Nitelikli eleman için jet çözüm

08 Kasım 2013

İzmirli sanayicinin nitelikli eleman ihtiyacına jet çözüm önerisi geldi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Fatih Acar, Ege Bölgesi Sanayi Odası’na kayıtlı işyerlerinin nitelikli eleman ihtiyacının karşılanması amacıyla ilk 6 aylık maaşının ödenmesi sözünü vererek 2014 sonunda istihdam sorununun çözülmesini istedi. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da çalışmanın en kısa sürede tamamlanacağını bildirdi.

Ege Bölgesi Sanayi Odası, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, Yönetmelikler ve Çalışma Hayatı başlıklı bilgilendirme toplantısı düzenlendi. EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erdoğan Çiçekçi’nin yönettiği ve sanayicilerin yoğun katılımıyla gerçekleşen toplantıda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Fatih Acar, ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer ve uzmanlar, yeni yasal düzenlemeler hakkında ayrıntılı açıklamalar yaptı, iş dünyası temsilcilerinin sorularını cevaplandırdı.

 

Sanayicilerin canı yanıyor

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, toplantının açılış konuşmasında sanayicinin İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın uygulanmasına yönelik konularını ve çözüm önerilerini gündeme taşıdı.  Sözlerinin başında iş kazalarına değinen Yorgancılar, Türkiye’de her gün 172 iş kazası yaşandığını ve bunlardan üçünün ölümle ve altısının da iş görmezlik raporuyla sonuçlandığını ifade etti. Bu olumsuzlukları önlemek amacıyla mevzuat çalışmalarının devam ettiğini belirten Yorgancılar, olaydan sonraki müdahalenin değil önceden alınan önlemlerin büyük önem taşıdığını belirtti.

Ender Yorgancılar, sanayiciler olarak gerek çalışma yaşamındaki huzurun sağlanması gerekse ülkemizin iş kazaları konusundaki yükten kurtulması için üzerlerine düşen sorumlulukların bilincinde olduklarını vurgularken, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mevzuata uyum sağlanması için üzerimize düşeni yapıyoruz. Ancak yasa ve yönetmeliklerde çok sık değişiklik yapılıyor ve işveren olarak buna yetişmekte zorlanıyoruz. Mevzuattaki sık değişim bazı sanayicilerin işi durdurmasına kadar varan ciddi sorunlara yol açıyor. Kanunun çıkmasından sonra düzenlediğimiz 28 bilgilendirme toplantısına ilgi büyük oldu. Çünkü canımız yanıyor. Ve karşılaştığımız bedeller de artık eskisi gibi değil.”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın iş yaşamının en önemli parçası olduğunu da belirten Yorgancılar, “Bu toplantıda sizden gelen bilgileri bir dosya halinde hazırladık ve müsteşarımıza arz edeceğiz. Bu hepimiz için önemli bir fırsat” dedi.

 

Kıdem tazminatı konusu çözümlenmeli
Toplantıda kıdem tazminatı konusuna da değinen Yorgancılar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in "Taraflar uzlaşsın bize gelsin" açıklamasını hatırlatarak, "Ancak tarafların uzlaşamadığı noktada bakanlığın devreye girerek bir şey yapması gerekiyor. Konu ne kadar uzarsa eksik bilgilendirmeden kaynaklanan endişeler artıyor. Bu nedenle kıdem tazminatının tarafların huzursuzluğunu giderecek şekilde bir an önce çözülmesi gerekiyor" diye konuştu.

15 yılı doldurmuş işçilere sağlanan kıdem tazminatını alarak işten ayrılabilme hakkının işvereni zor durumda bırakabildiğini ifade eden Yorgancılar, şunları söyledi: "Bu bizde son derece yanlış bir uygulama. Bir işçiyi alıp 15 yıl eğitiyorsunuz, en verimli döneminde ihbar tazminatı olmadan kıdem tazminatını alarak ayrılıyor. Hem borçlarını ödüyor hem de gidip rakibinizle çalışıyor. Kanun bunu düşünerek çıkarılmadı ancak uygulamada böyle oluyor. Bizi yanlış anlamayın. Bu konuda işvereni de koruyacak şekilde bir düzenleme yapılmalı, tek taraflı menfaat değil kazan-kazan ilkesi geçerli olmalıdır."

 

Türkiye’ye örnek olsun

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Fatih Acar, iş kazaları konusunda kimsenin canının yanmaması ve canı yananlara yardımcı olunması için görevlendirildiklerini söyleyerek, “Biz 75 milyonu ilgilendiren uygulamaları ortaya koyan merkezi bütçeyi yöneten bir bakanlığız. Sorumluluğumuz fazla. Bazen ‘Yanlış bir karar alacak mıyız?’ diye uykularımız kaçıyor” dedi.

