve görevi kötüye kullanmadan işlem yapılması gerekirken hiç bir işlem yapılmaması izaha muhtaçtır.

 

“Mustafa Kemal'in Askerleriyiz” demek disiplinsizlik ve ihraç sebebi haline gelmemeli.

 

Değerli arkadaşlarım, Siyasete ve tarikata bulaşmış bir ordu çöker. Ordu çökerse Devlet yıkılır,ne vatan kalır,ne makam. Bunun canlı örneği Irak ordusunun ABD ile yaptığı çok kısa süren savaşta görüldü. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sadece 8 yıl geçti hiç mi ders alınmadı? O gece İktidar ve tüm siyasi parti binalarına ATATÜRK posterleri asıldığını ne çabuk unuttular acaba? TSK nın komutanları ATATÜRK konusunda “diklenmeden, dik duruş sergileyeceği” asli görevleri olduğunu hatırlamaları gerekiyor artık. Bu konular beka sebebinin aslıdır. Anıtkabirde Atatürk’ü saygısızlık yapıp slogan atmak normal ihraç sebebi değil.

 

Ülke olarak teğmenlerimize sahip çıkmamızın tam da zamanıdır. Bebek katilini Meclise çağırıp, Teğmenleri Ordudan uzaklaştırmak ne demek. “Askere Düşmanlık, Düşmana Askerliktir” “Hepimiz Mustafa Kemal’in Askerleriyiz”  “Ne Mutlu TÜRKÜM diyene”

 

Tusaş’ta yaşanan hain terör saldırısında kaybettiğimiz 5 şehit için rahmet, 22 yaralı vatandaşlarımız için acil şifalar diliyorum. Savunma Sanayi konusundaki bir kurumun güvenlik zaafiyeti ve sınırdan Ankara’ya kadar bu silahlar ile gelebilmeleri çok düşündürücü ve kabul edilemez güvenlik güçlerinin tümünün endişe verici durumunun olduğu göstergesidir.

 

Değerli arkadaşlar, son günlerde Belediyelere kayyum uygulamaları, bir tweet atana cezaevi, bir yazı yazana soruşturma, sokakta konuşana cezaevi uygulaması ile, neredeyse “ağzımızı ancak, dişçide açabileceğimiz” günlere doğru mu gidiyoruz acaba endişesini ülkemize yaşatmamak gerekiyor herhalde.

 

Önceki günlerde Selçuk İlçemizde 5 yavrumuzun feci bir şekilde hayatlarını kaybetmeleri hepimizi derinden üzdü.Bazı yetkililer sorumluluğun Belediye’de olma ifadelerine karşı Sn.Cumhurbaşkanımızın, Bakanlık yetkilileri 8 sefer gelip bu durum yaşanıyorsa Bakanlık görevini tam yapmamıştır ifadesi için çok uzun zamanlardır özlemini duyduğumuz bu öz eleştirili ifadeleri için huzurlarınızda teşekkür ediyor, her konuda devamını diliyorum.

 

15 Kasım 2024 tarihinde çok başarılı geçen, TOBB, HABİTAT, GEN Türkiye EBSO-İZTO,İTB koordinasyonunda 17.’si yapılan G3 girişim zirvesinde katkı veren kurumlar, sponsorlar, mentörler ve zirvenin organizasyonunda emeği geçen, EBSO YK Başkanımız organizasyonda görevli Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin AKDAŞ ve Yönetim Kurulu Üyesi Cüneyd TEMEL ve görevli çalışma arkadaşlarımızı tebrik ediyor emekleri için teşekkür ediyoruz.

 

Ülkemizin son 20 yılındaki yanlış ekonomik uygulamalar neticesinde yoksullaşmaya varan yaşam şartları ve hızla Cumhuriyetimizin ilke ,inkılaplarından ve değerlerinden uzaklaşma gayretlerinin karşında toplum olarak gerekli şekilde korumayı yapamadığımızın üzüntüsüyle, sözlerime ülkemizin beka sorunu haline getirilen TARIM sektörü ile devam etmek istiyorum.

 

Ülkemizin yüzölçümünün yaklaşık 1/3 tarımsal işlenebilir alan 24 milyon m2 olarak dünya’da, avrupa’da önemli sıralarda olmasına rağmen son yıllarda maalesef bu gücümüzden yurt içi ve yurt dışında yararlanamıyoruz. 2000 öncesi yıllarda yaşanan enflasyon oranlarında tarımın payı çok düşük olmasına rağmen, özellikle pandemiden sonra ülkemizde yaşanan enflasyonda çok yüksek oranda seyretmektedir.