Türkiye’nin istihdam sorunuyla mücadelesinin herkese örnek olduğunu dile getiren Acar, halen 2 milyon 600 bin işsizin bulunduğunu ve bu sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini vurguladı. Bu konuda EBSO’ya bir öneride bulunan Acar, şunları söyledi: “Her yıl ortalama 800 bin kişi çalışabilir nüfusa katılıyor. Eğitimdeki işgücü düşük. Yüzde 60’ı lise altı eğitim düzeyine sahip. EBSO eğer bir çalışma yapar ve bize sunarsanız size bağlı sanayicilerin nitelikli eleman sorununu çözebiliriz. Türkiye’de ilk defa yapılan ve 4 bin iş ve meslek dalının katıldığı bir araştırmada işverenlere sıkıntılarının ne olduğunu sorduk. Bize nitelikli eleman ihtiyacından bahsettiler. Şu anda 259 bin açık iş var. Her üç işyerinden birinin açık işi var. EBSO’ya kayıtlı işverenlerinizin haritasını çıkarın. İzmir’de hangi nitelikte hangi elemana ihtiyaç var. Bunları tespit edin, 6 ay süresince maaşını biz ödeyelim, siz yetiştirin. Böylece nitelikli eleman sorununu çözelim. Gerekirse burayı pilot bölge belirleyelim. Hedefimiz 2014 sonuna dek bu sorunu çözmek olsun. Bu çalışma Türkiye’ye de örnek olsun.”

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar da, toplantının bitiminden itibaren Oda üyesi sanayicilerin nitelikli eleman ihtiyacı için çalışmalara başlanacağını ve en kısa sürede tamamlanarak Bakanlığa sunulacağını söyledi.

 

 

kutu

 

Yorgancılar’dan İSG önerileri

 

İş sağlığı ve güvenliği (İSG) hizmetlerinin işletme içerisinden yürütülmesi amacıyla, işletmelerde uzun yıllardır iş güvenliği uzmanı olarak çalışan kişilerin belgelendirilmesine olanak tanıyan düzenlemelere yer verilmelidir.

İSG hizmetlerinin sunumu açısından büyük bir potansiyel barındıran ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin kuruluşu konusunda çeşitli kolaylıklar getirilmesinde fayda vardır. Özellikle geçmişte kurulmalarına imkan tanınan ortak sağlık birimlerinde olduğu gibi işletmelerin ve işyerlerinin bir araya gelerek ortak sağlık ve güvenlik birimi kurmalarında fayda görülmektedir.

İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı istihdamında 50 işçinin altında işçi çalıştıran yerler de kapsam dahiline alınıyor. Bu durumun özellikle küçük işyerleri için istihdam yükü getireceği açıktır.

1 ila 9 işçi çalıştıran tehlikeli ve çok tehlikeli sınıftaki işyerleri dışında iş sağlığı ve güvenliği alanındaki iyi uygulamalara yönelik hiçbir teşvike kanunda yer verilmemesi büyük bir eksikliktir. Belirlenecek sürelerde iş kazası yaşanmayan işyerleri açısından kayda değer prim indirimleri sağlanması, iş sağlığı ve güvenliği maliyetlerinin vergi indirimleri ve avantajlı kredi sağlanması gibi yollarla azaltılması, günümüzde iş sağlığı ve güvenliğinin geliştirilmesinde sıkça başvurulan mekanizmalardır.

Kanun ağırlıklı olarak işveren yükümlülüklerini düzenlemektedir. 155 sayılı ILO Sözleşmesi’nin 4. maddesinde de belirtildiği üzere işverenlerin sorumluluğunu “mümkün olduğu kadar” gibi bir ifadeyle sınırlandırmak gerekmektedir.

1 Ocak 2013 tarihi itibariyle tüm işyerlerinde yürürlüğe giren Risk Değerlendirmesi yükümlülüğünün yerine getirilmesi konusunda büyük güçlükler yaşanmaktadır. Uygulamadaki belirsizlikler giderilene kadar, tehlike sınıfı ve işletme büyüklükleri dikkate alınmaksızın ertelenmesinde fayda görülmektedir.

Yönetmeliklerle düzenlenecek konuların azaltılması ve yönetmeliklere ilişkin sosyal taraf görüşlerinin alınması zorunluluğuna kanunda yer verilmesi gerekmektedir.

Tatbikatta son birkaç yıldır iş müfettişlerinin (teknik) yaptıkları genel veya önel teftişlerinin grup halinde yapılması ve ay içerisinde aynı işyerine birer hafta aralıklı günlerde birkaç kere gelinerek raporlar yazılmadan önce noksanların ikmal edilmesini sağlayıcı ve öğretip yön gösterici teftiş sistemleri fevkalade başarılı ve olumlu olmaktadır. Bu uygulamanın devamlı olması önlemlerin mahallinde teminini sağlanmasında çok faydalı olacaktır.

İşverenler olarak çalışanımızın hakkının sonuna kadar savunucusuyuz. Ancak çalışana tanınan haklar bizi her seferinde mağdur ediyorsa orada bizim haklarımız da devreye girmelidir.

EBSO'dan Haberler

Başkana Ulaşın