 

Ülkemizin Tarım alanları son 10 yılda %5 – son 19 yılda %12 azaldığı, ülkemizdeki çiftçi sayısının son 5 yılda % 29 azaldığı, ülkemizdeki çiftçi yaş ortalaması 58,1 e dayanmış. Ülkemizin %1-18/24yaş, %4,8-18/32yaş, %3,8-25/32yaş, %26-433/49 yaş arasında. Ülkemizde Tarımda işgücü istihdamı 2011 de %26,2 – 2012 de %17 ye gerilediği, sektörün GSYİ hasıla içindeki payı 20 yıl önce %9,5-2023 de ilk kez % 6 nın altına inerek % 5,9 a geriledi, 2023 de büyümeyi bırakın %0.2 oranında azaldı. 2004-2023 arasında tarımda reel büyüme %60-İnşaatta %145-sanayide %169-hizmetlerde %181-diğer sektörlerde toplam %161 büyüme kaydedilmiş.

 

Tarımı  böylesine ihmal edelim, sonra gıda maddeleri fiyatı bu kadar niye artıyor diyelim. Yıllarca kendimiz üretip, kendini besleyen ülke olmuşken, yoğun ithalatçı ülke durumuna getirildiğimizin sebeplerine göz atalım.

 

TMMOB-Ziraat Mühendisleri Odası 14.05.2024 sgk verilerine göre 2012 de 1.056.000 olan aktif SGK lı çiftçi sayısı bugün 460.260 a geriledi. Bugüne gelinmesinin ana sebepleri; 

 

2006 yılında Resmi Gazetede yayımlanan Tarım kanunu’nun 21.maddesinde “Tarımsal Desteklerin milli gelirin %1’inden az olamayacağı” belirtilmesine rağmen, yıllar itibariyle tarımsal destekler milli gelirin %0,5’ininde altında kalıyor. 2002 de %0,52-2012 de %0,48-2014 de %0,47-2020 de %0,44-2023 de %0,24.

Kanunen belirlenen desteklerin ısrarla uygulanmaması, kısa,orta,uzun vadeli planlı tarım politikası oluşturulmaması, toprak dağılımı ve kullanımında tarım alanlarının artırılamaması, tarım girdilerinde özellikle ata tohumu kullanımının yasaklanması ile ithal edilen,tohum dahil İlaç, teknoloji, lojistik ve tüm öğelerde kur ve enflasyon nedeniyle artan maliyetlerin karlılık oranları neredeyse  sıfırın altına düşürmesi. Bu tedarik politikası nedeniyle yurt içinde üretilen pek çok ürün ithal ürünler ile rekabet edememektedir.

 

Gıda enflasyonunun tüm dünyada düşmesine rağmen ülkemizde düşürülememesinin sebebi ithai girdiler,plansız üretim ve nüfusumuza 12-13 milyon ifade edilen sığınmacıların tüketimininde etkilli olduğu yadsınamaz.

 

Tarım sektöründeki daralmaya karşılık özellikle hizmetler sektöründeki büyüme nedeniyle de çalışabilecek nüfusun gittikçe tarımda uzaklaşması. Köylerimizin sosyal,ekonomik ve kültürel gelişimlerinin kentlerin çok gerisinde kalması nedeniyle köyden kopuşların önüne geçilememiş ve tarım üretiminin sosyal kümesi olan köylerimiz nüfuslarını kaybetmiştir.

 

Ürüne ve bölgeye özel kurulan “Birlikler(Trakya, And, Fisko, Tariş,Çay kur vb) ve bölgesel kooperatiflerin işlevsiz hale getirilmesi, Ziraat Bankasının kredileri içinde tarım kredi oranlarının düşürülmesi,

 

Bu gibi etkenlerin neticesinde, son 20 yılda nüfusumuz yaklaşık 20 milyon artmasına rağmen, Çiftçi sayısında 500 bin azalma olması, plansızlık neticesinde çiftçi ürününü satamıyor, tarlada kalıyor, fakat o ürünler market raflarında çok yüksek fiyatlar ile enflasyona destek veriyor. Örneğin Seferihisar, Köyceğiz, Fethiye yörelerinde limon, narenciye, domates tarlada kalırken, markette limon 100,domates 40-60 tl, soğan tarlada 4,markette 17.50 tl arası.

 

Ziraat Bankasında tarım kredi oranlarının düşmesi neticesinde gerekli desteği alamayan çiftçi, Yabancı menşeli  bankalardan tarla ipoteği ile kredi alıyor, ödeyemediği zaman tarla yabancı mülkiyetine geçiyor, son yıllarda bu şekilde sessizce topraklarımız yabancılara geçiyor. ÇKS 2024-EKİM verilerine göre 2.900.000 çiftçi var- 2.230.000 çiftçinin tapusu üzerine ipotek konuldu “FİLİSTİN devletinin toprakları zamanında bu şekilde el değiştirip belirli oranı geçince İSRAİL devleti kurulmuştu. TEHLİKE,TEHLİKE,TEHLİKE

 

Acilen son ATATÜRK ’ün  1925 yılında 442 nolu köy kanunun 87.md ile yabancı gerçek ve tüzel kişilerin belediye sınırları dışında ve köylerde taşınmaz edinimi yasaklanmıştır. Atatürk’ün bunu çıkarma nedeni devrimlere karşı propaganda ve casusluk yapmasınlar ve halkın eğitim düzeyinden yararlanıp suiistimal etmesinler gerekçesiyle çıkarılmıştır. Bu kanun 03.07.2003 tarih 4916 sayılı kanun 38/A maddesi ile kaldırılmıştır.

 

Vatanın BEKASI açısından çok önem arz eden yabancıya toprak ve mülk satışının yasaklanması yasasının acilen tekrar çıkarılmasının zamanı gelip geçmiştir.

 

ÇÖZÜM,

-Bakanlığın yeni açıkladığı Havza bazlı, ÇKS – ÇİFTÇİ  KAYIT SİSTEMİ ile sözleşmeli çiftçi sistemine geçilmesi,

-ekonomik  sulama sistemine  geçilmesi,

-Kapatılan veya işlevsiz haldeki Birlik ve kooperatiflerin güncellenerek aktif hale getirilmesi,

-Çiftçiliğin cazip hale getirilecek hibe destek ve teşviklerin artırılarak güncellenmesi,.

 

Şimdi bir örnekleme  ile planlı programlı tarım yapılınca alınan  neticesine bakalım. ABD TARIM BAKANI AÇIKLAMASI – KAYNAK  USDA ABD Tarım Bak.-

Ekonomik Araştırma Servisi.

- 3.1 milyon çiftçi-Üretmen,

- 1,1 milyonu kadın,

- 1;8 milyonu çiftlikte,

-Yaklaşık %25 net karlılıkta,

-Yaklaşık %2,7 sermaye artışı sağlayarak,

-Yaklaşık 140 milyar USD NET NAKİT  GELİR sağlayacaklar.

Daha yıl bitmeden, kim ne kazanacak onu bile bilen bir organizasyondan bahsediyoruz.

 

Bunun gibi organizasyonları yapabilecek tarım arazimiz olmasına rağmen, bunu yazabilen, söyleyebilen Tarım Bakanı ve karar vericiler olursa başarı kaçınılmaz.

 

Değerli Meclis üyesi arkadaşlarım son olarak, insan yaşamının sonunda, dünyada “ ya Siyah İS , ya da Beyaz İZ bırakır” bu gerçek herkes için ve  ülkelerin liderleri içinde geçerlidir tabii ki. Tercih kişilere kalmıştır. Çok sevdiğim, “Çiçeklerin hepsini koparsanız da, baharın gelişi asla engellenemez “ !!! sözleriyle bitirmek istiyorum.

 

Duyurularla devam etmek istiyorum. 

Meclis üyemiz Sayın Turgut SARIOĞLU’nun babası, Meclis Üyemiz Sayın Aydın ELÇİBOĞA’nın annesi vefat etmişlerdir. Merhume ve Merhuma Ailelerine başsağlığı ve sabırlar diliyoruz.

 

Odamızda 1999-2017 yılları arasında Meclis Üyeliği yapan Hüseyin Cahit ÇETİN vefat etmiştir. Merhuma Allahtan rahmet,ailesine,yakınlarına başsağlığı  ve sabırlar dileriz. Şimdi sizleri merhumun anısına saydı duruşuna davet ediyorum.

 

TOBB delegeliğine Sayın Mehmet KARAHALİLİOĞLU’nun yerine Sayın Yaşar TECİM gelmiştir. Kendisini de tebrik ediyor, başarılar diliyoruz.

 

H. İbrahim GÖKÇÜOĞLU

Meclis Başkanı

 

 

 

 

Başkana Ulaşın